Ynt: Hayatı İdame Teknikleri
Herkese merhabalar. Uzun süredir takip ettiğim gezenbilirde yazmak çok güzel bir duygu Hayatta kalma çok ilginç bir konu ve büyük kısmı malzemeden çok psikoloji ile ilintili diye düşünüyorum. Anadolu'da hayatı idame durumuna düşülmeyecek diye bir şart olduğuna bende inanmamaktayım. Çünkü deneyimsiz ve malzemesizseniz hele birde panik yaptıysanız bu duruma düşebiliriz. Çakıların doğada işe yarayacağına inanmayanlardanım. Ama tek parça yüksek karbon bıçağında çok kullanışlı olmadığını deneyimledim. Bence sağlam bir taşıma kılıfı olan tek parça ergonomik bir kamp baltası harika iş görür diye düşünüyorum. Çünkü pek çok marka bıçağın tırtladığına hepimiz şahit olmuşuzdur. Bazen bu tırtlama hayata mal olabilir. Ama bir balta kolay kolay elimizde kalmaz. Taşıması da bir kukriden ya da paladan kolaydır. Arkası çekiç olarak kullanılabilir. Doğada istemeden bizi zehirleyecek hayvanlar dışında tehlike yok gibidir. Kurt sürüsü ve ayı ile karşılaşmış biri olarak rahatça şunu söyleyebilirim : evinize bir Tanrı misafiri gelse ve siz onu baş köşeye oturttuğunuz halde size küfür edip bağırsa saçma sapan hareketler yapsa ne yaparsınız? İşte bir ayıya o dağın ev sahibi gibi davranırsanız saldırmayacaktır. Kurtlar zaten daha çekingen hayvanlar ayılara göre. Tabi uzaman değilim. Nacizane gördüğümü yazıyorum. Domuzlar zaten insandan zarar görüp kaçmıyorsa yanınıza uğramayı asla tercih etmezler. Doğa ile mücadele ne çirkin bir tanımdır. Parçası olduğun şeyle kavga olur mu? Sol koluma çok kılım onu mahvedeceğim denebilir mi? doğada hayatta kalmak için insanla mücadele göze alınmalıdır bana kalırsa. Doğada en görmek istemediğim canlı insandır. Tabi çoban ya da dağcı dostlar değilse. Bütün peygamberler dağdan gelmiştir ve çoğu çobanlık yapmıştır mesela. En yakın köye ulaşma çabasında yön bulmak için elbette pusula gerekli ama ben mutlaka kıble pusulası da taşırım. Kıble yönünde ilerleyince muhakkak bir cami bulunur böylece köy de bulunur Dağ köylülüleri çok da misafirperverdir. Tanıştığım insanların hepsi köylerine ulaşmak için aştığınız büyük dağları takdir eder ve size ikramda bulunur güler yüz gösterir. Hayatta kara mayınları kadar nefret ettiğim artık yavaş yavaş tarihte kalan kurt ve ayı kapanları büyük tehlikedir. Görürseniz ortasına bir taş atıp düzeneği kapatıp baltanızın çekiç kısmı ile ince yerlerinden kırmayı ezmeyi ihmal etmeyin derim. Ama uzun zamandır unutulduysa üstü örtüldüyse çok dikkat etmek gerek. Köye inişlerde tarla gibi yerlerden iniliyorsa yerlere köstebek tabancası adı verilen tam bir gaddarlık ürünü olan tabancalara da dikkat etmek gerekir. Ciddi yaralanma ve ölümlere sebep olduğunu duymuşsunuzdur. Bakın hep tehlikeler insanla ilgili. Yüzünüzde gülümseme olsun daima. Biz ayı gril değiliz. Anadolu bereketli ve merhametlidir. Gülümserseniz o da size gülümser Yanlış yazdıklarım varsa kusura bakmayın.
Herkese merhabalar. Uzun süredir takip ettiğim gezenbilirde yazmak çok güzel bir duygu Hayatta kalma çok ilginç bir konu ve büyük kısmı malzemeden çok psikoloji ile ilintili diye düşünüyorum. Anadolu'da hayatı idame durumuna düşülmeyecek diye bir şart olduğuna bende inanmamaktayım. Çünkü deneyimsiz ve malzemesizseniz hele birde panik yaptıysanız bu duruma düşebiliriz. Çakıların doğada işe yarayacağına inanmayanlardanım. Ama tek parça yüksek karbon bıçağında çok kullanışlı olmadığını deneyimledim. Bence sağlam bir taşıma kılıfı olan tek parça ergonomik bir kamp baltası harika iş görür diye düşünüyorum. Çünkü pek çok marka bıçağın tırtladığına hepimiz şahit olmuşuzdur. Bazen bu tırtlama hayata mal olabilir. Ama bir balta kolay kolay elimizde kalmaz. Taşıması da bir kukriden ya da paladan kolaydır. Arkası çekiç olarak kullanılabilir. Doğada istemeden bizi zehirleyecek hayvanlar dışında tehlike yok gibidir. Kurt sürüsü ve ayı ile karşılaşmış biri olarak rahatça şunu söyleyebilirim : evinize bir Tanrı misafiri gelse ve siz onu baş köşeye oturttuğunuz halde size küfür edip bağırsa saçma sapan hareketler yapsa ne yaparsınız? İşte bir ayıya o dağın ev sahibi gibi davranırsanız saldırmayacaktır. Kurtlar zaten daha çekingen hayvanlar ayılara göre. Tabi uzaman değilim. Nacizane gördüğümü yazıyorum. Domuzlar zaten insandan zarar görüp kaçmıyorsa yanınıza uğramayı asla tercih etmezler. Doğa ile mücadele ne çirkin bir tanımdır. Parçası olduğun şeyle kavga olur mu? Sol koluma çok kılım onu mahvedeceğim denebilir mi? doğada hayatta kalmak için insanla mücadele göze alınmalıdır bana kalırsa. Doğada en görmek istemediğim canlı insandır. Tabi çoban ya da dağcı dostlar değilse. Bütün peygamberler dağdan gelmiştir ve çoğu çobanlık yapmıştır mesela. En yakın köye ulaşma çabasında yön bulmak için elbette pusula gerekli ama ben mutlaka kıble pusulası da taşırım. Kıble yönünde ilerleyince muhakkak bir cami bulunur böylece köy de bulunur Dağ köylülüleri çok da misafirperverdir. Tanıştığım insanların hepsi köylerine ulaşmak için aştığınız büyük dağları takdir eder ve size ikramda bulunur güler yüz gösterir. Hayatta kara mayınları kadar nefret ettiğim artık yavaş yavaş tarihte kalan kurt ve ayı kapanları büyük tehlikedir. Görürseniz ortasına bir taş atıp düzeneği kapatıp baltanızın çekiç kısmı ile ince yerlerinden kırmayı ezmeyi ihmal etmeyin derim. Ama uzun zamandır unutulduysa üstü örtüldüyse çok dikkat etmek gerek. Köye inişlerde tarla gibi yerlerden iniliyorsa yerlere köstebek tabancası adı verilen tam bir gaddarlık ürünü olan tabancalara da dikkat etmek gerekir. Ciddi yaralanma ve ölümlere sebep olduğunu duymuşsunuzdur. Bakın hep tehlikeler insanla ilgili. Yüzünüzde gülümseme olsun daima. Biz ayı gril değiliz. Anadolu bereketli ve merhametlidir. Gülümserseniz o da size gülümser Yanlış yazdıklarım varsa kusura bakmayın.