Ynt: T3 Westfalia ile Avrupa Gezimiz...
İnsan şehrin bu yakasındaki bütün manzaraları fotoğraflamak istiyor.Yukarıda epey bir zaman geçiriyoruz.Kendimize manzara eşliğinde birer dondurma ısmarlıyoruz.
Yukarıda dolaşırken bir yandan da acaba bisikletlerimiz bıraktığımız yerde güvenli mi diye düşünmeden edemiyorum.O kadar yol geldik,bisikletlerin başına bir iş gelirse nasıl döneriz diye düşünüyoruz.
Havanın kararmasını beklemeden dönüş yoluna geçiyoruz.
Neyse ki bisikletlerimiz bıraktığımız yerde bizi bekliyor.
Şu ana kadar Budapeşte’de neler yaptığımız özetlersek;Peşte tarafında tarih müzesini,Kahramanlar Meydanı’nı,Devlet Opera Binası’nı ,büyük göl ve parkı,Vaci Caddesi’ni,şehir halini gördükten sonra Parlamento Binası’na gidiyoruz.Oradan da Buda tarafına geçip kaleye yürüyerek çıkıp tarihi kiliseleri,Buda Kalesi’ni ve heykelleri görüyoruz.Şimdiki hedef ise Gül Baba Türbesi.
Haritadan Gül Baba Türbesi’nin yerini bulmaya çalışıyoruz.Şehrin tam ters istikametinde olduğu için epey bir süre ve yokuşlu yollarda bisiklet sürmek durumundayız.
Gül Baba Türbesi yolunda karşılaştığımız ilginç manzaraları fotoğraflıyoruz.Gül Baba’nın kim olduğuna gelirsek;
Osmanlı'nın Avrupa'da genişleme politikası'nın önemli bir şekli olan bektaşi dedelerini Avrupa'ya müslümanlığı yayma görevi ile göndermeleri sırasında bazı Türkmen boyları ile Macaristan'a kadar giden bir Bektaşi büyüğüdür Gül Baba. Sadece Balkanlarda veya Macaristan'da değil Trakya ve Anadolu'da da büyük saygı görürmüş. Hacı bektaş-i Veli, Balım Sultan gibi Bektaşi/alevi büyüklerinden sonra adı ilk akla gelen erenlerden biridir. Gerçek mezarı Budapeşte'de olmasına ve hatta cenazesine dönemin Padişah'ının dahi katıldığının bilinmesine rağmen Trakya, Balkanlar ve Anadolu'da bir çok mezarı vardır.