1966 model Gaz69, K.Maraş'tan

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan osman Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 271
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 220,049
Gaz 69 un şanzıman montajı için takozun bağlanması gereken bir ara travers daha vardır. Bu bağlantı orjinalinde volant muhafazası altında yapılmıştır. Bu sebeple bu travers tam olarak geçen hafta montajını yaptığımız pedal milinin üzerine denk gelmektedir.

Tabi bizde orijinal motor şanzıman olmadığı için bizimkinin burada olması gerekli değil. Zaten bizde bu ara traverse aracı aldığımız günden beri yoktu, zaman içerisinde hangi motor şanzıman takıldıysa ona göre demirden bir şeyler uydurulmuş. Daha önceki seneler hatırlarsanız Nurullah Bey den aldığım Gazrover in şasisinden bu orjinal ara traversi söküp kendi ihtiyacımıza göre modifiye edip hazırlamıştık. Bugün o traversi yerine taktık. Gördüğünüz gibi bizimki biraz daha geri kaydı,çünkü bizim şanzıman bağlantımız şanzıman kuyruk tarafına yerleştirilmiş.
IMG_20190822_115511.jpg


Traversimizi dört adet galvanizli civata ile sabitledikten sonra üzerine Mercedesin W115 yada W123 kasasından aldığımız şanzıman takozunu yerine takıp iki adet M8 somun ile alttan sıktık.
IMG_20190822_115700.jpg


Bizim daha önceki motorumuz W115 kasadan geldiği için alt yapısı da ona göre hazırlanmıştı. Motor takozları da W115 den alınmıştı ,biz de eskiyen takozlarımızın ikisini de değiştirip yenilerini taktık.
IMG_20190822_115640.jpg


Böylece Motor şanzımanımızın üzerine oturacağı sacayağını kurmuş olduk.
IMG_20190822_115714.jpg


Amörtisörlerimizi takmıştık ama yağ koymamıştık. Unutmadan yağlarını da koyalım dedik.
Gaz 69 un sürücü el kitabında amörtisörlerde %50 trafo yağı %50 iğ (spindle) olarak bir karışım tarif edilmektedir. Biz bunun yerine 10 numara yağ kullanıyoruz. Bildiğim kadarıyla pek çok motosikletçi de ön çatallarında 10 numara yağ kullanıyor. Amörtisörün çalışmasında da bir sıkıntı olmuyor.
Tapalarımızı söküp yağdanlığa koyduğumuz 10 numara yağ ile taşana kadar dolduruyoruz, sonra pistonların ve kanalların içinde kalan havayı almak için kolları aşağı yukarı sertleşene kadar hareket ettiriyoruz. Tekrar yağdanlık ile eksilen yağ seviyesini tamamlayıp tapamızı kapatıyoruz. Kolların akslar ile olan bağlantısını tamamlayıp civatalarını sıkıyoruz.
IMG_20190829_152343.jpg


Her amörtisör 150 ml hacme sahiptir. 4 amörtisör için 600 ml yağa ihtiyaç vardır. Siz yine de 750 ml alın. Ne olur ne olmaz. Bizim burada bir söz vardır '' Aşa (pilava) dökülen yağın zararı olmaz'' diye. ;)
 

Etiketler
Direksiyon kutusunu 3 civata ile yerine bağladık ve bakır fren tesisatını çektik. Fren tesisatını hiç yenilemedim eski boruları ve bağlantı parçalarını motorlu tel fırça ile temizleyince yeni gibi oldu zaten.
IMG_20190826_164856.jpg

IMG_20190902_163754.jpg


Fren borularını tutmak için şasi üzerinde sacdan yapılmış kulaklar var. Bu kulakların olduğu yerlerden saclar kıvrılarak tesisatı sabitliyor.Bu kulaklar aynı zamanda elektrik tesisatını tutmaktadır. Bu noktalarda titreşimlerin ya da kulaklar kıvrılırken yumuşak olan bakır fren borularına zarar vermemeleri için borunun dışına kauçuk ketenli hortumlardan parçalar geçirilmektedir.

Arka tarafta tesisat şaside sonlanmakta hortumla aksın üzerine inmekte ve buradan bir T parçasıyla ikiye ayrılmakta sağ ve sol tekerlere gitmektedir. Aksın üzerinde bakır borunun üzerinde darbeye açık bölgelerde borunun hasar görmemesi için yaydan yapılmış esnek kılıflar kullanılmış. Dağıtımın yapıdığı T parçası sol tarafa yakın olduğu için sağ tekere giden bakır boru daha uzundur. Bu borunun sallanmaması için sacdan yapılan bir klipsle diferansiyel civatalarından biriyle aksa sabitlenmiştir. Daha sonra sağ kovan borusunda orta bir yerde büyük hortum kelepçesiyle yine üzerine kauçuk hortum koyularak kovana sabitlenmiştir. Aşağıdaki resimde olduğu gibi havada gitmez.

Benimki de havada gitmiyordu ama benim bu boru biraz uzundu. Onu kısaltmak için ölçüsünü aldım ve hidrolikçiye götürdüm. Gösterdiğim ölçüde kısaltması için verdim. Şerefsiz kalfası yukarıda ne bok yediyse gösterdiğim ölçüden fazla kesmiş kısa geldi ve sonuçta böyle havada kaldı. Aracı yürütürsem bu boruyu yerine göre tekrar yaptıracağım.
IMG_20190902_163815.jpg


Ön fren tablasını ayarlarken fren merkezleri bu şekilde yere paralel olacak şekilde monte etmişim. Sökerken de fotoğraf çekmemişiz.
IMG_20190826_155629.jpg

IMG_20190826_161145.jpg


Yalnız bu işte bir gariplik var gibi geliyor bana !!
 






Gariplik var dediğim resimdeki fren merkezlerinin genel görünümü aşağıdaki gibidir. Tıpa takılı olan yere fren borusunun rekoru takılırken dişli olan parça hava alma memesidir.
170158_2.jpg


Aşağıda resme bakarsak hem sağ hem sol taraftaki merkezin bağlantı rekorları ve hava memeleri yere paralel şekilde çektiğimiz kırmızı çizgi üzerine denk gelmektedir.
silindir çigisi.jpg


Şimdi sorun şu. Fren hidrolik bağlantı rekoru ve hava alma memesi aynı hizada demiştik. Ana merkeze hidrolik sıvısını koyup pompaladığımız zaman teker merkezlerinden havayı almamız gerekir.

Şimdi sağ taraftaki merkeze hidrolik sıvısı ulaştığı zaman piston bağlantı rekorundan aşağıda olduğu için merkezin içerisine dolacak ve hava alma memesi de üstte olduğu için açıp kapadıkça arada sıkışan havayı tahliye edecek ve fren merkezimizin içi sıkıntısız bir şekilde hidrolik sıvısı ile dolmuş olacaktır.

Gelelim sol taraftaki merkeze. Bu merkez yukarı baktığı için hava memesi ve bağlantı rekoru altta kalmaktadır. Ana merkezden gelen hidrolik sıvısı, fren merkezine girince yer çekiminin etkisiyle altta kalacak hava ise yukarı çıkacaktır.
Hava almak için hava memesini açtığımızda sağdan merkeze gelen hidrolik sıvısı soldaki memeden geri dışarı çıkacak; hava ise hep üstte kalacaktır. Bu durumda bu merkezin içi hiç bir zaman olması gerektiği gibi tamamen hidrolik sıvısı ile dolamayacak ve fren balatasını itme görevini sağlıklı şekilde yerine getiremeyecek sonuç itibariyle aracımızın freni tutmayacak.

İşte bahsettiğim gariplik buydu. Bunu ben düşünebiliryorsam, fiziğin kitabını yazan Sovyet mühendislerin bunu düşünememesi mümkün değil.:rolleyes:
 

Gariplik var dediğim resimdeki fren merkezlerinin genel görünümü aşağıdaki gibidir. Tıpa takılı olan yere fren borusunun rekoru takılırken dişli olan parça hava alma memesidir.
Ekli dosyayı görüntüle 636067

Aşağıda resme bakarsak hem sağ hem sol taraftaki merkezin bağlantı rekorları ve hava memeleri yere paralel şekilde çektiğimiz kırmızı çizgi üzerine denk gelmektedir.
Ekli dosyayı görüntüle 636068

Şimdi sorun şu. Fren hidrolik bağlantı rekoru ve hava alma memesi aynı hizada demiştik. Ana merkeze hidrolik sıvısını koyup pompaladığımız zaman teker merkezlerinden havayı almamız gerekir.

Şimdi sağ taraftaki merkeze hidrolik sıvısı ulaştığı zaman piston bağlantı rekorundan aşağıda olduğu için merkezin içerisine dolacak ve hava alma memesi de üstte olduğu için açıp kapadıkça arada sıkışan havayı tahliye edecek ve fren merkezimizin içi sıkıntısız bir şekilde hidrolik sıvısı ile dolmuş olacaktır.

Gelelim sol taraftaki merkeze. Bu merkez yukarı baktığı için hava memesi ve bağlantı rekoru altta kalmaktadır. Ana merkezden gelen hidrolik sıvısı, fren merkezine girince yer çekiminin etkisiyle altta kalacak hava ise yukarı çıkacaktır.
Hava almak için hava memesini açtığımızda sağdan merkeze gelen hidrolik sıvısı soldaki memeden geri dışarı çıkacak; hava ise hep üstte kalacaktır. Bu durumda bu merkezin içi hiç bir zaman olması gerektiği gibi tamamen hidrolik sıvısı ile dolamayacak ve fren balatasını itme görevini sağlıklı şekilde yerine getiremeyecek sonuç itibariyle aracımızın freni tutmayacak.

İşte bahsettiğim gariplik buydu. Bunu ben düşünebiliryorsam, fiziğin kitabını yazan Sovyet mühendislerin bunu düşünememesi mümkün değil.:rolleyes:
 

Sovyet mühendislerine laf atmaya gerek yok, adamlar zaten işlerini yapmışlar. Biraz araştırma yapınca şöyle bir tamirhane posteri buldum.
PICT20.jpg


Fren hatlarının gösterdiği detaya bakarsanız ön fren merkezleri ne tam yatay ne de tam dikey yerleştirilmiş. Üst merkez öne alt merkez geriye doğru eğik olacak şekilde yerleştirilmiş. Bu da fren tablasının montajında 6 delik olduğuna göre bizim paralel yerleştirmemizden 1 delik çevirerek (bu da 60 derecelik bir açıya tekabül ediyor) resimdeki montaj şekline ulaşabiliriz. Böylelikle merkez delikleri yataydan dikey hale gelmiş oluyor.

Bir başka ayrıntı daha ön merkezler görüntüde aynı gibi olsa da aralarında hidrolik bağlantı ve hava deliklerinde yer değişikliği yapılmış. Zaten merkezler de adlandırılırken alt ve üst diye ayrılmış. Bu durumda resimdeki gibi montaj yapılınca her iki merkezin de hidrolik bağlantı hattı altta kalıyor ve de hava alma memesi üstte kalıyor. Bu durumda merkezlerin havası problemsiz bir şekilde alınmış oluyor ve bize de montajımızı bu gerçeklere göre revize etmekten başka şans kalmıyor.

IMG_20190826_155601.jpg

IMG_20190902_163904.jpg
 

Daha önce motor montajı için hazırladığımız takozların kucağına sevgilisini bırakmanın zamanı geldi.

Bizde öyle yaptık.
IMG_20190903_163358.jpg
 

Her şeyi yerine koyduk,yerine bunları birbirine bağlamak kaldı. Yani güç aktarımı için şaftların takılması.

Arabamızda toplam üç tane şaft var. Bu şaftların montajı için M10x1x25 ebadında civata gerekli. Ve ben bu civataları Rusya dan 2 sene evvel sipariş etmiştim.
IMG_20190905_101448.jpg


Civatalar gelince epey bir şok yaşamıştım. Bu bir avuç civataya o zaman gümrük vergisi, nakliye filan 200 tl nin üzerinde para vermiştim. O zaman köz gibi içime oturmuştu.

Bir şokta kutuyu açınca yaşadım, sitede sipariş verirken civataları galvanizli olarak belirtiyordu. Ancak gelenler böyle siyah civata çıkmıştı.
IMG_20190905_101422.jpg


Şimdi siz salakmısın burada bu civataların alası varken gidip o kadar para verdin diyeceksiniz. Evet biraz salaklık var ama Şener Şen in Banker Bilo daki dedği gibi '' De ki niye ''

Evet bazı sebepler var.
1.sebep , Piyasada bu boydaki standart civataların hepsi civata başına kadar dişli. Şaft flanşındaki delik çapı 10 mm, civatamız da 10 metrik ama diş açılırken diş üstü çapı yaklaşık 9.5 mm lere düşüyor. Tanıdığım şaft ustasının dediği gibi arada boşluk kalırsa, darbeli çalışma neticesinde civatanın gevşeme ihtimali daha yüksek. Bu da yolda kalmanız için bir sebep.
Yıllar önceydi (sanırım 40 sene) 4-5 yaşında çocuğum. 64 model Willys pick up vardı. Bir gün çiftliğe giderken bir ses geldi rahmetli babam arabayı durdurdu. Altına yattı epey uğraştı, boru gibi bir şey çıkarttı. Şaft düşmüş dedi. Bende o zaman biz nasıl gideceğiz dedim. O da gideriz dedi. Tabi o zaman 4x4 nedir bilmeyince. Bizim araç arkadan çekişli 4x2 yerine ,önden çekişli 4x2 olmuştu, arka kırılan şaftı çıkarınca.

Demek ki o zaman dan içimde bir korku olarak kalmış bu şaft düşme işi.

2. sebep, bu civataların anahtar başı standart civatanın başından daha küçük. M10 civata 17 anahtar ile sıkılır. Bu ise daha küçük 14 yada 15 anahtar dı sanırım. Böylece şaft flanşını sökerken istavrozun olduğu sıkışık bir yerde daha küçük bir anahtarla çalışmanın kolaylığını yaşarsınız.

3. sebep te civatanın üzerindeki rondela piyasadaki rondelalardan daha kalın ve bu sebeple daha fazla baskı uyguladığı için yine civatanın boşalma ihtimalini azaltıyor.

Neyse sırayla civatalarımızı yerine takalım artık.
IMG_20190905_163003.jpg

IMG_20190905_163009.jpg


Ön şaftımız olmadığı için onu takamadık. Ama civatalarımız hazır ,hesaba onu da katmıştık. Bir gün bir yerden şaftı bulur yada yaptırırsak, nasip olursa onları da takarız.
 




Ve nihayet direksiyon simidimizi ve tekerleklerimi de taktık, dört ayak üstüne düştük.

IMG_20190909_114721.jpg

IMG_20190909_114708.jpg


Adım hıdır, elimden gelen budur.

9 Mart 2013 de başladığımız bu yolda 8 senedir yaptıklarım, kendi bilgi ve becerimle yaptığım işlerdi. Ancak bundan sonraki aşama kaporta işi ,ama maalesef bu konuda hiç bir tecrübe ve bilgim yok ve beni aşıyor. Bu işi yapacak ,beni yarı yolda bırakmayacak iyi bir kaportacı buluncaya kadar bana müsaade.

Sağlıcakla kalın.
 

Ve nihayet direksiyon simidimizi ve tekerleklerimi de taktık, dört ayak üstüne düştük.

Ekli dosyayı görüntüle 636634
Ekli dosyayı görüntüle 636635

Adım hıdır, elimden gelen budur.

9 Mart 2013 de başladığımız bu yolda 8 senedir yaptıklarım, kendi bilgi ve becerimle yaptığım işlerdi. Ancak bundan sonraki aşama kaporta işi ,ama maalesef bu konuda hiç bir tecrübe ve bilgim yok ve beni aşıyor. Bu işi yapacak ,beni yarı yolda bırakmayacak iyi bir kaportacı buluncaya kadar bana müsaade.

Sağlıcakla kalın.
1 yılı geçmiş, gelişme yokmu
 





Osman abi , 2 senedir sesin çıkmamış. Depremde bir sıkıntın oldu mu? Umarım sen ve sevdiklerinin sağlığı yerindedir.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,739
Mesajlar
1,522,964
Kayıtlı Üye Sayımız
166,557
Kaydolan Son Üyemiz
Takezo

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst