Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu
KATHMANDU (25 Kasım 2010)
Gorakhpur'dan erken saatte çıkıp motoru Nepal'e geçecek olduğum Sonauli sınır kapısına sürdüm. 100 km. lik bir yol. Yol temiz, trafik yoğun değil. 3 saatte ordayım.
Hindistan'ı bitirip "Welcome to Nepal" kapısından geçtim gidiyorum. Ne pasaport soran var ne motor belgesi. Resmi olarak artık Nepal sınırları içindeyim. Askerin birine pasaport kontrolünün nerde yapıldığını soruyorum, adam "no pasaport go go!" deyip Kathmandu yolunu işaret ediyor. Bir yanlışlık var... Geri dönüp tekrar Hindistan sınırına gidiyorum. Hint askerine soruyorum, "India Immigration" yazan yeri gösteriyor. Pasaportu damgalatıp Nepal'e tekrar geçiyorum. Orda da pasaportu damgalatıp motorun kaydını yaptırıyorum. Bunun için 1500 Nepal rupisi istiyorlar.
Az ilerdeki döviz bürosunda Hint rupilerimi Nepal rupisi yaptırıyorum. 1 Hint rupisi 1,6 Nepal rupisi ediyor. 1 dolar 70 Nepal rupisi.
Katmandu'ya doğru gidiyorum. 300 kilometre yol. Deli Hint trafiğinden sonra bomboş, yeşillik, kornasız yollar. Bunu çok özlemişim.
Kıvrıla kıvrıla döne döne giden yolun manzarası muhteşem. Aşağıdaki nehirle paralel giden yolda, yukarılara tırmandıkça virajlar artıyor ve hızım düşüyor. Geceye kalmamak için acele ediyorum.
Nihayet saat 19:00 gibi Kathmandu'dayım. Kathmandu Guest House'da kalacağım. Taksinin birine söylüyorum; "Kathmandu Guest House'a git, ben seni takip edeceğim". Beni götürüyor. Otelde yer yok! Hemen az ilerisindeki "Northfield Hotel"e gidiyorum. 770 rupiye çok güzel temiz bir odaya yerleşiyorum. 15 lira filan ediyor.
Akşam çıkıp Kathmandu sokaklarını dolaşıyorum. Kathmandu'nun turistler için en popüler yeri olan Thamel bölgesindeyim. Oteller, barlar, restoranlar, outdoor ve otantik ağırlıklı mağazalar hep burada. Etrafta yoğun bir turist kalabalığı... Kathmandu'dan beklediğim pek bu değildi aslında. Ama madem burada durum bu, ben de alışveriş yaparım. Genel olarak oldukça ucuz.
Ertesi gün Thamel'i turladım. Dayanamayıp şuursuzca 3 tişort, 1 Northface yağmurluk, 1 el örgüsü bir kazak, 2 Northface pantalon aldım. Hepsine verdiğim para yaklaşık 70 lira.
Sonra Durbar meydanına gittim. Burası Thamel'e 20 dakika yürüme mesafesinde ve Thamel gibi turistlerin yoğun olduğu diğer merkez.
Durbar, Nepal dilinde saray demek. Nepal krallığının sarayı meydanda. Ayrıca meydanda çok sayıda tapınak ve tarihi yapı da var. Meydana giriş 300 rupi. Ama ben ara yollardan geldiğim için para isteyen olmadı. Şehir meydanına giriş için para vermek garip.
Öğleyin Swayambhunath Tapınağı'na gidiyorum. Taksiyle de gitmek mümkün. Ben yürüyerek gittim. 40 dakika filan sürüyor.
Sonra tapınağa çıkan çook uzun bir merdiven... Çık çık bitmez. Su almayı da unuttum.
Tapınağa giriş 250 rupi. Etrafta bir sürü maymun... Bu tapınağın diğer adı maymun tapınağı zaten. Burdaki maymunlar insanlarla samimi olmayı seviyorlar. Elinizde yiyecek varsa dikkat edin kaparlar.
Biraz ilerde aşağıda bir budist okulu var. Millet dersteyken dersten kaçan veletlerin oyununu seyrettim biraz.
Ordan çıkıp Thamel'e dönüyorum. Thamel kendimi çok fazla turist gibi hissettiğim bir yer. Bu histen çok hoşlanmıyorum. Otelin yemekleri pahalı. Ara sokakta küçük bir restoran bulup orda momo yiyorum.
Hala erken. Hinduların Nepal'deki en büyük tapınağı olan Pashupatinath'a gittim.
Tapınak binasının içine girmek yasak. Ancak hindular girebiliyor. "Ben Hindu oldum." demek çözüm değil, çünkü sonradan hindu olunamıyor. Bu altın inekli yer yasak olan girişin kapısı.
Ben de yanımda rehber bir çocukla, tapınağın sınırlarındaki diğer yapıları geziyorum.
Çocuk bana Kathmandu'daki 3 büyük dini söylüyor; Budizm, hinduizm ve turizmmiş.
Bu tapınakta da ölü yakma törenleri yapılıyor... Ölümlerinin yaklaştığına inanan yaşlı hindular ülkenin her yerinden buraya gelip tapınakta yaşamaya başlıyorlar.
Cenaze sahipleri saçlarını kazıtıyorlar. 2002 yılında lkenin kralı öldüğünde ülkenin tüm erkekleri saçları kazımış.
Bu sadunun vücudundaki beyazlık, yanan ölülerin küllerinden geliyor. Külleri vücuduna sürüyor.
Sadular yakılmıyor. Direk gömülüyorlar.
Sadular dünya nimetlerinden elini ayağını çekmiş, mal mülk para pulla işi olmayan adamlar. Evlenmiyoarlar, saç ve sakallarını kesmiyorlar. Ne kadar fakirlerse o kadar ruhlarının olgun olduğuna inanıyorlar.
Bir de çakma sadular var. Bunlar fotoğraf çekenlere poz verip onlardan para isteyip, 25 rupi verince de beğenmeyip, surat asan sadular. Neyse, herkesin ruh olgunluğu kendine...
Ertesi gün bir taksiye binip Pashupatinath Tapınağı'nın yakınındaki Bodhnath Stupa'ya gidiyorum. Ortada tapınak var ve çevresinde alışveriş yerleri.
Arkadaşlarıma ve aileme birkaç parça birşey alıyorum...
Sonra tapınak ve çevresindeki yapıları geziyorum.
Çevrede ara sokaklarda küçük şirin bir restoranda yemek molası...
Katmandu tanıtılırken hep Thamel civarı, Durbar meydanı, ve tapınaklarıyla tanıtılır ve öyle bilinir... Ama burası çok büyük bir şehir ve Thamel meydanıyla tapınaklardan ibaret değil.
Hatta Katmandu aslında yukarıdaki gibi bir yer. Nepal fakir bir ülke. turistlerin ziyaret ettiği yerler, Katmandu'nun içinde çok küçük bir bölge.
Akşam oluyor. Durbar meydanının ara sokaklarında bir lokantaya giriyorum. Çoğunlukla sakatat yemekleri satan loş, küçük bir yer. Tezgahta diller, ciğerler, balık dilimleri gibi şeyler var. Ne olduğunu anlamadığım şeylerden birini istiyorum. Bol acılı, baharatlı ve güzel. Galiba tavuk yüreğiydi.
Ertesi gün Kathmandu yakınlarındaki Bhaktapur ve Patan'a uğrayıp tekrar Kathmandu'ya dönmeyi planlıyorum.
KATHMANDU (25 Kasım 2010)
Gorakhpur'dan erken saatte çıkıp motoru Nepal'e geçecek olduğum Sonauli sınır kapısına sürdüm. 100 km. lik bir yol. Yol temiz, trafik yoğun değil. 3 saatte ordayım.
Hindistan'ı bitirip "Welcome to Nepal" kapısından geçtim gidiyorum. Ne pasaport soran var ne motor belgesi. Resmi olarak artık Nepal sınırları içindeyim. Askerin birine pasaport kontrolünün nerde yapıldığını soruyorum, adam "no pasaport go go!" deyip Kathmandu yolunu işaret ediyor. Bir yanlışlık var... Geri dönüp tekrar Hindistan sınırına gidiyorum. Hint askerine soruyorum, "India Immigration" yazan yeri gösteriyor. Pasaportu damgalatıp Nepal'e tekrar geçiyorum. Orda da pasaportu damgalatıp motorun kaydını yaptırıyorum. Bunun için 1500 Nepal rupisi istiyorlar.
Az ilerdeki döviz bürosunda Hint rupilerimi Nepal rupisi yaptırıyorum. 1 Hint rupisi 1,6 Nepal rupisi ediyor. 1 dolar 70 Nepal rupisi.
Katmandu'ya doğru gidiyorum. 300 kilometre yol. Deli Hint trafiğinden sonra bomboş, yeşillik, kornasız yollar. Bunu çok özlemişim.
Kıvrıla kıvrıla döne döne giden yolun manzarası muhteşem. Aşağıdaki nehirle paralel giden yolda, yukarılara tırmandıkça virajlar artıyor ve hızım düşüyor. Geceye kalmamak için acele ediyorum.
Nihayet saat 19:00 gibi Kathmandu'dayım. Kathmandu Guest House'da kalacağım. Taksinin birine söylüyorum; "Kathmandu Guest House'a git, ben seni takip edeceğim". Beni götürüyor. Otelde yer yok! Hemen az ilerisindeki "Northfield Hotel"e gidiyorum. 770 rupiye çok güzel temiz bir odaya yerleşiyorum. 15 lira filan ediyor.
Akşam çıkıp Kathmandu sokaklarını dolaşıyorum. Kathmandu'nun turistler için en popüler yeri olan Thamel bölgesindeyim. Oteller, barlar, restoranlar, outdoor ve otantik ağırlıklı mağazalar hep burada. Etrafta yoğun bir turist kalabalığı... Kathmandu'dan beklediğim pek bu değildi aslında. Ama madem burada durum bu, ben de alışveriş yaparım. Genel olarak oldukça ucuz.
Ertesi gün Thamel'i turladım. Dayanamayıp şuursuzca 3 tişort, 1 Northface yağmurluk, 1 el örgüsü bir kazak, 2 Northface pantalon aldım. Hepsine verdiğim para yaklaşık 70 lira.
Sonra Durbar meydanına gittim. Burası Thamel'e 20 dakika yürüme mesafesinde ve Thamel gibi turistlerin yoğun olduğu diğer merkez.
Durbar, Nepal dilinde saray demek. Nepal krallığının sarayı meydanda. Ayrıca meydanda çok sayıda tapınak ve tarihi yapı da var. Meydana giriş 300 rupi. Ama ben ara yollardan geldiğim için para isteyen olmadı. Şehir meydanına giriş için para vermek garip.
Öğleyin Swayambhunath Tapınağı'na gidiyorum. Taksiyle de gitmek mümkün. Ben yürüyerek gittim. 40 dakika filan sürüyor.
Sonra tapınağa çıkan çook uzun bir merdiven... Çık çık bitmez. Su almayı da unuttum.
Tapınağa giriş 250 rupi. Etrafta bir sürü maymun... Bu tapınağın diğer adı maymun tapınağı zaten. Burdaki maymunlar insanlarla samimi olmayı seviyorlar. Elinizde yiyecek varsa dikkat edin kaparlar.
Biraz ilerde aşağıda bir budist okulu var. Millet dersteyken dersten kaçan veletlerin oyununu seyrettim biraz.
Ordan çıkıp Thamel'e dönüyorum. Thamel kendimi çok fazla turist gibi hissettiğim bir yer. Bu histen çok hoşlanmıyorum. Otelin yemekleri pahalı. Ara sokakta küçük bir restoran bulup orda momo yiyorum.
Hala erken. Hinduların Nepal'deki en büyük tapınağı olan Pashupatinath'a gittim.
Tapınak binasının içine girmek yasak. Ancak hindular girebiliyor. "Ben Hindu oldum." demek çözüm değil, çünkü sonradan hindu olunamıyor. Bu altın inekli yer yasak olan girişin kapısı.
Ben de yanımda rehber bir çocukla, tapınağın sınırlarındaki diğer yapıları geziyorum.
Çocuk bana Kathmandu'daki 3 büyük dini söylüyor; Budizm, hinduizm ve turizmmiş.
Bu tapınakta da ölü yakma törenleri yapılıyor... Ölümlerinin yaklaştığına inanan yaşlı hindular ülkenin her yerinden buraya gelip tapınakta yaşamaya başlıyorlar.
Cenaze sahipleri saçlarını kazıtıyorlar. 2002 yılında lkenin kralı öldüğünde ülkenin tüm erkekleri saçları kazımış.
Bu sadunun vücudundaki beyazlık, yanan ölülerin küllerinden geliyor. Külleri vücuduna sürüyor.
Sadular yakılmıyor. Direk gömülüyorlar.
Sadular dünya nimetlerinden elini ayağını çekmiş, mal mülk para pulla işi olmayan adamlar. Evlenmiyoarlar, saç ve sakallarını kesmiyorlar. Ne kadar fakirlerse o kadar ruhlarının olgun olduğuna inanıyorlar.
Bir de çakma sadular var. Bunlar fotoğraf çekenlere poz verip onlardan para isteyip, 25 rupi verince de beğenmeyip, surat asan sadular. Neyse, herkesin ruh olgunluğu kendine...
Ertesi gün bir taksiye binip Pashupatinath Tapınağı'nın yakınındaki Bodhnath Stupa'ya gidiyorum. Ortada tapınak var ve çevresinde alışveriş yerleri.
Arkadaşlarıma ve aileme birkaç parça birşey alıyorum...
Sonra tapınak ve çevresindeki yapıları geziyorum.
Çevrede ara sokaklarda küçük şirin bir restoranda yemek molası...
Katmandu tanıtılırken hep Thamel civarı, Durbar meydanı, ve tapınaklarıyla tanıtılır ve öyle bilinir... Ama burası çok büyük bir şehir ve Thamel meydanıyla tapınaklardan ibaret değil.
Hatta Katmandu aslında yukarıdaki gibi bir yer. Nepal fakir bir ülke. turistlerin ziyaret ettiği yerler, Katmandu'nun içinde çok küçük bir bölge.
Akşam oluyor. Durbar meydanının ara sokaklarında bir lokantaya giriyorum. Çoğunlukla sakatat yemekleri satan loş, küçük bir yer. Tezgahta diller, ciğerler, balık dilimleri gibi şeyler var. Ne olduğunu anlamadığım şeylerden birini istiyorum. Bol acılı, baharatlı ve güzel. Galiba tavuk yüreğiydi.
Ertesi gün Kathmandu yakınlarındaki Bhaktapur ve Patan'a uğrayıp tekrar Kathmandu'ya dönmeyi planlıyorum.