Otobanda Duster ile Hız Yapmanın Riskleri

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan softdevel Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 533
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 111,277

Etiketler

sevgili serkanefe şimdilik şu aşağıdaki alıntı satırlarla idare et ... bunları okuyup da algıladığın zaman yine dersen ki sürat yaparım kime ne ? o zaman tekrar görüşelim...


Normal koşullarda hayatımızın kolaylaştırılmasına hizmet edecek olan araçlar bu gibi durumlarda birer savaş aleti ve ölüm makineleri haline gelebilmektedir. Araçların içindeki sürücüler birbirlerine cesaretlerini (!) kanıtlayabilmek için adeta zırhlara bürünmüş ve ellerindeki mızraklarla birbirine doğru at koşturan ortaçağ şövalyelerine benzemektedirler. Bir başka benzetme ile birbirini düelloya davet eden ortaçağ askerleri ya da derebeyleri gibi hareket etmektedirler. Tabii ki içinde bulunduğumuz çağ bilgi ve iletişim çağıdır. Artık cesaret gösterileri ortaçağ zihniyetindeki gibi kaba kuvvete dayanmamaktadır. Cesaret ve üstünlük kişilerin kendilerini sosyokültürel açıdan geliştirerek içinde oldukları toplulukları etkileyebilmeleri daha farklı kültürlerle bir araya geldiklerinde kendi bilimsel varlıkları sosyal yaşantıları ve değerlerini kabul ettirebilmeleri ile belirlenmektedir. Bu da doğal olarak sadece belli bir maddi birikime dayanmamakta bunun yanında kişinin gerekli manevi değerlere ve olumlu kişisel özelliklere sahip olması da gerekmektedir.


Kişilerin içinde büyüdükleri aileler onları çocuk yaşlarından itibaren hatta daha anne karnındayken iyi ya da kötü yönde etkilemeye başlar. Olumsuz etkileşimler sürekli olduğunda çocuğu çaresizlik içinde bırakacak derecede fiziksel duygusal ya da cinsel tacizler şeklini aldığında daha ağır sonuçlara yol açabilmektedir. Duygusal tacizler (çocuğun sağlık ve eğitiminin çevresindeki yaşıtlarına göre ihmal edilmesi ebeveynin çocukla duygusal iletişimlerinin yeterli ve doyurucu olmaması gereken sevgi ve destekleyici yaklaşımın sergilenememesi) anne-babanın çocuğa örnek olamaması ya da çocuğun dışarıdaki yanlış örnekleri seçmesi de bu uygunsuz gelişimlere yol açabilmektedir. Bunlar sonrasında çocuk kendi gelişimsel aşamalarını yanlış ve eksik bir şekilde tamamlamakta bu durum kişilik bozukluklarının temelini oluşturmaktadır. Bu da ilerleyen dönemlerde meslek hayatı evlilik yaşantısı ve toplumsal hayatında sorunlu ilişkilere yol açmaktadır. Sorunlu ilişkiler de kişilerde aşırı düzeylere varan tepkilerin çoğu yerde ve aniden göstermelerine yol açabilmektedir. Bunlar arasında da trafik ön planda gelen alanlardan biridir.
Kişiler bazen "hep en önde ben olmalıyım beni kimse geçememeli kimse benden ve benim arabamdan hızlı gitmemeli" şeklinde düşünebilirler. Bu kişilerde narsisistik kişilik yapıları düşünülür. Bu kişiler tüm kişilik bozukluklarının ortak özellikleri olan kendini hep haklı görme etrafı suçlama eğilimi içindedirler. Gerçekte çok kırılgan ve zayıf olan benlikleri bu şekilde gerçekçi olmayan bir halde şişirilir.
 


kyenipazar' Alıntı:
sevgili serkanefe şimdilik şu aşağıdaki alıntı satırlarla idare et ... bunları okuyup da algıladığın zaman yine dersen ki sürat yaparım kime ne ? o zaman tekrar görüşelim...


Normal koşullarda hayatımızın kolaylaştırılmasına hizmet edecek olan araçlar bu gibi durumlarda birer savaş aleti ve ölüm makineleri haline gelebilmektedir. Araçların içindeki sürücüler birbirlerine cesaretlerini (!) kanıtlayabilmek için adeta zırhlara bürünmüş ve ellerindeki mızraklarla birbirine doğru at koşturan ortaçağ şövalyelerine benzemektedirler. Bir başka benzetme ile birbirini düelloya davet eden ortaçağ askerleri ya da derebeyleri gibi hareket etmektedirler. Tabii ki içinde bulunduğumuz çağ bilgi ve iletişim çağıdır. Artık cesaret gösterileri ortaçağ zihniyetindeki gibi kaba kuvvete dayanmamaktadır. Cesaret ve üstünlük kişilerin kendilerini sosyokültürel açıdan geliştirerek içinde oldukları toplulukları etkileyebilmeleri daha farklı kültürlerle bir araya geldiklerinde kendi bilimsel varlıkları sosyal yaşantıları ve değerlerini kabul ettirebilmeleri ile belirlenmektedir. Bu da doğal olarak sadece belli bir maddi birikime dayanmamakta bunun yanında kişinin gerekli manevi değerlere ve olumlu kişisel özelliklere sahip olması da gerekmektedir.


Kişilerin içinde büyüdükleri aileler onları çocuk yaşlarından itibaren hatta daha anne karnındayken iyi ya da kötü yönde etkilemeye başlar. Olumsuz etkileşimler sürekli olduğunda çocuğu çaresizlik içinde bırakacak derecede fiziksel duygusal ya da cinsel tacizler şeklini aldığında daha ağır sonuçlara yol açabilmektedir. Duygusal tacizler (çocuğun sağlık ve eğitiminin çevresindeki yaşıtlarına göre ihmal edilmesi ebeveynin çocukla duygusal iletişimlerinin yeterli ve doyurucu olmaması gereken sevgi ve destekleyici yaklaşımın sergilenememesi) anne-babanın çocuğa örnek olamaması ya da çocuğun dışarıdaki yanlış örnekleri seçmesi de bu uygunsuz gelişimlere yol açabilmektedir. Bunlar sonrasında çocuk kendi gelişimsel aşamalarını yanlış ve eksik bir şekilde tamamlamakta bu durum kişilik bozukluklarının temelini oluşturmaktadır. Bu da ilerleyen dönemlerde meslek hayatı evlilik yaşantısı ve toplumsal hayatında sorunlu ilişkilere yol açmaktadır. Sorunlu ilişkiler de kişilerde aşırı düzeylere varan tepkilerin çoğu yerde ve aniden göstermelerine yol açabilmektedir. Bunlar arasında da trafik ön planda gelen alanlardan biridir.
Kişiler bazen "hep en önde ben olmalıyım beni kimse geçememeli kimse benden ve benim arabamdan hızlı gitmemeli" şeklinde düşünebilirler. Bu kişilerde narsisistik kişilik yapıları düşünülür. Bu kişiler tüm kişilik bozukluklarının ortak özellikleri olan kendini hep haklı görme etrafı suçlama eğilimi içindedirler. Gerçekte çok kırılgan ve zayıf olan benlikleri bu şekilde gerçekçi olmayan bir halde şişirilir.
Bu psikanaliz içinde bahsettiğiniz "narsistik kişilik yapılarını" biraz daha açar mısınız?
 




ahahah eyvallah güzel yazı ;D

Yalnız ben Aydın - İzmir yolunda basıyorum genelde araç bile olmuyor(150-180km hızlarda seyir hali),eğer hız yapabileceğim alan olursa ve bu alanda araçlar olursa 120 'nin yukarısına geçemiyorum, kendime güveniyorum ama o uzun yolda dikkati dağılmış yorulmuş insanlara güvenemiyorum , yani dediğiniz gibi önce ben olmalıyım ben olmıcam diye bir dava yok ortada kaldı ki söyledikleriniz F1 pilotları olsun, tüm rally pilatloru olsun bu gibi meslek sahibi olan insanlarıda içine alır. Yazdıklarınızla, hız yapmak arasında gram ilişki göremiyorum.. Siz bunları bence gezenbilir sitesi haricinde, daha çok araç modifiye ile ilgilenen sitelerinde yazınız daha yararlı olacaktır..
 

sevgili serkanefe , aydın izmir yolunda 180 ile gidiyorsun , kaç dakika boyunca etrafında hiç araç olmuyor söyler misin ?
bu arada formulacılar trafiğe kapalı pistlerde yarışırlar sanırım unuttun... onlar zaten bir müsabaka içerisinde olduklarından birinci olmaya çalışmalarından daha doğal ne olabilir ???

sen sorumu cevapla lütfen.
 

Serkan Efe, okuduğum kadarıyla kayışdağına çıkamayıp tecrübesizim arabayı kullanmayı yeni öğrendim diye aracını
yolun başında bırakmışsın ayrıca daha ilk çıkışta tecrübesizlikten altını vurmuşsun, başka bir başlıktada aynı yerde 3 kez kaza tehlikesi
(yolun şekli nedeniyle) atlatmışsın şimdi hal böyleyken neye istinaden o yolda 180 yapıyorsun ve ne hakla o yolda seninle aynı yolu paylaşanların rahat olmasını bekliyorsun?
Lütfen trafik kurallarına uyalım uymayanları insan hayatı için uyaralım.
 

ali bey durun daha o konulara ben gireceğim...

ilk olarak , aynı yerde 3 kere kaza tehlikesi atlatılıyorsa ve bunu yol hatası olduğu yazılıyorsa :

1- O yoldan günde kaç araç geçiyor ? Dakikada yaklaşık 200 araç geçen bu yoldan 12 saatte (geceleri saymayalım) 144.000 araç geçer. (belki daha fazla) 144.000 aracın yarısı o şeritten gitse , riskli olandan yani 72.000 araç geçer. Bu 72.000 den sadece 1.000 tanesi öyle bir durumla karşılaşsa , sadece ve sadece % 5 i takladan kaçamasa 50 tane aracın hergün takla atması lazım... Öyle bir yol düşünebiliyor musunuz ? hergün değil vazgeçtim , 1 yılda 50 aracın takla attığı bir nokta var mı Türkiye'de ? 3 gün arayla 2 tane kaza olsa hemen manşete çıkar biliyorsunuz ölüm virajı veya ölüm kavşağı vs diye...

2-Sevgili serkanefe o yolu git bir kontrol et , iddia ettiğin gibi 3 şeritten tek şeride mi düşüyor yoksa iki şeride mi ? ve öncesinden uyarı işaretleri var mı diye ?

ben izmit'teyim ama o yolu senden daha iyi ve eskiden biliyorum , 3ten bire değil 3ten ikiye düşüyor. Git bir bak...

sonra devam ederiz...
 



kyenipazar' Alıntı:
ali bey durun daha o konulara ben gireceğim...

ilk olarak , aynı yerde 3 kere kaza tehlikesi atlatılıyorsa ve bunu yol hatası olduğu yazılıyorsa :

1- O yoldan günde kaç araç geçiyor ? Dakikada yaklaşık 200 araç geçen bu yoldan 12 saatte (geceleri saymayalım) 144.000 araç geçer. (belki daha fazla) 144.000 aracın yarısı o şeritten gitse , riskli olandan yani 72.000 araç geçer. Bu 72.000 den sadece 1.000 tanesi öyle bir durumla karşılaşsa , sadece ve sadece % 5 i takladan kaçamasa 50 tane aracın hergün takla atması lazım... Öyle bir yol düşünebiliyor musunuz ? hergün değil vazgeçtim , 1 yılda 50 aracın takla attığı bir nokta var mı Türkiye'de ? 3 gün arayla 2 tane kaza olsa hemen manşete çıkar biliyorsunuz ölüm virajı veya ölüm kavşağı vs diye...

2-Sevgili serkanefe o yolu git bir kontrol et , iddia ettiğin gibi 3 şeritten tek şeride mi düşüyor yoksa iki şeride mi ? ve öncesinden uyarı işaretleri var mı diye ?

ben izmit'teyim ama o yolu senden daha iyi ve eskiden biliyorum , 3ten bire değil 3ten ikiye düşüyor. Git bir bak...

sonra devam ederiz...

şimdi kayış kopacak.
demedi demeyin.
ayrıca 1 şerit yüzünden kırmaya değmez.
 

kayış falan kopmaz, serkan efe yazılarından takip ettiğim kadarıyla çok iyi niyetli
çok efendi bir insan keşke herkes serkan efe kadar olsa
 

AL1820' Alıntı:
kayış falan kopmaz, serkan efe yazılarından takip ettiğim kadarıyla çok iyi niyetli
çok efendi bir insan keşke herkes serkan efe kadar olsa
Kesinlikle haklısınız. Ben kayış kopacak derken o manada kasdetmemiştim zaten.
Bir çok duster sahibi eleştirilere hakaretle karşılık verirken Serkan Bey'in sürekli iyi niyetli yazdığını görüyoruz.
 

evet iyiniyetinden emin olduğum için ben de usturuplu yazıyorum aslında , başkası bana hız yapanları savunsaydı verirdim ağzının payını ama serkanefe arkadaşımızın biraz yazıştıktan sonra doğru yolu görüp pardon diyeceğini düşündüğüm için uzun uzun açıklıyorum kendisine.
 

AL1820' Alıntı:
Serkan Efe, okuduğum kadarıyla kayışdağına çıkamayıp tecrübesizim arabayı kullanmayı yeni öğrendim diye aracını
yolun başında bırakmışsın ayrıca daha ilk çıkışta tecrübesizlikten altını vurmuşsun, başka bir başlıktada aynı yerde 3 kez kaza tehlikesi
(yolun şekli nedeniyle) atlatmışsın şimdi hal böyleyken neye istinaden o yolda 180 yapıyorsun ve ne hakla o yolda seninle aynı yolu paylaşanların rahat olmasını bekliyorsun?
Lütfen trafik kurallarına uyalım uymayanları insan hayatı için uyaralım.

1)Şimdi ilk arabanın altına nasıl vurduğumu açıkliyim; kayışdağı yoluna girmeden dik bir rampa var, toprak yola girebilmek için ilk oraya çıkmanız gerekiyor hayliyle aracı köklemeniz lazım, tam çıkarken seri bir şekilde sağa kırmanız gerekiyor ki, çıkarken göremediğinizden dolayı oraya ilk defa geldiğinizden dolayı direk içine düşüyorsunuz !! Hatta geziye gittiğimiz offroad 'cu ustalardan biride bende ilk geldiğimde aracın altını bende böyle vurmuştum buraya demişti.. Bunun ustalıkla alakası olmadığından dolayı üstünde durmuyorum.

2)Yolun başında değil ortasında aracımı bıraktım, o derin çukurlarda kendime güvenemedim. Bu çok doğal çünki daha böylesine dik rampaya çıkmadım. Bunun araç kullanmayla uzaktan yakından alakası yok..

3) Yolun şekli nedeniyle kaza geçirmeyecek insan evladı var mı bu ülkede ? Mühendislik hatası olan "ölüm virajı" olarak adlandırılan sadece çevremde olan 2 yolu size söyleyebilirim, kaldı ki, Türkiye 'nin bir çok noktasında böyle yollar vardır..

4) 4 şeritli yol Aydın - İzmir yolu, o kadar düzki bilmem kaç km ilerde ki aracı görebiliyorsunuz, ben genelde araç gördüğümde ki benim bulunduğum en sol şerit'in yanında ki şeritte olursa hızımı ciddi seviyede düşürüyorum.

5) Siz bilmem x senedir arac kullanıyorsunuz diye, kaza koşullarında benden daha tecrübeli olduğunuzu hissediyorsanız sizin elinizde, bir sertifika filan olması gerekiyor, bence..
 



SERKANEFE' Alıntı:
1)Şimdi ilk arabanın altına nasıl vurduğumu açıkliyim; kayışdağı yoluna girmeden dik bir rampa var, toprak yola girebilmek için ilk oraya çıkmanız gerekiyor hayliyle aracı köklemeniz lazım, tam çıkarken seri bir şekilde sağa kırmanız gerekiyor
Böyle dik bir rampayı çıkmak için köklemeniz veya seri şekilde sağa kırmanız yeine low ayarında (ya da daha güçlü )1. vitesi kullansanız araç orayı çıkamaz mıydı?.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,676
Mesajlar
1,522,002
Kayıtlı Üye Sayımız
166,526
Kaydolan Son Üyemiz
Tuncaytuna02

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst