Bu kafenin ilginç bir de hikayesi bulunmaktadır.Ünlü Fransız şarkıcı
Gilbert Bécaud(=Jilber Beko),kendisini Moskova'da gezdiren rehberi Nathalie için bestelediği ve onun adını verdiği şarkının bir yerinde Kafe Puşkin’de bir mola vermekten bahseder.Şarkıda adı geçen kafeyi merak eden fransız gezginler ise aradıklarını bulamazlar çünkü o tarihte Moskova'da böyle bir kafe bulunmamaktadır.
Bunu öğrenen Andrei Dellos adlı bir girişimci,1999 yılında,Kafe Puşkin’i hizmete açarak bir hayali gerçeğe dönüştürür.
Eczane(=pharmacy) adı verilen birinci katı kafe ve
kütüphane (=library) adı verilen ikinci katı da çok şık bir restoran olarak hizmet vermekte olan Kafe Puşkin’de iki kat arasında çalışan eski tip asansörü mutlaka kullanmanızı tavsiye ederim.
Özellikle akşam yemekleri için ideal bir mekan olan ve her gün 12-24 saatleri arasında hizmet veren bu kafeye rezervasyon yaptırarak gidilmesi tavsiye edilmektedir. Geçmişi yeni de olsa sizde yüzlerce yıl geriye gitmiş hissi yaratan ve eski Rus restoran geleneklerini günümüze taşıyan Kafe Puşkin, gerek menüsü gerekse özenli sunumu ile keyfimizi doruklara çıkardı.Öyle ki fotoğraf çektirmeyi yemeği bitirdikten sonra akıl etmişiz.
Yemeğin sonu
Önce kırmızı pancar,ekşi krema(=smetana) ve tütsülenmiş kaz eti ile yapılmış
Borş Çorbası(=Борщь),sonra
geyik eti kızartması (=жаркое из оленины=Jarko iz olenin) ile
Napolyon milföyü (=наполеоновскiхъ баловъ=Napoleonovski balov) ve içecek olarak da Moskova’nın en popüler alkolsüz içeceği olan
Sbiten(=сбитень)'i denedik.Tadı sıcak şaraba benzeyen bu içecek,bal,nane yaprağı,karanfil, zencefil,tarçın, şarap ve meyve reçeli karışımının sıcak su ile demlenmesi sonucu meydana gelmektedir.
Bu yemeğe ödediğimiz 6250 Ruble(~375 TL) şimdiye kadarki yemeklerimizin yanında astronomik kalsa da değerdi.