Mühendis Ve Mimar Çiftin Hayalindeki Camper Hakkında Görüşleriniz Lütfen...

[boris none]

13 günlük ilk karavan deneyiminin ardından herkese merhaba ..

Sonucu baştan söyliym.. karavan sahibi olma konusunda halen kararlıyım

Değişen ve değişmeyen bazı fikirlerim oluştu bu yolculukta.. Benim gibi iki arada bi derede kalanlar için onları paylaşmak istiyorum.

Hatırlamayanlar varsa diye kiraladığım aracın bazı özelliklerini tekrar edeyim..

Iveco (2005 model falan)
Yarı entegre
Küçük bi alkovene sahip
Klasik enine yatılan tasarım.
Yatak 205x140
500w panel
400a akü
85 lt gri+wc tankı
285 lt temiz su tankı
Tüm depolar boşken biz+azcık eşyamız toplam 4 TON !
İstediğim araçtan epey büyük bir araç.


1) Bu deneyimin Değiştirmediği en önemli düşüncemden başlayayım..

1.1) hala ve kesinlikle şoför arkası yemek donanımını gereksiz buluyorum..

İki tip araçta da Güzel havalarda zaten dışarda yiyorsunuz. Ancaaak! hava kötü ise, standart tasarımlı araçlarda kös kös, manzarasız, küçük bir masada yemek yiyorsunuz..

Sadece yemek değil, kötü havada saatlerce aracın içinde, manzarasız bir yerde, kös kös oturmak, okumak, internette gezinmek zorundasınız.. Halbuki arkada, koskoca 3m2 lik alan bomboş duruyor !

Benim tercihim olan araçta ise, sabah 1.5, akşam 1.5 dakika yatak kaldırıp, saatlerce manzaraya nazır bir şekilde, karavanın içinde çok çok daha keyifli zaman geçirebilirsiniz..

Tabi ki bu durum biraz yaşla, biraz fiziksel yapıyla ve en önemlisi kaç kişi karavanda kalacağınızla direkt alakalı..

Ama şunu artık rahatlıkla iddia edebilirim.. karavan yaşamı için gerekli olan onca fiziksel aktiviteyi yapabilen bir çift, kolaylıkla günde 3-5 dakikasını harcayıp yatak kurma/kaldırmayı yapabilir..

O yüzden, birinci gün dediğimin halen ve daha güçlü olarak arkasındayım.. 2 veya 3 kişilik seyahatlerde şoför arkası yemek grubu, bence çok gereksiz bir yer kaybı!

Evet biliyorum, avrupadaki ünlü firmaların %90’ı standart tip üretim yapıyorlar.. Ama şunu da bilin ki, amerika’da özellikle batı amerikada durum öyle değil.. ayrıca batı amerika’nın dünyanın hemen her konuda öncüsü olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. (google, apple, facebook, hollywood örnekleri yeterli gelecektir tahminim.)

 

[boris none]

2) Değişen düşüncelerim ise şöyle..

ben doğada, güzel bir yer bulduğumda, hiç kıpırdamadan, 4-6 gün kalabileceğimi zannediyordum bu gezi öncesi.. ama imkansızmış..

Araç baya baya büyük ve çok donanımlı bir araç olmasına rağmen, maksimum 3. gün sağlam stres başlıyor.. Maksimum 3 gün! diye tekrar edeyim

Çöpler birikiyor, atık su depoları doluyor, kaliteli yiyecek stoğu azalıyor vs vs..

Tüm bunlardan sebep, @EvliyaCelebi2 abinin deyimi ile tatlı su karavancılığına kaydım biraz.. yani 1-2 günde bir şehire/kampinge mutlaka inilecek ve medeniyetten faydanılacak!

2.1) hal böyle olunca, maliyetli ve kiloda ağır bir elektrik sistemi düşüncemi tekrar gözden geçirmeye karar verdim..

2.2) aracımda 285 lt temiz su tankı vardı. Bitmek bilmedi, çok gereksizmiş.. 100 lt hayli hayli yeter.. çünkü temiz su bulmak çok dert değil, özellikle türkiyede.. ayrıca 10-15 lt damacana yedeği de bulundurulabilir..

Zaten başta da dediğim gibi sıkça medeniyete gidip, uzun uzadıya duş keyfi yapabiliyorsunuz..

2.3) 85lt atık su tankı vardı.. gayet makul.. 85 gri + 15 wc = 100 lt. bana tam uyar gibi geliyor şu an.. halbuki niyet ettiğim araçta gri tank 40 lt civarındaydı..

2.4) nişanlım ve ben uzun boyluyuz. (187 ve 180cm). O yüzden karavan duşunun geniş olmasını istiyorduk.. ancak bu konuda üreticiler haklıymış . Sık sık medeniyete gidileceği için, bi su dökünüp çıkmak için bu minnacık duşlar bizim için bile gayet yeterli..

2.5) karavan iç yüksekliği en çok korktuğumuz konulardan biriydi.. 187+3 cm terlikle bile 192lik yükseklikte pek sıkıntı yaşamadık.. keşke 200 olsaydı iç yükseklik ama, 192 nin bir üstü ölçüsü maalesef 218 olduğu için sanırım 192 yi seçeceğiz..

Şimdilik bu kadar. Ayağımın tozuyla yazayım istedim.

Mecburiyet hissederek son söz:
tüm düşünceler işin epey acemisi olan şahsımın tecrübeleri olduğu için, bu yazdıklarımı yalnızca yeni başlamayı düşünen insanları düşünerek paylaştım.. Şuncacık tecrübemle, Kimsenin seçimini tartışmak haddime değil..

hem avrupa üreticilerinde, hem de bir çok yerli/avrupalı forumlarda nacizane gözlemlediğim “değişime açık olmama, yenilikten imtina etme ” gibi bir durum var.. bunu birazcık kırmak istedim.. sürç-i lisan ettiysem affola..

 

[boris none]

Son olarak, -yine bence- karavanda olmazsa olmazlara değineyim..

- wc
- hız sabitleyici
- kol dayama
- döner ön koltuklar
- arka kamera
- kaliteli sineklikler
.
.
.
Klima ve/ya Soğutucu ?

- erken yatıp erken kalkanlar için soğutmaya gerek yok.

- benim gibi geç kalkanlar için klima/soğutucu şart değil ama olsa iyi olur.. çünkü saat 10:00 sularında karavan ciddi ısınıyor..

- benim gibi karavanda çalışıp para kazanma durumunuz varsa, soğutma daha da elzem olabilir..

Saygılarımla.

 

[EvliyaCelebi2]

.

Karavan planlamasında kullanıcısının ihtiyaçlarını ve gerekçeli görüşünü almayan yaklaşımın doğruluktan uzaklaştığını kabul etmek lazım.
Yeter ki her öğenin kendi öznel durumumuz için avantaj ve dezavantajları bilinsin ve gerekçelendirilsin.
Böylelikle karavancılıkta “doğru”, kullanıcısıyla şekil alabilen bir yapıya sahip.
Bu, ayni kişi veya ayni karavan için, “zaman” açısından bile büyük değişiklikler göstermekte. Çeşitliliğini siz çıkarın..

Yollarda özgür olmayı amaçlayan bir hobide, planlamada neden farklı davranılsın ki ?
Belki kısaca “herkesin doğrusu kendisine” denebilir.

Fakat yine az da olsa değişmesi sorunlu ortak paydaların olduğu kabul edilmeli. Yataksız, koltuksuz, dolapsız, beslenme ihtiyaçlarını es geçen karavan olamayacağı gibi.

Devlet ise duşu hatta tuvaleti bile keyfi görüyor.
“Baba”nın böyle hoşgörülü olduğu alanlar ender olmalı ?

Amerikalılar ülke tümünde yer açısından o kadar rahatlar ki, karavanlarında evlerindeki kapı, yatak, dolap, koltuk veya sofa gibi mobilyaları çekincesizce kullanabiliyorlar. Normal ehliyetleri bile 7,5 tona kadar müsaadeli.
Avrupadaki Amerikan karavanlarının, tersi duruma göre daha az ilgi görmesi doğruluktan ziyade, Amerikan karavanlarının Avrupa’daki yol, kamping ve park konumlarındaki yer sorunuyla ilgili. Küçük boyları içinse, fazla yakıt tüketimli ve farklı kalitedeki araç alt yapısının rolü var.
Sonuçta planlama tarzlarının karşılıklı geçirgenliği fazla olmuyor.

Hele her ülkenin kendi alışagelmişlikleri hatta modası olduğu düşünülünce, herşeyi “doğru” ile açıklamak zorlaşmalı ?

Mesela, benim için boylamasana yerleştirilmiş bölümlü süngerlerin rahatsız edici yapısı ve kişiler için farklı yatım zamanları belki handikap teşkil etse de dar enli panelvanlar için bile bu adresdeki arka konumlu U-yatak+sofa konsepti, karavanını kendi yapanlara, kolaylığı açısından da gayet uygun düşmeli.
Geniş boylu mutfak tezgahı önde portatif tuvalet ve lavoba enine kadar katlanabilen duş ile konumlanmakta, arkada geniş sofa köslü yaşama olanak vermemekte. Tabii önde de bu ferahlığa hakkıyla erişebilmek için banyo lavabosunu gerekirse katlamalı yapar, her durumda altına portatif tuvaleti yerleştirir ve duvarlarını hareketli hatta belki perde ile çözmeye çalışırdım. Bu da sürgülü kapı açıklığının belki tamamiyle serbest olmasına kadar gidebilirdi ? Duruma göre “U”nun bir ayağı kısa bile olabilir.

Araç boyu müsaade etmiyorsa; lavabo tek ve sabit olarak hemen şöför arkasına yerleştirilebilir. Zaten bazıları için mutfak dışındaki ikinci lavabonun gerekliliği tartışılmalı durumda. Westfalia camperimde 7 senedir tek lavaboyla hiç sorunum olmadı. Tıbben hijyen açısından gereklilik olmasa da karavanı ev ile kıyaslayanlarca alışılmamış olduğunu biliyorum. Mesela tuvalet kapağı; inanılmasa da buzdolabı ve temizlik süngerine göre hiç mikrop taşımamakta !
Tabi konuya yine de “benim doğrum” olarak baktığım da unutulmamalı...

Bu çeşit “U” çözüme Avrupalı üreticilerde ender rastlanması ve olası tekrar satım zorluğundan bahsetmişdik.

Avrupalı butik karavan üreticileri için Web sayfaları bulunursa inovasyonun yabancı kelime olmadığı kolaylıkla anlaşılır.
Kitle üreticileri için ise sıfatlama doğru. Bu bilgi ve tecrübe eksikliği yahut vizyonsuzluk değil, pazarlamaya uygunluk olarak görülmeli. Amaç; sadece değişik büyüklüklerdeki tek planla, mümkün olduğu kadar çok kişiye hitap edebilmek.
Amerikalı üreticilerin küçük boyutlu kampervanlarında da Avrupa konsepti bulunmuyor. Bu cinsler hep Avrupa’dan ithal. Hem de tersi yönüne göre daha fazla sayıyla.

Karavan yaşamına geçmeden, onu kira yoluyla denemek çoğunlukla verilen paraya değmeli ? Nişanlılık gibi bir şey yani ...

* Akan suda boşa geçen zaman aralıkları şaşılacak kadar fazla. Bu durum ayak kumandasıyla düzenlenebilir mi ?

* Böylelikle hangi depo hacmı yeterli olabilir ?

* Erken yatıp erken yatma yerine, geç yatıp erken kalkma durumunda uykusuzluğa gölgede öğlen şekerlemesi ne derece faydalı olmakta ?

* Ne, ne kadar, ne sıklıkla ve ne zaman gerekli ? Yoksa toptan gereksiz mi ?

* Hangi çözüm bana uygun değil ?

* Dar hacım, agresyonu tetikliyor mu ?

* İzolasyon teorilerimin pratikte geçerliliği var mı ?
Vesaire, vesaire...

Ben yazıyı derlerken değinmek istediklerimden bahsedildiğinden cevabı burada kesiyorum.
Somut sorulara, doğru-yanlış hatta fanazisiyle cevaplarımız zulamızda. En azından geyik olsa da hiç olmazsa, Yunus’un “ ...Var biraz da sen oyalan ! ” öğüdünü yerine getirmiş oluruz.

.

 

[boris none]

.

Karavan planlamasında kullanıcısının ihtiyaçlarını ve gerekçeli görüşünü almayan yaklaşımın doğruluktan uzaklaştığını kabul etmek lazım.
Yeter ki her öğenin kendi öznel durumumuz için avantaj ve dezavantajları bilinsin ve gerekçelendirilsin.
Böylelikle karavancılıkta “doğru”, kullanıcısıyla şekil alabilen bir yapıya sahip.
Bu, ayni kişi veya ayni karavan için, “zaman” açısından bile büyük değişiklikler göstermekte. Çeşitliliğini siz çıkarın..

Yollarda özgür olmayı amaçlayan bir hobide, planlamada neden farklı davranılsın ki ?
Belki kısaca “herkesin doğrusu kendisine” denebilir.

Fakat yine az da olsa değişmesi sorunlu ortak paydaların olduğu kabul edilmeli. Yataksız, koltuksuz, dolapsız, beslenme ihtiyaçlarını es geçen karavan olamayacağı gibi.

Devlet ise duşu hatta tuvaleti bile keyfi görüyor.
“Baba”nın böyle hoşgörülü olduğu alanlar ender olmalı ?

Amerikalılar ülke tümünde yer açısından o kadar rahatlar ki, karavanlarında evlerindeki kapı, yatak, dolap, koltuk veya sofa gibi mobilyaları çekincesizce kullanabiliyorlar. Normal ehliyetleri bile 7,5 tona kadar müsaadeli.
Avrupadaki Amerikan karavanlarının, tersi duruma göre daha az ilgi görmesi doğruluktan ziyade, Amerikan karavanlarının Avrupa’daki yol, kamping ve park konumlarındaki yer sorunuyla ilgili. Küçük boyları içinse, fazla yakıt tüketimli ve farklı kalitedeki araç alt yapısının rolü var.
Sonuçta planlama tarzlarının karşılıklı geçirgenliği fazla olmuyor.

Hele her ülkenin kendi alışagelmişlikleri hatta modası olduğu düşünülünce, herşeyi “doğru” ile açıklamak zorlaşmalı ?

Mesela, benim için boylamasana yerleştirilmiş bölümlü süngerlerin rahatsız edici yapısı ve kişiler için farklı yatım zamanları belki handikap teşkil etse de dar enli panelvanlar için bile bu adresdeki arka konumlu U-yatak+sofa konsepti, karavanını kendi yapanlara, kolaylığı açısından da gayet uygun düşmeli.
Geniş boylu mutfak tezgahı önde portatif tuvalet ve lavoba enine kadar katlanabilen duş ile konumlanmakta, arkada geniş sofa köslü yaşama olanak vermemekte. Tabii önde de bu ferahlığa hakkıyla erişebilmek için banyo lavabosunu gerekirse katlamalı yapar, her durumda altına portatif tuvaleti yerleştirir ve duvarlarını hareketli hatta belki perde ile çözmeye çalışırdım. Bu da sürgülü kapı açıklığının belki tamamiyle serbest olmasına kadar gidebilirdi ? Duruma göre “U”nun bir ayağı kısa bile olabilir.

Araç boyu müsaade etmiyorsa; lavabo tek ve sabit olarak hemen şöför arkasına yerleştirilebilir. Zaten bazıları için mutfak dışındaki ikinci lavabonun gerekliliği tartışılmalı durumda. Westfalia camperimde 7 senedir tek lavaboyla hiç sorunum olmadı. Tıbben hijyen açısından gereklilik olmasa da karavanı ev ile kıyaslayanlarca alışılmamış olduğunu biliyorum. Mesela tuvalet kapağı; inanılmasa da buzdolabı ve temizlik süngerine göre hiç mikrop taşımamakta !
Tabi konuya yine de “benim doğrum” olarak baktığım da unutulmamalı...

Bu çeşit “U” çözüme Avrupalı üreticilerde ender rastlanması ve olası tekrar satım zorluğundan bahsetmişdik.

Avrupalı butik karavan üreticileri için Web sayfaları bulunursa inovasyonun yabancı kelime olmadığı kolaylıkla anlaşılır.
Kitle üreticileri için ise sıfatlama doğru. Bu bilgi ve tecrübe eksikliği yahut vizyonsuzluk değil, pazarlamaya uygunluk olarak görülmeli. Amaç; sadece değişik büyüklüklerdeki tek planla, mümkün olduğu kadar çok kişiye hitap edebilmek.
Amerikalı üreticilerin küçük boyutlu kampervanlarında da Avrupa konsepti bulunmuyor. Bu cinsler hep Avrupa’dan ithal. Hem de tersi yönüne göre daha fazla sayıyla.

Karavan yaşamına geçmeden, onu kira yoluyla denemek çoğunlukla verilen paraya değmeli ? Nişanlılık gibi bir şey yani ...

* Akan suda boşa geçen zaman aralıkları şaşılacak kadar fazla. Bu durum ayak kumandasıyla düzenlenebilir mi ?

* Böylelikle hangi depo hacmı yeterli olabilir ?

* Erken yatıp erken yatma yerine, geç yatıp erken kalkma durumunda uykusuzluğa gölgede öğlen şekerlemesi ne derece faydalı olmakta ?

* Ne, ne kadar, ne sıklıkla ve ne zaman gerekli ? Yoksa toptan gereksiz mi ?

* Hangi çözüm bana uygun değil ?

* Dar hacım, agresyonu tetikliyor mu ?

* İzolasyon teorilerimin pratikte geçerliliği var mı ?
Vesaire, vesaire...

Ben yazıyı derlerken değinmek istediklerimden bahsedildiğinden cevabı burada kesiyorum.
Somut sorulara, doğru-yanlış hatta fanazisiyle cevaplarımız zulamızda. En azından geyik olsa da hiç olmazsa, Yunus’un “ ...Var biraz da sen oyalan ! ” öğüdünü yerine getirmiş oluruz.

.

Mesut abi, eline emeğine sağlık.. yine döktürmüşsün

- Paylaştığın plandaki wc nin yeri, benim de aklımı zaman zaman kurcalıyor.. bu tasarım en başlarda söylediğim, “minnacık yere 3 kapıdan girmek ve her giriş için 0,5m2 alan kaybetmemek” adına çok makul geliyor bana..

- Wc lavabosunun iptal edilmesi çok mantıklıymış.. İtiraf ediyorum, Hiç kullanmadım 2 hafta boyunca..

- Parçalı yatak sorununu tr’de alez diye satılan, çeşitli kalınlıklar sahip, yatak örtüsü gibi bişeyle çözmeyi planlıyoruz. (Bu hantal ürünü, arkada pratik bir yerde depolamamız lazım. Henüz o detaya bakamadım.)
https://img-trendyol.mncdn.com/Assets/ProductCategoryImages/f4711b35-77bb-4dce-9356-f6f2cdb905e6.jpg için Google Görsel Sonuçları


- Beraber yatıp kalkma büyük sorun gibi ancak, arkadaki 190lık genişliği, 75-40-75 veya 90-40-60 şeklinde kullanmak bu sorunu baya baya çözecektir..

- Bence, arka yatak/yemek grubunun en büyük sorunu, @Akdeniz45 abinin uyardığı gibi, bagaj hacmini azaltması.

Örneğin burda bagaj cidden çok sınırlı.
https://m.mobile.de/fahrzeuge/detai...IKit.activity.CopyToPasteboard&utm_medium=ios

Başka bir örnekte, şöyle bir çözümle bagaj hacmine epey çare bulmuşlar..
https://m.mobile.de/fahrzeuge/detai...IKit.activity.CopyToPasteboard&utm_medium=ios

- hiç bilmiyorum ama; batı amerikadaki sprinter/boxer campervanların, avrupadakilere göre epey farklı tasarımda yapılmasının sebebi, bence ülke ve yolların boyutu değil.. insanların yaşam tarzları.. Sanırım orda 3-4 kişilik yolculuk yerine 1-2 kişilik yolculuklar daha çok tercih ediliyor.. çünkü benim istediğim araçta, 3. bir kişinin uyuması çok zor.. Arkadaşlarımıza hep diyoruz.. ağırlarız ama çadırda yatarsınız )

Galiba çok uzattım yine.. Sonuç olarak, mimarlıkta bir laf vardır. “Tasarım sonsuzdur.” .. Söz konusu bi “hobi” olunca da, kıt kaynakların etkin kullanımı kişiden kişiye değişiyor.. burda yaza yaza, oyalana oyalana herkes kendi doğrusunu bulacak

 

[omnitemporal]

Büyük bir iştahla karavan satın almak veya yapmak yada yaptırmak isteyen herkese
'Önce düşündüğünüz aracı kiralayıp bir hafta gezin ondan sonra karar verin'
diye tavsiye vermişimdir
Çünkü
Bazı şeylerin ne kadar gereksiz olduğu
Bazı şeylerin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor
Başlangıçta bulunduğunuz yerden çok farklı bir duruma geliyorsunuz



LG-K220 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

 

[boris none]

Büyük bir iştahla karavan satın almak veya yapmak yada yaptırmak isteyen herkese
'Önce düşündüğünüz aracı kiralayıp bir hafta gezin ondan sonra karar verin'
diye tavsiye vermişimdir
Çünkü
Bazı şeylerin ne kadar gereksiz olduğu
Bazı şeylerin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor
Başlangıçta bulunduğunuz yerden çok farklı bir duruma geliyorsunuz



LG-K220 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Ben de baştan beri önce kiralamayı koymuştum zaten kafaya.. Ancak tr’de istediğime benzer maalesef kiralık araç yok.. İstediğimden epey farklı bir araç bile olsa, çok faydasını gördüm tabii ki kiralamanın..

@EvliyaCelebi2 abi, şu bahsettiğin butik avrupalı üreticilerden, güvenilir 3-10 tanesinin ismini yazabilir misin çok rica etsem.. forumun sabit konularında 100+ tane yazmışsın, çok teşekkür ederim ama cidden, o sayfayı her açtığımda beynim dönüyor ve sayfalar arasında kayboluyorum maksimum 1 saat sonra..

 

[EvliyaCelebi2]

şu bahsettiğin butik avrupalı üreticilerden, güvenilir 3-10 tanesinin ismini yazabilir misin çok rica etsem.. forumun sabit konularında 100+ tane yazmışsın, çok teşekkür ederim ama cidden, o sayfayı her açtığımda beynim dönüyor ve sayfalar arasında kayboluyorum maksimum 1 saat sonra..

.

O sayfada kalın yazılı adresler zaten butik iş yapan imalatçıların. Fakat bazıları piyasadan çekilmiş galiba ?
Ben de bazılarına surf yaparken tesadüfen rastlamış ama kaydetmemiştim. Hollanda’da birkaç tane olmalı.

Detaylara ulaşmak için sayfaları tam araştırmak gerekebilir.

Hepsi Düsseldorf’daki fuara geliyorlar..

Örn. KUBUS

...

Aşağıdaki plan da nedense modası geçmekte olan, 6 metrenin altı olarak bile kış günlerine cevap verebilen ve içinde çalışılabilecek yapısıyla çok olgun bulduğum bir konsept.
Fakat alkoven !
Benzeriyle 30 sene kadar evvel çocuklarla yaptığımız bir Portekiz yolculuğumuz vardı.

.

.

 

[drares]

Merhabalar, bu sayfada uzuuuun, uzuuun yazışmalar olmuş ama ben ayakta uyuyup hepsini kaçırmışım
Neyse ki bu gün bütün yazılanları okuyup notlar alarak kendimce bir toparlama yapmak istedim.
Öncelikle kendimi size taktim edeyim, 52 yaşında 27 senelik doktor, 2005 yılından beri karavan kullanan, halen 3. karavanını 2012 yılından beri kullanan (ilk ikisi ikinci el alkovenli kasaydı. Şimdi kendi yaptırdığım 15 m3 ducato kamper kullanıyorum) 22 Mayıs 2007'den beri gezenbilirde yazıp duran bir kişiyim
Ben sizin önceliklerinize göre karavan sahibi olmak isteseydim:
1-Asla sabit yataktan vazgeçmezdim. istediğim zaman uzanıverecek bir yatağımın olması bana güven veriyor. Ayrıca altındaki geniş bagaj alanı 18 ay boyunca evinden uzakta olup, Avrupa kıtasının değişik noktalarında (Bazen Akdeniz kıyılarında sıcak, bazen Alp dağlarında soğuk) ihtiyaç duyacağım her türlü eşyamı saklamalı. Kamplarda karavan dışı için bile kullanılacak masa, sandalye, ilave şezlong, mangal, spor malzemeleri, vs yanınızda olmalı.
2-Arka taraftaki görüş açısının genişliğinden bahsetmişsiniz. Öndeki şoför mahalliyle birlikte oturma grubunun yanlarındaki yeterli pencereler size aynı genişliği verecektir.
3- oturma grubunun rahatsızlığı tamamen imalatla ve planla alakalı, semi entegre karavanlarda çok rahat oturma grupları görüyorum. Daha önce Amsterdam'dan kiraladığım Bürstner marka bir semi entegre karavanla Paris'e kadar yaptığımız 1 haftalık seyahatte (git gel 3500 km. yol yapmıştık) çok rahat etmiştik. Bir sonraki karavanımız kesinlikle semi entegre kasa olacak. Üstelik boy uzunluğundan kaynaklanan yükseklik ve genişlik problemi de otomatikman ortadan kalkmış olacaktır. Soğuk ve yağışlı ortamlarda karavanın içinde uzun zamanlar geçirmek zorunda kalacağınızı aklınızdan çıkarmayınız. 220 cm en de arka yatağı enlemesine kullanmanızı da sağlayacaktır.
4- Benim şu an kullandığım karavanımın en önemli özelliklerinden birisi geniş bir banyosunun olması. 80x110 boyutları 173 cm boyunda biri olarak bana çok ferahlık veriyor.
5-Ayrıca hiç yazmadığınız ve benim için yine önemli olan başka bir konu da buzdolabının hacmidir. Şu an karavanımda 130 litre, 2 kapılı ve 12 voltla çalışan kompresörlü bir buzdolabı var. Özellikle uzun konaklamalarda gereksinimlerinize ciddi ölçüde cevap verecektir.
6-Karavanda klima gerekli mi? Benimkinde önce yoktu, hatta hiç bir karavanımda klima yoktu (Aydın'da yaşadığımı belirtmek isterim) Sonra özellikle yaz akşam üstülerinde batıya doğru yapılan yolculuklarda karşıdan gelen güneşin rahatsızlık vermesi nedeniyle sürüş esnasında kullanılacak bir klimaya (araç göğüs kliması) ihtiyaç duyduk ve geçen yıl mart ayında taktırdık. Ama kabin kısmında klimaya ben hiç ihtiyaç duymadım. Hele ki Avrupa'da yapılacak seyahatlerde ne kadar gerekli bilemiyorum...
7-Karavanımda tv var ama anten yok. Tv'yi çocuklarım film, video vs izlesin diye koymuştum ama artık büyüdüler ve bizimle gelmiyorlar.
8- Karavancılar arasında en popüler sloganlardan bir tanesi "Karavan iki kişiliktir" Misafir belki günübirlik ağırlanır ama konaklamak birinci derece aile yakınları dışında zor olacaktır.
9- Kiraladığınız aracın fotosunu paylaşır mısınız? onun üzerinden de yorum yapa biliriz
Bu hususlar doğrultusunda naçizane önerim, Almanya'dan bütçenizin yettiği bir semi entegre karavan satın alıp, dilediğinizce kullanmanızdır. Unutmayın, beğenmezseniz değiştirmek de elinizin altındaki başka bir alternatiftir.
Bir soru da ben size sorayım, siz A.B. vatandaşı olmadığınız için 18 ay nasıl kalmayı planlıyorsunuz?
Umarım gönlünüzdeki karavana kavuşur, hayallerinizi gerçekleştirirsiniz.

 

[drares]

Az önce Bürstner'in sitesinde şu modeli gördüm, belki ilginizi çeker
Ixeo Time IT 726 G

https://www.buerstner.com/int/motorhomes/edition-30/

 

[boris none]

Merhabalar, bu sayfada uzuuuun, uzuuun yazışmalar olmuş ama ben ayakta uyuyup hepsini kaçırmışım
Neyse ki bu gün bütün yazılanları okuyup notlar alarak kendimce bir toparlama yapmak istedim.
Öncelikle kendimi size taktim edeyim, 52 yaşında 27 senelik doktor, 2005 yılından beri karavan kullanan, halen 3. karavanını 2012 yılından beri kullanan (ilk ikisi ikinci el alkovenli kasaydı. Şimdi kendi yaptırdığım 15 m3 ducato kamper kullanıyorum) 22 Mayıs 2007'den beri gezenbilirde yazıp duran bir kişiyim
Ben sizin önceliklerinize göre karavan sahibi olmak isteseydim:
1-Asla sabit yataktan vazgeçmezdim. istediğim zaman uzanıverecek bir yatağımın olması bana güven veriyor. Ayrıca altındaki geniş bagaj alanı 18 ay boyunca evinden uzakta olup, Avrupa kıtasının değişik noktalarında (Bazen Akdeniz kıyılarında sıcak, bazen Alp dağlarında soğuk) ihtiyaç duyacağım her türlü eşyamı saklamalı. Kamplarda karavan dışı için bile kullanılacak masa, sandalye, ilave şezlong, mangal, spor malzemeleri, vs yanınızda olmalı.
2-Arka taraftaki görüş açısının genişliğinden bahsetmişsiniz. Öndeki şoför mahalliyle birlikte oturma grubunun yanlarındaki yeterli pencereler size aynı genişliği verecektir.
3- oturma grubunun rahatsızlığı tamamen imalatla ve planla alakalı, semi entegre karavanlarda çok rahat oturma grupları görüyorum. Daha önce Amsterdam'dan kiraladığım Bürstner marka bir semi entegre karavanla Paris'e kadar yaptığımız 1 haftalık seyahatte (git gel 3500 km. yol yapmıştık) çok rahat etmiştik. Bir sonraki karavanımız kesinlikle semi entegre kasa olacak. Üstelik boy uzunluğundan kaynaklanan yükseklik ve genişlik problemi de otomatikman ortadan kalkmış olacaktır. Soğuk ve yağışlı ortamlarda karavanın içinde uzun zamanlar geçirmek zorunda kalacağınızı aklınızdan çıkarmayınız. 220 cm en de arka yatağı enlemesine kullanmanızı da sağlayacaktır.
4- Benim şu an kullandığım karavanımın en önemli özelliklerinden birisi geniş bir banyosunun olması. 80x110 boyutları 173 cm boyunda biri olarak bana çok ferahlık veriyor.
5-Ayrıca hiç yazmadığınız ve benim için yine önemli olan başka bir konu da buzdolabının hacmidir. Şu an karavanımda 130 litre, 2 kapılı ve 12 voltla çalışan kompresörlü bir buzdolabı var. Özellikle uzun konaklamalarda gereksinimlerinize ciddi ölçüde cevap verecektir.
6-Karavanda klima gerekli mi? Benimkinde önce yoktu, hatta hiç bir karavanımda klima yoktu (Aydın'da yaşadığımı belirtmek isterim) Sonra özellikle yaz akşam üstülerinde batıya doğru yapılan yolculuklarda karşıdan gelen güneşin rahatsızlık vermesi nedeniyle sürüş esnasında kullanılacak bir klimaya (araç göğüs kliması) ihtiyaç duyduk ve geçen yıl mart ayında taktırdık. Ama kabin kısmında klimaya ben hiç ihtiyaç duymadım. Hele ki Avrupa'da yapılacak seyahatlerde ne kadar gerekli bilemiyorum...
7-Karavanımda tv var ama anten yok. Tv'yi çocuklarım film, video vs izlesin diye koymuştum ama artık büyüdüler ve bizimle gelmiyorlar.
8- Karavancılar arasında en popüler sloganlardan bir tanesi "Karavan iki kişiliktir" Misafir belki günübirlik ağırlanır ama konaklamak birinci derece aile yakınları dışında zor olacaktır.
9- Kiraladığınız aracın fotosunu paylaşır mısınız? onun üzerinden de yorum yapa biliriz
Bu hususlar doğrultusunda naçizane önerim, Almanya'dan bütçenizin yettiği bir semi entegre karavan satın alıp, dilediğinizce kullanmanızdır. Unutmayın, beğenmezseniz değiştirmek de elinizin altındaki başka bir alternatiftir.
Bir soru da ben size sorayım, siz A.B. vatandaşı olmadığınız için 18 ay nasıl kalmayı planlıyorsunuz?
Umarım gönlünüzdeki karavana kavuşur, hayallerinizi gerçekleştirirsiniz.

Merhabalar efendim

“Hayalimdeki aracı buldumm!“ artık uyumaya gidebilirim derken, harika yazınızı gördüm.. bakalım bu cevabı bitirebilecek miyim?

Öncelikle çok ama çok memnun oldum beyefendi.. Şimdi cevaplar

1- beğendiğimiz tüm modellerde sabit 2 ad. tek kişilik yatak var.. sadece biraz dar ebatlılar..(70x190/200).. ancak ikimizde zayıf insanlarız.. ve aynı ölçüdeki ev koltuğunda sık sık şekerleme yaptığımız için, dar ebadın sorun teşkil edeceğini düşünmüyoruz.. gerçek uykuya geçmek için ise bir iki dakika zahmete katlanıcaz mecburen..
Bu yatakların altında ve üstünde ise epeyce miktarda dolap var.. yeteceğine inanıyoruz.. hatta hayalimdeki araç dediğim araçta, inanamadığım kadar yer var..

1.1) Bu arada aracın linkini koyayım da tam olsun.
https://m.mobile.de/fahrzeuge/detai...IKit.activity.CopyToPasteboard&utm_medium=ios

fonksiyon+estetik harikası.. estetiği geçtim, fonksiyon olarak resmen kusursuz.. fazla fazla dolabı/tereği mevcut.. ama bizim bütçeyi epeyce aşıyor..

1.2) bu da paramız çıkışmazsa diye, takibe aldığım bir model.. aslında ilk aracı bulmadan önce, hayalimdeki araç buydu zaten
https://m.mobile.de/fahrzeuge/detai...IKit.activity.CopyToPasteboard&utm_medium=ios

Bu araçta, 120l temiz, 80l atık su tankı var ! 250 ah de akü koymuşlar ama solar paneli yok fiyatın içinde

Daha da uzatmayayım, daha 1. sorundayız kısacası, iyi çalışılmış 5.93 m. lik bir araca bile rahatlıkla sığılabiliyor... yeterki şoför arkasında koltuk olmasın :d :d

2- arkadaki “salon”da geçireceğimiz süreyi, hiç abartmıyorum, yılda 9-10 ay olarak tahmin ediyoruz.. güzel havada, arka kapı açıkken, bahçede oturma keyfinin %90 ını alacağımızı tahmin ediyoruz.. genelde yemekleri içerde yiyip, çay kahveye dışarı çıkarız diye tahmin ediyoruz.. (itirazlara açığız)

3- semi entegreler halen radarımızda.. ancak arkasında pencere olan model çok az.. arkasında geniş kapı olan model ise hiç yok.. o yüzden bir türlü ısınamıyoruz.. yoksa, enine yatak ve iç yükseklik konusunda üstünlükleri tartışmasız..

4- geniş banyo ihtiyacımızı test ettik.. pek gerek olmadığına karar verdik açıkçası.. olsa iyi olur tabi ama, çok önemli gelmedi bize.. daha önce bahsetmiştim, zaten 18 ayın 4-6 ayını başkalarının evinde geçiricez

5- kiralık araç öncesi biz de buzdolabına baya takıktık.. ama maaaksimumm 4 günde bir markete uğrıycaz gibi duruyor.. evde bile soğuk su içmiyoruz zaten.. 80l civarı bir dolap sanırım yeterli olacaktır..

6- bizce de yaşam alanında klima pek gerekli değil.. haziran sonunda, hiç ağaçsız çorak kapadokya ikliminde, hiç ama hiç zorlanmadık.. emin değilim ama sürücü kabini kliması lazım olabilir.. zaten yenicene bir araç kovalıyorum.. çoğunda ön klima standart..

7- aynenn kiralık karavanda 2 adet tv vardı.. kumandaları nerede bilmeden 13 gün geçirdik.. hayatımız laptop/ipad artık..

8- çoook sevdim bu sloganı

9- becerebilirsem paylaşıcam şimdi.. bu araç nadiren de olsa yordu beni açıkçası.. yan rüzgarlardan feci etkilendik.. bizi sollayan otobüsler 20-40 cm aksımızı kaydırdı her seferinde..

Ayrıca araç çoook ağırdı.. (depolar dolu iken 4,5ton).. süspansiyonlarda yumuşakcanaydı.. patika dağ yollarında, yağmurun açtığı derin kanallarda/çukurlarda devrilme korkusunu birkaç kez yaşadım..

dolayısı ile, hafif ve araç boyu aks açıklığına yakın bir araç istiyorum şu an.. yani arka tekerden hemen sonra araç bitsin istiyorum... (tecrübesizlikten kaynaklanan bir endişe belki ama semi entegrelerin büyük çoğunluğuna soğuk durmamın küçük bir nedeni de bu..)

10- valla açıkçası henüz prosedürü hiç bilmiyorum seyahat, vize, oturum vs. ile ilgili.. nişanlım ab vatandaşı olduktan sonra evlenmemizin daha iyi olduğunu öğrendik şimdilik sadece.. ab nin çiçeği burnunda bir çifti ayırmayacağına inancımız tam . şaka tabi ama mutlaka bir yolu vardır, yeter ki sağlam bir çevre olsun, az biraz da nakit olsun, bir yol buluruz.. ya almanyada kuzenin yanında çalışıyor görünürüz, ya italyada bizim adımıza bi büfe açar diğer kuzeni başına koyarım.. çok klişe olacak ama benim mottom “allah sağlık versin gerisi kolay”

emeğinize/yazınıza çok teşekkür ederim. Cep telde parmaklarım ağrıdı, gözlerim kapanıyor ama bitirdim..

cevaplarınızı/önerilerinizi dört gözle bekliyorum..

 

[boris none]

Kiraladığımız, yüksek donanımlı ama ağır ve dengesiz araç buydu..

 

[drares]

Ben bir çok karavancı adayına karavan kiralayarak denemesini ama mümkünse bu işi yurt dışından kiralanmış bir karavanla yapmasını öneririm. Sebebi ise hem daha fazla alternatifin olması, hem daha yeni ve tam donanımlı karavanların kullanılması, hem de Avrupa ülkelerinde kamp ve kampçılık kültürünün gelişmiş olması nedeniyle bir çok şeyin daha kolay yapıla bilmesi...
Bu karavan hakikaten ilk deneyim için biraz ağır kaçmış. Ama ülkemizdeki imkanlar bu kadar...
VW florida tam sizin istediğiniz planda, aradığınızı bulmanıza sevindim. Bu durumda Almanya'dan bunun ikinci elini bulup satın almanız sizin için en mantıklı yöntem olacaktır.
Avrupa birliği genç çiftlere gereken ihtimamı gösterecektir

 

[drares]

Unutmadan ekliyeyim,
Bulaşık makinesi gerçekten önemli bir ihtiyaç ama içinde su kaldığı için yola koyulunca aracın içine su akması problemi yaşanıyormuş. Bu nedenle biz karavana koymaktan vazgeçtik. Biz az bulaşık çıkarmaya çalışıp, çevreye uyumlu kağıt bardak, tabak kullanıyoruz. Sadece tencere tava bulaşıkları da hayat müşterektir sloganıyla ellerimizden öpüyor
Çamaşır ve kurutma makinesi tüm kampinglerde mevcut, hiç dert etmeyin.
Bence karavanların en önemli donanımlarından bir tanesi fırındır. Gazlı ve elektrikli tipleri var, elinizin altında olması rahatlık sağlar. Micro dalga fırınlar donmuş gıda tüketim alışkanlığı olanlar için gereklidir. Ama bizim evimizde bile yok, ihtiyaç halinde bir çok büyük markette bulunduğu için orada bile ısıttırılabilir diye düşünüyorum.
Büyük marketlerde hazır yıkanmış yeşil sebzeler bulunuyor, özellikle salata malzemesinin olması bizim çok hoşumuza gitmişti.

 

[boris none]

3 gün dusseldorf karavan fuatında olucaz. Sorusu olan varsa, özelden whatsapp numarasını paylaşsın lütfen..

İyi bayramlar !

 

[EvliyaCelebi2]

.

Baş dönmesi için, yanınıza ilaç almayı unutmayın..

Üstelik dünyanın en ahlak bozucu fuarıdır.
İnsanı kötü baştan çıkarır.