Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
[font=times new roman, serif]Merkez İstasyon [/font]
[font=times new roman, serif] Yürüyerek merkez istasyonuna geldik. İstasyon binası da 1919 yılında açılmış, biz de garın içine girdik. Kapıda birisi tanıtım için küçük paketlerde şekerler dağıtıyordu. Bir paket de bize verdiler. Şeker de şeker değil bu ne böyle resmen midem bulandı. Hem tatlı hem de tuzlu. Birini zar zor yedim o da zaten ağzıma attığım için, kalanları paketiyle çantamın içine attım. Bir de sonra bunlar erimiş akmış ve çantada ne varsa yapış yapış oldu. Şeker değil, bubi tuzağı! Üreten firması herhalde kesin batmıştır. İstasyonda tren biletlerini otomatik makinalaradan veriyorlardı. Bizdeki otobüs biletleri için kullandığımız Akbil veya kart makinaları gibi makinalar. İstasyon binasının içinde de turizm danışma ofisi var.[/font]
[font=times new roman, serif]Sibelius Parkı[/font]
[font=times new roman, serif] Otobüs biletlerimiz halen geçerli, 4 numaralı tramvaya binip, satadyum yönüne doğru geri döndük. Hedefimiz Sibelius Parkına ulaşmak. Bunun için olimpiyat alanını iki durak geçtikten sonra tramvaydan indik. Buradan sonrasını yürüyeceğiz. Diğer bir yola girip 500m kadar yürüdükten sonra Sibelius Parkına ulaştık. Sibelius hepimizin bildiği gibi ünlü bir besteci. Parka Sibelius ismi Jean Sibelius'un 80 doğum günü şerefine 1945 yılında verilmiş. Parktaki en önemli anıt ise Sibelius'un orgunu temsil eden metal borulardan yapılmış dev bir org heykeli. Heykel 1961-67 yıllarında yapılmış. Bunun yanı sıra Sibelius'un bir büstü de var. Park turistler tarafından sürekli ziyaret ediliyor. [/font]
[font=times new roman, serif] Bugün otoparkta gaz tüpünü tarttım. 20.5Kg geldi. Dolu tüp 25Kg olduğuna göre, henüz 4.5Kg harcamışız, yani 7.5Kg gaz var. [/font]
[font=times new roman, serif]Bugün hava güzel hatta sıcak bile 27°C nem oranı ise %25 olduğundan bunaltıcı değil. [/font]
Gittiğin ülkede farklı tatları yerken insan kendini baştan herşeye hazırlamalı,benim Romanya da yediğim tatlı turşu gibi ve sen de de olduğu gibi birçoğu iğrenç.
Sibelius parkında ki org heykeli çok güzelmiş özellikle çektiğin açı , bence onun orjinali ile oynayıp biraz vakit geçir Ferhat çok güzel bir mavi ton var onda.
Bülent, ne yazık ki Finlandiya'nın turşuları da tatlı. Pancar turşusu almıştık. Önce çok garip geldi bir süre sonra alışmaya başlamıştık. :-\
Bizim parklarımızda da keşke böyle güzel anıtlar olsa. :-[
Bu dev Sibelius anıtı ile ilgili birkaç veri daha iletmek isterim.
Anıt 600'ün üzerinde metal borudan oluşuyor. Ağırlığı 24 ton, boyutları ise 8.5x10.5x6.5m boyutlarındaymış.
Bu fotoğraf bir panaroma 8 kare olarak çekildi ve 6 karesinden panaroma yapabildim. Son 2 kare de olabilseydi fotoğrafın diğer ucunda kendim görülecektim. :'(
Eskiden Iskandinavya´da ekmeklerde tatlıydı. Ilk Isveç gezimize ( 1981 veya 1982) çıkarken Iskandinavya´yı iyi tanıyan kayınbirader bizi uyarmıştı. Önce şaka sanmıştım ama doğruydu. Aslında salataların tatlımsı tadı Almanya´nın kuzeyinde de vardır.
Ferhat bey detaylı açklamalarınız eksik bilgilerimi tamamlıyor.