Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km
Floransa ve Pisa
San Gimignano’dan sonra Floransa’ya vardım. Floransa, Machiavelli, Michelangelo gibi ünlü İtalyan filozof ve sanatçıların memleketi. Bu kentin, en iyi Rönensans mimarisi örneklerini barındırdığı söyleniyor. Tarihi merkez insanı kendine hayran bırakacak biçimde korunmuş. İtalyanlar tarihe ve her türlü kültürlerine sahip çıkma konusunda gerçekten başarılılar. Geçmişi muhafaza etme konusuna diğer Avrupa ülkelerinde de iyi kötü dikkat ediliyor, ancak İtalya’da tarihi eserler veya eski kent merkezleri öyle bütünlük halinde saklamış ki, o alana giriş yaptığınızda sözkonusu eski dokunun havasını bozacak pek bir şey karşınıza çıkmıyor.
Kent merkezine birkaç saat geçirdim, önce Katedral Meydanı’na ardından gün batımını seyretmek üzere Vecchio Köprüsü’ne gittim. Katedral Meydanı bağlantı sokaklarıyla birlikte trafiğe kapalı bir alan. 13.yüzyılın sonunda yapımına başlanıp 150 yılda tamamlanabilmiş katedral kendi kategorisinde dünyanın dördüncü büyüğüymüş. Vecchio Köprüsü de 14. yüzyıldan kalma. Denk getirilebilirse akşamüstü gidilmesini tavsiye ederim.
Floransa öyle süslü bir şehir ki, tarihi merkezindeki bina, müze ve heykel, köprü ve diğer sanat eserlerini tamamen incelemek ve vakıf olmak mümkün değil. Ancak Rönesans dönemiyle ilgili biriyseniz burada günlerce kalmak isteyebilirsiniz. İtiraf etmeliyim, Roma’da başıma gelen, ardı ardına mükemmel sanat eserlerini izlemekten dolayı kendimde hissettiğim ilgi kaybı, daha uzun süre kalırsam burada da nüksedecekti. O yüzden yolumun üzerinde daha birkaç güzel İtalyan kentinin bulunmasını da dikkate alarak Pisa’ya doğru devam ettim.
Pisa şehrine geç vakitte varıp kentin içinde apartmanların arasındaki geniş bir otoparkta çadır kurup yattım. Ertesi sabah İtalya’ya paket turla gelen turistlerin yarısından fazlasının mutlaka ziyaret ettiği ve klişenin suyunun çıkarılmış hali “ Elle destek verip Pisa Kulesi’nin devrilmesini engelleme” fotoğrafını çektirdikleri meşhur Miracoli Meydanı’na vardım.
Pisa Kulesi denen meşhur yapı aslen Pisa Katedrali’nin çan kulesi, tek başına bir anlamı veya başka görevi yok. Yapımına başlandıktan 177 yıl sonra 1372 senesinde en tepedeki çan tesisatı yerleştirilmiş ve inşaat tamamlanmış. Ne var ki, kulenin yükseldiği zemin yapının ağırlığı yüzünden asimetrik çökmeye başlamış ve kule iz düşümde 4 metre civarı yan yatmış günümüze dek. Son yüzyılda yapılan restorasyon-kurtarma çalışmaları sonucunda sözkonusu devrilme eğiliminin durması sağlanmış. Kulenin yüksekliği 56 metre civarı.
Yeryüzünde seyahat tutkunu hemen herkesin bildiği Pisa Kulesi’ne de tırmandık ya artık gözümüz açık gitmez
Yolculuk kuzeye Venedik’e doğru sürdü. Evet, İtalya bitmek bilmiyor. Dile kolay 3500 km’den fazla yol gittim, halihazırda bu ülke Norveç ile birlikte Avrupa Kıtası’nda mutlaka görülmesi gereken memleketlerden bir tanesidir bence…