Kendi Aracımızla Balkan Ülkeleri Gezisi 01-11.temmuz.2016

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan vata Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 183
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 28,227
Manolya Meydanı’nda yükselen bir diğer yapı ise İshak Çelebi Camisi (=Исак џамија=İsak Çamiya) olup 1506-1507 yılları arasında Manastır kadısı İshak Çelebi tarafından yaptırılmıştır.


482_zpsjfoizqq8.jpg


İshak Çelebi Camisi'nin Atatürk'ün Selanikte'ki evinde sergilenen fotoğrafı


Başlangıçta cami,mektep, medrese,zaviye ve kütüphaneden oluşan külliyeden günümüze sadece İshak Çelebi Camisi ulaşabilmiştir.Tek kubbeli ve kare planlı olarak inşa edilen caminin bahçesinde Rumeli müşiri Reşit Paşa'nın mezarı bulunmaktadır.Bir çok onarım gören camide TİKA tarafından başlatılan çalışmalar sürdüğünden içini gezemedik.


Manastır’da Osmanlılardan miras kalan önemli eserlerden biri olan Yeni Cami(=Јени џамија=Yeni Çamiya) 1558 yılında Manastır kadısı Mehmet Efendi tarafından yaptırılmıştır.


455_zpsnfbiajkp.jpg


Yeni Cami ve önünde yer alan ve Atatürk'ün çok sevdiği "Manastır'ın ortasında var bir havuz" şarkısında sözü geçen havuz.


Tek kubbeli ve kare planlı olarak inşa edilmiş olan ve kitabesi bulunmayan caminin tek şerefeli minaresi kesme taştan yapılmış.1957 yılından bu yana sanat galerisi olarak kullanılan Yeni Cami,temellerinde tarihi bir kilise olduğu gerekçesiyle yapılan kazı çalışmaları nedeniyle ziyarete kapalı idi.
 

Etiketler
Manolya Meydanı’nda dikkat çeken bir başka eser ise melek kanatlı erkek figürü içeren Koruyucular Anıtı(=Споменик на Бранителите = Spomenik na branitelite)’dır.Bu anıt, 2001 yılında hırvat ve arnavutlar arasında yaşanan ihtilafta hayatını kaybeden gençlerin anısına yapılmıştır.Sanatçı, Makedonya’nın yeniden doğuşunu simgelemek için heykelin parmağını gökyüzünü gösterir şekilde yapmış.


457_zpsjwyizqaw.jpg



Koruyucular Anıtı



Yeni Cami'den üç yüz metre kadar ilerleyince şehirdeki bir başka önemli anıta rastladık.Manastır şehrinin ününü arttıran bir diğer faktör de sinematografi dünyasından gelmektedir.Balkanlar'da ve ülkemizde film yapımının öncüleri olan Milton ve Yanaki Manaki kardeşler,şehirde 1903 yılında bir fotoğraf stüdyosu açmışlardır.1905 yılında ilk kameralarını satın alan Manaki Kardeşler Sultan V.Mehmet Reşat'ın Selanik ve Manastır ziyaretlerini de içeren yerel olayları, gelenek ve görenekleri kaydetmeye başlamışlardır. 1921’de evlerinin yakınında açık havada, 1923’te ise kurdukları salonda çektikleri 35 mm siyah-beyaz nitrat tabanlı filmlerin gösterimlerini yapmaya başlamışlardır.Manastır'da,1979 yılından başlayarak her yıl Eylül ayında Manaki Kardeşler anısına bir film festivali düzenlenmektedir.


20160812_225625_zps2ifdo2qu.jpg


Milton Manaki Anıtı(=Споменик Милтон Манаки =Spomenik Milton Manaki)
 

Bitola ile Medzhitlija sınır kapısı arası sadece 15 kilometredir.Sınırı on dakikada geçip 18 kilometre ötede bulunan Yunanistan'ın Florina şehrine ulaşarak tekrar Egnatia Odos otoyoluna çıktık.Bundan sonra 193 kilometrelik Florina-Selanik otoyolunu yaklaşık iki saatte geçerek Selanik’e ulaştık.Yaklaşık 370.000 kişilik merkez nüfusuyla Yunanistan'ın ikinci büyük şehri ve Yunan Makedonya'sının başkenti olan Selanik (=Θεσσαλονίκη=Tessaloniki) ülkenin en önemli ticaret ve endüstri merkezlerinden birisidir.Şehir 1997'de Avrupa kültür başkenti seçilmiştir.
Selanik’te gezilecek yerlere önce Atatürk’ün Evi'nden başladık.Atamızın evi şehir merkezine beş dakikalık yürüme mesafesinde bulunan Aya Dimitriya Mahallesi’ndeki Apostolou Pavlou Caddesi No:17 adresinde yer almaktadır.Evin hemen bitişiğinde ise Türk konsolosluğu vardır.


468_zpsr5zmjk0p.jpg


Atatürk’ün Evi(=Μουσείο Ατατούρκ=Musio Atatürk)


Atatürk’ün Evi,Lozan antlaşmasından sonra önce yunan hükümetine geçmiş ve sonrasında yunan bir iş adamına satılmıştır.Ancak daha sonra Selanik Belediyesi’nin girişimleri ile ev,yunan işadamından satın alınıp 1937 yılında Atatürk’e hediye edilmiştir.Atatürk’ün ölümünden sonra başlayan restorasyon çalışmaları 10.Kasım.1953’te tamamlanarak ev ziyarete açılmıştır.2012’de esaslı bir restorasyon daha geçiren ev böylelikle bir müze vasfına da kavuşmuştur.Sınırlarımız içinde yer almasa da her Türk’ün kalbinde özel bir yeri olan bu ev,Selanik’e giden herkesin mutlaka ziyaret ettiği manevi değeri son derece yüksek bir mekan konumundadır. Yılda 50.000 kişinin ziyaret ettiği Atatürk'ün Evi,pazartesi hariç her gün 10-17 saatleri arasında ziyarete açıktır.
 

469_zpsildeofno.jpg


Şu anda müze olarak kullanılan evin giriş kapısında Selanik Belediyesi tarafından yaptırılan “Türk milletinin büyük müceddidi ve Balkan ittihadının müzahiri Gazi Mustafa Kemal burada dünyaya gelmiştir. İş bu levha Türkiye Cumhuriyetinin onuncu yıldönümü münasebetiyle konulmuştur.Selanik,29.Birinci teşrin.1933” yazısı dikkat çekmektedir.

Ev,1870 yılında Rodoslu Müderris Hacı Mehmet Vakfı tarafından yaptırılmış.Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi bu evi 1880’de kiralamış. Atatürk’ün babasının 1888 yılında ölümüne dek tüm aile bu evde kalmış.Bu tarihten sonra hemen bitişiğinde yer alan daha küçük bir eve taşınmış.Dış görünümünde sadelik ve zarifliğin hakim olduğu,iki katlı pembe boyalı evin alt katında Zübeyde Hanımın odası ile kiler ve mutfak yer alırken, üst katında Atatürk’ün doğduğu oda ile yatak ve çalışma odası bulunmaktadır.


493_zpsukjnehsz.jpg


Atatürk'ün doğduğu güney taraftaki oda


485_zpsp5k3f0e1.jpg


489_zpslqs29dhr.jpg


481_zpsvbhuqmvq.jpg


486_zps65f8z8px.jpg


491_zpsz4ghnjda.jpg


Evden kareler


487_zpsity0tjde.jpg


Atatürk için sembolik olarak yaptırılmış Cumhurbaşkanlığı mührü
 

Selanik’te bir sonraki durağımız Atatürk'ün Evi ile aynı cadde üzerinde bulunan ve şehrin koruyucusu kabul edilen Aziz Dimitri’ye adanmış Aya Dimitri(=Άγιος Δημήτριος=Agios Dimitrios) Kilisesi oldu.



462_zpsvmjaax1n.jpg



467_zps4zkncsrd.jpg



463_zpsim88yex3.jpg



464_zpslecktfri.jpg



465_zps04xwbd7u.jpg



466_zpssqzua9gp.jpg




Aya Dimitri Kilisesi


Bizans devrinden kalma kilisenin yapım tarihinin MS.dördüncü yüzyıl olduğu kabul edilmektedir.Aziz Dimitri’nin öldürüldüğü Roma hamamı kalıntıları üzerine inşa edilmiş olan,beş kubbeli ve ahşap tavanlı bu kilise,43 metrelik boyu ve 33 metrelik eni ile ülkenin en büyük kilisesidir.Selanik'in Osmanlı hakimiyetinde olduğu yıllarda bu kilise 420 sene boyunca cami olarak hizmet verdikten sonra 1917'de tekrar kiliseye dönüştürülmüş olup 1988 yılında Unesco tarafından dünya kültür mirasına alınmıştır.
 
Son düzenleme:



Selanik’te gezilecek bir başka önemli tarihi yapı ise Beyaz Kule (=Λευκός Πύργος =Lefkos Pirgos)’dir.


497_zpsmvxrwsan.jpg



495_zps41oylijf.jpg



501_zpsbvicucbz.jpg



Üstteki iki fotoğrafta Beyaz Kule'nin ön ve arka cepheleri alttaki fotoğrafta ise kulenin içi görülmektedir.



Yaklaşık 34 metre yüksekliğinde ve 70 metre çapındaki altı katlı kule Selanik’in simgelerindendir.Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırıldığı ve mimarının da Mimar Sinan olduğu rivayet edilir.Kule,Osmanlılar tarafından denizden gelecek tehlikeler için savunma amaçlı garnizon ve hapishane olarak kullanılmıştı. Evliya Çelebi'nin de anlattığı bu kulenin etrafındaki surlar ve teferruatı 1869 yılında sahile rıhtım inşa edilmesi sebebiyle yıktırıldığı için kule günümüzde tek başına kalmış gibidir.
Daha önce Aslan Kulesi,Yeniçeri Kulesi ve Kalamaria Kulesi gibi isimlerle anılan kulenin adı,zindan olarak kullanıldığı 1826’da Sultan II. Mahmud’un emri üzerine bütün tutukluların kılıçtan geçirilmesi üzerine Kan Kulesi olarak değiştirilmiştir.Osmanlı'nın son dönemlerinde başta İttihat ve Terakki olmak üzere dönemin padişahlığa muhalif tüm hareketleri Beyaz Kule’nin çevresinde şekillenmiştir.1912′de Balkan savaşının sonucu olarak Selanik Yunanlıların eline geçince,sembolik bir vaftiz uygulaması olarak beyaza boyandığı için ismi Beyaz Kule olarak kalmıştır.Fotoğrafta da görüldüğü üzere günümüzde beyazlıktan eser kalmamış olan kuleye giriş ücreti 8€'dur.
 

Beyaz Kule'nin önünden kalkan korsan gemisine binerek Thermaikos Körfezi'nde yarım saatlik bir korsan gemisi turu yapmak mümkündür. Gemideki bardan bir şeyler içmeniz karşılığında ücretsiz olan bu tur güneşi batırmak için iyi bir fikir olabilir ancak bira için 5,su ve alkolsüz içecekler için 4€ ödemeniz gerekiyor.


995dd20c-e9ce-432e-83fe-3d05184a87be_zpse5n2psms.jpg


Korsan gemisi


Beyaz Kule'nin üç yüz metre doğusundaki Nea Paralia(=Yeni Sahil) bölgesinde yer alan yaklaşık yirmi metre yüksekliğindeki Büyük İskender Anıtı göz alıcıydı.1974 yılında yapılan heykel önünde yeni evlilerin fotoğraf çektirmeleri adettenmiş.Selanik konser salonu ile Beyaz Kule arasındaki yaklaşık dört kilometre uzunluğundaki sahil bandı üzerinde birleştirilmiş yedi tane park bölgesi bulunmaktadır.Burası özellikle yaz mevsiminde hafif esen rüzgar eşliğinde yürüyüş yapmak açısından çok keyifli bir yer.


503_zpsefigjvfd.jpg
Büyük İskender Anıtı


496_zps8qtt1sm6.jpg


Heykelin bulunduğu parkın tam karşısında ise tıpkı Üsküp'te olduğu gibi Büyük İskender'in babası II.Filip'in heykeli bulunmaktadır.
 

Bundan sonra otelimize yerleşmek üzere hareket ettik.Selanik’te sahilde Komninon 5 ,Kalapothaki adresindeki Andromeda Otel’de iki kişi gecelik sadece konaklama ücreti olarak 75 euro ödedik.Otel,dört yıldızın hakkını tam veremese de son derece merkezi konumda olması avantajdı.


Otelde biraz soluklandıktan sonra şehri dolaşmaya devam ettik.Otelden yüz elli metre kadar yukarıda bulunan Tsimiski Caddesi(=Οδός Τσιμισκή =Odos Tsimiski) alışveriş için şık mağazaların bulunduğu bir caddedir.Ne var ki günlerden pazar olduğu için her yer kapalıydı.Biz de üç yüz metre kadar ilerleyip şehrin kalbi olan Aristoteles Caddesi(=Οδός Αριστοτέλους=Odos Aristoteleus)'ne geldik.



460cec0a-f07d-40e4-abda-e0ce13c3f3cc_zpsk3hdwrxr.jpg



4f38965c-5631-4382-be84-158d5ddd7604_zpsnfzeigop.jpg



Aristoteles Caddesi


20160710_192024_zpsigyim8is.jpg


Caddenin sonunda yer alan Elefterios Venizelos'un Heykeli


Yunanistan'da 1910-1933 arasında Başbakanlık yapmış Elefterios Venizelos,önceleri tam anlamı ile bir Türk düşmanıdır.Ancak Kurtuluş Savaşı'nda ve Lozan'da uğradığı hezimet sonrasında Yunanistan'ın Fransa ve İngiltere tarafından bir piyon gibi kullanıldığı gerçeğini anlayarak ölünceye dek bir Türk dostu olarak kalmış hatta bir dönem Türkiye-Yunanistan bütünleşmesi fikrini savunmuştur.



20161023_091434_zps8ttiietu.jpg


Aristoteles Meydanı


Caddenin başında ise Aristoteles Meydanı(= Πλατεία Αριστοτέλους=Platsia Aristotelous) yer almaktadır.Selanik şehri,1917 yılında büyük bir yangın felaketi geçirir.Bunun üzerine kentin yeniden yapılandırılması için yardım istenen fransız mimar Ernest Hebrard şehirde bir meydan bulunmadığını ve sahilden eski Roma kalıntılarına dek uzanan aksta bizans ve batı mimarisi ögelerinin kullanılması gerektiğini vurgular.Bu önerinin hayata geçirilmesi ancak 1950-60 yılları arasında gerçekleşir ve Aristoteles Meydanı kurulur.Meydanın solunda Selanik'in en iyi beş yıldızlı otellerinden biri olan Electra Palace Hotel,sağında ise ünlü sinema Olympion bulunmaktadır.Meydanda ayrıca kafeler, barlar,alışveriş yerleri, kitapçılar,banka ve oteller de yer almaktadır. Meydan,günümüzde siyasi mitinglerin ve noel kutlamalarının da yapıldığı bir merkez konumundadır.
 

Bundan sonra Zafer Bulvarı(=Λεωφόρος Νίκης=Leofóros Níkis) olarak da bilinen Selanik Kordonboyu'na çıktık. Beyaz Kule'den başlayıp limanda sona eren yaklaşık 1.3 kilometre uzunluğundaki bu bölgede her zevke hitap edebilecek pek çok kafe,restoran ve otel bulunmaktadır. Daha önceki ziyaretlerimizde bizi rahatsız eden kötü koku bu kez yoktu.Yalnız sahil boyunca hiç korkuluk bulunmayışı küçük çocuklar ve gece alkolü fazla kaçıranlar açısından bana sakıncalı geldi.


dfd78467-2b4d-4bd6-9aa4-d024311a2fc1_zpskidvcemz.jpg



d877fd64-bd3d-48db-baca-f6389eb4480c_zpshsgg6s2y.jpg



Selanik Kordonboyu'nda gün batımı
 

Artık iyi bir akşam yemeğini hak etmiştik.Bu amaçla limanın hemen karşı tarafında yer alan ve Ladadika(=Λαδάδικα) olarak adlandırılan bölgeye gittik.Burada eskiden zeytinyağı satıcıları ve musevi toplumu yaşarmış.II. Dünya Savaşı döneminde burada yaşayan museviler naziler tarafından katledilmiş ve uzun süre boş kalan bölge günümüzde şehrin eğlence merkezi konumuna dönüşmüş.10.Temmuz.Pazar günü aynı zamanda Avrupa futbol şampiyonasının da final günüydü.Ancak bu durum sokakta eğlenenlerin pek umurunda değilmiş gibiydi.Biz de içinde büyük ekran televizyon bulunan yegane restorana oturup bir yandan maçı izlerken bir yandan da yunan mutfağının güzelliklerini bir kez daha tattık.


20160710_210500_zpsodwokmcr.jpg


Fava(=Φάβα)



e64c263c-8418-48d9-aa15-95769d225132_zpsfncbzs2z.jpg


Küçük yaprak dolması(=ντολμάδάkιά =Dolmadakiya),


8ef70905-d8a9-4112-ae48-af2a874d4061_zps3wcc8pjj.jpg


Ahtapot ızgara (=ψητό χταπόδι=Psito çitapodi),


20160710_210730_zpsfagmcxue.jpg


Tavuk şiş(= σουβλάκι=suvlaki)


Seçtiklerimiz ile birlikte retsina şarabı içtik.Retsina şarabı,antik çağlardan beri üretimi yapılan,çam reçine aromaları ile zenginleştirilmiş ve asiditesi yüksek bir beyaz şaraptır.Bu şarabı sek olarak içmek küf kokusu nedeniyle biraz zor gelince şefin önerisiyle sprite ile karıştırıp içtik.Dört kişilik bu yemeğe de 80€ ödedik.Kupayı Portekiz'in kazanmasını izledikten sonra otelimizin yolunu tuttuk.
 



11.Temmuz.Pazartesi,yolculuğumuzun son günüydü.Sabah erkenden hazırlanıp otelden ayrıldık.


ac0ab175-44a9-4f68-8317-c867b6bf5a8a_zpsl0enrpn2.jpg


Selanik simidi(=Kuluri)


Ülkemizde olduğu gibi Yunanistan'da da ucuz bir kahvaltılık olan ve tanesi 0.5€ olan Kuluri(=κουλούρι=simit)'ten satın alıp bir gün önce gezme fırsatı bulamadığımız Selanik Kalesi önünden geçerek otoyola çıktık.


305efaca-bbc8-4f89-8982-15f6d27254fa_zpshtjllthg.jpg



Selanik Kalesi(=Yedikule)


Selanik’te bugün hala ayakta kalan Osmanlı yapılarının en eskisi şehre hakim olan Yedikule(=Ἑπταπύργιον=Eptapirgion)'dur.Kale,Sultan II. Murat tarafından 1431-1432 tarihleri arasında inşa edilmiştir.1989 yılına dek hapishane olarak kullanılan kalede onarımlar günümüzde de devam ediyormuş.
 

Zamanımız el vermediği için ne yazık ki bu gezimizde de Batı Trakya'daki şehirleri gezemedik.:( Selanik'ten İpsala'ya dek 340 kilometrelik yolu yaklaşık üç saatte geçerek sınıra ulaştık.Yunan tarafındaki gümrüksüz alışveriş mağazası İpsala sınır kapısındakinden maalesef daha gelişmiş ve daha hesaplı olduğu için burada küçük bir alışveriş yaptık.Bundan sonra sınırımızda yaklaşık yirmi dakikalık bekleyişten sonra ülkemize giriş yaptık.


3c540382-c4f2-4d7e-9c8a-4e1d6eee2d51_zps4eczwwjr.jpg


DSC02381_zps408f8ed4.jpg


İpsala Sınır Kapısı.İnsanın kendi toprağında ve kendi bayrağının altında olması en büyük mutluluk.:smiley:



On bir günlük yolculuğun sonunda evimize dönüş yolunda bizi kötü bir sürpriz bekliyordu.On iki yıldır evimizin neşe kaynağı olan küçük kızımız Pamuk,bir süredir muzdarip olduğu böbrek yetmezliği nedeniyle vefat etmişti.Bu sevimli dosttan on iki yıl sonra ayrılmak bizim için çok zor bir durumdu.



20160401_231143_zpsmave6ta6.jpg



DSC02068_zpsjyf9gc5f.jpg


Onu toprağa verirken aklımda "hayvanların yaptığı tek kötülük,öldükleri zaman onları seven insanlara verdikleri üzüntüdür" sözü ve gözümün önünden gitmeyen bu dost canlısı bakışları vardı.:(
 

Balkan ülkelerine yaptığımız bu yorucu ancak bir o kadar da keyif aldığımız gezinin en çok hayıflandığım tarafı süresinin kısa olması idi.Kendi aracınızla böyle bir yolculuk yapacaksanız en az 14 gün ayırınız ve aracınızın yeşil sigortasını yaptırırken geçerli olduğu ülkeler bölümüne dikkat ediniz derim.
Bölgeye beş asır hükmetmiş ecdadımızın at koşturduğu topraklarda aracımızla yol alırken Balkan üçlemesi olarak adlandırılan yeşil,su ve dağın birbiriyle eşsiz uyumuna sonlarda eklenen Adriyatik Denizi,gezimizin verdiği keyfi daha da arttırdı.Ayrıca daha önce dolaştığımız bazı bölge ülkelerinde çoğu kaderine terk edilmiş ve harap durumdaki ecdad yadigarı eserlerin kısa adı TİKA olan Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı tarafından başarılı bir şekilde restore edildiğini görmekten son derece mutlu olduk.Bu gezinin en keyif aldığımız yönü ise ecdadımızın fethettiği topraklardaki insanlara yaklaşımını daha iyi gözlemleme fırsatını bulmuş olmamızdı.Bu bölgede egemenliğimizin bitmesinin üzerinden yüz yıldan fazla zaman geçmiş olmasına karşın,Türk olduğumuzu öğrenince bize sarılan,bizi evlerine kahve içmeye davet eden yerel halkın bu samimi davranışlarının nedeninin aslında Musevi halk için kendi cebinden sinagog yaptıran Rumeli Beylerbeyi Siyavuş Paşa;tüm mal varlığını halka vakfeden Bosna Sancak Beyi Gazi Hüsrev Bey gibi adını çok da duymadığımız şanlı ecdadımızın yaptıklarında yattığını anladık ve doğrusu koltuklarımız kabardı.
Sözün özü,bu gezide Yüce Atatürk'ün "Türk çocuğu,atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır" sözünün ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha anladık.Tüm kardeşlerime tavsiyem,şan ve şerefle dolu tarihimizi kendilerinden sonraki kuşaklara doğru bir şekilde aktarmalarıdır.
Sözü yine çok uzattığım için özür diliyor ve her ne kadar sürç-i lisan ettiysek affola diyorum.:yum::wink:
 


çok güzel bir yazı olmuş. zevkle 4. sayfaya kadar okudum, tek seferde bitirmemek adına kalanını yarına bıraktım.
bu turu yapmak isteyenler için de bir rehber niteliğinde.

en önemlisi de tecrübe paylaşımı yapmanız olmuş, sonuçta böyle bir gezi için neler gerekli, hangi yoldan gidilir, nerede yemek yenir, kalınız vs bir sürü sorunun cevabı burada

elinize sağlık.
 



çok güzel bir yazı olmuş. zevkle 4. sayfaya kadar okudum, tek seferde bitirmemek adına kalanını yarına bıraktım.
bu turu yapmak isteyenler için de bir rehber niteliğinde.en önemlisi de tecrübe paylaşımı yapmanız olmuş, sonuçta böyle bir gezi için neler gerekli, hangi yoldan gidilir, nerede yemek yenir, kalınız vs bir sürü sorunun cevabı burada elinize sağlık.




Sn.Mauvais,beğeniniz için teşekkür ediyorum.Geziler paylaştıkça daha güzel oluyor.;)
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,834
Mesajlar
1,524,143
Kayıtlı Üye Sayımız
166,624
Kaydolan Son Üyemiz
turbotesisat

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst