Karavanların Muayene - Sigorta- Tescil Sorununun Çözümü

[ertunk]

Motokaravan – Çekme Karavan TSE, TÜV ve Sigorta sorunu çözümü


Motorlu Karavanın TÜV yönetmeliğine göre her yıl muayeneye tabi olması ve yüksek sigorta primine maruz kalmasının nedeni;

Karayolları Trafik Yönetmeliği,

Araçların İmal, Tadil Ve Montajı Hakkında Yönetmelik

Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi Ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik

Maddelerinin yoruma açık bırakılmasından kaynaklanmaktadır.



Sorun düğmenin baştan yanlış iliklenmesinde yatıyor.



Karayolları Trafik Yönetmeliğinin yürütmesi 3 Bakanlıkta;

T.C. İçişleri Bakanlığı

T.C. Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı

T.C. Ulaştırma Ve Altyapı Bakanlığı



Araçların İmal, Tadil Ve Montajı Hakkında Yönetmeliğinin yürütmesi;

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında



Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi Ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmeliğinin yürütmesi;

T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca yapılmakta.



Sorunların çözümü için ilgili yönetmeliklerde yapılması gereken değişiklikleri ilgili Bakanlıklardan talep etmek gerekiyor.



Forumdaki Hukukçuların da konu hakkında önerilerini paylaşması çözüme katkı sağlayacaktır.



Federasyonların da konunun takipçisi olması gerekiyor.



Kişisel olarak CİMER üzerinden ek dilekçeleri ilgili bakanlıklara göndereceğim. Yönetmeliklerde hem motorlu karavan hem de motorlu araç tarafından çekilen özellikle 750 Kg üstü çekme karavan sahiplerini ilgilendiren değişiklik önerilerinin tüm taraflarca CİMER üzerinden ilgili Bakanlıklardan talep edilmesinde yarar vardır.



Karayolları Trafik Yönetmeliği tadili hakkındaki 3 dilekçe 3 ilgili Bakanlığa

(İçişleri, Çevre, Şehircilik ve Ulaştırma Bakanlığı)

Araçların İmal, Tadil Ve Montajı Hakkında Yönetmelik dilekçesi; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına

Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik dilekçesi Ulaştırma Ve Altyapı Bakanlığına gönderilmelidir.

 

[Akdeniz45]

Motokaravan – Çekme Karavan TSE, TÜV ve Sigorta sorunu çözümü


Motorlu Karavanın TÜV yönetmeliğine göre her yıl muayeneye tabi olması ve yüksek sigorta primine maruz kalmasının nedeni;

Karayolları Trafik Yönetmeliği,

Araçların İmal, Tadil Ve Montajı Hakkında Yönetmelik

Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi Ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik

Maddelerinin yoruma açık bırakılmasından kaynaklanmaktadır.



Sorun düğmenin baştan yanlış iliklenmesinde yatıyor.



Karayolları Trafik Yönetmeliğinin yürütmesi 3 Bakanlıkta;

T.C. İçişleri Bakanlığı

T.C. Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı

T.C. Ulaştırma Ve Altyapı Bakanlığı



Araçların İmal, Tadil Ve Montajı Hakkında Yönetmeliğinin yürütmesi;

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında



Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi Ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmeliğinin yürütmesi;

T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca yapılmakta.



Sorunların çözümü için ilgili yönetmeliklerde yapılması gereken değişiklikleri ilgili Bakanlıklardan talep etmek gerekiyor.



Forumdaki Hukukçuların da konu hakkında önerilerini paylaşması çözüme katkı sağlayacaktır.



Federasyonların da konunun takipçisi olması gerekiyor.



Kişisel olarak CİMER üzerinden ek dilekçeleri ilgili bakanlıklara göndereceğim. Yönetmeliklerde hem motorlu karavan hem de motorlu araç tarafından çekilen özellikle 750 Kg üstü çekme karavan sahiplerini ilgilendiren değişiklik önerilerinin tüm taraflarca CİMER üzerinden ilgili Bakanlıklardan talep edilmesinde yarar vardır.



Karayolları Trafik Yönetmeliği tadili hakkındaki 3 dilekçe 3 ilgili Bakanlığa

(İçişleri, Çevre, Şehircilik ve Ulaştırma Bakanlığı)

Araçların İmal, Tadil Ve Montajı Hakkında Yönetmelik dilekçesi; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına

Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik dilekçesi Ulaştırma Ve Altyapı Bakanlığına gönderilmelidir.

Çok emek vererek hazırladığınız dilekçeler için teṣekkürler.

Konuya Almanya’da kendi aracımdan baṣlayayım. Karavana dönüṣtürdüğüm Sprinter benden önceki sahibinde ticari iṣlerde çalıṣıyordu ve her yıl tüve gidiyordu. Aracı satın aldıktan sonra hususi iṣlerde kullanmaya baṣlayınca tüv periyodu iki yıla çıktı (karavana dönüṣmeden). Aynı sizin ticari ve hususi iṣlerde kullanılan 3,5 tonun altındaki araçlarda istediğiniz değiṣiklik gibi.

Türkiye’de sürücülerin yaptıkları kazalara göre Trafik Sigortası Basamakları var ama araçlar için kaza riski basamakları yukardan gelen emirle (sanıyorum Hazine Müsteṣarlığından) oluṣuyor.

Almanya’da sigorta iṣleride yaptığım için buradan bir örnek vereyim.

Türkiye’deki Türkiye Sigortalar Birliği‘nin Almanya’da karṣılığı „ GDV-Verband der Versicherer“ var. GDV her yıl trafik kazalarını inceleyerek araç tiplerini kaza risklerine göre basamaklara ayırıyor.

Araçları kaza istatistiklerine göre sınıflandırma sadece karavanlar için değil bütün araçlar için adil bir çözüm. Araçlar kaza istatistiklerine göre sınıflandırılınca, karavanın özel amaçlı taṣıt olması bir sorun olmuyor. Benim karavanım Sprinterin ruhsatında „Sonder Kfz Wohnmobil“ özel amaçlı araç karavan, yazar.

 

[ertunk]

Çok emek vererek hazırladığınız dilekçeler için teṣekkürler.

Yönetmeliklere odaklanma nedenim düzeltilmelerinin kanunlara göre daha kolay yapılabilmesidir.

Yönetmeliklere dayanak teşkil eden kanun maddelerinin de bu değişikliğe izin vermesi şarttır.

Konuyla ilgili yönetmelikler 5 Bakanlığın mevzuatından etkileniyor, bu nedenle yönetmelikte yapılacak her bir kelime değişikliğinin kanunlardan nasıl etkilendiğini de bilmek gerekiyor.

ilgili Bakanlıkların bu mevzuata hakim Hukuk adamlarının görüşü çözümün anahtarıdır.

Sigorta konusuna gelince; Türkiye'de sigorta şirketleri prensipte kendini sigortalar. Hasar oluştuğunda akla gelmedik bahanelerle zarar tazminini karşılamaktan kaçınırlar, oyalarlar, bıktırıp üçotuz paraya anlaşmaya zorlarlar.

Sigorta dolandırıcısı üç beş hırsızla ve organize suç çeteleriyle mücadele etmek yerine tüm poliçe sahiplerine sahtekar dolandırıcı muamelesi yaparlar.

Ticari aracınızı karavana dönüştürürsünüz aynı araç aslında daha düşük risk grubuna geçer ama araç tanımı Özel Amaçlı Taşıt olduğu için aracı yüksek risk grubu araç statüsünde değerlendirip fahiş poliçe keserler.

Araca istanbul plakası takarsan Düzceliden min %30 fazla prim ödersin.

Sigorta Birliği aracın kasko bedelini piyasanın üzerinde belirler bu bedel üzerinden poliçe kesilir prim tahakkuk ettirir, hasar meydana gelir aracı perte çıkartır kasko bedelinden min %30 eksik ödeme yapar.

Tamirde çıkma parça yada yan sanayi teklif eder. Garantisi devam eden aracın hasarını yetkili serviste değil kendi anlaşmalı servisinde yapılmaya zorlar kabul etmez yetkili servise çekersen piyasada anlaşma yaptığı servis ücreti kadarını öder üstünü sizin ödemenizi ister.

Belirlediği yedek parça tarifesinden parça bulamadığında haftalarca araç serviste parça bekler piyasadaki kendi tarifesinden daha pahalı parçayı alıp müşterisinin mağduriyetini gidermez

Kanun gücüne dayalı para kazanmak üzerine kurgulanmış zorunlu sigorta sisteminden semiren şirketlerden poliçe kestirmek ise son günlerde oldukça zorlaştı.

Adil bir sigorta sisteminin kurulmasını dilemekten öte şimdilik yapılabilecek bir şey yok.

 

[Akdeniz45]

Yönetmeliklere odaklanma nedenim düzeltilmelerinin kanunlara göre daha kolay yapılabilmesidir.

Yönetmeliklere dayanak teşkil eden kanun maddelerinin de bu değişikliğe izin vermesi şarttır.

Konuyla ilgili yönetmelikler 5 Bakanlığın mevzuatından etkileniyor, bu nedenle yönetmelikte yapılacak her bir kelime değişikliğinin kanunlardan nasıl etkilendiğini de bilmek gerekiyor.

ilgili Bakanlıkların bu mevzuata hakim Hukuk adamlarının görüşü çözümün anahtarıdır.

Sigorta konusuna gelince; Türkiye'de sigorta şirketleri prensipte kendini sigortalar. Hasar oluştuğunda akla gelmedik bahanelerle zarar tazminini karşılamaktan kaçınırlar, oyalarlar, bıktırıp üçotuz paraya anlaşmaya zorlarlar.

Sigorta dolandırıcısı üç beş hırsızla ve organize suç çeteleriyle mücadele etmek yerine tüm poliçe sahiplerine sahtekar dolandırıcı muamelesi yaparlar.

Ticari aracınızı karavana dönüştürürsünüz aynı araç aslında daha düşük risk grubuna geçer ama araç tanımı Özel Amaçlı Taşıt olduğu için aracı yüksek risk grubu araç statüsünde değerlendirip fahiş poliçe keserler.

Araca istanbul plakası takarsan Düzceliden min %30 fazla prim ödersin.

Sigorta Birliği aracın kasko bedelini piyasanın üzerinde belirler bu bedel üzerinden poliçe kesilir prim tahakkuk ettirir, hasar meydana gelir aracı perte çıkartır kasko bedelinden min %30 eksik ödeme yapar.

Tamirde çıkma parça yada yan sanayi teklif eder. Garantisi devam eden aracın hasarını yetkili serviste değil kendi anlaşmalı servisinde yapılmaya zorlar kabul etmez yetkili servise çekersen piyasada anlaşma yaptığı servis ücreti kadarını öder üstünü sizin ödemenizi ister.

Belirlediği yedek parça tarifesinden parça bulamadığında haftalarca araç serviste parça bekler piyasadaki kendi tarifesinden daha pahalı parçayı alıp müşterisinin mağduriyetini gidermez

Kanun gücüne dayalı para kazanmak üzerine kurgulanmış zorunlu sigorta sisteminden semiren şirketlerden poliçe kestirmek ise son günlerde oldukça zorlaştı.

Adil bir sigorta sisteminin kurulmasını dilemekten öte şimdilik yapılabilecek bir şey yok.

Bahsettiǧiniz sorunların büyük ölçüde çözüldüǧü bir ortamda yaşayınca insana çözüm kolay gibi geliyor.

Çözüm ama hiç bir ülkede kendiliǧinden gelmiyor.

Çözüm getirebilmek için sorumlu bakanlıklara gidecek dilekçe sayısı çok önemli

Siz hem sorunları hem de çözüm yollarını detaylı olarak dile getirdiniz.

Sadece bir imza ve bir pula ihtiyaç kaldı. Mesajla göndermek mümkünse onlara da ihtiyaç yok.

Sıra sigorta sorununa adil bir çözüm isteyenlerde…

Başarılar.

 

[ertunk]

Mesajla göndermek mümkünse onlara da ihtiyaç yok.

CİMER sistemine de ayar çekmişler. Sanıyorum yağmur gibi dilekçe yağmaya başlayınca destur deyip frene basmışlar. Artık hergün 1 başvuruya izin veriliyor. World - PDF doküman eklenmesine izin yok sadece JPEG ve TIFF doküman eklenebiliyor. İstek şikayet dilekçeniz karakter sınırlamasına tabi olduğundan örnek dilekçeleri CİMER üzerinden yazılı göndermek mümkün olmuyor. Herkes benim kadar azimli olmayabilir. Ben dilekçeleri JPEG formatına dönüştürüp her gün bir bakanlığa gönderiyorum. Sanırım ıslak imzalı dilekçeleri dediğiniz gibi allayıp pullayıp göndermek en doğrusu. Tabii soruna gerçekten sahip çıkılmak isteniyorsa.

 

[Akdeniz45]

CİMER sistemine de ayar çekmişler. Sanıyorum yağmur gibi dilekçe yağmaya başlayınca destur deyip frene basmışlar. Artık hergün 1 başvuruya izin veriliyor. World - PDF doküman eklenmesine izin yok sadece JPEG ve TIFF doküman eklenebiliyor. İstek şikayet dilekçeniz karakter sınırlamasına tabi olduğundan örnek dilekçeleri CİMER üzerinden yazılı göndermek mümkün olmuyor. Herkes benim kadar azimli olmayabilir. Ben dilekçeleri JPEG formatına dönüştürüp her gün bir bakanlığa gönderiyorum. Sanırım ıslak imzalı dilekçeleri dediğiniz gibi allayıp pullayıp göndermek en doğrusu. Tabii soruna gerçekten sahip çıkılmak isteniyorsa.

Bundan sonra tüv, sigorta ve karavan tescili konularında haksız uygulamaları dile getirenlerin, ben bu haksız uygulamalara karşı ne yaptım diye kendisine sorması lazım.

Belediye seçimleri öncesi karavancılara yapılan haksız uygulamaları dile getirerek çözüm istemenin tam zamanı.

 

[ertunk]

Belediye seçimleri öncesi karavancılara yapılan haksız uygulamaları dile getirerek çözüm istemenin tam zamanı.

İsteyenin bir yüzü kara, vermeyen zenci kültürünün hâkim olduğu bu güzel ülkenin siyasetçisinin söylemi de “Kim ne veriyorsa 5 fazlasını vereceğim” ile zirve yapmıştı geçmişte.

Bedava sirke baldan tatlı olunca Adayın vizyonu da bir tas çorbayla sınırlandı günümüzde.

Seçmen, kimin parasını kime veriyorsun? sorgulamasını yapmaktan aciz olunca sadaka kültürünün yayılması da kaçınılmaz oluyor

Yerel Yöneticilik başta “vizyon” daha sonra da doğru iletişim, bilgi ve beceri gerektirir.

En kızdığım tipler muhalefetin yerel yöneticileridir.

Muhalefetin yönetimindeki Belediye başkanları sürekli merkezi yönetimin kendilerini engellediğini, ellerini kollarını bağladığını söyler beceriksizliklerine kılıf arar.

Bu tip başkanlar için en kötü başkan örneği; Eskişehir’i 1 kuruş hükümet yardımı almadan dünyanın yaşanılabilir kentleri arasına sokan ve bozkırda vaha yaratan Büyükerşen Hocadır.

Yerel yönetimde vizyon, akıl, bilim, liyakat ve becerinin özetidir Eskişehir.

Kararlarıyla yaşamımızı doğrudan etkileyen yerel yöneticileri seçenlerin tercihlerine göre şekilleniyor kent.

Karavan kültürüne duyulan saygı ve sempati de hızla antipatiye ve hatta nefrete dönüşmekte zira pandemi sonrası patlayan karavan edinimi yozlaşmayı hızlandırdı.

Keyif işiydi, kazanç kapısına dönüştü!

Dijitalleşen yaşam tüketim hızını da olumsuz etkiledi, kısaca tüketiyoruz ve tükeniyoruz.

Seçilecek yeni yerel yöneticilerin altyapısı karavancıların ihtiyacına cevap verecek tesisleri kentlerine kazandırmasını dileyelim.

 

[BörüBars]

İlgili maddeler üzerinde çok güzel bir şekilde çalışmışsınız.

Kendi adıma ilgili yönetmeliğe atıfta bulunarak en son geçen yazın CİMER'e talepte bulunmuştum. -Gelen cevapta ilgili birimin not aldığı yönünde : ).-

Hatta yaz aylarında FB üzerinden de CİMER'e talepte bulunulması hususunda çokça iletiler açılmıştı. Ancak gerekli sayılara ulaşamıyoruz ki igili bürokratların radarına girelemiyor.

Şuan bile bu başlık olması gereken görüntüleme sayısına ulaşamamış/ileti yazılamamış.

Özellikle Ulaştırma Bakanlığının ilgili Genel Müdürlüğünün ilgili Daire Başkanlığının ilgili Şube müdürüne ulaşılacak ve m.ö kalmış bu yönetlikle acilen yenilenmesi için çaba gösterilmeli. Karavandan, ağır yük taşıma işlemlerine kadar, çakar takılması gerek traktörlerden scooterlara kadar.

Adı üstünde bir kamp taşıtı olan bu araçların yollarda ki km ile aynı kulvara soktukları ticari araçların kmleri aynı mıdır? Yolda ki rizokosu nedir ki?

İşi bilen bürokratların yapacağı/yenileceği yönetmelikle aşılmayacak durum değil.

Karavan sahipleri özellikle dilekçekerini CİMER marifetiyle başvurmalı. Bu tür yönetmelikler yenilendikçe zaten kapitalist çarkın en önemli dişlerinden olan sigorta şirketleride mecburen düzelteceklerdir. Bunların en çok ağladıkları konu Trafik Sigortasından doğan zarar. Bunu da kaskodan sigortalıya çakarak kapatmaya çalışmaları da ayrı bir konu.

 

[ertunk]

Şuan bile bu başlık olması gereken görüntüleme sayısına ulaşamamış/ileti yazılamamış.

Hikaye bu ya;
Ava çıkan Padişahın yolu Nasreddin Hocanın köyüne düşmüş.
Çok iyi ağırlanan Padişah yoksul köye değerli bir fil hediye etmiş.
Kendini beslemekten aciz halk Padişah emaneti fili beslemekten perişan olmuş.
Hoca Nasreddin'den fili iade etmenin bir yolunu bulmasını istemiş.
Düşün peşime demiş.
Varmışlar saraya, çıkmışlar huzura.
Padişah buyur hoca efendi demiş.
Hoca padişaha hünkarım bu gördüğünüz halk demiş arkasını dönmüş bakmış kimse yok. Hemen toparlanmış devam etmiş; Hediye filinizden dolayı müteşekkirler ama çok yalnızlık çekiyor ve mutsuz buna bir eş göndermenizi emir buyurmanızı diler demiş.
Padişah buyurmuş, hocanın isteği tez yerine getirile...

Göreceğiz şikayet edenlerin konuya nasıl sahip çıkacağını.

 

[Tarkaner]

Hikaye bu ya;
Ava çıkan Padişahın yolu Nasreddin Hocanın köyüne düşmüş.
Çok iyi ağırlanan Padişah yoksul köye değerli bir fil hediye etmiş.
Kendini beslemekten aciz halk Padişah emaneti fili beslemekten perişan olmuş.
Hoca Nasreddin'den fili iade etmenin bir yolunu bulmasını istemiş.
Düşün peşime demiş.
Varmışlar saraya, çıkmışlar huzura.
Padişah buyur hoca efendi demiş.
Hoca padişaha hünkarım bu gördüğünüz halk demiş arkasını dönmüş bakmış kimse yok. Hemen toparlanmış devam etmiş; Hediye filinizden dolayı müteşekkirler ama çok yalnızlık çekiyor ve mutsuz buna bir eş göndermenizi emir buyurmanızı diler demiş.
Padişah buyurmuş, hocanın isteği tez yerine getirile...

Göreceğiz şikayet edenlerin konuya nasıl sahip çıkacağını.

Üstadım, karavanım yok henüz, gezi&doğa ve kamp sever olarak zaten yazacaktım ama bu fıkradan sonra Cimer e yazmak farz oldu. Zaten her şeyi hazırlamışsınız. Elinize emeğinize sağlık.

 

[ertunk]

Vakit bulup Yönetmelikleri ve ekleri Yönergeleri inceledikçe tespit ettiğim hatalar karşısında şaşkınlık ve hayretler içerisinde kalıyorum.

Gerek motorlu karavan gerek römork karavan ruhsatlandırmasında yapılan hatalar kabul edilemez vahamet içeriyor.

Google taramasında örnek indirdiğim tüm ruhsatlarda bu hataları görebiliyorsunuz. Bu belirli şehirlerdeki tescil bürolarınca değil hepsinde karşılaşılan bir sorun.

Örnek indirdiğim römork karavan ruhsatlarının ikisinin de sahibi karavan römork üreticisi ve ithalatçısı. Yaptığı işin mevzuatından bihaber firma olurmu?

Peki bunlara Tip Onay belgesi veren kurum yetkililerinin mevzuattan bihaber olması kabul edilebilirmi?

Ayrıca Tip Onay belgesi için proje çizen, evrak hazırlayan işin takibini yapan PROCE FİRMA profesyonellerinin mevzuatı bilmeden iş yapmasına ne demeli?

Ek dosyada tüm garabetleri örnek görsellerle toparladım. MOtor karavan Dönüşümcülerinin, römork karavan üretici ve ithalatçılarının, "proceci" aracı firmaların bu konuya el atıp taşların yerli yerine oturtulması ve ruhsatların doğru tanımlarla düzenlenmesi için gereken girişimlerde bulunup konunun takipçisi olması gerekiyor.

Römork Karavan üretimi konusunda geleneksel iş yapış metodundan farklı bir yaklaşımla üreticiliğe soyunan Baba Karavan firma sahibi namı diğer @RamizDAYI nın Ankara'da kendisini de ilgilendiren bu konuda gerekli girişimleri başlatacağını ümit ediyorum

 

[Tarkaner]

Vakit bulup Yönetmelikleri ve ekleri Yönergeleri inceledikçe tespit ettiğim hatalar karşısında şaşkınlık ve hayretler içerisinde kalıyorum.

Gerek motorlu karavan gerek römork karavan ruhsatlandırmasında yapılan hatalar kabul edilemez vahamet içeriyor.

Google taramasında örnek indirdiğim tüm ruhsatlarda bu hataları görebiliyorsunuz. Bu belirli şehirlerdeki tescil bürolarınca değil hepsinde karşılaşılan bir sorun.

Örnek indirdiğim römork karavan ruhsatlarının ikisinin de sahibi karavan römork üreticisi ve ithalatçısı. Yaptığı işin mevzuatından bihaber firma olurmu?

Peki bunlara Tip Onay belgesi veren kurum yetkililerinin mevzuattan bihaber olması kabul edilebilirmi?

Ayrıca Tip Onay belgesi için proje çizen, evrak hazırlayan işin takibini yapan PROCE FİRMA profesyonellerinin mevzuatı bilmeden iş yapmasına ne demeli?

Ek dosyada tüm garabetleri örnek görsellerle toparladım. MOtor karavan Dönüşümcülerinin, römork karavan üretici ve ithalatçılarının, "proceci" aracı firmaların bu konuya el atıp taşların yerli yerine oturtulması ve ruhsatların doğru tanımlarla düzenlenmesi için gereken girişimlerde bulunup konunun takipçisi olması gerekiyor.

Römork Karavan üretimi konusunda geleneksel iş yapış metodundan farklı bir yaklaşımla üreticiliğe soyunan Baba Karavan firma sahibi namı diğer @RamizDAYI nın Ankara'da kendisini de ilgilendiren bu konuda gerekli girişimleri başlatacağını ümit ediyorum

@RamizDAYI kendi üstüne düşeni yapar, eminim. Ama diğer üreticileri bilmem, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığında olabilir çoğu. Geri kalanı da, ne yönetmeliği aymazlığındadır veya farkında değildirler.

 

[RamizDAYI]

Hakan hocam selamlar,

Biliyorsunuz 6 ay önce ne karavanlar, ne de karavancılık ile hiç bir alakam yoktu.

Satın alalım modundan, üretim moduna hızlı bir geçiş yaptım.

Son 6 aydır okumadığım mevzuat kalmadı sanırım.

Bu tescil işi sadece karavanlarla kalsa yine iyi. Benim çekici aracım viano gibi araçlar içinde bir çok karmaşa var.

Aslına bakarsanız noterlerin de bu konular hakkında çok bilgisi yok. Bazı araçlar tamamen kara düzen tescil ediliyor diyebilirim.
Artes'te özellikle bazı araçların çeşitli sınıfları var. Bu seçimleri yanlış yapabiliyorlar.

Bu da ayrı bir konu. Özellikle karavan ve römork tescillerinde tamamen bilgisizler.

Onun için O2 tescillerinde birinde yük, diğerinde yolcu yazıyor. Benim ruhsatımda yük yazıyor mesela.

Bahsettiğiniz gibi hususi yazılması en mantıklı seçenek olur.

Hocam Ankara'da yaşadığımız için ister istemez siyasi çevrelerden merhabamızın olduğu bazı çevreler var.

Hatırlarsınız, geçenlerde Almanya karavancılar birliği başkanının geldiğini bildirmiştim.

Devlet bu konular için düğmeye bastı diyebilirim. Bende bazı konular hakkında bir dosya hazırlıyorum.

Şubat ayı içinde mecliste bazı mv. ile görüşmeler yapacağım Bu konuları sohbet esnasında dile getireceğim.

Sakın bu görüşmeleri iş bağlantısı falan sanmayın. Hayatında bir ihaleye bile girmemiş bir insanım.

Bizimkisi hal hatır sorma, iade-i ziyaret. Prensip olarak devlete iş yapmadım, yapmıyorum.

Kazara bile olsa milletin hakkına girmek istemem. Onun için hep bu tarz işlerden hep uzak durdum.

2 ay önce bir önce ki hazine ve maliye bakan yardımcısı Cengiz Bey'e bizzat bazı sorunları iletmiştim.

Benden, öneri ve taleplerimi içeren bir dosya hazırlamamı istemişti.

Bürokrasi çok farklı işliyor. Bazen bu tarz konuların fitili sadece bir telefon ile ateşlenebiliyor.

Daha önce buraya aktardığınız dokümanların çıktısını aldım hocam. Onları da dosyama ekledim.

Her ne kadar butik bir üretici olacak olsam da, benimde taşın altına elimi koyacağımdan emin olabilirsiniz.

 

[RamizDAYI]

Aklıma gelmişken şunu da yazmak istiyorum.

Mesela bir ruhsatta yük nakli, diğerinde yolcu nakli yazıyor.

Aslında bu olayın çıkış noktası şasiyi üreten firmadır.

Üretici , ürettiği bir çok şasi biçimini yada aracı artes sistemine entegre ediyor.

Noterler sistemden bu bilgilere erişiyor. Bazı durumlarda bazı üreticilerin bilgileri sisteme düşmüyor.

Yada benzerliklerden dolayı karışabiliyor.

Böyle durumlarda noterler aynı firmanın en yakın nitelikte olan modelini seçip devam ediyorlar.

Yük-yolcu onlar için pek fark etmiyor. Motorsuz araç olduğu için çok önemsenmiyor sanırım.

Mesela RS 750nin dingilleri 1050 kg x 2 fakat ruhsatta 2000kg yazılmış Normalde 2100kg olması gerekirdi.

Diğer noktada ise hatırlarsanız DC 99 ibaresi ile ilgili bir araştırma yapmıştım.

Aslına bakarsanız yönetmelik bu noktada doğru. Tek başına DC Karavan yazması yanlış.

Çünkü AB mevzuatında römork üzerine inşa edilen her bir yapının bir DC kodu var. Misal itfaiye DC 05 gibi.

AB mevzuatını aynen uygulamış bizimkiler. DC kodu ile sınıflandırılmış yaklaşık 20-25 araç sınıfı var.

DC 99 kodu'nun anlamı, listede sınıflandırılmış ve yazılı olan araçların dışında, herhangi bir üst yapı

anlamına geliyor. Buna karavan diyebiliriz, tiny house da olabilir.

NSM yurtdışına da şasi gönderiyor. Sanırım benim ruhsatıma onun için İngilizce "DC 99 CARAVAN"
yazmış olabilirler. O konuda emin değilim. Belki yurtdışı seyahatlerde bir avantaja dönüşebilir.

Trafik şube deki arkadaşıma sorduğumda da DC 99 ibaresi olmalı demişti.

Kısaca belirtmek istediğim işin bu kısmında da sıkıntılar var. Nerden tutsanız elinizde kalıyor.

Yakın zaman içinde bu tarz sorunların hepsinin çözüleceğini düşünüyorum.

Karavan ve karavancılık kültürü henüz emeklemeye başlamadı bana göre.

Koca Türkiye Cumhuriyeti'nde merdiven altı dahil, üretici sayısının 300 bile olmadığı bir sektörden bahsediyoruz.

Zamanla her şey yoluna girecektir. Bu süreç içinde bizler de üstümüze düşen ne varsa yapacağız tabi ki.

 

[ertunk]

Trafik şube deki arkadaşıma sorduğumda da DC 99 ibaresi olmalı demişti.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar genelde "sallamacı" tabir edilen kişiler grubudur.
Yönetmeliklerin altındaki "ek" sekmesini genelde tıklamaz kimse.
Tip Onay yönetmeliği eki Genel Tanımlar Araç Kategorileri Tipleri vs vs uzun başlıklı listede;
5.Madde altında sıralananlar konuyu net açıklıyor.
Özel Amaçlı Araçlar başlığı altında
5.1 Motorlu Karavan (SA)
5.6 Römork Karavan (SE)

O Kategori Araçlar başlığı altında
5.3 Merkezi Dingilli Römork (DC) Tanımlı
AB müktesabatında da DC Kodu römorku işaret ediyor ve üst yapıları değişik olanları kodlarla belirtiyor.

DC 99 kodu "römork" yani yük taşıyan motorsuz araçların içinde üst yapısı detaylandırılmamış tanımlanmamış römorkları işaret ediyor (Diğerleri) ibaresiyle.

Motorsuz römork karavanlar O2 kategorisindeki yük römorklarından ayrıştırılmıştır.

Türk bürokrasisi hepsini römork kabul etmiş müktesebata dikkat etmemiş.

Römork karavanın önündeki römork kelimesine takılmış kalmış ama (SE) Kodu nedir sorgulamamış!

Bu farkı fark ettiklerinde konu kendiliğinden çözülecek.

Motorsuz Karavan = Römork Karavan (SE) Olup O2 kategorisindeki yük taşıma römorkuyla tek ortak noktası "römork" tanımıdır ama devamındaki Römork Karavan tanımlaması aracı yük sınıfından çıkarmaktadır.

Lütfen mevzuatı okurken Yönetmelikleri, eklerini ve eklerindeki listelerdeki açıklamaları birbiriyle atıfta bulunana açıklamalara bakarak doğru okunmasına zorlayalım "yetkin" olduğunu sanan zatı muhteremleri.

Bu gibilere "Atma bre mori" derdik bi zamanlar

 

[RamizDAYI]

Hakan hocam işte her şey birbirine karışmış durumda

Aslında Hak'kın yolu bir ama gel gör ki her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. Dediğim gibi neresinden tutarsan tut elinde kalıyor.

Hepsi çözülecek ama