Merhaba.
Yazdıklarımı takip eden ve alacağım sonuca göre kendisi de bir motokaravan dizayn etmeye veya yaptırmaya niyetli,
teknesi olna bir arkadaşım, izolasyon resimlerini görünce aradı, izolasyon üzerine sohbet ettik.
Yurdumuzda imalatçıların daha ziyade strophor ve cam yünü kullandığını öğrenmiş.
Motokaravan isteğini çok güzel açıklamıştı, ileteyim:
"Denizi çok seviyorum ama tekneyle her yere gidilmiyor, her yerde deniz yok.. !!.
Denizle varamadığım yerlere motokaravan ile giderim.."
İzolasyon sohbetinin özetini söyleyeyim, mühendis olarak bizler, cam yünü, taş yünü gibi malzemeleri, kazan izolasyonu v.b. çok yüksek sıcaklıklar olmadıktan sonra asla düşünmeyiz.
Biz soğutmacı olarak çok iyi bindirilmiş, çift kat döşenmiş orta ve üzeri dansite styrophor veya püskürtme poliüretan kullanırız.
Isıtmacı arkadaşlarımız da,
kazan izolasyonu haricinde,bunu sadece bina tavan yalıtımında serme izolasyon olarak beton üzerinde kullanırlar.
Bu kullanımda, alt malzeme beton olduğu için RH (Relatif rutubet) ve Dt ısı farkına bağlı meydana gelebilecek yoğuşma bu işlerde önemsizdir.Esasen yoğuşma ortamı da pek oluşmaz, zira alt yüzey dış ortama göre daima daha sıcaktır.
Motokaravanlarda gerek yemek pişirme ve gerek insan solumasının yarattığı nem dolayısı ile, hava sızmasını kesemeyen cam yünü, taş yünü ve keçe v.s malzemeyi kullanmayı asla önermem.
Zira motokaravanda , izolasyon üstü kaplamalarla bu hava sızmasını engelleyemezsiniz ve bu tip izolasyon malzemeleri sonuçta kesin olarak aracın saç iç yüzeyinde nem biriktirir.
Bu nem uzun sürede ,küf ve bakteri oluşumunu tetikler.
Sonuçta araç iç yüzeyleri iyi elektrostatik boyalar ile boyanmıştır,
ama korozyon uzun soluklu bir hastalıktır, kansere benzer. Meydana çıktığında zaten çoğunlukla iş işten geçmiştir maalesef.
Bu arada yan pencere kesimleri, tavan havalandırma kapakları ve yine tavanda anten, güneş enerjisi v.b. için matkapla açılan delikler çok önemli zayıf noktalardır. Buraların açılmadan sonra boyalarının yeniden yapılması ve üzerilerine mastik kaplanması, sonucu değiştirmez, sadece tespit /görünme süresini biraz daha uzatır.
Bu arkadaşımın ikazı üzerine, ben de bir motokaravan yapımcısını arayıp, izolasyonu nasıl yaptıklarını sordum.
Mükemmel bir şekilde ( ! ), keçe ile yaptıklarını belirtti.
Sağlıklı olmadığını söylediğimde de
" Biz 8 senedir böyle yapıyoruz, bir şikayet yok, bir şey olmaz" dedi.
Tabii bu çocuklar genelinde marangozluk veya oto elektrikçiliğinden geldiği için,
bu tip konularda detaylı bilgi sahibi olmaları mümkün değil.
Yurdumuzda maalesef, kör fili tuttuğu tarafı ile tarif ediyor...
İzolasyon konusunda siteyi araştırınca Mesut Bey arkadaşımız bu konu ile ilgili bir başlık açmış ve güzel bilgiler sergilemiş.
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=62560.0
Ben de ek bir yapıştırma yapayım:
"Dynaflex Rubber Elastomerik Kauçuk Köpüğü yalıtım ürünleri kapalı gözenekli hücre yapısı ile 50-70 kg/m³ yoğunlukta üretilmekte olup, buhar diffüzyonuna karşı gösterdiği yüksek direnç nedeni ile klima ve soğutma tesisatlarında güvenle kullanabileceğiniz mükemmel bir yalıtım malzemesidir.
Isı iletim katsayısı önemli bir ölçüde, kullanılan elasto-merik malzemenin miktarı ile ilgilidir. Düşük yoğunluklarda az miktarda yalıtım malzemesi kullanıldığında hissedilir derecede konveksiyon ve radyasyon aracılığı ile ısı transferi gözlenir. Yoğunluk arttığında konvenksi-yon ve radyasyon aracılığı ile olan ısı transferi azalır. Ancak aynı oranda iletim ile olan ısı transferi artar, iletim ile olan ısı transferi değeri, radyasyon ve konveksiyon ile olan ısı transferi değerine eşit olduğu andaki yoğunluk doğru yoğunluktur ve en iyi yalıtım bu noktada sağlanır.
Bu noktadan sonra ısı iletim katsayısı artar ve malzemenin yalıtım özelliği kötüleşir. Yüksek ısı iletim katsayısı iki nedenden dolayı ortaya çıkar. Bunlardan biri, yüksek yoğunluk ve çok küçük hücre yapısıdır, ikincisi, düşük yoğunluk(ki daha az üretim maliyeti demektir.)ve büyük hücre yapısıdır. Bu iki durumda da zayıf yalıtım özellikleri gösteren yalıtım malzemesi elde edilir. Yukarıda belirtildiği gibi kapalı hücre büyüklüğü ve birim alanda bulunan hücre sayısı arasında doğru bir oran yakalandığında mükemmel yalıtım sağlanabilir. Dynaflex-Rubber kauçuk köpüğü ürünleri, optimum oran olan 100-120 hücre/cm2 ve 50-70 kg/m3 yoğunlukta üretilmekte olup, yalıtımda en verimli sonuçları sağlamaktadır.
rubber1a
Kaliteli havanın önemli olduğu, hastane, spor merkezleri, okullar, alışveriş merkezleri, ofisler, vb, yerlerde tesisatların gerekli performansı gösterebilmelerinde kullanılan yalıtım malzemesi kadar malzemenin kalitesi de büyük önem taşımaktadır. Gerekli teknik değerleri sağlayamayan yalıtım ürünleri zamanla ciddi sorunlar çıkarmakta ve ortamdaki havanın kalitesi düşmektedir.
Farklı sıcaklık ve bağıl nem oranlarına sahip, iki hava akımının karşılaşma noktalarında sıcaklık ve bağıl nem farklılıklarından dolayı oluşan kısmi basınç farkı ile nem akışı olur. Düşük yüzey sıcaklığına sahip bölgelerde ise nem birikmesi yani yoğuşma- terleme meydana gelir. Bu sürecin sonunda tesisat çevresinde küflenme, mantar oluşumu gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkar ve solunan havaya karışırlar.Tüm bu sorunların yaşanmaması için doğru yoğunluktaki yalıtım malzemeleri tercih edilmelidir."
Kaza anında doğrultma ihtiyacında ise ,
zaten minör göçükler hariç, klasik şaloma-çekiç ikilisi kullanılacak ve zahmetli olarak,
düzeltilecek yüzey içten çıplak hale mecburen getirilecektir.
Sağlık ve başarılar dilerim.