Güçlü Ve Pirikamp Ile Yollarda (ve Kamplarda) 2021...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan yugun Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 2,442
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 383,949
Zaten gönül de belli bir yaştan sonra Denizi falan çok aramıyor. Belki yine de giderim bir yerlere. Adet yerini bulsun. Yine de çok sıcak ve kalabalık bölgelere inmiyorum.
 

Etiketler
Kinyas ve Kayra'yı yarım bıraktım. Kitap hiç sarmadı. Şimdi Zülfü LİVANELİ'nin son kitabı Balıkçı ve Oğlu'na başladım. İlk bölümü zevkle okudum. Artık yatacağım. Bu günlük bu kadar...
 


Yarın yavaş yavaş hazırlıkları yapmaya başlarım. En önemlisi karavana gidecek kitapları seçmek belki de... Her zamanki işler. Buzdolabındaki yaş sebze meyve ve et çeşitleri de gidecek. Buzdolabını çalıştırmanın bir yolunu bulmayı umuyorum. Bulamazsam üç sistem dolabım devreye girecek. Karavancılık çok boyutludur ve her şeyin bir çaresi bulunmuştur. Endişe etmeye hiç gerek yok. gerekirse 220'siz de yaşarız. Bunun için gerekli tüm teknik donanıma sahibiz...
 





Arkadaşlar,
Bizim için sevgi ve saygı çok önemli. Dostlarımızda bunu ararız. Bunu bulamadığımız kişilerle ve ortamlarla bir daha işimiz olmaz. Gerekirse yapayanlız tek başımıza oluruz ama sevgisizle, saygısızla birlikte olmayız.
 



Karavana gidecek kitaplar seçilip ayrıldı...

Stephen KİNG
Amin Maalouf
Jose SARAMAGO
Tarık TUFAN
Emrah SERBES
Yusuf ATILGAN... Karavana geliyorlar...
 
Son düzenleme:

Arkadaşlar,
Kendim ve çevrem için iyi şeyler düşünmeye çalışıyorum. İyilik düşünüp iyiye yönelmeye çalışıyorum. Depresyondan bir türlü kurtulamıyorum. Mümkün olan en iyi koca olmaya çalıştım. Ama benim yapabileceklerim bu kadardı. Anlaşarak ayrıldık. Çok harcadığımı ve onun hakkını yediğimi düşünmüyorum. Sonuçta o da çalıştı ama hiçbir zaman gelirini benimle ve evin gideriyle paylaşmadı. Hem her şeye tek başıma yetiştim, Hem büyük şehirde yaşadım hem de kendime kocaman bir karavan yaptım. Evet ben bu hayatta pekçok şey yaptım. Ama bunları benim suçum olarak görmüyorum. Ben kamp yapmayı ve ateşin başındaki özgürlüğü, muhabbeti seven biriydim hepsi o. Eşim kamp hayatını ve gezmeyi benim gibi sevmedi ve benimle gittiğim yerlere gelmedi. Bu çok daha büyük bir duygusal kopuşun küçücük bir parçasıydı sadece. Boşanmamızda kampçı hayat tarzımın etkisinin çok büyük olduğunu düşünmüyorum. Benim eşim çok iyi bir eşti ve hiçbir zaman namusumu onurumu kıracak bir şey yapmadı. Ben de yapmadım. Son derece severek iki medeni insan olarak 2013 yılında ayrıldık. O zamandan beri kampçılık ateşimi tek başına sürdürüyorum. Böyle mutluyum da...
 



Az önceki mesajımda dediğim gibi, depresyondan kurtulmak için olumlu düşünüp yaşamaya çalışıyorum elimden geldiğince. Arkamdan bir şey konuşan insanlara ben de kötü konuşmuyorum bu yüzden. Allaha havale ediyorum onları. Elimden geldiğince kötü düşüncelere, küfre, hakarete bulaşmayacağım. Ama bana yanlış yapan, beni sırtımdan vuran insanlara da ikinci bir şans vermem. Onlardan uzak yaşayacağım hayatımı ama kimseye düşmanca değil. Severek. Anlamaya çalışarak. saygı duyarak. Eminim bu davranış tarzı belki kalbinde kötülük besleyene de sirayet eder belki. Her yer iyilik olur.
 

Ama herkes şunu bilsin ki,
İyilik için, güzellik için yollara düştüm...
Ve her nefeste iyiyi güzeli aradım.
İşte bu ömrün bir noktasına böyle geldim...
 

Bu ayki OT'umu da yanıma alıyorum. Karavanımda okurum artık. Kitap olarak şu anda okuduğum kitap: Zülfü Livaneli: Balıkçı ve Oğlu da benimle birlikte gelecek...
 


Hocam doğmak ve ölmek ne kadar doğalsa, evlenip boşanmakta o kadar doğaldır. Kafalar uymuyorsa zorlamaya gerek yok. Duygusal yönünüz ağır basıyor kafaya çok fazla takıyorsunuz, tabii bu bazen elde olmuyor ama birde iyi yönden bakın en azından çocuk yok, evliliği denediniz ve olmadı. Ben boşanan çiftlerde en çok çocuk için üzülüyorum. Geçmişe çok takılmayın derim, kendinizi sorgulayarak gereksiz yere yıpratıyorsunuz.
 
Son düzenleme:

Doğru söylüyorsunuz. Sağolun.