Akşam olunca insanlar birer ikişer de gelmeye başladı. Burası tam bir kompleks olmuş. Barı, hosteli, mutfağı, kamelyaları, tamirhanesi bulunan on numara bir klup binası yapmışlar. Başkanın evi hemen klup binasın arkasında.
Gece Ramis usta geldi, motoru inceledi, Bize bunu klubün içindeki tamirhanede Oleg ustanın yapabileceğini söyledi, gece olduğu içinde iş sabaha kaldı. Hostel fiyatını sorduk 15 dolar dediler, ama isterseniz kamelyalarda kalabileceğimiz söyleyince okey dedik. Geceyi kamelyada uyku tulumunun içinde geçirdik.
30.07.2018 (13. Gün)
Bişkek (Kırgızistan)
Usta gelecek diye Sabah erkenden kalkıp toparlandık. Yakındaki marketten kahvaltılık bir şeyler alıp çayla beraber götürdük. İki saat meraklı bir bekleyiş sonucunda saat 11:00 gibi Oleg Usta geldi. Derdimizi İngilizce bilmediğinden dolayı, Google translate ile anlattık. Lastiği söktü, orasını burasını inceledi. Sonra bilgisayarının başına geçti. Biz de parça falan arıyor sanıyoruz. Durum nedir diye sorduğumuzda 15 dk. Daha beklememizi söylüyor. Bir yeleri aradı, epey konuştuktan sonra, diski sökmek için özel bir aparat gerektiğini söyledi.
Bir süre sonra bu adam PC başında ne yapıyor diye baktığımda, şaftın nasıl söküleceği hakkında yazı olan bir forumu inceliyordu. En son bu işi kendisinin yapamayacağını, bu bölgedeki tüm motorcuları aradığını, kimsenin yapamadığını ve yedek parçanın da bulunmadığını çok özür dileyerek söyledi ve motoru tekrar topladı. Ne yapalım ne yapalım diye düşünürken “bari motoru Türkiye’ye yollamanın bir çaresini arayalım”
dedik.
Ne yapabiliri, burada kimseyi de tanımıyoruz derken aklımıza konsolosluk geldi. “En azından Türkçe bilen birileri ile konuşuruz” dedik. İnternetten Bişkek Türkiye Konsolosluğunu bulduk, benim motora atlayıp konsolosluğa geldik. Pazar olduğundan konsoloslukta iki-üç görevli vardı. Sağ olsun (ismini hatırlayamadığım) bir görevli tanıdığı bir TIR şoförü olduğunu, ve çok güvenilir bir insan olduğunu söyleyerek bize telefon numarasını verdi.
Konsolosluğa yakın bir yerde de THY kargo acentası olan bir firmaya da soralım dedik. Acentaya geldik, sağ olsun Türkçe bilen bir görevli bizimle epey ilgilendi. Motorun Türkiye’ye transferi için 2000 dolar istedi. Biz fiyatı çok bulunca, TIR cılarla görüşelim dedik. Acentadan çıktık, TIR cı arkadaşı aradım, olduğun yerin konumu at diyemeden, konuşma hakkım doldu. İsmini sonradan öğtendiğim TIRcı Süleyman’da telefonunun internetini kapamış, WhatsApp’tanda ulaşamıyorum. Dedim bari birinin telefonunu isteyim de ondan arayayım derken bir dükkanda, Türk’e benzeyen birini gördüm. Selamun Aleyküm, Dedim, Aleyküm Selam diyince Türk olduğunu anladım. “Türk müsün” diye sorunca o da şaşırdı, durumu anlattım. Türkiye’den motosikletle geldiğimizi, motorumuzun burada arıza yaptığını ve bir Tırcı ile görüşeceğimizi,ama konuşma hakkı olmadığını anlattım.
Benim telefona kayıtlı olan numarayı gösterdiğimde “aaa bu bizim Süleyman” dedi, “ Evet tanıyor musun” diye sorduğumda, şu masada oturuyor dedi. Koskoca Bişkek’te bu şekilde cereyan eden olay bizi bayağı bir şaşırttı. Süleyman ile konuştuk, sağ olsun bize yardımcı olabileceğini ama prosedürün çok olduğunu söyledi. O sırada Celal Dayı diye Antepli bir dayı geldi. “Ben bayram için dönmeyi düşünüyorum, sizin motoru da götürürüm. Ama gümrük prosedürü çok olur, motoru yükleyelim her gümrük geçişinde elinde götürürsünüz” dedi. Bize mantıklı geldi. Emre ile motoru Bişkek’ten Sakarya’ya 1500 dolara götürebileceğini söyledi. TIR’a motosiklet harici yük almayacağını söyledi. Epey konuştuktan sonra biraz düşünelim diye oradan ayrıldık.
Tekrar Bikers KG klübüne geri döndük, orda olayları konuşurken klüp başkanı geldi. Olayı klüp başkanına anlattık. Klüp başkanında da GTL 1800 var, şaft sistemleri aynıymış. Bir yıl önce aynı sorunu yapmış, sorun şaftın içerisinde redüktör diye bir parça var, onun içinde bulunan bir yüzük değişecek. Başkan bu parçanın eski bir Rus kamyonun bir parçasının aynı olduğunu söyledi. Kendisi de aynı şekilde tamir etmiş ve bir sorun olmamış.
Birkaç yeri aradı, şehir merkezi yakınlarında bir tamirhaneden bahsetti. Orada Roman Usta diye biri var, çözse çözse o çözer dedi. Akşam olduğundan şu anda kapalıymış, ayrın sabah gidersiniz dedi. Roman Ustanın telefonun alıp, konumunu istedik. Durumu anlattık, “yarın gelin” dedi. Bu akşamı da yine aynı şekilde klüp bahçesinde bulunan kamelyada geçirdik.