Ynt: Karavanlı İlk Uzun Gezimiz; Edremit Körfezi'nden Marmaris Hisarönü'ne Ege Turu
4. gün...
İstikamet Foça...
Yorucu Akropol gezisinin ardından Bergama'da fazla oyalanmadan yola koyuluyoruz...
Katedeceğimiz mesafe çok uzun sayılmaz. Ama akşama kalmadan Foça'da uygun bir yer bulabilirsek Akropol'deki beyin haşlanması ve yol yorgunluğunun üzerine deniz keyfi yapabileceğiz...
Aile fertleri arkada uyumayı tercih ediyorlar... Sıcak havada ve öğlen güneşinde yol almamıza rağmen aracın için hiç de bunaltıcı değil. İzolasyon oldukça başarılı. Pencerelerden güneş almadığı sürece içerisi serin bile sayılır. Zaten o güneş de ön tarafta kabak gibi benim başıma vuruyor... Onlar çekmişler perdeleri, arkada mışıl mışıl, püfür püfür uyuyorlar... Ne keyif...
Yol da çok keyifli. Yumuşak iniş çıkışlarla dolu bir sürü kasis... Bir ara iniş çıkışlar ardı ardına yükselip alçalmaya başladı. Yükseldikçe tekerlekler yerden kesilir gibi oluyor ve ardından büyük bir ivme ile yere yapışıyorsunuz... Makaslı araçlarda hoş olmayabilir ama 10 -15 dakika boyunca kendimi lunapark eğlence araçlarında gibi hissettim. Kuşkusuz T4'ün 4 tekerlekte bağımsız yumuşak süspansiyonunun etkisi büyük bu eğlencede... Meşhur yunus hareketleri ile T3'ü olan arkadaşların bu yola bayılacaklarını düşünüyorum.
* * * *
Ana yoldan içerilere girdikçe daralan yol Yeni Foça'ya kadar dümdüz uzanıyor... Uzaktan görünen beton yığını silueti ile Yeni Foça ilgimizi çekmiyor. İçine girmeden çevresinden dolaşıp Eski Foça istikametine doğru yol alıyoruz...
Yeni Foça'dan sonra tırmanışlar ve virajlı yollar başlıyor. Ancak yanıbaşımızda uzanan ve yol boyunca devam eden irili ufaklı koylar sıkılmadan yol almamıza yardımcı oluyor...
Eski Foça'ya varmadan önce gözümüze kestirdiğimiz, yoldan gördüğümüz kadarıyla kampçıların da olduğu koylar ilgimizi çekiyor. Ancak niyetimiz Eski Foça'nın içinde konaklamak. Kurt karavancılardan tavsiye olarak öğrendiğimiz ve yine Google Earth'den kopyalayarak hard diskime kaydettiğim Belediye binasının yanındaki ücretsiz otoparktan ümitliyim...
* * * *
Öğleden sonra saat 4 gibi Eski Foça'dayız...
- Eee, Foça burası mıymış?
- Valla bilmem?... Ben de tabelanın yalancısıyım. Hah işte Belediye binası uzaktan görünüyor! Otopark da onun yanında olmalı.
Otoparkta yer var. Ancak bütün gölge yerler kapılmış...
- Kamperi park edip şöyle yürüyerek bir tur atsak mı?
- Nesini dolaşacağız ayol?.. İki tane çay bahçesi, sahilde Üç tane restaurant, Dört tane de market!... Arka sokaklar da
güneşten yanıyor zaten.
- Ne yapalım? Gelirken gördüğümüz koyları yoklayalım mı?
- Eh!... Dünya gözüyle Eski foça'yı gördük ya... Buna da şükür.
Marketten erzak alışverişimizi yapıp düşüyoruz yine geldiğimiz yollara...
* * * *
Eski Foça'ya en yakın koy olan ve tabelasında kamping yazan ilk sapaktan denize doğru giriyoruz... Ne karşılayan var, ne ilgili, ne de yetkili... İnsanlar çadır iplerinin üzerinden hoplaya zıplaya denize ulaşmaya çalışıyor. Piknik tüpleri çadırların önüne çıkartılmış ve her çadırın önünde akşam yemeği için kızartılmayı bekleyen kilolarca soyulmuş sebze... ''Burası tam bize göreymiş ama inşallah başka sefere...'' diyerek hızla uzaklaşıyoruz...
Girdiğimiz ikinci sapakta bizi başka bir sürpriz bekliyor... Bu kez tabelasında kamping yazmıyor. Onun yerine ağaca çakılmış bir tahta üzerinde ''Özel arazidir. Giriş ücretlidir...''
13-14 yaşında bir oğlan sallandığı salıncaktan inip koşarak yanımıza geliyor...
- Biz burada gece konaklamak istiyoruz. Uygun mudur?
- Tabi abi gece de kalabilirsiniz. Duş var, tuvalet var...
- Peki elektrik?..
- Bak işte o yok.
- Peki ortalıkta pek fazla insan görünmüyor? Gece kalan oluyor mu burada?
- Sen bakma boş olduğuna gece olunca dolar burası.
- Nasıl yani? Gece gelip çadır mı kuruyor kampçılar?
- Yooo! gece gelip orada burada ağaçların altında uyuyorlar.
- Üstlerine karton örtüp ellerindeki torbadan da bir şeyler kokluyorlar mı?
Espriyi anlamıyor...
- Peki abicim! Biz biraz dolaşalım, daha uygun bir yer bulamazsak gelip kalırız... Ha unutmuşum! Ücret ne kadar?
- Sizin minibüz büyük... 10 lira alırım...
- Peki bugün giriş için 10 lira verdik diyelim... Yarın olunca bir 10 lira daha mı isteyeceksin?
- Evet abi.
- Tamam o zaman. Görüşürüz...
* * * *
Neyse ki 3. koyda şansımız yaver gidiyor... Çadırda kalan biraz daha modern kampçıların, iki tane karavanın, duşun, tuvaletin ve kafeteryanın olduğu yine ''özel bir arazi''... Sahile yakın bölümde 3-5 tane mangalcı piknikçi var ama akşama doğru onlar nasıl olsa gider diye düşünüyoruz... Ücret elektrik dahil 25 TL.
Hemen yerleşip denize koşuyoruz...
[attachment=1]
Ardından akşam yemeği hazırlıkları...
[attachment=2]
Ve yemek öncesi keyfi...
[attachment=3]