Ynt: Kendi Karavanını Yapanlar; Peugeot Boxer - Bekir Kemal Ataman (TA2RX)
Benim de ikinci bir aracım var. Diğer aracım Mitsubishi L200 çift kabin kamyonet. Hanım çarşı pazara panelvanla gitme fikrinden hoşlanmadığı için diğerini satmadık
Haşmet beyin dediği gibi şehir içinde park etmek sorun olabilir. Ben zaman zaman L200'ü park edecek yer bulmakta dahi zorlanıyorum. (L200 için 1,5 araçlık, Boxer için 1,75 araçlık boş yer bulmanız gerek.)
Tırmanma konusunda Haşmet bey daha birinci elden bilgi yazmış. Ben şu an için yalnız düz yollarda kullandım. Ama aldığımdan bu yana L200'e kıyasla gözlemlerim şunlar:
- L200'ün torku oldukça yüksektir. Buna karşın kalkış ve duruşu yavaştır. Boxer'a alışmam zor oldu (hala da tam olarak alışabildiğimi söyleyemem). Çünkü benzinli gibi, gaza dokunduğunuzda fırlıyor. Frene bastığınızda kazıklıyor. Benzinli araçtan geçiş yaparsanız zorlanacağınızı sanmıyorum. Ama benim gibi düz dizel bir araçtan geçerseniz alışması zaman alabilir.
- Çekme karavan kullanırken alışmış olduğunuzu sanıyorum. Eğer ayna kullanma alışkanlığnız yok ise büyük araçların şehir içi kullanımında zorlanabilirsiniz. Otomobil kullanan pek çok insan geri gideceği zaman arkaya dönme alışkanlığına sahiptir. Büyük araçlarda bu işi yalnız ayna kullanarak yapmak zorundasınız. Ayrıca arkada ne kadar mesafe kaldığını kestirmek neredeyse imkansız. (Bu türdeki ticari araçlara bakın. Hemen hepsinin arka kapısı vuruktur.) Dolayısıyla, Haşmet beyin önerdiği gibi bir geri görüş kamerası bence şart. Ben bu yüzden aracı alır almaz ilk iş olarak bunu hallettim. Park ederken eski alışkanlıkla hala hep aynaları kullanıyorum. Ama arkada ne kadar mesafe kaldığını görmek için kamera görüntüsü inanılmaz faydalı oluyor. Bu arada küçük bir uyarı, kameradaki görüntü arkaya dönüp baktığınızdaki açıyla ayni. Yani aynadaki gibi ters değil. Dolayısıyla bir aynaya bir kamera görüntüsüne bakarsanız kafanız karışıyor. ;D Ama ayna kullanımı bununla sınırlı değil. Dönüş yapacağınız zaman da aynaları kullanmak zorundasınız. Aksi takdirde bu sefer de aracın ortasından bir yerleri takabilirsiniz.
Dolayısıyla, şehir içindeki kullanımınız çok olacaksa, benim önerim biraz daha küçük bir araç düşünmeniz yönünde olacaktır. (VW, Hyundai, vb. gibi). Moderatörümüz Güngör beyin seçimi gibi 4x4 bir minibüs daha iyi bir seçim olabilir. Şehir içi / dışı kullanım oranınız bence en büyük belirleyici faktör. Ben şu anda yaşamakta olduğumu Giresun'da (bana kalsa) yalnız Boxer'ı tercih ederdim. Çünkü şehir içinde kullandığım yolların büyük kısmı zaten Karadeniz sahil yolu. Yani dar sokakların bulunduğu şehir merkezini zaten seyrek kullanıyorum. Ama İstanbul'da binek araç kullanan biri olsaydım ciddi olarak düşünürdüm. Çünkü L200'le bile şehir içinde girmek sorun oluyordu. Bu yüzden merkeze gideceğim zamanlar hep toplu taşım araçlarını tercih ederdim. Sizin bulunduğunuz Eskişehir'i bu yaz gezdim. Benim gördüğüm yerlerdeki yollar çok dar değildi. (Tabii bu da kişiden kişiye değişen göreli bir kavram
) Bence emin olmak için bulabiliyorsanız tanıdık birinden ödünç alıp bir süre kullanmayı deneyin.