Ynt: Karavan - Kamp Taşıtı Trafik Sigortası
Sevgili Arkadaşlarım ve Abilerim;
Birkaç gündür bir taraftan forumda yazılanları takip ederken bir taraftan da Sigorta Firmalarının Bölge Müdürlükleriyle yazışmalar yapmaktayım. Aklımdaki bazı soru işaretlerini gidermeden bu fikri sizlere sunmak istemediğim için bir süredir yorum yapmıyorum. Burada yazacaklarımı birkaç ana başlık altında toplayacağım ama öncelikle bir Karavancı ve bir sigortacı olarak neler düşündüğümü anlatarak başlıyayım.
Bir Karavancı olarak düşündüklerim;
Mutlak suretle fikir ayrılıklarımız, aynı resme farklı açılardan bakmalarımız ve bu farklı açılardan bakışlarımızda daha doğru olduğumuzu düşündüğümüz durumlar olacaktır ancak unutmamamız gereken bir şey var “BİZLER HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ”. Önemli olan farklı fikirleri tek bir potada eriterek hep birlikte sonuca gitmek değil mi zaten?Ayrı ayrı başvurular veya farklı yöntemler denemektense hepimizin belirleyeceği akla yatan tek bir yöntemle duruşumuzu ve tavrımızı sergilemenin bizi çok daha kuvvetli ve bizi daha sesini duyurur bir konuma getireceğini düşünüyorum.
Bu noktada birazdan ileteceğim fikrime herkesin olumlu-olumsuz katkılarını bekliyor olacağım.
Bir Sigortacı olarak düşündüklerim;
Bazen bize yapılan haksızlıklarla çok fevri kararlar verebiliyoruz ve maalesef elmalarla armutları birbirine karıştırabiliyoruz. Ankara Sigorta ve Ege Sigorta’nın kampanyalarını bitirmeleriyle birlikte(tabiri caizse GEÇİCİ BAHAR HAVASI ile) daha önce yine forumda yazdığım konumumuza geri dönmüş bulunuyoruz. O zaman da ne demiştim bir hatırlayalım.
“Bizler şuanki Tramer araç grubumuz olan “Özel Amaçlı Taşıt” ibaresinden çıkamadığımız sürece Ambulans, İtfaiye ,Cankurtaran vs. araçlarla aynı risk kategorisine konmaya devam edeceğiz” – NEDEN?
Çünkü Sigorta Firmaları kanunda kendilerine verilen hakları sonuna kadar kullanırlar. TRAMER Sistemi Sigorta Firmalarına “Motokaravanlar Özel Amaçlı Taşıt Grubunda yer alır” dediği sürece Sigorta Firmaları Motokaravancıların kara kaşı, kara gözüne indirim yapmazlar.
Defalarca istememe rağmen Ankara Sigorta’nın Genel Müdürlük dahil hiçbir kısmından detaylı açıklama gelmedi sadece kampanya süremiz bitti denmekle yetindi ancak bu durumun arkasında farklı senaryoları da göz önüne almamız lazım. Tabiiki bu kesin böyledir demiyorum lütfen böyle anlaşılmasın ama en azından firmalar arası piyasa rekabeti konusunda ve arka plandakilerle ilgili bilgi vermek isterim. Biraz daha derine inelim;
Hiçbir sigorta firması kanunda verilen hakkını ve yüksek gelir şansını teperek geçici ve belli süreli indirimler dışında kalıcı atılım yapmak istemez(daha çok kazanmak varken prensibi), isteyen bazı daha küçük çaplı ve portföy ihtiyacı olan firmalar büyük firmalardan baskı görebilir. Bu baskı haksız rekabet adıyla şikayet edilebilir ve daha küçük çaplı firma kampanyadan vazgeçmek zorunda kalabilir.(Nitekim hatırlarsanız Ankara Sigorta ilk kampanya yaptığında geçmişe yönelik 5-6 ay önce başka firmadan kesilen poliçeleri bile mükerrer olarak kesip iptalini ve iadesini sağladığımız oldu. Sonra büyük ihtimalle SBM’ye şikayet edildi ve kendisine normalde uygulaması gereken maksimum 1 aylık poliçeleri mükerrerden iptal edebileceği hatırlatıldı ve mükerrer poliçe düzenlememiz sona erdi).
Kıssadan hisse rekabetçi piyasada geçici değil kalıcı çözüm yaratılamadığı sürece biz bugün X sigortanın yarın Z sigortanın rüzgarına kapılır yol almaya çalışırız ve kampanyalar bittikçe tekrar tekrar başa dönüp yukarıdaki NEDEN sorusunu sorarız.
Pekii senin fikrin nedir diyeceksiniz. Şöyle açıklıyayım;
1-Gerekli makamlara sadece Ulusal Kamp Karavan Federasyonu’nun Tüzel kişilik olarak başvuruda bulunması(ki ben dahil dernek üyesi olmayan, bireysel takılan ve sunulabilecek dataları oran anlamında etkileyebilecek kayıt dışı çok karavancı mevcut) veya tek tek bireysel başvurular yapmak yerine tek bir çatıda bileşmemiz. Erdal Bey’e bir noktada katılıyorum.
Yetkili makamlar Tüzel Kişiliklerle görüşmenin bireylerle tek tek görüşmekten daha kolay olacağını ve onlara daha az zaman kaybı yaratacağımızı düşünüyor olabilirler. Bunun için her birimiz UKKF’nin çatısı altında bizzat kendimiz tarafından doldurulan ekte örneğini gönderdiğim dilekçelerin(ki aşağıda belirteceğim bilirkişide görevli Avukat tarafından revize edilmiş hali olması çok daha uygun olur) çıktısını alıp imzaladıktan sonra Kamp-Karavan Derneğine gönderebiliriz.
2-UKKF tarafından oluşturulacak bilirkişi heyeti Erdal Bey’in de katılımıyla (ki bence bilirkişiler arasında bir Avukat, bir Sigortacı, bir İstatistikçi ve bir Eksper de olmalı) dilekçelerle birlikte hazırlanacak olan Araç Bilgi Listesini(Excel formatında hazırlanmalı, içerisinde Araç Sahibinin Adı-Soyadı, TC Kimlik Numarası, Araç Plakası, Araç Belge Seri Numarası, Marka-Model bilgileri ve Tramerden çekilecek kademe-hasarsızlık bilgileri yer almalı) ve Dernek Tarafından geçmiş süreci ve gelecekte yaşanabilecekleri anlatır detaylı bir ana dilekçeyle İç İşleri Bakanlığı ve onun nezdinde Emniyet Genel Müdürlüğü, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi(SBM) ve Ulaştırma Bakanlığı’na bizzat randevu alarak başvurmalıdır.
Böylece sadece Tüzel Kişi-Kurum olarak değil bilirkişi nezdinde hazırlanmış bireylerin de ıslak imzalı dilekçeleriyle başvuruda bulundukları, ekte bu kişilere ait araç bilgilerinin ve araçların kaçıncı hasarsızlık kademelerinde olduklarını gösterir liste(ki bu listeden hangi araçların hangi hasarsızlık kademesinde olduğuna dair alt bir raporlama-ki dolayısıyla riskin aslında ne kadar az hasarsızlık oranının ne kadar fazla olduğunu gösterir- da yapılıp sunulabilir) ile çok daha fazla ses getireceğimiz kanısındayım.
Bu noktadan sonra yani hem kişilerin hem tüzel kişiliğe sahip kurumların başvurusu sonrası hali hazırda bir gelişme olmazsa bunu kamu platformuna taşımak, Karavanların dahil olacağı protestomuzu gösterir medyanın katılımının da sağlanacağı bir geçiş töreni ve tören sonrası Erdal Bey tarafından yapılan bir konuşma sanırım görsel algının da artmasını sağlayacaktır.
Şayet kendi adıma(Excel dosyasının hazırlanması ve tramerden araç kademe bilgilerinin çekilmesi gibi) faydalı olacağım bir işlem olursa seve seve yapabilirim.
Başta da belirtiğim gibi bu fikrin üzerine konulacak olumlu-olumsuz her bir fikir tuğlasına saygım sonsuzdur. Önemli olan yapıcı fikirler olması ve bizi bir yukarıya taşıması.
Saygılar & Sevgiler
Buğra DARICI