Hindistan-Nepal gezi günlüğü 16 HAziran-17 Temmuz

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan enolism Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 45
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 41,650
Ynt: Hindistan-nepal Gezi Günlüğü 16 Haziran-17 Temmuz

CHİSOPANİ VE NAGARKOT
İkinci günümüzde diğer bir arkadaşımız olan Hem’e gideceğiz. Ama gitmeden önce şehrin farklı yerlerine sıkışmış tapınakları gezmeye devam. Nepal mutfağına daha alışamadığımız için Türkiye’den aldığımız abur cuburlar kurtarıcı oluyor. Ara sokaklara daldığımızda, yazımın başında bahsettiğim koku artık dayanılmaz oluyor. Sağda solda gördüğümüz maskeli yerliler gibi bizde birer maske ediniyoruz. Bizdeki kahve kültürü burada yok. Bunun yerine insanlar, tapınak kenarlarında oturarak sohbet ediyor. Kathmandu’da ulaşımın kalbi “tuk tuk” denen küçük pikap benzeri araçlar. Bu küçük, beyaz, metal kutular durakta bekleyen insan yığınlarını yavaş yavaş eritiyor. Öyle çoklar ki... Büyük bir camiye denk geliyoruz. İçeri girerek buradaki müslüman kardeşlerimizle fotoğraf çektiriyoruz. Arapça değil de ingilizce bilmemize oldukça şaşırıyorlar. Biz de kendimize bu soruyu sormadan edemiyoruz.

Katmandu merkez camii.jpg


Katmandu'da meşhur tuktuklar.jpg


Katmandu'da ziyaret ettiğimiz caminin imamı.jpg


Tapınakta uyuyan bir sadu.jpg


Tapınak merdivenleri yine bitmek bilmiyor.jpg
 

Etiketler
Ynt: Hindistan-nepal Gezi Günlüğü 16 Haziran-17 Temmuz

Hem, Himalayalar ve Evereste tur düzenleyen bir acentede rehber olarak çalışıyor. Evine girdiğimizde İshu’nun evinden pek farklı olmadığını görüyoruz. Ama oturduğu mahalle daha bir lüks. Sadece kalmak için geldiğimizi ve herhangi bir tur istemediğimizi ısrarla belirtmemize rağmen bize bir güzellik yapacağını söyleyerek 250 dolara 5 günlük, maceralı bir güzergah paketi sunuyor. Kendi başımıza bazı yerleri görebilmemizin imkansız olduğunu ifade ettiğinde bu teklifi mantıklı buluyor ve bütçemizi kontrol ettikten sonra kabul ediyoruz. Önümüzde trekking, rafting, yağmur ormanları, dağlar, timsahlar ve filler var.
 

Ynt: Hindistan-nepal Gezi Günlüğü 16 Haziran-17 Temmuz

Ertesi gün sabahın erken saatlerinde kalkarak bize rehberlik edecek olan Sanjit ile buluşuyoruz. Sanjit; evlenme hazırlıkları yapan, Nepalli, genç bir çocuk. Bindiğimiz taksi ile şehir dışına geldikten sonra uzun ve yorucu yürüşümüz başlıyor. Ormanların içerisinden geçerek yavaş adımlarla sürekli tırmanıyoruz. Bir kaç saat sonra Katmandu’nun çok uzakta vadiye serilmiş beton bir kaplama şeklinde, bulutların altında uzandığını görüyoruz. Bin bir çeşit hayvan sesi kulaklarımızı tırmalıyor. Mola için durduğumuz köyde yaşlı bir amcayı ziyaret ediyoruz. Evini restorana çeviren bu tatlı amca öyle şuh kahkahalar atıyor ki, biz de gülmeden edemiyoruz. Bize ikram ettiği yemekler enfes. Seyyar bir oyuncakçının arkasından koşan çocuklar dikkatimizi çekiyor. Onları da en doğal halleriyle dijtal anı kitabımıza kaydediyoruz. Köylüler geleneksel kırmızı, mavi Nepal kıyafetleriyle, köyün çamurlu yolları ile tezat oluşturuyorlar. Rastladığımız ikinci köy daha bir küçük. Esmer, çekik gözlü, küçük bir bebeği seviyoruz. Sanjit burada bir esrar sarıyor. Nepal de oldukça yaygın olan bu otun tanrısı bile var. Dediğine göre o tanrının bayramında esrar içmek serbestmiş. İlginç.

Dedemiz çok mutlu.jpg


Chisopani'ye doğru.jpg


Nagarkot'a giderken; Nepalli bir aile.jpg


Sanjit ve elinden düşürmediği marihuanal


Nepalli çocuklar.jpg
 

Ynt: Hindistan-nepal Gezi Günlüğü 16 Haziran-17 Temmuz

Chisopani denen bir yere doğru, ağırlaşan yağmur eşliğinde hareket ediyoruz. Konaklamayı orada yapacağız. Himalayalar başlarını göstermeye başlıyor. Karla kaplı ufuklar, derinlik algımızı daha bir genişletiyor. Bölgeye vardığımızda, kalacağımız otelin konumunun müthiş oluğunu farkediyoruz. Derin, yeşil bir vadinin yamacına kurulmuş bu otelden dağlar rahatlıkla gözlenebiliyor. Tüm Nepalliler gibi inanılmaz güler yüzlü olan otel sahibinin seçtiği yemekleri afiyetle yedikten sonra odamıza geçiyoruz. Saatler süren tırmanış ve yoğun yağmur sonrası pilimizin bitmesine şaşırmamak gerek.
Sabah güneş doğmadan kalkarak arzın uyanışını izlemek üzere seyir terasına çıkıyoruz. Hava çok soğuk ve rüzgar esiyor. Doğan güneş, yoğun sis bulutu arasından tüm himalayalar “buradayız” dercesine başlarını uzatıyor. Normalde sezon olmamamasına rağmen gördüklerimiz bizi büyülüyor. Dağlar üzerindeki sis güneşten kaçarcasına, hızlı hareketlerle vadiye boşalıyor.

Chisopani'de güneş doğarken.jpg


Chisopani'de güneşin doğuşu.jpg


Chisopani'de bulutlar.jpg


Nepal'de köylerde bile elbiseler rengarenk.jpg


Prinç terasları.jpg
 

Ynt: Hindistan-nepal Gezi Günlüğü 16 Haziran-17 Temmuz

Bu güzel manzaradan sonra sıcak, sütlü çaylarımızı içmek üzere kafeteryaya iniyoruz. Kalabalık bir dağcı grup gürültülü bir şekilde plan yapmakla meşgul. Uzun, ahşap masaya konan sebzeli köfte ve kahvaltıdan sonra Sanjit ile beraber yürüyüşe devam ediyoruz. Şimdi hedefimiz popüler bir yerleşim olan Nagarkot. Orasının manzarasının daha güzel olduğunu söylüyor Sanjit.
Merdivenleri andıran prinç tarlaları ve yeşil tepeciklerden geçerken rastladığımız küçük köylerde kısa molalar vererek nihayet Nagarkot’a varıyoruz. Buradaki otelimiz daha bir konforlu. Odamıza geçtiğimizde hemen sütlü çay servisi yapıyorlar. Sabah kallktığımızda havanın iyice bozulduğunu ve manzaranın artık görünmez olduğunu farkediyoruz. Moral bozmak yok, yola devam. Normal şartlarda yüyerek devam edeceğimiz Katmandu’ya otobüsle dönmeye karar veriyoruz. Sanjit’e konuyu açtığımızda biraz bozulur gibi oluyor. Kendisinden memnun olmadığımızı düşünmüş olsa gerek. Onun da gönlünü aldıktan sonra, janjanlı minibüsümüze binerek Kathmandu’ya dönüyoruz.

Chapati ekmeği, pilav, baharatlı sebzeler ve tabii ki sÃÂÂÂ


Nagarkot'a doğru yol alırken.jpg


Nagarkot.jpg
 



Ynt: Hindistan-Nepal gezi günlüğü 16 HAziran-17 Temmuz

adatem' Alıntı:
Enes Bey,
Yıllar sonra bile, yol haritanızın birilerinin işine yarayacağını düşünüyorum "benim de :D " paylaşımızın için çok teşekkür ederiz

Evet, dediginiz gibi yillar sonrada cok yarali oldu. 1 hafta sonra oradayiz. Ayni rotayi izleyecegiz. Arkadasimizin ellerine saglik.
 

Ynt: Hindistan-nepal Gezi Günlüğü 16 Haziran-17 Temmuz

Kathmandu’nun çok yakınlarında Patan ve Bhaktapur yerleşimlerini ziyaret edeceğiz. Tapınakların en yoğun olduğu bu bölge turistler için oldukça önemli. Dolayısiyle devlet buralardaki yapıları çok iyi korumuş. Ahşap tapınak sütunlarında, Nepal tanrılarının hikayeleri oymalar şeklinde anlatılmış. Bu tapınaklar oymacılığın en güzel haliyle görülebileceği yerler. Yürüyerek bir çok yere gidebiliyoruz. Sağda solda ilginç lezzetleri tatmadan olmaz tabi. Bizdeki mantıya benzeyen “momo” ve şekerli yoğurda benzeyen “lhasi” bunlardan bir kaçı. Girdiğimiz eski bir yapıda kadınların sırtlarındaki filelerle moloz taşıdığını görüyoruz. Fakirlik kadınlara bile bu ağır işleri yaptırabiliyor.

Bhaktapur ve Patan “kumari” denilen yaşayan tanrıçasıyla meşhur. Nepal Budistleri ve Hindular tarafından tanrı olarak kabul edilen bu kişi çok küçük yaşlarda kız çocuklarından seçiliyor. Eleme yaparken şu özellikler önemli; Katmandu Vadisi’nin tanrıçası Taleju’nun ruhunun bir küçük kız çocuğunun bedeninde reenkarne oluyormuş, Tanrıça Kumari olarak adlandırılan bu çocuklar sadece kızlar arasından, Newari kökenli Shakya ailesinden seçiliyorlar ve 3-4 yaşını geçmemiş olmaları gerekiyor. Hangi kızın seçileceğine karar vermek için göz önünde bulundurulan 32 fiziksel özellik varmış. Seçilecek adayların gece, loş bir odada, 108 tane yeni kesilmiş bufalo kafası ve gövdesi arasında, bir geceyi korkmadan geçirmesi gerekiyor. Bu “cesareti” gösteren kız çocuğu Kumari olarak seçiliyor. Kraliyet Kumarisi olarak seçilen kız, Saray Meydanı’nda kendi sarayında/evinde ailesinden ayrı olarak yaşıyor ve yılda sadece 13 kez, o da törenlerde, tahtıravanla dışarı çıkabiliyor, çünkü ayaklarının yere basmaması gerekiyormuş. Kraliyet Kumarisi ünvanı, bu kız ergenliğe girmeden kendisinden alınıp başka bir küçük kız çocuğuna veriliyor ve “eski” Tanrıça Kumari günlük yaşamın içine bırakılıyor. Aslında Nepal’in farklı yerlerinde farklı kumarilerin olduğunu öğreniyoruz. Ama en önemlileri buradakiymiş.
 


Ynt: Hindistan-nepal Gezi Günlüğü 16 Haziran-17 Temmuz

CHİTWAN ULUSAL PARKI
Gezinin en heyecan verici yeri olan yağmur ormanlarına dalıyoruz. UNESCO dünya mirasında olan, kaplanların koruma altında tutulduğu Chitwan’a raftingle gideceğiz. Rafting için otobüse hareket ediyoruz. Otobüsümüz sıcak ve kalabalık, her milletten insan mevcut. İki saat sonra yol yamacına yaslanmış, küçük bir köyde duruyor ve gruplara ayrılıyoruz. Grubumuzda iki japon turist var. Kısa, Jackie Chan kılıklı bir adam bizi aldığı gibi nehre doğru indiriyor. Kayalara çarparak şiddetli sesler çıkaran azgın nehri gördüğümüzde vazgeçer gibi oluyoruz. O zamana kadar hiç rafting yapmamış ben ve arkadaşım için alışık olmadığımız bir görüntü. Bozuk ingilizcesi ve daha etkili olan otuz iki dişlik gülümsemesiyle bizi ikna ediyor kaptanımız. Beş dakikalık bir dersten sonra, bota geçerken dijital eşyalarımızı ve ayakkabılarımızı bir bidona koyuyor ve atıyoruz kendimizi sulara. Küreği bırakırsan ölürsün diyor adam. Bata çıka girdiğimiz sular her tarafımızı ıslatıyor. Bayan japon turistler bizden daha rahat. Bazen küreği falan unutuyor elimi yüzüme götürüyorum. Adama bu normal mi diye sorduğumda yine o malum sırıtışını yapıyor. Sonradan öğrendiğime göre orada bir çok turist boğulmuş. Üst seviye deneyim gerekiyormuş . Hiç de normal değilmiş yani. Neyse ki ölmeden vardığımız sakin sular daha bir keyifli oluyor. Japonlarla beraber Japonca 1,2,3... diyerek kürek çekiyoruz. Onlar da bizim dilimizde aynı ritmi tekrarlıyor. Öğle yemeği için kenara çekiyoruz. Küçük ağaccıklarla kaplı sarp tepelerde maymunlar cirit atıyor. Bir iki hatıra fotoğrafından sonra yola devam ediyoruz. Küçük bir köyde nehir maceramız son buluyor. Buradan itibaren otobüsle devam edeceğiz.

Jackie Chan ve Japon yoldaşlarımız.jpg


Rafting sırasında manzara bir harika.jpg
 

Ynt: Hindistan-nepal Gezi Günlüğü 16 Haziran-17 Temmuz

Uzun bir beklemeden sonra otobüsümüz geliyor. İçeride yer yok. Otobüsün üstü de içi kadar dolu. Jackie Chan ile vedalaşarak üst tarafı tercih ediyoruz. Hind filmlerinde gördüğümüz gibi biz de otobüs üzerindeyiz. Çanta misal giderken telefonumdan bir hind müziği açıyorum. Kimse alkışlamıyor tabii. Her şey filmlerdeki gibi değilmiş.
Chitwan’a vardığımızda eski bir dört çeker bizi alıyor ve otelimize geçiyoruz. Otel muhteşem bahçesiyle karşılıyor bizi. Titizlikle şekil verilmiş küçük ağaçlar, taşlarla örülmüş ince, kıvrımlı yolun kenarına bir güzel dizilmiş. Bahçenin farklı köşelerinde, her birinde rengarenk çiçekler olan, ufak alanlar ve onların arasına serpilmiş çardaklar. Odalarımız bahçe kadar güzel olmasa da rahatlık aramayan bizler için sıkıntı yok. Otel görevlisi aynı zamanda sahibi olan adam bize programı anlatıyor.
Sabah ilk olarak nehirde kano ile başlıyoruz. Kayıkta, arkamızda ayakta, elinde uzun sopasıyla yönlendirme yapan adamla birlikte altı kişiyiz. Kanoya su girmesine dört parmak var. En ufak bir sarsıntı, küçük artçıları beraberinde getiriyor. Fotoğraf çekerken bile inanılmaz dikkat ediyoruz. Nehirdeki timsahlar gözümüze ilişiyor. Veee ayakta duran kaptanın ayağı kayıyor... Kano öyle bir sallanıyor ki, bir yandan salavat getirmeye, bir yandan da sabit durmaya çalışıyoruz. Bu durum on dakika devam ediyor. Yine yırttık diyerek devam ediyoruz. Kıyıya çektiğimizde bir rehber bizi karşılıyor ve ormana dalıyoruz. İlk dikkatimi çeken boyumdan yüksek termit (karıncaya benzer bir böcek) yuvaları oluyor. Tam bir inşaa mucizesi. Rehberimiz kaplanlardan ve geçmişte yaşanmış talihsiz ölümlerden bahsediyor. Hatta bir tanesinde kaplanın biri fil safari yapan bir turisti yere indirip bir güzel yemiş. Yarın biz de yapacağız. İki saatlik bir yürüyüşün ardından fil bakım meydanına geliyoruz. Buradaki yavru filleri izledikten sonra akşam üstü otelimize dönüyoruz.
Sabah sağlam bir kahvaltıdan sonra file binmenin vakti geldi. Her fil dört kişilik, bir de sürücüsü var. Bu devasa hayvanlarla hem ormanı gezeceğiz hem de şansımız varsa gergedanları doğal ortamında göreceğiz. File bir platform yardımıyla binerek sıra sıra gidyoruz. Küçük bataklıklar, çalılar derken gergedanları hem de üç tanesini birden görme şansı elde ediyoruz. Dönüşümüzde fil banyosu var. File binerek, fille beraber sulara gömülüyorsunuz. Biz yapmadık. Ama çok pişman olduk.
Akşam yemeğimiz tam bir kültür çorbası. Masamızda, bir Hindli, bir Bruneili, bir Amerikalı, bir Çinli, bir Nepali bir de biz 2 Türk varız. Ortak dil tabii ki ingilizce. Yemekten sonra geleneksel Thalu kültürüne ait dansları izleyerek geceyi sonlandırıyoruz.

Chitwan'a otobüs üzerinde gittik.jpg


Chitwanda kanodayız.jpg


Fillere su falan işlemiyor.jpg


Gergedanları izleyen turist kafilesi.jpg


Termit yuvaları gerçekten çok büyÃÂÂ
 




Ynt: Hindistan-nepal Gezi Günlüğü 16 Haziran-17 Temmuz

POKHARA
Nepal’deki son durağımız olan Pokhara’ya 7 saatlik yorucu bir yorucu bir yolculukla varıyoruz. Pokhara Nepal’in önemli trekking merkezlerinden. Dünyaca ünlü Annapurna Himalayalar turları genelde buradan başlıyor. Bu yüzden uluslararası bir havaalanı bile var. Yerleştiğimiz otel görevlisi bize bu turlardan bir kaç tanesini öneriyor. Ancak bu zorlu güzergah için bütçemiz, zamanımız ve gücümüz yeterli değil.
Bölgenin en önemli coğrafi oluşumu Phewa gölü. Yemyeşil dağlarla kaplı bu güzel gölde bindiğimiz rengarenk bir sandalla, muzlarımızı yiyerek dolaşıyoruz. Kayıktan indiğimizde biraz da halka karışalım diyerek, yerel bir otobüse biniyor ve taksilerle dolaşan turistleri görmeye alışık yolcuların şaşkın bakışları arasında Pokhara’nın görülmesi gereken yerlerini ziyaret ediyoruz. Otelimize geçtiğimizde güneş çoktan batmış oluyor.
Ertesi günün sabahı nefis dağ manzarasının eşliğinde, seyir terasında ufka bakarken, zamanın ne kadar da çabuk geçtiğine şaşırıyor ve “bir daha inşallah” düşünceleriyle Hindistan’a giriş hazırlıklarına başlıyoruz. Nepal’de hem selamlama hem de elveda anlamına gelen sevimli ve içten bir kelimeyle yazımızı bitiriyoruz. NAMASTE...

Phewa Gölü 2.jpg


Phewa gölünde rengarenk sandallar.jpg


Pokhara'daki otelimizin manzarası.jpg


Pokharadan Himalayalar.jpg


Pokhara otel bahçemiz.jpg
 

Ynt: Hindistan-nepal Gezi Günlüğü 16 Haziran-17 Temmuz

Gezinizi hayranlık içerisinde okuyorum,paylaşımınız için teşekkürler,rotanız ileriki yıllarda örnek alınacak.
 


Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,840
Mesajlar
1,524,350
Kayıtlı Üye Sayımız
166,635
Kaydolan Son Üyemiz
maslow1988

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst