Moğolistan,sibirya Ve Moskova Gezi Notları(03-16.temmuz.2017)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan vata Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 343
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 66,295
On iki Havari Kilisesi'nin önünde Kremlin top koleksiyonunun benzersiz bir parçası olan devasa Çar Topu(=царь-пушки=Sar puşki) bulunur. Kremlin Sarayı’nı korumak amacıyla Tophane Avlusu’nun ustası Andrey Çohov tarafından 1586 yılında bronzdan yapılmış olduğu düşünülen,8.9 metre çapında,5.3 metre uzunluğunda ve 40 ton ağırlığındaki bu top, dünyanın en büyük döküm topu olarak kabul edilmektedir.
Çar Topu’nun üzerinde dökme desenli frizler ve bu topun dökülmesi emrini veren Çar Fyodor Yoanoviç'in at üzerinde sembolize edildiği figürler yer almaktadır.

Yanında dökme demirden yapılmış ve her birinin ağırlığı bir ton olduğu söylenen gülleleri bulunan ve 1835 yılında yapılmış dekoratif top arabasına monte edilen Çar Topu’nun bazı kaynaklarda hiç kullanılmadığı bazılarında ise sadece bir defa işgalci Leh ordusuna karşı kazanılan zaferin ardından sahte rus çarı Düzmece Dimitri (=Лжедмитрий)’nin cesedini fırlatmak için kullanıldığı yazmaktadır.
















Çar Topu
 

Etiketler
Çar Topu'nun karşısında yer alan Senato Sarayı(=Сенатский дворец = Senatski Dvorets),Çariçe II.Katerina döneminde imparatorluğun en üst düzey yasama ve yargılama organı olan Senato için,Rus mimar Matvey Kazakov(=Матвей Казаков) tarafından 1776-1788 yılları arasında ve neoklasik mimari üslubunda inşa edilmiştir.

Ekim devrimi sonrası bu bina Sovyetler Birliği yöneticilerinin karargahı ve 1998 yılından bu yana da Rusya Federasyonu devlet başkanının çalışma alanı olarak görev yapmaktadır.Üç katlı ve Kremlin'deki diğer yönetim binaları gibi sarı renge boyalı olan Senato Sarayı'nın tepesindeki direkte dalgalanan bayrak,devlet başkanının Kremlin'de bulunduğunu simgelemektedir.









Senato binası ve önündeki şık bahçe



Bahçenin bu bölümünde,Kremlin içinde 14.yüzyılda yapılmış ve Ekim devrimi esnasında yıkılmış olan Çudov Manastırı(=Чудов монастырь) ile Yükseliş Manastırı(=вознесенный монастырь=Vaznesenni Monastır) ve 18.yüzyılda yapılmış ve aynı kaderi paylaşmış Küçük Nikolaevski Sarayı(=малый Николаевский дворец=Mali Nikolaevski Dvorets)'nın eski hallerini yansıtan vitrinler bulunmaktadır.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in direktifi üzerine Aralık-2015'te başlayan arkeolojik çalışmalarda her üç yapının da temellerine ulaşılmış ancak UNESCO'nun restorasyonu onaylamaması sonucu çalışmalar sonlandırılmıştır.



















Eski Kremlin bölümü
 

Eski Kremlin bölümünden sonra Çan Kulesi ve Meryem’in Göğe Yükselişi Katedrali'nin arasından Katedral Meydanı(=соборная Площадь= Sabornaya Ploşad)'na geçtik.Kremlin'in kalbi olarak kabul edilen ve taç giyme merasimlerinin yapıldığı bu meydanda üç önemli katedral yer almaktadır.Bunlardan ilki,Meryem’e Müjde Katedrali(=Annunciation= Благовещенскийсобор=Blagoveşenski sabor)'dir.

Dokuz adet altın renkli kubbesinin iç kısmında bulunan Tanrı resimleri ve duvarlardaki freskler son derece etkileyicidir.Çarların evlenme törenlerinin yapıldığı ve vaftiz edildikleri katedralde günümüzde Büyük İvan’ın tacı da sergilenmektedir.






























Meryem’e Müjde Katedrali
 

İkinci katedral,1505-1508 yılları arasında Çar Büyük İvan tarafından yaptırılmış ve Rus ordusunun koruyucusu olarak kabul edilen Başmelek Mikail Katedrali(=Archangel Michael=Архангел Микаил собор= Arhangel Mikail Sabor)’dir.Rönesans mimari üslubunun egemen olduğu katedralin duvarlarındaki fresklerde Mikail'in şeytanla yaptığı savaşlar resmedilmiştir.Bu katedral,aynı zamanda 1712 yılına kadar Rus çarlarının defnedildiği yer olup Korkunç İvan’ın mezarı da burada bulunmaktadır.









Başmelek Mikail Katedrali




Meydanın üçüncü katedrali ise Başmelek Mikail Katedrali’nin karşı çaprazında yer alan ve 1475-79 yılları arasında İtalyan mimar Aristotele Fioravantito tarafından inşa edilmiş,beş altın kubbesi ve müthiş freksleri ile tanınan Meryem’in Göğe Yükselişi Katedrali(=Dormition= Успенский собор =Uspenski sabor)’dir.

Genellikle başpiskopos ve patriklerin mezarları yanı sıra kraliyet ailesine ait sanat eserlerinin yer aldığı bu katedral,uzun yıllar boyunca devletin dini merkezi olmuş ve Saint Petersburg başkent olduktan sonra bile tüm çar ve çariçelerin taç giymesi,ordunun savaşa gönderilmesi ve diğer önemli dini törenler her zaman burada gerçekleşmiştir.















Meryem’in Göğe Yükselişi Katedrali
 
Son düzenleme:

Meryem’in Göğe Yükselişi ve Meryem’e Müjde Katedrali arasında 1487-91 yılları arasında Marco Ruffo ve Pietro Solario adlı İtalyan mimarlar tarafından kireç taşı kullanılarak ve Rönesans mimari üslubunda yapılmış Cepheli Saray(=Faceted Palace=Грановитая палата=Granovitaya Palata) bulunmaktadır.Taş işçiliği ve dekoratif resimleri ile tanınan ve çarların ana ziyafet salonu olarak kullandıkları bu saray,günümüzde Rusya Devlet Başkanı'nın bazı resepsiyonlarına ev sahipliği yaptığından ziyarete kapalıdır.













Cepheli Saray



Bu meydanda bulunan bir başka önemli dini yapı olan Emanet Cüppe Kilisesi(=Deposition of the Robe=Церковь Ризоположения=Serkov Rizopolojeniya),kraliyet sarayının bir parçası olup freskleri ile ünlüdür. Burası eskiden patrik ve başpiskoposların özel şapeli olarak kullanılmış olup günümüzde burada bir ahşap heykel sergisi yer almaktadır.
















Emanet Cübbe Kilisesi
 



Bu kilisenin arkasında yer alan ve Büyük Kremlin Sarayı'na bitişik nizamda duran Kutsal Yüzün Kurtarıcısı Katedrali(=Верхоспасский собор= Verhospaski Sabor) 17.yüzyılda yapılmış olup çatısında üzerinde haç bulunan sarı renkli on bir kubbesi ile dikkat çekmektedir.










Emanet Cübbe Kilisesi'nin arkasında görülen Kutsal Yüzün Kurtarıcısı Katedrali



Bundan sonra Katedral Meydanı’nın önemli yapılarından Büyük İvan Çan Kulesi(=колокольне Иван Великий=Kolokolnye İvan Veliki)'nin önüne geldik.1508 yılında inşa edilmiş,81 metre yüksekliğinde ve sekizgen şekilli bu kulenin üzerinde 156 tane çan yer almaktadır.Kurtarıcı İsa Katedrali'nin tamamlandığı 1883 yılına kadar,Moskova'nın en uzun binası olarak kalmış ve şehirde bu kuleden daha uzun olan bir bina inşa etmek yasakmış.Giriş ücreti olarak 250 Ruble(~15 TL) alınan kulenin tepesine 329 basamak çıkılarak ulaşılmaktadır.









Büyük İvan Çan Kulesi
 

Çan Kulesi'nin hemen arkasında Çar Çanı (=царь-колокол=Sar kolokol) bulunmaktadır.202 ton ağırlığında,6,14 metre yüksekliğinde ve 6,6 metre genişliğindeki dünyanın bu en büyük döküm çanı 1735 tarihinde dökülmüştür.Yapımında 25 kg.altın ve 2 ton gümüş kullanılan Çar Çanı yerine konulacağı günü beklerken Mayıs.1737'de Troitskaya Kulesi'nde başlayan yangın kısa sürede Kremlin'i sarar ve yoğun çalışmalar sonrasında söndürülür.Ancak bu esnada aşırı sıcaktan genleşen çana isabet eden soğuk sular nedeniyle yaklaşık 11.5 ton ağırlığındaki bir parça yerinden koparak çanın yanına düşer.

Uzun süre dökümünün yapıldığı kalıphane bölümünde bekletilen bu çan, 1836 yılında Saint Petersburg'daki Aziz İsaac Katedrali'nin de mimarı olan Auguste Montferrant tarafından bugün durduğu yere nakledilmiştir. Komşusu Çar Topu gibi bugüne dek görevini hiç yapamayan çanın üzerinde,Çar Aleksi Mihailoviç ve Çariçe Anna Yoannovna'nın kabartma portresi,barok stilde dizayn edilmiş aziz ve melek figürleri bulunmaktadır.






















Çar Çanı ve yanında duran 11.5 tonluk kopan parçası
 




Kremlin'in en geniş meydanı olan Büyük İvan Meydanı(=Иванская Площадь=İvanskaya Ploşad)'ndan Katedral Meydanı'nın görünümü



Kremlin turunuzu öğlen saatlerine denk getirirseniz her gün saat 12'de saraydaki muhafız alayı,bando ve atlı birliklerin birlikte katıldığı ve seyretmesi son derece keyifli bir tören düzenlenmektedir.Bilet kuyruğunda zaman kaybedince biz törenin dağılma anına denk gelebildik.








Törenden dönen atlı birlikler



Kremlin içindeki binalar,genellikle İtalyan,Fransız ya da Alman mimarlar tarafından yapılmış olup Rus mimarisini fazla yansıtmamaktadırlar. Kremlin içerisinde yer alan kırk bir yapı arasında inşaatını Rus mimarların üstlendiği ender binalardan biri de Terem Sarayı(=Теремной дворец)'dır.

1635-36 yılları arasında yapılmış ve Devlet Kremlin Sarayı'nın arkasında yer alan bu saray,uzun süre çarların ikametgahı olarak kullanılmıştır. Dış cephesi dekoratif unsurlar ile zenginleştirilmiş ve buna eklenen yaldızlı çatısı ile birlikte bu taş bina süslü bir kutu gibi gözükmektedir.Bu bölüme geçme izni verilmediğinden aşağıdaki fotoğrafını internetten indirdim.








Terem Sarayı
 

Katedral Meydanı'nı böylece tamamladıktan sonra Silah ve Hazine Müzesi randevumuz öncesinde Kremlin bahçesinde dolaştık.Kremlin'in güney duvarında 1485 yılında yapılmış,dikdörtgen biçimli ve otuz sekiz metre yüksekliğindeki Taynitskaya Kulesi(=Тайницкая башня= Taynitskaya Başniya)'nin gerisinde bulunan alan Taynitski Bahçesi(=Тайницкий сад=Taynitski Sad) olarak bilinmektedir.



















Taynitski Bahçesi









Bu meşe ağacı,uzaya çıkan ilk kozmonot Yuri Gagarin tarafından uzaydan dönüşünden sadece iki gün sonra 14.Ekim.1961'de dikilmiştir.
 

Bundan sonra biletimizin randevusu gereği saat 14'te Silah ve Hazine Dairesi'nin girişinden kulaklıklarımızı alarak içeride dolaşmaya başladık. Rus prens ve çarlarının yüzyıllar içinde edindikleri muhteşem serveti barındıran bu müzenin bulunduğu bina,Çar I. Nikola’nın isteği üzerine 1844‐1851 yılları arasında inşa edilmiştir.İki kattaki dokuz bölümden oluşan ve yüz elli metrekarelik alana yayılan Silah ve Hazine Dairesi'nde altmış bin civarında kıymetli eser sergilenmektedir.










Silah ve Hazine Dairesi'nin bulunduğu bina

















Birinci bölüm;12-17.yüzyıl Rus altın ve gümüş işçiliği


















İkinci bölüm;17-20.yüzyıl Rus altın ve gümüş işçiliği
 








Üçüncü bölüm;15-19. yüzyıl Avrupa ve Doğu silah ve zırhları






















Dördüncü Bölüm ;12-19. yüzyıl Rus silah ve zırhları









Beşinci Bölüm;13-19.yüzyıl Batı Avrupa gümüş işlemeciliği
 














Yedinci Bölüm;İmparatorluk taç ve tahtları























Sekizinci Bölüm;16-18.yüzyıl atların koşum takımları ve binicilerin tören giysileri
 






Dokuzuncu Bölüm;16-18.yüzyıl kraliyet arabaları




Silah ve Hazine Dairesi'nde beklediğimden daha az silah ve zırhla karşılaştım.Burada benim ilgimi çeken,Küçük Kaynarca Antlaşması'nı imzalayan Sultan I.Abdülhamit ve onun halefi Sultan III.Selim’in gönderdiği değerli taşlarla süslenmiş at örtüleri,kılıç,kalkan,eyer ve üzengilerden oluşan hediyeler ile yine Osmanlı'dan gönderilmiş kaftan ve halılardı.İlaveten fazla fotoğraf çekme imkanı vermeyen görevli yüzünden size gösteremediğim Fransız ve İngiliz yapımı at arabaları çok şıktı.
















Osmanlı hediyeleri
 

Kremlin turunu tamamladığımızda saat 15.30 olmuş ve iyice acıkmıştık. Kutafya Kapısı'ndan çıkıp Ohotni Riad Çarşısı'na girdik. Öğlen yemeğimizi ikinci katta yer alan dünyaca ünlü rus krepi blini(=Блины)restoranları zinciri Teremok(=Теремок)'ta aldık.Burada içeceklerle birlikte 650 ruble (~39 TL) ödediğim basit menümüzde,bizdeki mantıya benzeyen pelmeni(=Пельмени),kıymalı dürüm krep(=Блин Фарш = blin farş) ile aslında bir gürcü spesiyalitesi olan ve bizdeki pidenin benzeri olan mozarella peynirli haçapuri(=Хачапури) vardı.










Teremok Restoran










Pelmeni












Haçapuri











Kıymalı krep(=Blin farş)
 



Yemekten sonra çarşının içinden 1 numaralı kırmızı hatta binip Kropotkinskaya(=Кропоткинская) İstasyonu’nda indik ve Volhonka Caddesi(=улица Волхонка=Ulitsa Volhonka) çıkışına gelince Moskova Nehri'nin kuzey kıyısında kurulmuş olan Kurtarıcı İsa Katedrali(=Храм Христа Спасителя=Hram Hrista Spasteliya)’ne ulaştık.Ruslar'ın Napolyon karşısında 1812 yılında kazandığı zaferin anısına yapılan bu katedral,1883 yılında hizmete açılmıştır.Beyaz cephesi,yüksekliği 103 metreye varan altın varaklı kubbeleri ile Bizans mimari üslubunda yapılmış bu görkemli yapı,hem dünyanın en büyük Ortodoks ibadethanesi hem de Rusya'da halka bağışlanan ilk katedral olma özelliğini taşımaktadır.

Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler isimli romanında da yer alan eski bir Rus efsanesi,Hazreti Meryem’in cehennemde acı çeken günahkara tutunup çıkabilmesi için bir soğan uzattığını anlatır.Bunu gören diğer günahkarlar da soğana saldırınca sapı kırılan soğan bir kubbeye dönüşür ve tüm cehennemlikler yeniden ateşe düşerek kaybolurlar.Rus Ortodoks kiliseleri,insanları fırtınalı denizlerden alıp dingin limanlara ulaştıran bir gemiyi andıran dikdörtgen biçimli ve haç planlı olarak inşa edilmektedir. İbadet edenin günahın karanlığındaki batıdan gerçeğin ışığının bulunduğu doğuya geçişini sembolize etmesi amacıyla ana giriş kapısı her zaman batıyı göstermektedir.Rus Ortodoks kiliselerinin tavanında genellikle bir veya daha fazla yuvarlak kubbeli çatı(=куполa=kupola) ve bunun üzerinde cennete doğru yükselip yanan bir mumun ateşini anımsatan soğan biçimli bir kubbe(=Луковица=lukovitsa) ile en tepede kurtuluşu simgeleyen bir uzun,bir kısa ve bir de yana yatmış eğimli çizgiden oluşan üç çubuklu haç işareti bulunur.

1917 devrimi,Çarlık Rusya’sının sona erip 1922 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği(=Союз Советских Социалистических Республик =Soyuz Sovyetski Sosyalistiçeski Respublik=CCCP)'nin kurulmasına yol açmıştır.Bundan sonra dinin halkı uyuşturmak için kullanıldığı görüşünü savunan Alman düşünür Karl Marks’ın öğretilerini benimseyen ülkedeki yeni rejimin yöneticileri süratle dine karşı mücadeleye girişmişlerdir.Bu amaçla ülkede 1927 öncesi 46.475 olan kilise sayısı,1940 yılında 4.225’e gerilerken rahip sayısı da %90 oranında azaltılmıştır.Kremlin'in yakınında yer alan şehrin bu en gözde katedrali de bu yıkımdan nasibini almış ve yerle bir edildiği gibi som altın kubbeleri ve içerisindeki altın fresk ve ikonalar devlet hazinesine aktarılmış ve yerine görkemli bir saray yapılmasına karar verilmiştir.Ancak bu esnada başlayan savaşın yol açtığı maddi sıkıntılar nedeniyle bu projeden vazgeçilerek çukurun olduğu yere 1958 yılında "Moskova" adlı üstü açık bir havuz inşa edilmiştir.

II.Dünya Savaşı,ülkede bir anda her şeyin değişmesine yol açmıştır. Ekonomik sıkıntılarını atlatamamış Rusya'nın tüm Avrupa'ya diz çöktürmüş Nazi Almanya'sı karşısında galip gelmesinin tek yolunun ülkesi için gözünü kırpmadan hayatını feda edecek askerlere sahip olmasına bağlı olduğunu gören ve insanları yönetmenin en kolay yolunun da dini kullanmak olduğunu kavrayan Stalin,anında çark ederek rejimi bir anda dindar bir görünüme büründürür.!!Sorgulama ve eleştiriye kapalı olan Ortodoksluğu kendi istediği şekilde kullanarak kitleleri yönlendiren Stalin ve onun takipçisi olan yöneticiler tekrar dindar hale getirdikleri ülkede, bundan sonra kilise,katedral ve ruhban okullarını birer ikişer faaliyete geçirmişlerdir.Ne var ki Kurtarıcı İsa Katedrali'nin bu furyadan nasibini alması için uzun süre beklemesi gerekli olmuştur.Nihayet 1997 yılına gelindiğinde Kurtarıcı İsa Katedrali'nin yeniden yapımına karar verilmiş ve 2000 yılında günümüzdeki halini almıştır.Her gün 10-17 arasında açık olan kiliseye giriş ücretsizdir.
























Kurtarıcı İsa Katedrali