Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan seyr-ü zafer Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 1,172
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 198,964
Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

.

IMG_7103p.jpg


IMG_7104p.jpg


IMG_7107p.jpg


IMG_7108p.jpg


IMG_7112p.jpg
 

Etiketler

Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

Hayatımda çocukların müsamerelerinden başka foto çekmiş değilim .... :D
Tekstilciyim ve her sene çıkan Panthone kataloglarına baka baka ,gözüm
en küçük nüansı ayırt etmeye başladı , yani kabahatli benim . :smiley:
Daha önce Siq Vadisinde ve Wadi Rum ' da çekilen fotolarda kızıllık
dikkatimi çekmişti .Ama bulunulan ortam da kızıl olduğundan normal gelmişti .
Tabii ki seyahatinizin durumunu biliyorum ,amacım kesinlikle sizi tenkit etmek
değil ,sadece iyi niyetle yapılmış olumlu bir eleştiriydi .
Şimdi cevap yazarken yeni fotolar gelmiş , yine çok güzeller .
Sevgi ile kalın
 

Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

şehir fotoğrafları için teşekürleri ayrıcalıklı olarak yollar ve iyi gezmeler dilerim..
 

Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

saat 23 civarı tesadüf farkettim ve bıkmadan usanmadan okudum izledim duygulandırdığınız anlar çok oldu ve saat sabah 5.33diyeceğim tek kelime elinize yüreğinize sağlık....
 



Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

freegraf' Alıntı:
şehir fotoğrafları için teşekürleri ayrıcalıklı olarak yollar ve iyi gezmeler dilerim..

Sağol freegraf.

georoad' Alıntı:
saat 23 civarı tesadüf farkettim ve bıkmadan usanmadan okudum izledim duygulandırdığınız anlar çok oldu ve saat sabah 5.33diyeceğim tek kelime elinize yüreğinize sağlık....

Diğer mesajını da okudum ve cevapladım, teşekkürler. Mutluluk ve sağlık diliyorum, herşey gönlünce olsun..
 

Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

Han El-Halili’de taammüden kaybolmak.

Bazı şehirler eldeki haritaları, rehber kitapları çantaya koymaya zorlar insanı, kentin sokaklarını anlık duygularla adımlamak, kah burunda tüten parfüm kokusunun peşinde gitmek, kah kalabalığın ardına takılmak, kimi vakit de yüzlerce yıllık taş binaların tenha ve loş dehlizlerindeki çay ocaklarında oturup soluklanmak istenir. Çok sevilen bir filmi izlerkenki gibi zaman ve mekan kavramı yitirilir, anın ritmine kapılıp gidilir. Han El-Halili ve çevresi kişiyi işte böylesine alıp sokaklarında eriten bir yerdir. Buraya alışveriş yapmak üzere gelen yabancılar genelde pazarlık etmekten gerilip yorgun düşmüş, güzellikleri göremeden, atmosferi yaşayamadan dönerler. Gezmek için gelenler ise hem kentin kalbinin attığı yerin tadını çıkarırlar, hem de Mısır’dan götürecekleri hatıra eşyalarını sıkıntısızca edinirler. Seyahat boyunca Avrupa ülkelerindekiler de dahil, gezdiğim onlarca çarşının içinde beni en çok etkileyen burasıydı. Sokaklarıyla, dükkanlarıyla güneşin yeryüzünü aydınlattığı her saniye renkli ve canlıydı. Amacım bir şeyler almak değildi, gittim ve sabahtan akşama dek yorula dinlene dolaştım. Han El-Halili ve El Azhar bölgesi, İngiliz koloni şehri havasındaki merkezden çok farklıydı, her tarafta İslam mimarisi eseri görmek mümkündü. Camiler, türbeler, medreseler ve tarihi evler arasında Osmanlı döneminden izler de bulmak zor değildi. Han El-Halili’nin de içinde bulunduğu, Kahire’nin İslami tarihini barındıran bu bölümü kelimelerle kolayca tasvir edilebilecek türden değil, biricik, ayrıntılarla dolu ve görülmeye değer, öyle ki birgün yolum Kahire’ye tekrar düşse, en fazla zamanı buraları doya doya gezmek için ayırırdım..
 













Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

Mısır’ı huzurlu gezmek için öneriler.

Mısır diğer tüm Arap ülkeleri gibi elindeki imkan ve potansiyeli hakkıyla değerlendiremeyen bir memleket. Mevcutlar ve eksikler seksenli yıllarda Türkiye’nin kitle turizmini keşfedip bu alanda kendini geliştirmeye başladığı ilk dönemleri anımsatıyor, hem zihniyet olarak, hem de uygulamada. Turistik anlamda değerlendirilebilecek çok şey var, uçsuz bucaksız kumsallar, sıcak ve yağışsız hava, tertemiz deniz, su üstü ve sualtı aktiviteleri, dini ve etnik kültürel çeşitlilik, büyük uygarlıkların bıraktığı tarihi miraslar, rengarenk çöller, iyi niyetli ve sıcakkanlı insanlar, daha sayamadığım şeyler. Ancak, ülkedeki diğer tüm alanlarda hakim Arap kolektif karakteri turizm sektörünün de kaderini belirliyor. Hizmetlerin ve fiyatların standardı yok, herşey ite kaka yürüyor, yerel halk ülkelerini ziyaret eden yabancılardan para kazanmak istiyor, ama yatırım yapılmıyor, belli bir hizmet kalitesinde uzlaşılamıyor, herkes bildiğini okuyor, para kazanabilmek uğruna ezberlediği köhne yaklaşımları ve iletişim biçimlerini, uzun vadede kendisini ve çevresinde aynı işi yapanları zarara uğratacak şekilde sergiliyor. Turizmden para kazanan bu insanlar bir ortak akla ulaşsa, aynı turist sayısıyla iki kat gelir elde edebilirler. Tabii, söylediğim şey gerçekleşebilse turist sayısı da aynı kalmaz, katlanarak artar. Dünyanın farklı köşelerindeki tekdüze ve avuç kadar ülkelerin bile turizmden Mısır’a nazaran çok daha fazla para kazandıklarını bilmek onlar adına üzücü. Benim gibi maddi imkanları kısıtlı ve gittikleri ülkeleri oldukları gibi kabul edip, uyum sağlayarak dolaşanlar için çok büyük sorun değil belki, ama para sahibi ve konfor, düzen arayan turistler için bu ülkede bazı zorluklar mevcut, özellikle de mal ve hizmet alımlarında.
Turistik amaçlı yapılan hemen hemen tüm alışverişlerde, pazarlık etme gerekliliği var. Verilen fiyatı beğenmeyip, ağzınızı dahi açmadan dönüp gitmeye yeltendiğinizde bile, satıcı açısından pazarlık kendiliğinden başlıyor. Karşısında bu kadar isteksiz müşteriyi gören esnaf hemen “Sen ne kadar ödersin?” diye soruyor. İşte meselenin özü bu, aslında kontrol parayı ödeyecek kişide, ama bu durum pratikte, tecrübeli ve psikolojik baskı üstadı Mısır esnafı tarafından kolayca tersine çevrilebiliyor. Kazık yiyenler genelde doğu kültürlerindeki “pazarlık” kavramını pek bilmeyenler. Endüstrileşmiş ve kapitalist düzeni oturtmuş ülkelerde, üretilen mal ve hizmetlerin kalitelerine göre üç aşağı beş yukarı bir maliyet hesabı vardır, onun üzerine konan kar rakamı, nihai satış meblağını dağlar kadar değiştirmez. Örneğin Almanya’da veya Amerika’da bir yere taksiyle gidecekseniz ödeyeceğiniz para arabadan arabaya iki kat fark etmez, Mısır’da ise bu mümkündür, yolda durup, taksicilere fiyat sorduğunuzda hepsi ayrı rakam söyler, üstelik verilen fiyatların hepsi gerçeğinin misliyle fazladır. Hediyelik eşya satan dükkanlarda da benzer durumlar yaşanır, otellerde ve lokantalarda ise fiyatlar o kadar oynak değil, pazarlık payı yok ya da sınırlı. Tüm bu anlattıklarımdan Mısır esnafının sahtekar veya dolandırıcı olduğu sonucu çıkarılmasın. Sinsice ve zorla ticaret yapmaya çalışmıyorlar, tek yöntemleri var, onu uygulamakta diretiyorlar; fahiş fiyat söylemek. Tekrar vurgulamak isterim, o söylenen fiyatlar bile batı standartlarında fazla sayılmaz.
Mısır’a gidenler önceden az çok bu durumu bilirlerse, ülkede mecburen kurmaları gereken parasal ilişki eziyet olmaktan çıkar.
Örnek vermek gerekirse ben Kahire içinde ulaşımımı taksiyle sağlarken şöyle bir yöntem uyguladım. İlk binişimde yarım saat uğraşarak az sayıdaki taksimetreli taksilerden bulup, taksimetreyi açma şartıyla bindim. Böylelikle mesafeye göre ne kadar ücret ödeneceği ortaya çıktı. Daha sonraki seferlerde basit bir şehir haritası üzerinden gideceğim mesafeyi, bildiğiniz cetvel pergel hesabıyla kabaca ölçüp uzaklığı tespit ediyor ve çıkan rakamın ücretini biraz yukarı yuvarlayarak yola koyuluyordum. Taksiyi durdurup önce gideceğim yeri söylüyor sonra elimde o mesafe için ödeyeceğim parayı gösteriyordum. Adamların ezberi bozuluyordu tabii, önce biraz yüzleri asılıyor, sonra götürüyorlardı, ben aslında Mısırlının ödediği ücreti veriyordum. Kaleden otele dönerken hemen çıkışta bekleyen taksicilere fiyat sordum 50 Mısır Poundu dediler, yürümeye devam ettim hemen 30 Pounda düştüler, dönüp bakmadım bile. Caddeye çıkıp bir taksiyi durdurdum ve uygun gördüğüm ücreti gösterdim, sorunsuz geri döndüm. Ne kadar mı ödedim? 15 Pound..
Söylediğim gibi taksi, hediyelik eşya ve turistik hizmetler dışında eşit mal ve hizmete ödenen fiyatlar çok değişmiyor..

Mısır’da diğer hazırlıklı bulunulması gereken şey özellikle turistik kesimlerde sektörle bağlantısı olanların yanınıza gelip önce dostane sohbet etmeye başlaması, ardından size bir şeyler satmak üzere alıp götürmek istemesi. Gerçekten istemiyorsanız, kesin dille reddedin, en fazla üç tekrardan sonra gideceklerdir. Yine turistik bölgelerde başa sıklıkla gelen şey; çevrenizden istediğiniz yardım karşılığında bahşiş alma beklentisi var, bu açıkça söylense de söylenmese de beklenti var. Ben hak ettiklerini düşündüğüm insanlara sembolik bahşiş verdim, tatlı zorlama kıvamında dayatanlara para vermedim..

Benzer turist kazıklama eğilimi Türkiye’de de var doğrusu, sadece biz maruz kalmıyoruz. Gündüz vakti taksilerde gece tarifesi açılması, Kapalıçarşı gibi turist yoğunluğu fazla çarşılarda gelenlere satış yapabilmek için sıkı markaj uygulanması ülkemizde de gerçekleşen şeyler, o yüzden karşılaştığım koşulları yönetmekte pek zorlanmadım gezi boyunca.

Seyahatin tümünü düşündüğümde daha iyi anlayabiliyorum; Ortadoğu’dan Afrika’ya, oradan İtalya’ya, Balkanlara sıçramak mesafe ve iklim farklılıklarının da ötesinde zorluklar içeriyordu. Başta akla pek getirilmese de, kültürel farklılıklara uyum sağlama kabiliyeti yolculuğun gidişatını belirleyen en önemli etkenlerden biri haline geldi. Bizzat tecrübe etmiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim; Türkiye’de büyükşehirde büyümüşseniz, büyürken memleketin her tarafını dolaşıp köylerindeki, kasabalarındaki hayatlara şahitlik etmişseniz, oraların insanlarıyla diyalog kurmuşsanız, dünyanın hiçbir köşesinde sırtınız kolay kolay yere gelmez, Msır’daki insanla da kaynaşırsınız, İtalya’daki lokantada oturup acemilik çekmeden yemek de ısmarlayıp yersiniz. Yunanlıyla da sohbet edecek konunuz, söylediklerini anlayacak kapasiteniz mevcuttur, Libya çöllerindeki köy kahvelerinde karşılaştığınız insanlarla da rahatlıkla iletişim kurarsınız..
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,843
Mesajlar
1,524,415
Kayıtlı Üye Sayımız
166,640
Kaydolan Son Üyemiz
Emirkktn

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst