Ynt: MayısTosBöce YolDa
Klasik giriş :Bu cumartesi Biz ve Ferhat larla Taraklı Karagöl yaylasına doğru yola çıktık.Geyve-Taraklı arasında buluştuk sonra Ferhat önde ,Kazkıran geçidinden sapılarak İçdedeler ve Dışdedeler i geçtikten sonra biraz daha taşı tozu bol olan bir yoldan her ne kadar google maps de gözükmese de Ferhat maps de gözüküyor.
[attachment=1]
Biraz yukarıdan yaylayı ilk defa gördüm ve şaşırdım,fotoğraflarda çok yeşil gözüken yayla şimdi kahverengi olmuştu,çobanla konuşmamızdan aylardan beri yağmur yağmadığı hayvanlara ot bulmakta zorlandıklarını öğrendik.
Yayla gerçekten çok büyük bir yayla,ciddi bir sıcak olduğu için yter aramaktansa daha önce Ferhatların kamp yaptığı yerde kamp yapmaya karar verdik.
[attachment=2]
hemen ibiş sandalyemizi açtık,araçtan malzemeleri indirdik, iftara kadar malak gibi yattık desek çok doğru olacak,harika bir miskinlik içindeydik,Derya aracın arkasını yerleştireyim diye girdi araca ama bi sessizlik bi sessizlik,meğer yataklarıda kontrol ediyormuş ama bunda Nermin in çaldığı Farid Farjad ında etkisi var.
Biz 1-2 saat sonra akşam için odun toplayalım dedik Ferhat la ama ormanın derinliklerine giremedik sıcaktan ve ağaçların yoğunluğundan,orman kenarında ağaçta daha önce kesilmiş ama düşmemiş hafif iri ağacı aldık,biraz da orman kenarında kimin topladığını bilmediğimiz sonradan tanıştığımız adamın ağaçlarını da ortaya yığarak küçük hoş bir yığın oluşturduk.İşin komik yanı onların hiçbirini yakamadık Ferhatın yeni aldığı semaver ateşin yaptığı her şeyi bize o gece yaptı,bunların fotoğraflarını Ferhat dahil ettiğinde göreceğiz sanırım.Zaten gezi ile ilgili fotoğrafların çoğunu Ferhat yükleyecek yada onun yüklediği yerlerden çalacam.
Çok güzel bir iftar soframız vardı her ne kadar ben öğleden sonra kek yediysem de beraber oturduğumuzda onlar kadar açtım.Yemekten sonra Ferhat ın yeni aldığı semaver devreye girdi ve ateş yakmaktan vazgeçtik.
Çayı bitirdik ama Ferhat çayn bitmesine izin vermedi,çaktırmadan üzerine su ekleyerek bitmeyen bir çay döngüsü yarattı.Sıcaklık 10 dereceye kadar düştü benim üstüme aldığım battaniyeyi aslında ben Derya üşür diye almıştım ama 'ver bakayım nasıl bir şeymiş şu' diyerek üstüme aldığım battaniyeyi yatana kadar kimseye vermedim.Zaten Ferhat ın fotoğraflarında gördüğünüzde sarılmamdan kimsenin alamayacağını anlayacaksınız.
Ertesi gün kronik olarak ne kadar uyumaya çalışsam da yine sabahın köründe 6 da kalktım,klasik dışarıda 2 saat süren bir ibiş keyfi,müzik,kahvaltı,köpekler,inekler,kuşlar ne isterseniz heee birde adı kadar güzel,adı kadar narin, bir ismi olan,insanımızın isim bulmada ki harika yeteneğini takdir ettiğim gelinciği gördüm,ne muhteşem bir güzelliği var,ayrıca bir şey fark ettim Afrika da ki mirket ler gibi ayaklarının üstünde dikildiklerini gördüm.
[attachment=3][attachment=4]
Sabah herkes kalktıktan sonra kısa bir tur atmak için yola çıktık çok güzel suni bir gölete gelince biraz dinlenelim dedikten sonra yaklaşık 45 dk sonra aynı yerden geri döndük,yani yürüyelim diye çıktığımız küçük gezi 500 mt ileride 45 dk dinlendikten sonra iki nedenden dolayı bitti,birincisi çok sıcaktı ikincisi altında oturduğumuz çam ağacının altında çok güzel esinti vardı.
Biz Ferhat ları orada bırakarak değişik bir yönden Tuzla üzerinden geri döndük,güzel bir vadi vardı kayalık ama sıcaktan ve zamansızlıktan duramadım,Tuzla dan aldığımız iki kişi ile zorlu bir dönüş yaptık,zorlu çünkü sanırım 10 km vardır,toz içinde gittik hele bayan olan arkadaş bir daha kusmasın diye 40-50 km süratle gitmek zorunda kaldım.Ayrıca Ferhat sana buradan sesleniyorum Tuzla yolu daha kısa ve daha düzgün.
Evet arkadaşlar Ferhat tan fotoğraflar geldiğinde daha ilave yaparım o çekiyor diye ben çekmedim.Güzel bir gezi ama siz yollar yapılana kadar aceleniz yoksa gitmeyin.Karagöl kesinlikle pişman olmayacağınız bir yer bir daha ki sefere kesinlikle yakında ki yaylalarıda gezeceğim gidenler mutlaka bu niyetle gitsin.