Ynt: Moto - Kuryenin Ölümle Dans Fotoromanı
milletçenek çok önemli bir özelliğimiz var. Acı tecrübeler sonucu elde edilmiş deneyimlerden ortaya çıkan "KURALLARA" nedense saygı göstermeyi sevmiyoruz. Bireysel olarak herkes kırmızı ışıkta geçilmemesi gerektiğini bilir ama bu kural da en çok ihlal edilendir.
Peki nasıl oluyor bu?
Biz kurallara uymamak için, içinde bulunduğumuz durumları bahane edebiliyoruz ama kurallar gerçekliklerini bizim içinde olduğumuz durumlar için asla esnetmiyor ve ortaya hep "kaza", "kader", "mukadderat" çıkıyor.
Kendi iyiliğimiz için konmuş olan kurallara yine kendi iyiliğimiz için saygı gösteremiyoruz.
Bu başlıkta da bu durumun farklı kişilerdeki yansımalarını görmek mümkün.
Bir kısım söz konusu davranışın gereklilik olduğunu söylüyor, yapılanı yanlış bulmuyor.
Bir kısım katî surette söz konusu davranışın tehlikeli ve kural ihlali olduğunu söylüyor.
Bir kısım da davranış yanlış ama bu davranışı yapmanın içinde bulunulan durumda zorunlu olduğunu söylüyor.
Peki bunlardan hangisi doğru?
Tabiki de söz konusu davranışın ciddi bir tehlike içerdiği açık ve net olarak belli, ayrıca bir trafik kuralı ihlali de söz konusudur.
Fakat bu gerçek ortada iken, söz konusu davranışın kurallara aykırı olmasına karşılık, deneyimden ötürü doğru olduğunun savunulması üzücüdür.
İnsanların deneyimleri elbette yaptıkları işte ne kadar iyi olduklarının kanıtıdır.
Ama bizim atladığımız en önemli detay ise hangi işle ne kadar zamandır uğraşıyor olsakta, deneyimimiz 1çeyrek asır kadar da olsa her işte "ÖNCE KENDİ GÜVENLİĞİMİZ" olması gerektiğidir.
Yaptığımız her işte önce kendi güvenliğimizi sağlamamak bizim işimizi çabuk bitirmemize yardımcı olur belki ama bunun karşılığında da başka bir götürüsü olacaktır.
Neden itfaiyeciler yangına giderken o kalın, hareketi zor nomex elbiseleri giyerler?
Çünkü yangında olası tehlikelere karşı kendilerini korumak için.
Motorsiklet kullanırken özellikle yazında olsa tam yüz kask takmak neden gereklidir?
Çünkü olası bir kazada başımızın zarar görmesini en aza indirmek için.
Neden elektrikle ilgili bir işle uğraşırken ıslak zeminde olmamamız gerekir?
Çünkü ıslak zeminde olursak elektrik ile uğraşırken çarpılıp zarar görmemiz söz konusudur.
Neden yağmurlu havada "araçlar yağmurlu havalarda hızınızı azaltınız!" uyarısı vardır?
Çünkü yağmur zemini ıslatır ve ıslak zemin her zaman kaygandır. Kaygan zeminse hızlı seyreden bir "araç" için her zaman en büyük risktir.
Bu ve bunun gibi soruları çoğaltabiliriz.
Bir arkadaşımız demişki hobi olarak motorsiklet kullanmakla meslek icabı kullanmak başkadır.
Evet doğru başkadır.
Hobi için motorsiklet kullanan kendi güvenliğini en üstte tutup kurallara tamamen uymayı kendine ilke edinir çünkü hobisi ile uğraşırken arkasındaki sevenlerini düşünür.
İş icabı motorsiklet kullanan ise işini hızlandırmak için kural ihlali yapmaktan çekinmez çünkü onun açısından geçerli gerekçesi vardır "yetişmem gerek..." .
Maalesef ülkemizde başta trafik olmak üzere birçok mecrada kurallara uyma konusundaki hassasiyetimiz çok vasatın da altındadır.
Bence söz konusu durumda bir yerde kısırdöngüdür.
Çünkü; ben işyerimde arkadaşımla normalden fazla sohbet edip işimi geciktirirsem dolayısı ile göndermem gereken evrakı da geç tanzim etmiş olurum.
Geç tanzim ettiğim için söz konusu evrağında olması gereken saatte olması gerektiği yerde olması da gecikecektir dolayısı ile.
Bu farkı kapamak için ben taşıma işini yapacak firmaya "acil" uyarılı olarak nakledilecek evrağı teslim eder.
Firmada aman müşteriyi kaçırmayalım, sorun yaşamasın bizden ötürü diye taşıma işini yapacak kuryeye baskı yapar.
Kuryede kendi hayatını riske etmekten çekinmez ve her türlü ihlali yapmaktan çekinmeyerek evrağı ulaştırır.
Evrak ulaştığında peki ne olur?
Herşey normale dönmüştür. Peki bu süreçte kimin suçu var sizce??
Ortada açık ve net olan tek şey kendi hayatımızda sorun yaşamamak için konmuş olan kurallara ne kadar saygı gösterip benimsediğimizdir.