"ultimate survival - Türkiye "bölümünü seyrederken gülmekten kasıklarım ağrıdı.Tam bir komediydi.Adam Artvin Yusufeli-Yaylalar köyünden maceraya başladı,bir müddet sonra Erzurum Tortum Şelalesinden atladı,sonra Kapadokya'dan çıktı,finalde de Konya'da Tuz gölünde insanoğlu'na rastladı.Bu komediyi seyrettikten sonra programa güvenim kalmadı.apolloturk' Alıntı:survival man deki adam ismini bilmiyorum artik kameran bulundurmuyor bildigim kadaritla cunku hep kendi kendini cekiyor yanliz acil durumlar icin yakinlarinda bekleyen bir ekip oluyor ve cok zorda kalirsa telsizle yardim istiyor(bir iki defa rasladim birinde okyanusta botla kalmisti ve firtina ciktigi icin yardim istemisti). Ama tabii cekimler disinda belki yanina vs. gelen vardir yemek yiyordur falan orasini bilemem tabii.
yanliz ultimate survival deki elamanin ekibi falan hatta destekde aliyor hatta kayboldugu yerle ilgili yalanda soyluyoe(turkiye bolumunu izleyebilirsniz) yani ultimate survival belgesel tadinda bir program yarisma tarzinda degil. Ayrica o adamin yediklerini yiyebilmek icin cok cok saglam bir migde super bir bagisiklilik sistemi ustunede multivitamin/antibiyotik falan lazimdir heralde. Ama guzel bilgilerde yer aliyor , nasil avlanilir, nasil yon bulunur,nasil ates yakilir,nasil barinak yapilir,vahsi hayvanlardan nasil korunulur vs. gibi konularda guzel bilgiler verebiliyor.
themisabi' Alıntı:Bu başlık altında bu konu ile bu kadar fazla yer işgal ettiğimiz için öncelikle arkadaşlardan özür diliyorum. Apollotürk isimli arkadaşın da belirttiği gibi ultimate survival ile survivorman arasındaki en büyük fark survivorman'da çekim ekibinin olmaması, diğerinde çekim ekibi yanında her türlü desteğin hazır olmasıdır.
Survivormande les stroud'un yanında sadece gideceği ortamda kullanableceği asgari malzeme oluyor ki bunlar da çoğu zaman bir adet leatherman multitool ve bir iki adet kibrit çöpünden ibaret oluyor. Bu programda temel öğreti vahşi doğada nasıl hayatta kalınacağı, hatta bir bölümde alaskada düşen bir uçağın sağ kalan yaralı yolcusu konsepti var ki hepimizin hatırlayacağı malum helikopter kazasında yaralı gazeteci arkadaş bu programı izlemiş olsa idi hayatta kalma şansının daha fazla olacağını düşünüyorum.
Ultimate survival isimli programa gelince keyifli bir seyirlik fakat izleyen arkadaşların hatırlayacağı üzere bir fil dışkısının içinden çıkan sıvıyı içmek, bir deve leşinin midesinin içindeki sıvıyı içmenin yada doğada bulduğun canlı cansız her şeyi çiğ yemenin vahşi doğada kalan insanın yaşam mücadelesine olumlu bir katkı sağlayacağını sanmıyorum.
Programlara ilişkin temel algı şu olmalı Survivorman eğitici bir hayatta kalma mücadelesi programda anlatılan her şey benzer koşullarda kullanılabilecek teknikler Ultimatesurvivl ise hayatta kalma mücadelesi verirken kullanılabilecek tekniklerin de olduğu keyifli bir şov programı. Saygılarımla
febulent' Alıntı:ben geçen hafta bir Survivor bir Survivalist ile Kutsal Zafer Şahin ile tanıştım. ( kendisini bir kaçyıldır treking camp gibi aktiviteerden tanımama rahmen bu kimliği ile yeni tanıştım ve öyle anlatılanlar gibi hayatta kalmanın kolay basit bir iş olmadığına kanaat getirdim. )
'' Hayatta kalma durumuna girildiğinde zaman kavramı ortadan kalkar. Artık elde olan bütün güçle zamanı düşünmeden sadece hayatta kalmaya ve bu hayatı sürdürmeye çalışmak gerekir. Bu yaşamı sürdürme ya yardım gelene kadar, ya toplum bölgelerine gidene kadar, ya da tüm bunlar imkânsızsa bile ölene kadardır.
Hayatta kalabilmek, panik yapmamaya, akılcı düşünüp, bilgiyi ve malzemeyi kullanabilmeye, gerçekten yaşamayı istemeye ve irade gösterebilmeye bağlı. Kısacası hayatta kalıp kalmamamız, bize ve o anki tavır ve hareketlerimize bağlıdır. (kzş)
Bunu sağlamakta bir sanat olmaktadır.
Hayatta Kalma çeşitli isimlendirme ve manalarla dile getirilmektedir. Bunlar:
Hayatta Kalma: Yaşamı devam ettirebilmek için gerekli durum.
Hayat-ı İdame: Yaşamı devam ettirme.
Beka: Ölmezlik kabiliyeti.
Survival: Yaşamı devam ettirmek.
Survivor: Hayatta kalan
Survivalist: Yaşamı devam ettirme işini sürekli iş haline getiren. ''
bu işin bir okulu var http://www.hayattakalma.com/anasayfa.htm
karkurdu' Alıntı:Biraz abartı haline getirilmiş bir durum.Hayatta kalmak demek, olağan üstü hal söz konusu olduğunda kişinin kendisini duruma adapte ederek, bildiği temel eğitimleri doğaçlayarak verdiği hayatta kalma savaşından gelip çıkması demektir.Bunu dallandırıp budaklandırmaya gerek yok.Herşeyi sadesi güzel ve etkilidir.Hele hele ki survivalist gibi bunu iş haline getirmiş kişi gibi tanımlar bu işin kulağına su kaçırmak demektir.Tabiki bu konuda uzmanlık güzel birşey, çünkü hayatta kalma becerisi sadece doğaya mahsus değildir.Günlük yaşantımızıda etkileyecek bir beceri ama bunu sürekli bu işi yapan kişi gibi tehlike içinde yüzen insan gibi lanse edilmesi benim aklıma maceraya doymayan kırık bir kişilikten başka birşey getirmez.
Bende bu karmaşanın içinde kendi anladığım tarzda bir açıklama yapmak istiyorum.Bana göre hayatta kalma becerisi, askerlikten bir çok üyenin vakıf olduğu gibi "ÖNCE EMNİYET SONRA HAREKET" prensibinden ibarettir...