Küheylan Kutup Çemberinde "dünyanın Yaylasına Yolculuk"

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan fsirin Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 1,348
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 192,377
Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif]Toplu Taşımanın Şifrelerini Çözmek[/font]
[font=times new roman, serif] Helsinki ile ilgili toplu taşımadan da bahsetmek lazım. Turizm danışmada ulaşım için günlük bilet almamızı tavsiye etmişlerdi. Bu bilet otobüs ve tramvaylarda 24 saat geçerli ve Soumenlinna adasına giden teknelerde de geçerliymiş. Ayrıca haftalık olanları da varmış. Biz günlük olanından birer tane almıştık. Biletin fiyatı 7€ ve Kiosk (Köşk) adlı satış yerlerinde satılıyor. Kiosklarda, genel olarak kitap dergi gibi şeyler satılıyor. Yani bizdeki büfeler gibi. İlk kullanımdan itibaren süre başlıyor. Olimpiyat otoparkının önündeki duraktan 4 numaralı tramvaya binip biletlerimizi kullanmaya başladık ve merkeze gittik. Daha doğrusu biletlerimizi kullandığımızı sandık. Elimizdeki biletler karvizit ya da kredi kartı boyutunda kartondan bir kart. Tramvayın içindeki küçük bir bilet makinasına sokuşturmaya çalıştık ama bir şey olmadı. Tramvaydaki sorduklarımız da biletimizden pek anlamadılar. Ancak adaya giden teknenin girişinde bu biletleri kullanan turistlerden nasıl kullanıldığını görünce öğrenebildik. Biz de onlar gibi bu yeşil bileti makinadaki bir bölgeye yaklaştırınca makinadan bip diye ses gelince kullanmaya başlamış olduk. Biz önceki denememizde bir yuva görünce oraya sokmaya çalışmıştık, sanırım yuva tek kullanımlık biletler içindi. İskeledeki bilet gişesinin yanında bu biletlerin satıldığı otomatik bir makinalar da vardı. Oradan da alınabiliyormuş, program ingilizce olarak yönlendiriyor. Benzer bir otomat makinası Estonya'da da bir benzincide vardı. İstasyonda Hiçbir görevli bulunmuyor parayı koyuyor sonra da o para kadar yakıt alıyorsun. Biz doldurmak istediğimizden kullanmamıştık, depo dolarsa para üzeri vermiyor olabilirdi bilemiyoruz. Bu tür otomatlı istasyonlar biraz daha ucuz satış yapıyorlar ama depoyu doldurmak için biz normal istasyon bulmuştuk. [/font]

IMG_7625.jpg


IMG_7626.jpg


IMG_7818.jpg
 

Etiketler
Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif]Kiloyla Değil Litreyle [/font]
[font=times new roman, serif] Helsinki liman bölgesinde turislerin çokça ziyaret ettiği pazar yeri bulunuyor zaten buraya da pazar meydanı deniyormuş. Turizm danışmaya uğramadan önce önümüze çıkınca pazar yerine uğramıştık. Pazar yeri iki kısımdan oluşuyor. Birincisi kapalı diğeri ise açık pazar yeri. Kapalı pazar yeri adı üzerinde üzeri kapalı bir çarşı. İçinde ahşap bölümlerle ayrılmış değişik ürünlerin satıldığı küçük dükkanlar var. Daha çok yiyecek maddeleri satılıyor ama fiatlar son derece turistik. Hiçbir şey almadık ama oldukça da ilginç şeyler satılıyor. Ren geyiği eti, hazır yemekler, meyveler ve hatta döner bile var ve aynı bizdeki şekliyle yazıldığı gibi “döner” olarak yazmışlar. Polonya'da da ve diğer baltık ülkelerinde de döner vardı ama hepsinde “kebab” yazıyordu. Hatta burada “iskender” bile gördük. “Turkish Kebab” da yazıyordu. Birşeyler sorduk ama genellikle Türkçe bilenler çıkmıyordu. Bir tanesinde bir bayan biraz Türkçe biliyormuş, bozuk bir Türkçe ile bizi yanıtladı. Buradaki en büyük derdimiz olan otopark alanını sormuştuk. Pazar yerindeki fiyatlardan bahsetmek gerekirse, döner 5-8€, paketlenmiş satılan kurutulmuş ren geyiği eti 7.5€/100g, küçük kaplarda satılan iki avuç kadar çilek tarzı meyveler 4-5€, kabuklu bezelye 3€/lt. Bu pazar yerinde, kilo ile değil de litre ile satış yapıyorlar. Terazi filan kullanılmıyor, litre ölçeğindeki kutularla ölçülüyor. Kiraz gördük üzerinde “Kirsikka Turkki” diye not düşmüşlerdi. Sanırım Türkiye'den geliyor ve litresi 6€'dan satıyorlar. Türkçesi, 15TL ediyor, o da kilo değil litresi. Herhalde litreye yarım kilo kadar ancak gelir. Kapalı pazar yeri ilk olarak 1889 yılında açılmış. Turistler tarafından çok ilgi görüyor. Açık pazar yerinde gıda maddelerinin yanı sıra değişik eşyalar ve diğer baltık ülkeleri ve Polonya'da da gördüğümüz kehribar takılar da satılıyor. [/font]

IMG_7601.jpg


IMG_7606.jpg


IMG_7608.jpg


IMG_7615.jpg


IMG_7634.jpg
 

Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif]Suomenlinna Deniz Kalesi[/font]
[font=times new roman, serif] Pazar yerinin hemen yanından Suomenlinna adasına giden yolcu motorları kalkıyor. Motorun saati gelene kadar açık pazar yerinde biraz oyalandık. Saat 15'de kalkan motor, 20 dakikada Suomenlinna adasına ulaştı. Suomenlinna adasının girişinde dünya kültür mirası listesinde olduğunu belirten bir tabela da vardı. Ada öyle küçük bir yer değil, altı adet adadan oluşuyor. Ada ada değil bir deniz kalesi. 1700'lü yılların başından beridir savunma kalesi olarak kullanılıyor. Helsinki sürekli el değiştirmiş İsveç Krallığına ait olmuş, Rus'lara ait olmuş ama hep savunma kalesi olarak kalmış. Günümüzde ise Finlandiya'nın en popüler turistik ziyaret bölgesi. Adada kilise, askeri müze, denizaltı, toplar, küçük bir plaj, kale ve çevresi, kral kapısı var. Önce, adadaki sergiye uğradık. Sergide değişik tablolar vardı. Sonra kiliseye baktık. Kilise 1854 yılında yapılmış. Kilisenin etrafına topları dikerek ilginç bir bahçe duvarı yapmışlar. Hava sabah yağmurlu idi ama şimdi harika bir güneş parlıyor. Çimenlerin üzerinde biraz dinlendik. Birçok insan da orada burada güneşin tadını çıkartıyordu. Türkiye'de güneşin altında kavrulup gölge ararken burada güneşi arar hale geldik. Daha sonra adanın sembollerinden biri haline gelmiş olan “Vesikko” adlı denizaltının yanına geldik. Buraya gelirken feribotumuz da bu adanın ve denizaltının yanından geçmişti. Denizaltının içine de girilip gezilebiliyor. Daha gezilecek çok yerimiz var içine girmedik ama çevresinden birkaç fotoğraf çektik. İçeri giriş, kişi başı 5€'idi. [/font]

IMG_7644.jpg


IMG_7654.jpg


IMG_7660.jpg


IMG_7668.jpg


IMG_7689.jpg
 

Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif] Bu adanın büyük bir bölümü kale. Adanın çevresi hep kale duvarlarlarıyla örülü. Kale duvarları öyle çok yüksek değil ama dehlizler ve burçlar da içeriyor. Söylemeye gerek yok sanırım, tabii ki çok sayıda da top var. Burası aynı Çanakkale'deki tabyaları andırıyor. Toplardan birinin üzerinde 1870 tarihini okudum. Kral kapısı kale ile deniz yolunu birleştiriyor. Kapı 1753-1754 yıllarında yapılmış ve adanın sembolü olarak kabul ediliyor. Adada birkaç müze de var. Biz hiçbirine girmedik ama bahsetmek gerekirse, birincisinde kalenin tarihi ve yapımı ile ilgili bilgiler varmış. İkincisi Ehrensvard Müzesi kalenin ilk komutanı ile ilgili ve sonuncusu ise oyuncak müzesi. Oyuncak müzesinde, en yenisi 1960'a ait olmak üzere 19. yüzyılın başına kadar oyuncaklar varmış. Bir de gümrük müzesi varmış adı üzerinde Fin gümrüğü ile ilgili bir yer. Müze binası İsveç ve Rus dönemlerinde hapishane olarak kullanılmış. [/font]

IMG_7672_stitch.jpg


IMG_7725.jpg


IMG_7735.jpg


IMG_7738.jpg


IMG_7750.jpg
 

Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif] Ada yemyeşil, havayı güneşli görünce güneşlenenlerin yanı sıra denize girenler bile var. Biraz ileride de şık kıyafetleriyle toplanmış çok sayıda insana rastladık. Büyük bir ihtimalle nikah törenine şahit olacağımızı tahmin ettik ve tahmin ettiğimiz gibi, kısa bir süre sonra gelin de geldi. Bir süre hem dinlendik hem de törenlerini seyrettik. İnsanlar önce ortada toplandı. Bir bayan keman çaldı ve gilin ile babası bir başka taraftan geldi. Baba kızı damada müzik eşliğinde verdi. Biz de oradan ayrıldık ve yavaş yavaş dönüşe geçtik. Bu adanın girişi çıkışı neredeydi bulamadık ve binaların arasındaki patikalarda kaybolduk. Birçok defa yanlış yerlere girdik birkaç kişiye sorduk ve sonunda dönüş yolunu bulduk. Ada bir uçtan diğer uca 1.5Km yani adada en az 3Km yürümüş olduk. Sonunda yine motora binip dönüşe geçtik. Saat 18'e gelirken yeniden Helsinki limanına ulaştık. [/font]

IMG_7714_stitch.jpg


IMG_7764.jpg


IMG_7766_stitch.jpg


IMG_7774.jpg


IMG_7778.jpg
 




Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif]Uspenkski Katedrali[/font]
[font=times new roman, serif] Helsinki limanda artık pazar yerini artık kaldırıyorlardı. Meydandaki Uspenski Katedraline gittik. Rus etkisinde inşa edilmiş olduğundan kubbeli ve tombul bir görünümü vardı. Katedralin kulelerinin tepelerindeki metal başlıklar güneş ışığıyla pırıl pırıl parlıyordu. Uspenski Katedralinin yapımı 1868 yılında tamamlanmış. Bu kilise batı Avrupadaki en büyük Ortadoks Kilisesiymiş. [/font]

IMG_7796.jpg


IMG_7800.jpg


IMG_7801.jpg


IMG_7802.jpg


IMG_7828.jpg
 

Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif]Senato Meydanı ve Tuomiokirkko Katedrali[/font]
[font=times new roman, serif] Daha sonra senato meydanına geldik. Merdivenlerlerle çıkılan tepede daha modern görünüşlü bir kilise daha vardı. Tuomiokirkko Katedrali. Burası Helsinki'nin sembolü olarak anılıyor ve Evangelik, Lutheran Kilisesiymiş. 1830-1852 yıllarında mimar Carl Ludwig Engel tarafından yapılmış. Kilisede her gün konser oluyormuş. Bu kilisenin içine girdik. Oldukça sade bir içi vardı. Resimler ve süsler pek yoktu. Finliler protestan oldukları için daha sade oluyormuş. [/font]

IMG_7810_stitch.jpg


IMG_7812.jpg


IMG_7866_stitch.jpg


IMG_7872.jpg
 

Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif]Sahile Döndük[/font]
[font=times new roman, serif] Akşam yine tramvayla otoparka gidip Küheylan'ı aldık ve pazar meydanındaki otoparka getirdik. Burası deniz kenarı manzara güzel. Zaten artık pazarcılar tezgahlarını topladılar ve meydan boşaldı. Küheylan'ı deniz kenarına parkedip bu sefer bir akşam gezisi yaptık. [GPS47]. [/font]

IMG_7838.jpg


IMG_7879.jpg


IMG_7884.jpg
 

Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif]Sahilde Konakladık[/font]
[font=times new roman, serif] Gece saat 24 civarında Küheylan'a girip uyumaya başladık. Gece saat 02'de gürültüyle uyandık. Arap müziği disko arası garip bir müzik. Gözlerimizi zor açtık. 20-30metre ötemizde deniz kenarına iki otomobil yanaşmış, kapıları ve müziği sonuna kadar açmışlar. Bir taraftan da demleniyorlar. Kıvrana kıvrana bekledik ama susacaği yok. Ben de böye şeyler sadece bizde oluyor diye düşünmüştüm. Bazı kaynaklara göre Finlandiyalılar ile Türkler benzeri bir kökene sahip diyor. Sanırım artık bende inanıyorum. İki seçenek var ya adamlara kesin şunu diye bağıracağız ya da daha sessiz bir bölgeye kaçacağız. Ev sahibi olmadığımıza göre en sağlıklısı ikinci yöntem. Demek ki stad otoparkındaki kadın doğru söylemiş, hafta içi olsaydı problem çıkmayacaktı. Rıhtımın diğer ucunda birkaç karavanın olduğu otopark vardı hemen Küheylan'a kalk gidelim dedim ve oradaki otoparka yerleştim. Buradan manzara daha güzel limana yandan bakıyoruz. Tek olumsuz yanı sabah 7'den sonra ücretli hale gelmesi, diğeri ise 9-19 arası saati 4€ idi. Neyse buradan müziğin sesi ninni gibi geliyor. Bundan sonra rahat bir uyku çektik. Karşımızda iki karavan var. Sabah karavanlardan birinden çıkan iki Alman park canavarından bilet alıp dolaşmaya çıktılar. Diğer Finlandiya karavanında kimseyi görmedim. Sabah saat 8 civarında kahvaltı yaparken otopark görevlileri geldi. Nermin içerideki kahvaltılıkları toplamaya başladı ben de Küheylan'ın hemen yanına çıktım. Beni aracın yanında görünce bize uğramadılar ama karşımızdaki karavana acımadılar, camına bir makbuz yerleştirdiler ve gittiler. Biz de kahvaltımıza devam ettik ama tekrar geri gelmeden gitmek lazım. Macaristan'da yediğimiz trafik cezası fena olmuştu. 4 Liralık (400Ft) park parası vereceğimize, 52 Lira (5200Ft) ceza ödemiştik. Burada saati 4€ olduğuna göre cezası da ona göredir herhalde. Gece iyi ki de buraya gelmişiz saat 8 olmadan karşımızda akşam söktükleri pazar yerini yeniden kurdular bile. Sabah kimbilir kaçta başladılar. [/font]

IMG_7888.jpg


IMG_7890_stitch.jpg


IMG_7912.jpg
 



Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif]Bugün gezilecek çok yerimiz var bunun için hemen kendimizi klonladık. 5 Nermin ve 2 Ferhat herhalde yeter.[/font] :smiley: ;)

IMG_7897_stitcha.jpg


IMG_7902_stitch3a.jpg
 

Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif]Yine Olimpiyat Otoparkındayız[/font]
[font=times new roman, serif] Küheylan'ı sahildeki otoparktan alıp yine olimpiyat otoparkına getirdik. Bu sefer stadyumun yanındaki parka girince, burasının herhangi bir zaman kısıtlaması olmaksızın 24saat ücretsiz olduğunu gördük. [GPS49]. [/font]
[font=times new roman, serif] Olimpiyat otoparkının hemen yanında adı üzerinde olimpiyat stadı var. Ünlü Finlandiyalı atlet Paavo Nurmi'nin heykelini de buraya koymuşlar. Gerçi ben buraya gelene kadar tanımıyordum ama çok büyük başarıları varmış. Paavo Nurmi 1897-1973 yılları arasında yaşamış ve 9 altın 3 gümüş madalya ile 22 tane de Dünya Rekoruna sahipmiş. Bu rekorları 1921ile 1931 yılları arasında kırmış. Olimpiyat stadyumu uzun kulesiyle uzaklardan dikkat çekiyor. Bu kule 72 metre yüksekliğindeymiş. Olimpiyat stadında 1952 olimpiyat oyunları yapılmış. [/font]

IMG_7921.jpg


IMG_7922.jpg
 

Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif]Finlandiya Ulusal Müzesi[/font]
[font=times new roman, serif] Bugün ilk hedefimiz meşhur kaya kilisesi. Saat 10 gibi, tramvaya binip, Finlandiya Ulusal Müzesinin önünde indik. Müzenin önüne gelince ilk hedefimiz burası oldu. İçine girmedik zaten henüz açık değil. Binanın dış görünüşü çok güzel. Kilise gibi bir kulesi var ve dış görünüşü bir şato veya küçük bir kale gibi. Bina 1910 yılında yapılmış. İçinde tarih öncesi çağlardan günümüze Fin yaşam tarzını anlatıyormuş. [/font]

IMG_7924_stitch.jpg


IMG_7927.jpg


IMG_7929.jpg


IMG_7930_stitch.jpg
 

Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif]Kaya Kilisesi[/font]
“[font=times new roman, serif]Temppeliavko” kaya kilisesine devam ettik. Kiliseye vardığımızda, kapısının kapalı olduğunu gördük. Edindiğimiz bilgiye göre saat 10'da açılması gerekiyordu. Bir kağıt asmışlar özel seremoniler varmış özür diliyorlar ve saat 12:00-12:45 ve 14:00-17:45 arasında açık olacakmış. Çaresiz ya sonradan geleceğiz ya da bekleyeceğiz. Biz de kilisenin kenarından kiliseyi oluşturan kayanın üzerine çıktık. Burada oyalanacağız. Bu kilise kayanın içine oyularak yapılmış bir kilise. Biraz fotoğraf çektikten sonra, yanımızdaki bilgisayarı çıkarttık, turistik bölgelerde internet var, biz de internete girdik. Yanımıza yaklaşan bir Finli ile epeyce muhabbet ettik. Elinde kemana benzer bir enstrüman da vardı. Bir teli kopmuştu. Bunun bir Fin enstrümanı olduğunu söyledi. Dün pazar yerinde, benzeri mantıkta ama burada gördüğümüz keman benzeri bu çalgıdan farklı olarak daha çok bizdeki kanuna veya arp'a benzeyen 5 telli bir enstrüman daha vardı. Doğrusu bu enstrümanları da pek tanımam. Geleneksel bir çalgıymış ve istenirse tek telli, istenirse gitar tarzı olarak çalınıyormuş. Pazar yerinde bir de CD'den sesini dinletmişlerdi. Yakınlarımızda bir bayan çimenlerin üzerine yatıp güneşleniyordu. Kilisenin açılış saati gelince toparlandık. O da ne, kilisenin kapısına 5 tane büyük otobüs dizilmiş ve bu otobüslerden çıkan yüzlerce turist kapıda kuyruğa girmiş bekleşiyor. Biz de doğal olarak bu ne yahu diyerek kiliseye girmekten vazgeçtik. Nermin 1988 yılında bu kiliseyi gezmiş artık onunla idare edeceğiz. Biz ayrılırken halen otobüsler gelmeye devam ediyordu.[/font]

IMG_7936.jpg


IMG_7952.jpg


IMG_7953.jpg


IMG_7958_stitch.jpg


IMG_7959.jpg
 

Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif] Yolda Zooloji Enstitüsü binasının önünden geçtik. Burası aynı zamanda doğa tarihi müzesi. Binanın dışında afiş ve hayvan heykelleri var. Binanın da eski olduğu belli. Sokaklarda zaman zaman ilginç levhalar da görüyoruz.[/font]

IMG_7963.jpg


IMG_7964.jpg


IMG_7962.jpg
 



Ynt: Küheylan Kutup Çemberinde "Dünyanın Yaylasına Yolculuk"

[font=times new roman, serif] Parlamento binası bir sonraki dikkatimizi çeken bina oldu. Beyaz renkli ve modern görünümlü bir bina. Parlamentosu 200 sandalyelikmiş. Parlamento salıdan cumaya kadar halk tafından ziyaret edilebiliyormuş. Bahçesindeki dev çilek bitkisi heykeli de oldukça ilginç geldi.[/font]

IMG_7965.jpg


IMG_7968.jpg
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,745
Mesajlar
1,523,068
Kayıtlı Üye Sayımız
166,560
Kaydolan Son Üyemiz
yalnisdost

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst