Ynt: Neden Dacia Duster?
Ekim-Kasım 2010 2500km'lik Dacia Duster 4x4 1.5 dCi Test Sonuçlarım
Arkadaşlar aracı alalı yaklaşık 1 ay oldu. Bu süre zarfında yaklaşık 2500km yol yaptım. Daha önce bahsettiğim gibi 1000km'lik kısmı arazide yaptım. Aracın bu süre içinde en çok hoşuma giden yanı gücü, yakıtı ve arazi kabiliyeti oldu. 2 gün önce Rize'de 2500mt yüksekliğe kar sınırına çıktık, çıkmadan önce yollar daha henüz beton iken yollarda acaip derecede buz vardı. Buzlu yolda Auto Mod 4 çeker ve ASR özelliği insana çok güven veriyor. Hiç patinaja kalmadan tırtıl gibi tırmanmaya devam etti. Daha önce kullandığım Jimny'de ASR olmayışından olsa gerek sert buzda ve karda rampa yukarı çıkamıyordu, olduğu yerde tekerler boşa dönüyordu, tekerler yere tutunamıyordu.
Gelelim kar performansına; size güzel bir örnekle başlayayım, bir an için önüme geçen arkadaşın Jimny'si rampa yukarı 60-70 cm karda belli bir metre ilerledikten sonra tırmanamadı. Aracın gücü bitti ve kenara çekti. Duster ise 4WD LOCK modunda 1. Vites yukarı doğru hiç takılmadan en ufak bir tıkanma dahi göstermeden sanki bir unimog gibi ilerledi. Doğrusu kardaki performansı beni acaip şaşırttı. Daha önceki arazi araçlarımdan edindiğim tecrübelere göre, önceki araçlarımla yukarı doğru karda ilerlemek tam bir işkenceydi, belirli bir yere kadar gelip aracın gücü bitiyordu, bayılıyordu. İleri geri yaparak tekrar tekrar aynı yolun üzerinden geçerek ilerlemek durumunda kalıyorduk. Duster'ın sahip olduğu Tork ve çekiş sisteminden olsa gerek çok güçlü bir şekilde ilerliyor. Altındaki lastikler kar lastiği olsa daha iyi performans sergileyeceği kesin.
Çamurlu ve balçık arazide aracın tutunma ve çekiş kabiliyeti paletli bir tankın ilerleyişi gibi, asla patinaja düşüp debelenme denilen her hangi bir olay olmadı. Tırtıl gibi battığı çamurdan ağır ağır ilerleyerek çıkmasını biliyor. Bahsettiğim çamurlu yolda Jimny bile patinaj yaparak ilerleyebilmiştir.
Tatildeyken çoğu gezilere kardeşimde katıldı ve bazen diğer arkadaşın Jimny'sine geçip video çekti. Ama araçtan hemen inip benim araca tekrar bindi ve senin aracın süspansiyonu acaip konforlu Diğer araçta adamın dalağı düşecek gibi oluyor dedi. KArdeşimden aracımı değerledirmesini istedim. Kendisinde 2011 Honda Jazz Fun var. Söylediği ilk şey; "aracın hızlanması benim daha önce şirket için kullandığım Dizel Polo, Opel ve Ford'a göre çok atik ve pedal anında tepki veriyor. Süspansiyonu mükemmel konforlu. Benim Honda bu bozuk yollarda kesin dağılırdı. Ön kokpit çok sade olmuş biraz daha özenebilirlerdi. Ama başka bir özellik ise bu kadar bozuk yollarda her hangi bir tıkırtı olmayışı oldu" dedi.
Aracın yakıt değerleri ise insanı şaşırtacak cinsten, Geçenlerde aracı yıkatırken eski model Nissan Pathfinder'ı olan bir arkadaş aracın ne kadar yaktığını sorunca, ben de şehir içi 100km/5-6lt yaktığını uzun yolda 100km/4-5lt, dağ yollarında ise 100km/7-8lt yaktığını söyleyince adam şaşırdı. Gerçekten de araç daha yeni olmasına rağmen çok ekonomik bir araç. Mesela Trabzon'a giderken 100km/5,4 lt yaktı. İnanın Rize'den İstanbul'a 100'ü geçmeden 50lt'lik bir depoyla bu araç çok rahat gider. Geçenlerde 40lt dizelle 700km yol yaptım yolun yarısı dağ yolu, kar ve 4 çeker diğer yarısı ise uzun yolda Rize-Artvin Ardanuç gezisi oldu.
ASR özelliğini çok önemsemiyordum doğrusu ama kardaki 4WD LOCK ile beraber harikalar yarattığını görünce çok şaşırdım. Özetle şöyle diyeyim, Suzuki Jimny'yi bile arazide şaşırtan Duster, önündeki engelleri hep aşmıştır yolda kalmamıştır. Tam bir şehir ve arazi aracı, aile aracı olduğunu söyleyebilirim. Önceden Duster için gerçek bir arazi aracı olmadığını bir SUV olduğunu söylüyordum ama yanılmışım. 4x4 Duster büyük abileri kadar olmasa da gerçek bir arazi aracıdır.
Şehir içinde kullanımına gelecek olursak binek bir araç kıvraklığında park sorunu yaşamadan rahatlıkla kullanılabiliyor. Sportif bir havası var, Dacia böyle kaliteli bir araç yapar mıydı laflarını çok duyuyorsunuz. Kardeşim aracı kullanırken önde de bir yolcu varken, arka tarafta 4 kişi sıkışmasın rahat otursunlar diye, sırf arka bagajı denemek için arka tarafa geçtim. Bagaj geniş olduğu için 15km boyunca bagajda geldim hiç de sıkılmadım. Acil durumlarda rahat bir şekilde arkada 2 kişi oturabilir.
Aracın kötü taraflarına gelecek olursak, uzun yollarda aracın yüksek oluşundan dolayı rüzgarlardan etkileniyor.Ama bu etkilenme sürüşü olumsuz manada etkilemiyor. Aracın burnu biraz uzun olduğu için, araç içindeyken önünüze çıkan tümsek çukur yada sürpriz engellerin ne tür engeller olduğunu kestiremiyorsunuz. İnip bakmak gerekiyor. Aracı tanıdıkça belki bu tür engellerden araçtan inmeden de geçilebilir. Araç süspansiyonu yumuşak olduğu için rampa aşağı inişlerde bozuk yollarda çok hızlı inmemek lazım çünkü azcık frene basılınca araç esneyip altı taşlara değebiliyor. Onun için yavaş inmek lazım ya da freni çok kullanmamak gerekir. Aracın iyi bir tarafı ise; aracın altında her hangi bir çıkıntı yok. Altı dümdüz sayılır ve altı korumalı. Arka koltuklarda oturan kişi camı açmak için baya bir öne eğilmesi gerekiyor. Öndeki şöför yada yolcu arka camları daha rahat bir şekilde açabilir. Yan çıtalar inerken binerken tam bir bela, insan araca kirlenmeden binmek veya inmek için baya kasıyor
Gerçi insan yeni aldığı aracının kötü taraflarını görmez ya da görmek istemez ama yine de objektif olmaya çalıştım İyi ve kötü yanları neyse onu yazdım ve yazmaya devam edeceğim.
Bu testin sonunda feci bir yorgunluk ve de ağır bir grip kaldı bende
Duster
OK PASSED