Coop marketten kilosu 28.5'dan, 49krona bir “Orret” daha aldık. Yine bu da en küçüğü tam 1.7Kg çekti. Buralarda bizce yapılacak en iyi şey bol bol bu balıklardan yemek.
Marketlerde belki ilginç sinek kovucu filan bulurum diye hep ilgili reyonlara bakıyoruz ama pek bir şey bulamadık. Ama bu markette kene sökücü ve arılar için aparat vardı.
Geceyi Bals Fiyordunun kıyısında küçük bir cepte geçirdik. [GPS111]. Yolculuğumuzun 26. günü. Güneşli ve güzel bir güne uyandık. Hava sıcaklığı 13.8°C.
Hela Festivalen yazan bir park alanında durduk. Park alanında Sami çadırları var ama hepsi kapalı. Çadırların üzerlerinde “Euro ve Kredi Kartı” geçer sembolleri vardı. Bu bölgede ağustosun onbeşinden sonra sezon bitiyor herhalde o nedenle kimse kalmamış.
Setermoen'de Bardu Kilisesini gezdik. Bardu vadisine ilk yerleşenler 1791 yılında gelmişler.Bu kilise 1829 yılında yapılmış, sade bir protestan kilisesi. [GPS112]. İçeride bir piyano, bir org, iki soba, tahta sıralar ve kürsü var. Aldığımız buroşürden birkaç not; 1870 yılına kadar kilisede org yokmuş ve 1983 yılına kadar da 1698 yılında yapılmış bir çan kullanılmış.
Saat 15'de “Polar Zoo” Hayvanat bahçesine ulaştık. [GPS114]. Oraya ulaştığımızda bir Fransız çiftle karşılaştık. Bayan, arkadaşının sırtına birşeyler sürüyordu. Ben de ne oldu sivrisinek sorunu mu var diye sordum. Meğerse hayvanat bahçesinde tilki sırtına çıkmış ve tırnakları batmış. O nedenle krem sürüyormuş. Tilkinin de fotoğrafını gösterdi. Bu genç çiftle epeyce muhabbet ettik. Paris'ten uçakla Tromso'ya gelmiş ve araç kiralayıp çevreyi geziyorlarmış. Bu hayvanat bahçesinin özelliği insanlarla hayvanların daha yakın olmasıymış.
“Polar Zoo” rotamızın değiştiği yer oldu. Daha doğrusu rotamızın değişmesine neden oldu. İsveç üzerinden güneye inerek dönecektik, rotamız çok ciddi bir şekilde değişti. Polar Zoo giriş bedeli kişi başına 215NOK yani 65TL. Tuvaleti dökmek istersek, o bile 60NOK yani neredeyse 20TL!. Bu kadarını artık kabul edemiyoruz. Burada sadece 12 çeşit hayvan var, kutup ayısı yok!. Buralar son derece turistik olmuş. Kararımızı verdik, gelirken Finlandiya'da yakınından geçtiğimiz Ranua hayvanat bahçesine gideceğiz. Buraya kadar geldik, kutup çemberinin üzerindeyiz, bir kutup ayısını mekanında görmemiz lazım. Rotamızın yeni planını inceledik, toplam mesafede ufak bir artış var ve rotamıza St-Petersburg'u da alıyoruz. Haydi bakalım, “dereyi geçerken at değiştirilmez”miş ama gezi esnasında rota değişmez diye bir şey yok. Evet Kutup hayvanat bahçesine girmiyoruz Norveç'te daha önceden belirlediğimiz önemli ve son hedefimiz olan Lofoten'e doğru devam ediyoruz.