Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres
Bu caddeden ayrılmadan tadilat sebebi ile bizim göremediğimiz bir başka binadan bahsetmek istiyorum.Dış cephesi de tamamen kapatıldığı için defalarca önünden geçmemize rağmen malesef göremedik. Yukarıda bahsettiğim binalara 2-3 dakika yürüme mesafesinde. Orası hakkında yaptığım araştırmayı da gidecekler için aşağı kopyalıyorum.
Fotoğraflar da yabancıdan değil. Benden birkaç ay önce iş için Barselona'ya giden eşimin çektiği nadir fotoğraflardan birkaçı.
"CASA MILA (LA PEDRERA): (10 Euro) 1912’de yapımı tamamlanan Casa Mila, Sagrada Familia’dan sonra Gaudi’nin Barselona’daki en ünlü ikinci binasıdır. Binayı yaptıranlar; Roser Segimon ve Pere Mila çifti. Tamamen doğal taşlardan inşa edilmiştir ve bu nedenle tasarım ya da renkten yoksundur. Gaudi’nin en ünlü iki binası Casa Batllo ve Casa Mila (La Pedrera) neredeyse karşılıklı denecek kadar yakın mesafede Passeig de Gracia üzerinde. Casa Battlo’nun girişi bazı özel promosyonlar hariç 16€ civarıdır. İçi muazzam ama Barselona’da kaç gününüz olduğuna bağlı olarak dıştan görmek de yetebilir. Casa Mila’nın giriş fiyatı daha uygun ve terasına mutlaka çıkmanızı öneririm. Passeig de Gracia Caddesi üzerinde yer alıyor. Passeig de Gracia, günümüzde olduğu kadar geçmişte de popüler, zenginleşen şehirliler için gözde bölgelerdendi ve bu iki aile zenginleşme süreçlerinde evlerini Gaudi'nin yaratıcılığına teslim etmişlerdi.
Casa Mila ya da La Pedrera yani Katalan dilinde taş ocağı olarak bilinen bina ise arazi üzerine, Gaudi tarafından inşa edilmiştir. Yine dış cephe detayları ve hem düşey, hem yatay doğrultudaki dalgalanmalar dikkat çekicidir. Bu dalgalanmalar sebebi ile taşıyıcı kolonlar zaman zaman iç mekanlarda kalmış ve ilgi çekici bir mimari oluşturmuştur. Balkonlar ve heykel korkuluklar dış cephede dikkati çeker. İç mekana baktığımızda yine yuvarlak hatlar, dalgalı tavanlar, dışarıya bakan penceresi olmasa bile gün ışığı alması sağlanmış mekanlar, havalandırmayı temin etmek için tasarlanmış özel kepenk düzenekleri dikkat çeker. Çatı ve üzerindeki bacalar ise Gaudi tarafından yine özel bir önem verilerek tasarlanmıştır. Tek ve toplu halde duran heykel bacalar ilgi çekici görsel manzaralar sunmaktadır Casa Milà, bir bütün olarak bir dağa benzerken, dalgalı ön yüzü denizi anımsatıyor. Fakat dalga donmuş halde ve bu heybetli yapı, taşa işlenmiş hareket izlenimiyle bir tezat oluşturuyor. Pencerelerin her biri farklı büyüklük ve derinlikte. Bazılarının önüne birbirine dolanan bitki ya da yosunlardan esinlenilmiş ferforje korkuluklu balkonlar yerleştirilmiş. Ön yüzü bir renk cümbüşü olan ‘Casa Batlló’nun (Batlló Evi, 1904-1907) tersine Casa Milà tek renkli ve neredeyse yalın görünüyor.
Casa Mila’nın çatısı ve bacaları Barselona’nın simgelerinden biri hâline gelmiştir. Burada günümüzde Gaudi’nin eserleri sergilenmektedir. Odaların Gaudi’nin tasarımı olan mobilyalarla, kapılarla, kapı kollarıyla ve süslemelerle dekore edilmiş olması oldukça dikkat çekicidir. Tavan arasından, hava yağışlı değil ise, terasa çıkılır. Buradaki havalandırma kuleleri, bacalar ve merdivenler de sıradışı bir mimarinin eseridir. Yoldan görünmemelerine rağmen bu yapılar için bile mozaik süslemeler kullanılmıştır. Terasın tasarımında da dış cepheyle uyumlu dalgalı bir tasarım uygulanmıştır. Terasta 12 adet baca bulunur. 12 adet olmalarının sebebi ise; Gaudi’nin 12 Havari’ye gönderme yapmasıdır. Terastan muhteşem bir Barselona manzarası izlenir. Ayrıca yazları burada caz performansları dinlenebilir.
Aslında ortak bir avluya açılan iki ayrı binadan oluşan Casa Mila, tek bir ortak dış cepheyi paylaşır ve böylece tek bir binaymış gibi görünür. Bu sayede ferah ve açık alanı fazla bir yapı inşa edilmesi sağlanmıştır. Bu tasarım yapıldığı dönemin mimarisi üzerinde devrim niteliğinde bir etki yaratmıştır. Ön cepheden bakıldığında bina sanki kayanın içine oyulmuş hissi verir, binanın La Pedrera adı da buradan gelir; “la pedrera” Katalanca’da taş ocağı demektir.
Yarasalı, taçlı ilginç bir tasarım olan sokak lambasını gördüğümüzde Gaudi'nin evine çok yaklaşmıştık. Görüntüsüyle kum tepelerini, kayalıkları çağrıştırıyordu ve kesinlikle sokak lambasının ruh eşiydi."