Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan insel Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 120
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 34,168
Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)




Böylesi yoğun bir pratik çalışmadan sonra bir sonraki sefere İnsel'in artık hazırlıklı olduğunu biliyoruz... "Yazacağım hepsini foruma" dedim, o da "yaz valla" dedi. Günah benden gitti bu durumda. İçim rahat olarak yazıyorum.


[attachment=1]


Zinciri taktıktan sonra "yürü be koçum" "kim tutar seni" nidaları eşliğinde gazı alan İnsel hocam da aracını syncro sanmaya başlıyor...

Düz yollarda hızlanıp, rampada yavaşlayınca ya da durmaya kalktığında arkasından "devam et" diye işaret ediyoruz. "Kaptırga İnsel" de bir daha arkasına bile bakmadan zirveye kadar yardırıyor...


[attachment=2]


[attachment=3]


[attachment=4]


[attachment=5]









 

Etiketler
Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)

Cem, kış ortasında Kuzuyayla deyince şöyle bir gözümde canlandırdım başıma gelecekleri ve hiç sesimi çıkartmadım.

Benim nazlı ve önden çekiş ducatom'la bu iş nasıl olur diye hesap kitap yapmaya bile yanaşmadım. Lâkin huylu huyundan vazgeçer mi? Hani derler ya, adam olacak çocuk kakasından belli olur diye. Anam da çocukluğumda lazımlığa bakıp bakıp, bana hep " sen adam olamayacaksın " der dururdu.

Neyse, sessiz ve derinden işleri yoluna koyup, bir de kıytırıktan zincir edinip, yola çıktıktan sonra Cem' e " ben yola çıktım " dedim.

" Karagözlers " le cuma akşamı tem deki şu meşhur benzinlikte buluşup o akşamı Sapanca göl kıyısında
geçirdik. Hem sohbet ederiz hem daha yakından tanışırız diye hem de Trakya'lıca iki nefes anoson koklarız dedik ama girdiğimiz yer müzik diye bir anırtılı böğürme koyverince nasıl kaçacağımızı bilemedik.

Geceyi yürüyüş sohbetiyle tamamlayıp ertesi sabah buluşma vaktine kadar göl manzaralı karavan üstüne destanlar yazıp buluşma noktasına yollandık.

Haftasonu cengaverleri tek tek sökün ettiler ve istikamet Kuzuyayla diye başkomutan işaret parmağını dağlara doğru uzatıverdi.

Yahu etmeyin eylemeyin diyeceğim ama, ok yaydan çıkmış bir kere. Üstelik komutanda bir eda var ki... Peh peh peh... O gösterdiği dağları, o yaratmış havasında, Hani " benim oraları görmeye gideceğiz " der gibi.
Eh... Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın anasını satiiim.
Bir dağlara baktım, bir " nazlı " ma, bir de vay benim kel başıma gelecekler deyip ak düşmüş sakalımı sıvazlayıp, sakalı ağarttık ama akıllanmadık diyerek kuyruğa takıldım.

" Ohooo... Asfalt pırl pırılmış yahu boşuna kuruntu etmişim " diye içimden geçiriken bizim takım yoldan çıkıverdi. Birden bire asfaltın rengi beyaza büründü ve daha on metre gitmeden ben de olduğum yerde saymaya başladım.

Zincir var mı ? Var. Arkadaşların da yardımıyla taktık takmasına ama iki metre gitmeden baklalar tesbih tanesi gibi dağılıverdi. Neyse bir punduna getirip yolu açtıktan sonra takıma ve diğer araçlara yol verdik ve sağolsun Levent kardeşle birlikte ve inatla benim aracı yukarıya çıkartmaya ahtettik.

Kopan zinciri telle tamirleyip birkaç yüz metre daha gittikten sonra bu iş buraya kadar durumu hasıl oldu.
Anan yahşi baban yahşi ne edeceğiz şimdi derken hızır Mecit ve syncro'su arkamızda bitiverdi. Yüzünde bir muzurluk, bir hınzırlık, hafif alaycı bir tonla " çekme halatı var mı yaa ? " diye ortaya laf attı. Var dedim ve öne geçti. Taktık, o da gaza bastı. Ben ve arkasındaki 3,5 ton var mı yok mu anlamadan bütün o karlı buzlu yolları sıyırıverdik.

Bilemedim sevgili Mecit kardeşin mi yanaklarından öpeyim yoksa eğilip syncro nun mu lastiklerini öpeyim.

Sonra ateşin başına geçtik. Bülent'in sucuklarını bekledim durdum...

Bekledim, bekledim, bekledim,bekledim... Herhalde gelecek sefer dedim ve zincirle uğraşırken çaktırmadan üşüttüğüm için biraz erken gecenin ateşini onlara emanet ettim.

Bütün arkadaşlarıma, yardımlarına ve bu keyifli hafta sonu programına teşekkür ediyorum.
 


Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)



Bu kare İnsel'in aracını son gördüğüm ana ait:


[attachment=1]


Uzunca bir süre İnsel'den haber alamayıp cep telefonu da çekmeyince Bülent'le kardeş kamperler olarak kurtarma timi edasıyla yola çıktık... Ohooo!... Baktık ki beyimiz yukarıda oğlu ile kızak keyfi yapıyor.

Abi - kardeş yan yana...

[attachment=2]


Ardından bizim de geri dönmediğimizi gören Levent abi syncrosu ile yanımızda bitiveriyor...


[attachment=3]



Yukarıdan manzaralar...


[attachment=4]


[attachment=5]









 

Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)




[attachment=1]


[attachment=2]



Haldun abi'nin karavanı kuş misali yanımıza kadar uçuran yakışıklı delikanlı:


[attachment=3]


Çok da fotojenik kerata


[attachment=4]


Bölgenin köpekleri çok zeki... Başka yerlerde görmeye alışık olduğunuz şekilde yanınıza yaklaşıp melul melul bakmıyorlar... Böyle yaparlarsa önlerine kuru ekmekten fazlasının atılmayacağını biliyorlar.

Kendilerince taktikler geliştirmişler. Çağırsanız bile yanınıza gelmiyorlar. Önce uzaktan izleyip grup içerisindeki en saf elemanı tespit ediyorlar. Aşağıdaki fotoğrafta arka planda bu detayı görebilirsiniz. Sonra bir boşluk anında operasyona girişiyorlar ve işlerini gördükten sonra hemen uzaklaşıyorlar... Detayları Bülent arkadaşımızdan da dinleyebilirsiniz.


[attachment=5]









 



Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)



Kamp alanımızdan kesitler:


[attachment=1]


[attachment=2]


[attachment=3]


Çocuklar yine her zamanki gibi kampın tadını en çok çıkaranlar...


[attachment=4]


Nazlı ducatomuz burada da yalnız bırakmıyor bizleri... Öyle ya da böyle, oradaydı işte...


[attachment=5]









 

Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)

Unuttuğum olaylar mutlaka vardır,bunlardan biri Tayfur hocamın elinde bir kutu tatlı ile sırf bizle buluşmak için kampımıza gelmesi ayrıca hemen hemen her kampımıza gelen,isimleri listelerde hiç gözükmeyen ama gezilerimize karavancılardan çok katılan Tamer ve ailesi ,şimdi ismini hatırlamakta zorlandığım , beyaz Vito sunu unutmadığım İzmitli karavancı abimiz, bu arkadaşların bize süpriz ziyaretleri.Kuzuyayla işletmesini alan arkadaşların ileriye dönük uluslararası bir kamping alanı yaratma çabaları.Benim aklımda kalan bilgiler.
 


Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)


Kamp alanımızdan devam...


[attachment=1]


Aşağıdaki fotoğrafta dikkatli bakarsanız göreceğiniz şekilde köpek Mehmet abi'nin arkasına saklanıyor. Mümkün olduğunca fotoğraf çektirmekten bile kaçınıyorlar. Bir gün köpek sahibi olmak istersem gidip bunların yavrularından alacağım. İnanılmaz zeki hayvanlar.


[attachment=2]


[attachment=3]


[attachment=4]


Bu fotoğraftaki arkadaş kampımızın CD ve sucuk sorumlusu. Kendisini iyi tanıyın, bedava CD ve sucukları o dağıtıyor. İsteyecekseniz ondan isteyin. ;D


[attachment=5]









 

Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)

çayı kahveyi ve ateşi gördük yaww hiçmi bir şey yemediniz o güzel doğada.
şöyle mangal ateşinde pişen et yanına,hadi anosondan vazgeçtim arpa suyu yada üzüm suyuda mı yoktu
 



Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)



Bu beyefendi de gezilerde baklava, yaş pasta gibi şeyler dağıtıyor. İsimleri aklınızda tutamasanız bile simalarını iyice kazıyın aklınızın bir köşesine.


[attachment=1]


Alttaki fotoğrafta, fotoğraf çeken hanımefendinin de tarçınlı kurabiyeleri çok meşhurdur, ona göre


[attachment=2]


Boşuna uğraşmayın, Levent abi'den fazlaca bir şey alamazsınız. Alabileceğiniz ufak tefek şeylerin detayını vermiyorum, istihkakım azalmasın.


[attachment=3]


[attachment=4]


[attachment=5]









 

Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)


[attachment=1]


Köpekzedeler zeytinyağlılara talim ederken...


[attachment=2]


Neyse ki yemeğin sonuna doğru Mecit hocamın sac kavurması yetişiyor imdatlarına...


[attachment=3]


Ateş başı muhabbeti:







 

Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)




[attachment=1]


[attachment=2]


[attachment=3]


Kamperin içinden sabah manzaram...


[attachment=4]


Uyku mahmurluğu ile manzaranın keyfini çıkarmaya çalışırken aniden önümde bitip manzaramı kapatıveren yine o malum şahıs:


[attachment=5]









 

Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)



[attachment=1]


[attachment=2]


[attachment=3]


Kuzuyayla dönüşü "buraya kadar gelmişken Kırkıpnar'ı ve Sapanca Gölü'nü de görmeden dönmeyelim" dedik...


[attachment=4]


[attachment=5]









 

Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)



Haldun abi su altı güzelliklerini fotoğraflamaya çalışıyor


[attachment=1]


Akşam ateş başında "o kadar çok içme" demiştim sana, dinlemedin. Fotoğrafta akşamdan kalma Bülent'i görüyorsunuz

[attachment=2]


[attachment=3]


Benden ve kıytırık fotoğraf makinamdan ancak bu kadar dostlar...

Devamını "12 mega pikseeeel..." diye bağıran dostlarımızdan bekliyoruz...





 



Ynt: Kar Kampımız... Kartepe - Kuzuyayla (22-23 Ocak 2011)

Çok şey kaçırmışım harbiden...OFFFFF OFFFFF :'(