Havensis
Ana Kamp
- Mesajlar
- 37
- Tepkime Puanı
- 79
Kastım #350 iletiye ulaşan bu başlıkta, taaa #17 ve #21 numaralı iletilerde kullanılan kablolarla ilgiliydi.
Forumda arkeolojik kazılara başladınız sanırım ?..
Yazdıklarım sisteminizdeki “C” değeri yüksek LFP akülerle, daha doğrusu bu aküleri yüksek kapasiteli dolum güçlendiricilerle beraber kullanmakla ilgiliydi. Diğer aküler ise alternatörleri kan ter içinde bırakacak kadar aç gözlü değiller biliyorsunuz. İç dirençleri yüksek olduğundan hızlı doluma direnç göstermekteler.
Sanırım bu durum sizde sadece teorik bir olasılık olarak kalmalı..
Belki @Havensis hangi durum ve değerler için dikkatli olmamızı söylerdi ?
Biz de adamcağızı devamlı sorularla işinden gücünden alıkoyuyoruz..
Fakat yine de bilgide açgözlülüğün hoş görüleceğini sanıyorum...
Biz alternatörden DC/DC akü şarjı için 35Amperden sonrasını pek önermiyoruz. Bunun sebebi, takip ettiğimiz makale ve üretici noktalarından şunu anlıyoruz. Kabin içerisine 2x15A çakmak soketi, Farlar, Klima, Radyo, İç aydınlatma normal şartlarda araç devri önemsiz halde beslemeye uygun olarak ve mevcut soğutmadan harici bir yönteme ihtiyaç duymadan çalışması güvenli olarak kabul ediliyor. Aynı şekilde kendi aküsünü şarj etmek içinde 30-50A bandında bir akım basma durumu oluyor. Burada kabine ayrılmış 2x15A için 30A boşta bekleyen bir güç olduğunu düşünürsek güvenli sınırın neden 30-35A olmasını gerektiğini anlıyoruz. Alternatör illaki bir dereceye kadar ısınacaktır. Klasik emaye tel 180derece de çalışabiliyor. 85-90 dereceler araç ekipmanlarının tamamı için normal kabul edilecek sınırlar olduğunu düşünüyorum. Biz yine de tavsiye edilen güvenli sınırlarda kalma taraftarıyız.
Bu durumda eğerki akım limitli DC-DC Charger kullanırsanız yaşam akünüzün kapasitesi önemli değildir sadece şarj süresi aynı oranda artacaktır.
Lityum akü şarjı için Akım sınırlama yapmadan alternatöre paralel bağlı kablo veya VSR ile bağlantı durumunda dediğiniz durum geçerli olacak ve alternatörü aşırı şekilde stress altında bırakacaktır.