Bu garaj konusu Almanlar üzerine anlatılan bazı fıkralara benzedi. Garaj kelimesini okudukça kapalı yerlere odaklandım. Tabi ki müstakil evlerin avlularında genellikle parkyerleri bulunur. Buralara karavan parkedilebilir.
Sevgili meslektaşım. Ben 36 yıllık karavancıyım. Araç üstü, römork karavan, çekme karavan kullandım. Moto karavana geçerken bir çok karavan fuarını gezdim, siteleri inceledim, hesaplar yaptım, rüyalarıma girdi. Sonunda halen kullanmakta olduğum motokaravanımı kendim yaptım. Bende sizin gibi önce projeden başlama hatasını yaptım, bunca yılın tecrübesiyle 100 den fazla proje çizdim, değiştirdim tekrar tekrar çizdim, eşimle tartışıp en doğrusuna karar verdik. Ama imalat sırasında bir çok değişiklikler oldu, kullanmaya başladıktan sonra da bir çok değişiklikler oldu.
Size verilen cevaplarda bir çok doğrular var, herkesin kendine göre doğruları. Ama en doğruları;Bana göre de;
1- Daha karavancılığın ne olduğunu bilmeden detaylara boğulmuşsunuz,
2- Yurt dışından alma avantajınızın büyüklüğü,
3- Yurt dışı fuarlarını gezmeniz ve görüşmeniz.
1- Bu detaylarla uğraşmayın, özellikle Düsseldorf fuarını gezin,
2- Ayırdığınız bütçeyle fuardaki karavan üreticilerinden isteğinize göre sıfır karavan alabilirsiniz,
3- Yurt dışındaki karavan üreticilerinin elinde ikinci el karavanlar var, daha avantajlı olur
4- Gezin, bakın, görün ve içinize sineni alın.
Unutmayın ki karavancıların % 95 i ilk karavanıyla değil değiştirdikleriyle yaşamaktadır.
Bu cevaplar da bana olan doğrular, ama en doğru olanı sizin doğrularınız.
Sevgi ve saygılarımla.
Merhabalar herkese..
Tanışma bölümünde kendimizden bahsetmiştim biraz.. Okumaya üşenenler için kısaca tekrar edeyim..
Ben barış(40) ve nişanlım rita(27), ara vermeden 18 aylık bir avrupa turu planlıyoruz.. Hem süre uzun olduğu için, hem de elimizden teknik hiçbir iş gelmediği için dayanıklı ve kaliteli bir araca ihtiyacımız var..
Yaklaşık 8 aydır her akşam karavan modelleri bakıyoruz ve sonuçta ihtiyacımızı baya baya belirledik..
(Bu arada, burayı 10-12 aydır okuyorum.. üyelik tarihim sizi yanıltmasın )
Tasarımımızı etkileyen başlıca faktörler..
1-) Ben 180 cm, hanım 187 cm boyunda.. (karavanın enine yatamayız)
2-) 4 yıldır üye olduğum internet sitesi sayesinde, dünyanın hemen her şehrinde, hiç para vermeden konaklayabileceğimiz, yaklaşık 7 milyon ev var.. .. (Şehir içlerine de epey giricez..)
3-) 15 yıldır biriktirdiğim bir karavan bütçem var. (50-60.000 euro)
4-) Hem para kazanmak için, hem de araştırma yapmak için, yanyana oturur vaziyette, beraber laptopta uzun süre geçirme zorunluluğumuz var.. (her gün 1-3 saat)
5-) En az 2 yıl daha çocuk planımız yok..
6-) Kanuni ve mali detaylarını bilmediğimiz için, henüz netleşmemiş bir köpek hayalimiz var..
7-) Sadece tiplerini beğendiğimiz için, crafter ve sprinter üzerinde duruyoruz.. (Kendimiz de yıllardır vw ve mercedes binek kullanıcısıyız.)
Ekteki planı ve örnek fotoğrafları inceleyerek, olumlu/olumsuz tüm görüşlerinizi bu çiçeği burnunda çift ile paylaşabilirseniz çok mutlu oluruz..
Not: WC tasarımını siz sormadan ben açıklayayım.. Karavan kadar küçük bir ortama 3 farklı yerden girmek ve her giriş alanı için yer kaybetmek bana eskiden beri mantıksız gelirdi.. WC yi arka kapı girişine koyan tasarım çok gördüm.. Ama yan kapı girişine koyan maalesef hiç görmedim.. (Bu yüzden çok tedirginim hala..çünkü düşünemediğim bir teknik imkansızlık olabilir) Ekte örnek bir fotoğraf koydum..
Lafı daha uzatıp içinizi baymadan, fotoğraflara ve sorularıma geçeyim..
Ekli dosyayı görüntüle 499738
Ekli dosyayı görüntüle 499739
Ekli dosyayı görüntüle 499740
Ekli dosyayı görüntüle 499741
Ekli dosyayı görüntüle 499742
Ekli dosyayı görüntüle 499743
Ekli dosyayı görüntüle 499751
Ekli dosyayı görüntüle 499752
Ekli dosyayı görüntüle 499753
Ekli dosyayı görüntüle 499754
Ekli dosyayı görüntüle 499755
Ekli dosyayı görüntüle 499756
Ekli dosyayı görüntüle 499758
Ekli dosyayı görüntüle 499759
Ekli dosyayı görüntüle 499760
Ekli dosyayı görüntüle 499761
Ekli dosyayı görüntüle 499762
Ekli dosyayı görüntüle 499763
@boris none ,
Sizin için belki faydalı olabilecek bilgiler aşağıda;
Almanya’da araçınızı trafiğe kaydedip ruhsat almak için AB vatandaşı olsanız bile,
1. Almanya’da oturumunuzu ikamet belgesel ile ispatlamanız lazım.
2. 30 Ocak 2014 tarihinden itibaren yürürlükte olan federal karakterli mevzuata göre de Almanya içinde bir banka hesabınızın olması zorunlu. Çünkü aracınızın kaydının yapılacağı trafik bürosuna, maliyenin araçınızın vergisini tahsil etmesi için, SEPA numaralı otomatik ödeme talimatını vermeniz gerekmekte.
3. Sigorta için ise sadece adres yeterli. Benimki Kravak (Tecrübe yüzünden yapılabilecek indirim için, daha evvelki sigorta belgelerinizi unutmayın)
Üstelik oturma kaydınızla isterseniz mobil telefon hattı da edinebilir, AB roaming olanaklarından faydalanabilirsiniz. Ama ülkelerde haftalarca konaklama hedeflenirse oraların hazır kartı daha uygun çözüm olmalı ?
- ve 3. şıklar için yanında kaldığınızı proforma göstermeyi kabul eden biriyle oturma kaydınızı 15-20 dakikada halledebilirsiniz. Sadece bu ikamet kaydı yeterli. Zaten AB vatandaşlarının oturma iznine ihtiyacı yok. (Oturma izni, ikamet belgesi değil) Bahsettiğim kişinin evin sahibi olması işi kolaylaştırır. Ayrıca yine bu kişi adrese gelen mektuplarla sigorta fatura bilgilerinizi ve daha sonra da yeşil sigorta kartını size gönderebilmeli. Tabii posta kutusuna eşinizin adını da yazamıyorsa, adres olarak eşinizin adının altına (c/o) şeklinde ilave ile onun adı ve adresi de, sizin adresiniz olarak verilebilir. (Ülkelerarası posta terminolojisinde İngilizce care of, yanında anlamında kullanılmakta)
- si, oturma izniyle banka hesabı açtırmak da bu kadar kısa sürse bile , işiniz olmadığından hesaba hemen yeterli nakiti yatırmayı unutmayın. Bankadan alacağınız EC/Girokonto kartı ile Euro kullanan bütün AB ülkelerinden ücretsiz Euro çekebilseniz de, kullandığınız ATM’ye bağlı olarak verebileceğiniz ekstra ücretleri başdan öğrenmeniz yararınıza. Tamamen ücretsiz olanlarını ise bankanız söylemeli.
Yukarıda yazdıklarımla AB vatandaşı olan eşinizi kast ettiğim, tabii ki malumun ilamı. Sonuçta o, banka hesabının ve aracın sahibi oluyor.
Meyl ettiğiniz araç piyasa karşılaştırmasında, eşdeğerlerine göre sizce de pahalı değil mi ?
Niye ikinci el almıyorsunuz ?
.
Rica ederim @boris none , vazifemiz...
Yazdıklarınızı atlamışım. Bu bilgileri toplarken kafam ambale oldu sanırım. Üstelik diğer bir başlıkta yeni bir araçtan bahsetmiş olmanizin da kafamı iyice karıştırmış olmalı. Herneyse..
Yine de sormadan geçemeyeceğim,
niye kullanılmış araç düşünmüyorsunuz ?
.
Sorularınız yazara “Hadi bana 350 sayfalık bir roman yaz” diyen bir yayımcıyı hatırlattı.
Herşeyin kompetanı olmasam da, beni öyle kabul etmeniz yüzünden sizi hayal kırıklığına uğratmak da namımıza sığmaz icabında.
Düşüncelerimi tahmin sınıfında kabul ederseniz, buyurun;
1- Fotoğraftaki WC'nin, yan kapıdan girişli şekilde uygulanmasında teknik imkansızlık var mıdır ?
2- Bu karavan, yüksek kaliteli ürünlerle ve güneş panelleri ilavesi ile 50-60.000 euro ya maledilebilir mi?(25.000 euro araç+30.000 euro harcama)
- Karavanını kendi yapan iki kişinin teknik açıdan bu uygulamayı başarıyla sonlandırdıklarını internette görsem de, asıl sorun aracın tekrar satışında yatmalı ?
3- Bu aracın ağırlığı 3,5 tonu geçer mi ?
- Karavanı satın almakla yaptırmak arasında daldan dala atlayarak nişan almamızı zorlaştırdığınız bir kenara, yaptırarak strese girmeniz yüzünden tavsiye edemeyeceğim bu yolda araç için daha fazla ama montajı bir kenera, malzemeler için ise 10-12.000 Euro düşünmeniz yeterli olmalı ?
4- Bu aracı hangi sınıf ehliyet kullanabilir ?
- Yapana bağlı. En basit planlarla bile limit üzerine çıkmayı başaran kaliteli (?) yapımcılar var.
5- Sırf tipini daha çok beğendiğimiz için fotoğraflardaki crafter'ı veya sprinter istiyoruz.. Halbuki burdaki büyük çoğunluk psa veya ducato kullanıyor.. çok mu yanlış yoldayız?
- Avrupa ve Türkiye bilindiği üzere ayni standartlara sahip.
6- Uzun boylu olduğumuz için, son fotoğraftaki gibi, üstü kapanır açılır olsun istiyoruz.. Değmez mi bu kadar masrafa ? (4.000 euro gibi bi maliyeti olacakmış)
- Çekişin motokaravan için bence pratikte önemi yok . VW ve Daimler-Benz , alım ve bakımda daha pahalı, hacımda daha sorunlu ama sonuçta daha kaliteli kabul edilmekte. Yönlenmeniz kriterlere verdiğiniz öneme bağlı değil mi ? Yani top sizde.
7- Nişanlım Ab vatandaşı.. Dolayısı ile aracı almanya'dan, romanya'dan vb. alma ihtimalimiz var.. Fiyatlar ve özellikle ÖTV konusunda oradan almanın avantajı var mı?
- Yere dik uyuyamıyacağınıza göre, sorunuzu kavrayamadım galiba ? (4.000 € ile iki ay geçirebilirsiniz)
8- Son ve en önemli soru
- Yok. Sadece 30 yaş üzeri araçlar “Oldtimer” kabul edilerek ayrı sigorta ve vergi dilimindeler. Aracınızı Almanya’dan almanız daha yerinde. Almanya-Romanya arasında, hurda ve eski arabaları satışa hazır hale getirmek için çekicileriyle yollarda olan kişilere rastlarsınız. Böylelikle oradan alacağınız araçların menşeyini sorunlu kabul etmeniz doğru olur. Aracınızı biraz daha pahalı olsa da garanti açısından özel kişi yerine bu işleri resmen yapan Almanya'daki ticari kişilikli yerlerden alın.
.. İkimiz de aracın veya karavanın teknik aksamından hiç anlamayız.. Yeni ve dayanıklı bir araç, bizi çok üzer mi 18 aylık bir seyahatte ?
Diğer olası sorunlarınızda gerekli yardım için ise sizin Kuran’ın, eşinizin de İncil’in uygun süre ve bölümlerindeki dualara baş vurmasının faydasına inanıyorum...
- Ben de teknikten çok anlamıyorum. Fakat açıkcası sorunuzu da tam anlayamadım galiba. Yolda kalma durumundan korkuyorsanız eşiniz ADAC üyesi olabilir. Sigorta için de tam kasko daha uygun olmalı.
Hani bu daha garanti ve avantajlı olsun diye, yurtdışına çifte kredi kartıyla çıkmak gibi birşey olmalı...
.
.
Diğer bir başlıktan burada devamla...
Lityum aküler, akü olarak tabii ki tartışmasız avantajlara sahip. Karavanda kullanımları için ise tekrar gözden geçirilmeleri bence yararlı olmalı.
Gelin bunları sizin karavanınıza tercüme edelim. Şöyle ki;
Eğer karavanınızı 18 ay kullanacaksanız ideal şarlarda da olsa Jel aküler 400-600 çevirimle ihtiyacınıza tam cevap vermeli. Şebeke ceryanına da bağlanacağınız günleri unutmayın ! Üstelik alternatörden de faydalanacaksınız.
Ben son altı senede toplam aktif iki yıl aralığında ayni jel aküyü kullanıyorum.
Bu durumda LiFePO4 akülerin 3000 üzeri çevirimi ancak sekiz sene civarı devamlı karavan yaşamında anlam kazanıyor. Bilmem, belki aracınızı satacağınız kişinin hayır duasını almak istiyorsunuzdur ?
Ekmek almaya Porsche ile mi yoksa günlük araba ile gitmek mi akla daha yakın olmalı ?
Sırf aküleri kendi aralarında karşılaştırmayın. Kendi kullanımınızla aküleri karşılaştırın !
Birim çevirim fiyatı teoride ne kadar uygun olursa olsun, eğer ondan yeteri kadar faydalanamıyorsanız, geri kalanın tümü zarar anlamına gelmeli. Unutmayın aküler alet değil, tüketim metası.
Üstelik paranızı da bağlamamış olursunuz. Enerji için de üretimden önce, akıllı kullanıma odaklanmak yanlış olmamalı. Bu da sonuçta akü de ağırlıktan tasarruf etmenize yol açmaz mı ?
Gördüğünüz üzere "orantısız pahalı" ile sadece alış fiyatını kast etmedim..
Olası kayıpları da fiyatına eklemeniz lazım.
“Ayağını karavanına göre uzat” aslında bizim atasözümüz olmalı...
.