Milano’nun sadece elli kilometre kuzeydoğusunda ve İsviçre sınırına yedi kilometre mesafede yer alan
Como Gölü(=Lago di Como=Lago di Komo),doğanın iyi korunduğu masalsı güzelliği ve zamanın yavaş ilerlediği sakinliğiyle insana huzur veren bir yerdir. İşte bu nedenle Milano'ya gelen hemen herkes,gezi planının bir yerine mutlaka Como Gölü gezisini eklemektedir.
Buzul Çağı'ndan günümüze kaldığı düşünülen Como Gölü,Garda ve Maggiore Gölü'nden sonra İtalya'nın üçüncü büyük gölüdür.Como Gölü, 146 kilometrekarelik büyüklüğünde olup en derin yeri 414 metredir. Aşağıdaki haritada göreceğiniz gibi göl,ters “Y” harfi şeklinde olup Como, Colico ve Lecco isimli üç bacaktan oluşmaktadır.Alp Dağları'nın karlı zirvelerinin çevrelediği bu göl;tertemiz havası,bağların, meyve ve zeytin ağaçlarının arasında dingin ve mavi sularıyla bölge sakinlerine huzurlu bir yaşam ortamı sunmaktadır.Como Gölü,Akdeniz çevresindeki Avrupa ülkelerinde zeytinin yetişebildiği sınır bölgesi olup gölün üzerinde kalan yerlerde zeytin ağacı yetişmemektedir.Göl kıyısında yer alan yirmi dört köy,hem Lombardiya bölgesi hem de dünya çapındaki zenginlerin ve George Clooney, Madonna, Brad Pitt gibi ünlülerin gözde sayfiye yerleri konumundadır.Tabii bu başarıda,doğaya duyulan saygı ve onu kirletmeyip var gücüyle koruyan bölge sakinlerinin de payı büyüktür.
İnternetten indirdiğim Como Gölü ve çevresinin haritası
Gölün kıyısında kurulu ve aynı ismi taşıyan 86.000 nüfuslu
Como şehrinin kuruluşu bronz çağına dek uzanmaktadır.Rönesans döneminden bu yana
İpek Şehri(=Citta di Seta) ismi ile de anılan Como şehri,modacı Ralph Lauren ve sonrasında Versace ve Hermes gibi ünlü markaların burada yetişen ipeği kullanmasıyla daha da gelişmiş ve Avrupa’nın en önemli ipek üreticisi olmuştur.Şehir,ayrıca dünyada başka bir örneği bulunmayan İpek Akademisi’ne de ev sahipliği yapmaktadır.