Kıytırık Karavancılar Hakkında

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan dalgıç Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 94
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 31,647
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Abdi Bey renkli kisiliginiz ve yazim tarzinizla foruma keyif katanlardansiniz. Tesekkurler.
 

Etiketler
Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Selamlar.
Çok donanımlı olmasa da 2 kişilik, hareket alanı geniş, yüksek tavanlı bir camper sahibi olmak istiyordum. (Ducato, boxer, transit vb.) Hazır camperlerin fiyatları oldukça yüksekti; uygun bir araç alıp sıfırdan imal etme araştırmasına girdim. Ama yeni yönetmeliğin, zaten yüksek olan maaliyeti katlayarak artıracağı kesinleşince bu iyice imkansızlaştı. Vazgeçme aşamasına geldiğim sırada. Sayın Dalgıç'ın Peugeot J9 hakkındaki yazsını okudum. Genel olarak J9 üzerine (ben de dahil) negatif fikirler olmasına karşın tecrübeli bir karavancının bu yazısı cesaretimi artırdı. Bakım ve yedekparça avantajları bu aracı gözümde cazip hale getirdi. Hatta, fiyatı nispeten uygun, karavan ruhsatı olan, belli başlı karavan imalatçılarımızdan birinin üretimi 1994 model bir J9 campera rastladım. Bu camper beklentilerimi karşılayacak gibi gözüküyordu. Fakat daha sonra başka bir forumda J9'ların şasesi olmadığı, bu yüzden elde kaldığı şeklinde bir yazı okudum. Şase olmaması, elde kalmanın ötesinde nasıl bir dezavantaj yaratabilir? Bu aracı alırsam başıma dert almış olur muyum? Bu aracın üzerinde yapılacak tadilat ve eklemeler iyi sonuç verir mi?
 

Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Sayın Buraku, öncelikle aramıza hoş geldiniz. Söylediğiniz konuyu ben de merak ettim. Araştırdım hatta bununla ilgili bir topik de açtım. Ama bir sonuca ulaşamadım. Kimse şasesiz olmasının dezavantajını açıklayamıyor. Herhalde bu klişeleşmiş bir söz olmuş. O yüzden fazla kafaya takmamak lazım. Konuyla ilgili topiğin linki ekte.
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=24795.0
 

Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Sayın Aslanahmet
Teşekkürler. Linkini eklediğiniz topiği okudum. Bu, sözkonusu araçlarla ilgili çıkarılan söylentiden ibaret sanırım.
 

Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Şasesiz araçlarının probleminin (varsa) ne olduğunu ben de bilmiyorum. Tahmin olarak, kaza yapınca şasesiz bir aracın belki düzeltilmesi daha güç oluyor olabilir. En iyisi bir şase düzeltme işi yapanlar bilgi verebilir.
Ancak her J9 minibüs gördüğümde ben de bu araçtan güzel karavan olur diye de aklımdan geçirmiyor değilim. Manevra yeteneği ve yol performansı biraz düşükmüş deniyor. Ama piyasadaki, kapısı karavan kapısına benzeyen tek araç.
 



Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Sayın Ferhat ve Buraku,J9 kullanıcısı birisi olarak bilgilerimi ve deneyimlerimi anlatmıştım.Yazılarınızı okuduğumda bu aracı almadan önce benimde olumsuzluklar ile ilgili kafa yorduğum günlerim aklıma geldi. Okul ve fabrika servisi yapan arkadaşlarım ile çok görüşmeler yapmıştım.Şasesiz olması konusundaki çekincelerimide sormuştum.Bir arkadaşım''senin içine koyacağını düşündüğün şeyler kaç kilo tutar'' dedi.Kaba bir hesapla 500 kg olarak kabul ettim.Oda bana şu hesabı yapmıştı.Bizim taşıdığımız insan sayısı 18+1 bunuda ortalama 60 kg ile çarparsan 1140 kg eder,biz şehir içindeki tüm bozuk yollara giriyoruz devamlı olarak,bugüne kadar da hiç bir arkadaşımızdan taban ile ilgili bir sorunu duyulmadı,dedi.Düşündüm,herhalde en gerçekçi test yöntemiydi,kabul etmemek elde değildi.Bende aldıktan sonra 2 yıldır kullanıyorum,dağ bayır heryere girip çıkıyorum hiç bir sorun yaşamadım.Kaza anına gelince,bence masa başından o anın hesabını yapmak çok zor ve imkansızdır.Kazaların oluşum şartları ve birsürü etken hesap edilemez.En sağlam hesap kaza yapmayacak ve kazaya karışmayacak şekilde araç kullanma hesabını yapmaktır.Gelelim manevra kabiliyeti ve performans kısmına.Bunuda zamanında çok düşünmüştüm.Fakat servisçi arkadaşların tüm gün şehirlerin en dar sokaklarında dolaştıklarını düşününce buda geçersiz oldu.Demek başka araçların dönüp J 9 un dönmediği yer yoktu.Haaa ne vardı başka araçlar bir defada J9 iki manevrada dönüyordu.O zaman iş gelip bir yere dayanıyor.HEM 5 KURUŞ HEMDE ŞOFÖR MAHALLİ olmuyor.Hem hızlı gidecek hemde bir turda dönecek 20.000 tl.Yavaş gidecek 2 turda dönecek 5.000 tl.Burada tercih size kalıyor.Benim kesem yavaş gitmeğe yettiği için J9 u seçtim.Çokta birşey kaybetmedim.Neticede gezmeye çıkmıştım ve gideceğim yerde kaçmıyordu.Yavaş gittiğim içinde olabilecek kazalarda hayatta kalabilme şansım artıyordu.Gerçi 45 yıllık sürücülüğümde hiç kazaya karışmadım.Bunuda herhalde hızlı araç kullanmamaya borçluyum.Gelelim yakıtına.Geçen yaz yaptığım 3 aylık seyahatte kuruş kuruş ve km olarak hesap yaptım.Zaten bu hesabı TIR cılığım nedeniyle yapmaktan alışkanlığım vardı. Km de 285 kuruş yaktı.(şehir içleri ve şehir dışları ortalaması.Erdek'den çıkış ve dönüş hesabım.Aldığım tüm mazotlar ve yaptığım tüm km olarak.Benim için en önemli olan şey,yollarda arıza yaparsa ne yaparım korkum olmadı.Çünki Türkiye'de nereye gitseniz en küçük yerleşim yeri bile olsa ustasını ve parçasını bulabilme rahatlığı vardı.Çünki bu konuda çok yaşamışlığım ve şahit olmuşluğum vardır.TIR cılık yaptığımız yıllarda senesinin yıldızı olan marka araçla bulgaristanda bir hafta parça ve servis beklendiğini gördüm.O yüzden Bulgaristan,romanya,yugoslav,rusya gibi ülkelere çalışan küçük firmalar herkesin gülerek baktığı LİAZ marka Tırları tercih ederler.Nedenide arıza yaptığında o ülkelerde usta ve parça sorunu olmaz.Anlayacağınız TIR ların J9 udur.J9 da karavanların LİAZI..saygılarımla...
 

Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Tabıkı herkes konforlu bır arac olsun ıster buda butce ısı bızler nedesek bos..

Buyuklerımızın bır lafı vardır '' At sahibinin altında kişner'' kotu dıye bır sey yoktur sımdıkınler yokken eskıler vardı...
 

Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Arkadaslar kimse karavanini baskasinkiyle karsilastirmasin. Her karavan ya da camper sahibine guzeldir. Kiminin turu, kiminin motoru hizi, kiminin hicbirseyi sadece rengi. Onemli olan aksam rakisini icerken karisina ve denize sirtini donuyor mu adam? Karavanlar gelir gecer. Dert degil. Bence benim gibi borc harc alin gitsin. Herkes erteliyor. Ertelemeyin. Dun bir arkadasimi kaybettim. Sunu biteriyem bunu halledeyim karavan alacagim en iyisini alacagim diyordu. Gitti iste. En iyi, iyinin dusmanidir. En iyisini aramayin. Yolda kalmasin su almasin. Aksam muhabbetinize bahane oluyor mu? Yeter.
Cin cin sesleri geliyor mu? Ne gam... Hayat budur. Hic birsey takmaya degmez.
Benim karavani aldigimda bir suru dertleri varmis bilemedim. Neler neler her haftasonu elim ustunde. Ama simdi en guzel karavan benimki. Simdi ele gelmeye basladi. Neden cunku her noktasina elim degdide ondan. Bana guzel, e yeter. Daha da degecek cok yeri var. Her karavan sahibinin oyuncagi. Oynuyoruz. Cikarimiz sadece hos bir seda. Sevgiyle kalin.
 

Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

mebus' Alıntı:
Arkadaslar kimse karavanini baskasinkiyle karsilastirmasin. Her karavan ya da camper sahibine guzeldir. Kiminin turu, kiminin motoru hizi, kiminin hicbirseyi sadece rengi. Onemli olan aksam rakisini icerken karisina ve denize sirtini donuyor mu adam? Karavanlar gelir gecer. Dert degil. Bence benim gibi borc harc alin gitsin. Herkes erteliyor. Ertelemeyin. Dun bir arkadasimi kaybettim. Sunu biteriyem bunu halledeyim karavan alacagim en iyisini alacagim diyordu. Gitti iste. En iyi, iyinin dusmanidir. En iyisini aramayin. Yolda kalmasin su almasin. Aksam muhabbetinize bahane oluyor mu? Yeter.
Cin cin sesleri geliyor mu? Ne gam... Hayat budur. Hic birsey takmaya degmez.
Benim karavani aldigimda bir suru dertleri varmis bilemedim. Neler neler her haftasonu elim ustunde. Ama simdi en guzel karavan benimki. Simdi ele gelmeye basladi. Neden cunku her noktasina elim degdide ondan. Bana guzel, e yeter. Daha da degecek cok yeri var. Her karavan sahibinin oyuncagi. Oynuyoruz. Cikarimiz sadece hos bir seda. Sevgiyle kalin.

İnsel Hocam,

Anımsattığınız için teşekkürler. Günlük işlerle uğraşırken gözden kaçırılıyor sözünü ettiğiniz gerçek.

Cavid Sezen
 

Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Hayat dediğimiz ne aslında?

Dünyada olup bitenler mi, kendi yaşadıklarımız mı?

Hangisi önemli bizim için?

Yanı başımızda bir savaş çıktığında mı üzülüyoruz daha çok, yoksa sevdiğimiz bir yakınımız hastalandığında mı?

Ne zaman sevinçten ayaklarımız yerden kesiliyor,aşkımıza karşılık bulduğumuzda mı, ülke ekonomisi düzeldiğinde mi?

Cevabı belli bu soruları sormak bile yetiyor anlamaya “küçük dünyalarımızda” yaşadığını “esas” hayatlarımızın.

Bencil gözükse de insani bir duygu bu. Hayran olduğumuz bir sanatçının kaybından, oy verdiğimiz siyasetçinin vefatından kat kat fazla yanıyor canımız bir sevdiğimiz öldüğünde. Ve ne kadar sık tekrarlanmaya başladı bu acı son zamanlarda. Henüz geçen yıl yine bir sevdiğimizi uğurladığımız cami avlusunda arkadaşlarıma “artık aralarda yaşamayı öğreneceğiz herhalde” dediğimi hatırlıyorum.. O araların bu derece kısalacağını tahmin etmemiştik ama hiçbirimiz. Uzun sıkıcı ders saatlerinden sonra bütün neşesini beş dakikalık teneffüslere sığdırmaya çalışan çocuklar gibiyiz. Sayılı “dakikaları” iyi değerlendirmemiz gerektiğini bilsek de, birbirimize bu yolda öğütler versek de yararı olmuyor pek. Kaç teneffüs yaşasak hala acemisiyiz bu okulun. Belki hakkını tam vermek istediğimizden sınırlı zamanların, daha da çok kırılıyor,yaralanıyoruz yolunda gitmeyen şeylerden,oyunbozanlık edenlerden. Daralan vakitlerin hırsızı, mutlu anların celladı sayıp da onları öfkeleniyoruz.

Küçük mutlulukların kıymetini bilmiyor değiliz. Mis gibi kokan bir kahveyi içmenin, bir yaz gecesi yıldızların altında denizi seyretmenin, soğuk ve yağmurlu bir kış günü sıcak evimizde oturup sevdiğimiz müziği dinlemenin tadını çıkarıyoruz. Her anının “farkında” olmaya çalışarak. Tuhaf ki aynı şeyleri “farkında varmadan” yaşadığımız günlerdeki mutluluğumuzun şiddetine asla ulaşamıyoruz.

Her çağında insanın yaşanacak hoş şeyler var elbette.Yeter ki erken gelen çağrılarla veda etmeyelim bu aleme. Baharı geride bıraktıysak, yazın keyfi yok mu? Sonbaharın muhteşem renklerinden payımızı almayacak mıyız?

İnsel dostum,

Öncelikle başın sağ olsun.

Bizim (en azından benim) yeniden düşünmemizi, ölüm gerçeğiyle hayatımızı yeniden sorgulamamızı sağladın.

Sevgiler

Alıntı : Rengin Soysal
 




Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Sevgili İnsel başın sağolsun. Söylediklerini İnşallah günlük koşuşturmacalar arasında unutmayız.
 

Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Sayın insel,başsağlığı ve sabırlar dilerim.
 

Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

Hayat bu kadar işte, bizlere de düşen öncelikle taziye sunmak, ne kadar fayadası olursa??? Ateş düştüğü yeri yakar...
Bu nedenle bu günü yaşayabilmek çok önemli, yarını yarın yaşarsın ama dünü yaşama şansı asla yok...
 




Ynt: Kıytırık Karavancılar Hakkında

İnsel bey,

Bende karavanı, hayatı yaşamayı, güzellikleri, coşkuları hep erteleme modunda olanlardandım...
Kriz geçsin, çocuk büyüsün, emekli olalım vs vs vs...
Dediğiniz gibi "dünya bir gündür, o da bugündür"...
Başınız sağolsun diyorum...
Haşmet beyin dediği gibi ateş düştüğü yeri yakıyor... :-[
 

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,786
Mesajlar
1,523,756
Kayıtlı Üye Sayımız
166,601
Kaydolan Son Üyemiz
muradmammad

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst