Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

[XVET]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Şimdi ben Adıyaman'dan kalkıp gelip karavanı alacağım sonrada bana geri getirin tamir edip verelim denilecek pino karavan almaktan vazgeçtim 2.el avrupa karavanı tercih edeceğim

 

[asilturk]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

durum maalesef aynen bu... araç standart bir araba değil ki yaşadığın şehirde veya yakın şehirde servisi olsun en basit sayılacak problem bile büyük sorun bir de buna firmanın tutumu eklendimi yandın ki ne yandın... zevk sahibi olacağım derken dert sahibi olunur...

 

[Ahmet Kırtağ]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Burda önemli olan iyi niyet ve şikayetlere olumlu ve ılımlı yaklaşım. Bunu göremiyoruz. Verilen cevaplar hep savunma ağırlıklı. Şikayetlere arızalara cevap yok.

 

[ycakici]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Herkese merhaba buradaki 4 delikli dik duran metal parça ne işe yarar en alttaki delikten bir metal parça geçiyor da

 

[barkancelebi]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Merhaba Arkadaşlar,

Şimdi en önemli konu olan hem yalıtım hem de toz anlamında sorduğum karavan pencerelerinin lastiklerine oturmaması konusuna geldik.

Şimdi karavanın pencere boşlukları açılmış, buraya bildiğiniz eski tofaşların kapılarında olan gibi lastiklerden takılmış ki bunlarda köşelerde tam oturturlmamış yani lastikle kasa arasında da boşluk var. Hadi bunu geçtik.

Şimdi karavan neden var, sıcaklık sğlasın bizi korusun falan. E bu karavanda yazın boncuk koyunda battaniyeyle yatıyoruz ve üşüyoruz. Neden çünkü karavan var, pencere var ama pencerelerin arasında sürekli esiyor ve hava alıyor. Çünkü pencere kaslarına takılan lastikler pencerelere oturmuyor. Süs gibi duruyor. Zaten lastikler otursa pencere de biraz iz yapar.

Mesela tozlu bir yola girdiniz diyelim, karavanın arka camının içi neredeyse dışı gibi tozlanıyor, sil bakalım. İşin kötüsü içindeki herşey de toz alıyor. firma sahibi cevabında bu konuda demişki bunun yolu yok karavan toz alacak arkadaş. İyi de bu lastik cama yapışsa böyle toz alır mı almaz ! Alsa da çok az alır, böyle 5 dakikada pencere leş gibi toz olmaz.

Şimdi arkadaş pencereyi taktın, lastiği taktın, kasayı yaptın. E lastik pencereye dokunmuyor, pencere kasaya tam oturuyor. Bu lastiği niye yaptın. Vizonteledeki akü olayı gibi. Bana hani aküyü almamış olsalar. Hani şu lastiği takmasalar anlayacağım

Neyse buna da firma sahibi yukarıda cevaben demiş ki. Sen karavanı kullanmayı bilmiyorsun, karavan camlaradn hava alması için böyle yapılır. Aşağıda basit çizimimde göreceğiniz üzere diyorki mandal 1 konumunda iken biraz camlar açık kalır. bu sebeple mandalı çizmde yanda görünen 2 konumuna al. İyi de arkadaş pencere kasaya 1 konumunda dıştan oturuyor zaten 2 konumuna gelmiyor ki. Yani pencere dıştan kasaya tam oturduğu pozisyonda lastik çizim 1 deki gib havada duruyor oyle. Zaten pencereyi daha içeri yaklaştırmak mümkün değil. E birtek benim karavandamı boyle hayır hepsi boyle.

Şimdi çözümü nedir esasında sağdaki çizimde olduğu gibi kasayı pencereye göre yaklaşık 1 cm daha geniş açarsın, pencere kesiti zaten V şeklinde olduğu için lastikde 1 cm kadar dışta olur ve kasaya daha yakın durumda olan pencere kesitini yakalar ona yapışır.

Tamemen teknik bir hata. Burada açıkladım. Ben bunun zaten böyle olduğunu biliyorum. AutoCAD AA idi okulda hani Ama firmaya soruyorum, ya bir bak incele elindeki karavanlarda boyle zaten. yok karavan hava almalıymıs, yok o çentiğe değil önündekine takılcakmış.

Sen elinin altında o kadar karavan var tak bakalım bir o çentiğe takabiliyormusun mandalı. takamazsın, pencere zaten kasaya dayanmış halde çünkü.

Sonuç karavandaki sandviç panel anlamsız hale geliyor zaten penceren açık arkadaş.

Karavanın altındaki metal çubuğu sormuş bir arkadaş, o fren çubuğudur.

Aşağıdaki çizim sol şekil mevcut durum, sağ şekil olması gereken durumu temsil eder.

Sevgiler saygılar

 

[BillKara]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Öncelikle başınızdan geçenleri yazma zahmetinizden dolayı muteşekkir olduğumu belirtmeme izin verin. Benim anladiğım yerli malının ehveni şer olduğu. Umarım kısa zamanda kendilerine gelirler. Size verilmiş olan cevaplari okuduğumda bir anda gözümün önüne eski filmler geldi. Amcamız sabahlığını çekmiş viski şişesini yarılamış, kristal desenli bardağinda sadece buz kalmış. Ne güzel cevap yazdım ama diye boburlenirken, kendini ödullendirmeye karar verir ve kadehini doldurur, gönder düğmesine de bir tik kondurur...

Maalesef ülkemizde bazı ev sahipleri insanları ev sahibi etme misyonunu üstlenmişken, bazı ustalar da insanları meslek sahipliğine teşvik ediyor. Allahtan devletimiz duruma müdahalederek insanları bu cihetten vazgeçiriyor. Aslında ithal edilen m0karavanlardaki ilave vergi yükünü düşersek yerli karavan ureticilerinin çok büyük avantajlari olduğuna inanıyorum. Umarim bu avantajlarıni teknolojiye kaliteyi arttırmaya aktarabilirler.

 

[merkezci]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

forumda yeni bir baslik daha acilmis ve tam bu konu Pino karavan ile ilgili olumsuzluklar islenirken yeni bir uye pino karavana ovguler diziyor ve adeta buradaki sikayetlere cevap veriyor.zamanlama , konu ve uyenin yazisma bicimi cok manidar.Bu konuda firmanin uretimde yapmis oldugu hatalar bence tolere edilebilir , cunku yerli mal bizim hepimizin mali eksikler hatala duzeltilir ve gitgide daha kaliteli karavan uretilir , dunyanin en iyi markalari da urunlerinde hata yapabiliyor bu normal bir durm amma burada insani rahasiz eden konu mali uretenin malina sahip cikip bunlari duzeltip musteri memnuniyetini saglamak yerine turlu bahaneler uretip cozum icin hicbirsey uretmeden verdigi cevaplar ile yeni sorunlar yasatmasi ve ayni zamanda yeni bir uyeninde bu konu devam ederken birden ortaya cikip pino karavana ovguler duzmesi tam oryantalist kunazlik ornegi ,Benim beklentim pino karavanin bir yetkilisi cikip arkadaslar bir takim hatalar yaptik ama bunu uzatmaya gerek yok ben karavani alip eksikliklerini duzeltip adrese teslim edecegim ayrica bu eksiklikleri bir daha yapmamak ve karavani daha iyi imal edebilmek icin bunlarda bize yol gosterecektir diye bir aciklama yapmasi musteri memnuniyeti icin caba gostermesi , hatta daha sonra yeni urunlerinin memnuniyetini dile getirecek musteri gurubu olusturmasi yeniliklerini ve gelistirmelerini anlatmasi ama herhalde cok bekleyecegiz

 

[yasakşehir07]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

sayın merkezci hayal kurulur da bu kadarı da kurulmaz herhalde.gece gece beni güldürdünüz allah da sizi güldürsün inşallah.bunca zamandır adım atmayan şahıs bundan sonra atarmı acaba.sanmıyorum hemde hiç sanmıyorum

 

[trek71]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Bugünlerde facebook grubunda olanlardan sonra anlaşılıyor ki firma doğru adımları atmak yerine safları sıklaştırıp karşı atağa geçme "kurnazlığını" seçmiş. Biri bana "sen kime çalışıyorsun?" diye yazmış.

Çok güldüm gerçekten.

Hatta yakından tanıdığım, çok sevdiğim bir arkadaş Pino'yu eleştirip bu yazıların linkini veren insanlar için (sanırım beni de dahil edip) "Gezmeyip çok bilenler toplaşıp ahkâm kesiyorlar" demiş.

Şimdi ben bu arkadaşımın yeni Pino bayiiliğini almak üzere olduğunu falan orda yazmak istemedim.

Her zaman doğruyu söyle, her doğruyu söyleme demişler.

Dûnya çıkara dayalı maalesef.

Facebook ayrı bir alem, adama forum linki veriyorsun, hem okumuyor hem de yalan yanlış bilgilerle muhabbete devam ediyor.

Neyse, dünyayı tek başına düzeltmek gibi bir görevimiz olmadığını 25 yaşımda idrak etmiştim; o yüzden hiç takılıyorum.

Bilinçli tüketici araştırır, sorgular, öğrenir.

Bilinçsiz insan da zaten başına gelen her türlü musibeti hakediyor demektir.

 

[yasakşehir07]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

behçet bey eski bir arkadaşımın sözü vardı ''denenmişi tekrar denemek aptallıktır,, diye.siz onca iyiniyetinize rağmen uyarınıza rağmen sonuç alamamanıza rağmen hala inat edip almak isteyen varsa alsın bırakın onlar düşünsün kazandıkları parayla nasıl rezil olacaklarını, bırakın ortak iş yapsınlar da batsınlar ve görsünler dünyanın kaç bucak olduğunu.siz üzülmeyin boşverin gitsin

 

[merkezci]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

sayın merkezci hayal kurulur da bu kadarı da kurulmaz herhalde.gece gece beni güldürdünüz allah da sizi güldürsün inşallah.bunca zamandır adım atmayan şahıs bundan sonra atarmı acaba.sanmıyorum hemde hiç sanmıyorum

belli mi olur biraz yonlendirelim dedik ,ustumuze duseni yapalim da ya tutarsa? sizi guldurduysem ne mutlu bana allah sizi herdaim guldursun insallah

 

[yasakşehir07]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

sizleri de güldürsün inşallah

 

[AKMühendis]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Behçet Bey ne kadar sabırlı bir insanmışsınız.. Aynı şekilde diğer Pino mağduru Fatih Bey ...
Ben doğrusu bu umursamazlığı aşan terbiyesizliğe bu kadar tahammül göstermem.
Her türlü kanuni hak elinizde.

İmalattaki hataları kabul ederim, ama ukalalığa ve
hele terbiyesizliğe hiç tahammülüm yok.
Bırak böyle özel sektörle mücadeleyi,
ben resmi makamı olan adamn biri ile hadsizliğinden dolayı, uğraştım,
sonunda zat-ı muhteremi Van a sürdüler ben haklı olduğum için..
Bunları hallaç pamuğu gibi atmak,benim hiç hiç zor değil.
Bütün kozlar elinizde.

Şiar edindiğim bir düsturum var:
" Kamburun sırtını okşarım, hatta pembe yalanlar söylerim.
Bak ben de uzun boylu olduğum için, öğrencilik yıllarında baha da,
leylek bacaklı, dört gözlü derlerdi.
İnsanların bir çoğu terbiyesizdir. Bakma sen onlara diye gönül almaya çalışırım.
Ama kambur , haddini bilmeyip de bana ters bir laf söyler ve bunda ısrar ederse,
Allah yarattı demem, yerden yere vururum."

Siz benim oğlum gibi, herhalde " Karınca ezmez Şevki" tipinde,
kimseyi incitmeyi sevmeyen biri insan
veya bir başka ifadeyle, derviş gönüllüsünüz.

Oğlum diye söylemiyorum, bu kadar affedici, gönül kırmaz ve diğergam bir insan az bulunur.
Ama biraz da mücadele lazım hayatta.
Herkes oğlum gibi olsa, öna mücadele ve hırs yüklemeye çalışmayacağım.
Ama hayatta seviyesiz, hadsiz ve sahtekar çok insan var.
Ama ben ne enjekte etmeye çalışırsam çalışayım,
Derviş im bana " Tamam baba" der ama , Mevlana okumaya devam eder

Guya elimizden tutar, işimize sahip çıkar diye ona da mühendislik okutmuştum..
Ama adamın dünya hırsıyla zırnık kadar alakası yok.
İşe, beni üzmesin diye gelip gidiyor, o da haftada 2 gün yarım mesai.
Kalan zamanda kurtarma ekibinde( GEA) ve bir başka yardım derneğinde..
Elinden de mükemmel iş geliyor, iyi bir tesisat ustası.
Elektrik tesisatı çeker, su tesisatını A dan Z ye yapar,
sıva ve fayansçılık da öğrenmiş.
Köy okullarına grup olarak gittiklerinde,
benim derviş, ustabaşı ..

Ben " Sabrınıza bravo " falan demiyorum.
Bu terbiyesizliklere sessiz kalışınıza doğrusu hayret ediyor ve üzülüyorum.
Bu açık sözüm inşallah sizi üzmez.

Sağlık ve başarı dileklerimle.

 

[eralpserper]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Tamam anladık imalat kolay bir iş değil. Hatalar daha çok işçilik ten kaynaklanıyor. Ancak esnaflık diye bir kavram var. İnsan biraz gani gönüllü olur.Firma toleranslı olmalı. Sonuç olarak karavan bir hobi ve insanın içine sinmesi gerekir. Her ne kadar çekme karavan yapmıyorsa da İmaj hem imalat aşamasında hem de imalat sonrası on numara iş yapıyor ve hizmet veriyor. Bize böyle sıkıntılar yaşanmadığı için Aydın Beye bir kez daha teşekkür. ..

 

[trek71]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Rica ederim sevgili Frigo. Bu insanların hepsini kaale alıp cevap vermeyi gereksiz görüyorum. Bu onların seviyesine inmek olur. Biri de desin ki "arkadaş sen şurada yalnışsın", belgelese, örnek gosterse, seviyeli tartışsak, belki sonuçta ben haksız çıkarım ama memnun olurum.

Bir başka arkadaş, zamanında Faruk Karatan'ın gitarla çaldığı şarkıları ti'ye almış, whatsapp'tan vs. Paylaşmış, yok efendim suratına "sen çok amatörsün" demiş. Anlatıyor da anlatıyor; 6 ay sonra bir bakıyorsun aynı karede el pençe divan dururken facebook resmi çıkıyor. Alttan alta da beni iğneleyici konuşuyor.

Bir başkası, "Faruk'un tel maşa karavanı" diye ortalıkta geziniyor; "yakıcam yıkıcam o fabrikayı" diyor; problemini hallettirmek için benden arabuluculuk istiyor; Arıyorum Faruk Bey'i 2 saat telefonda konuşuyorum; işi halloluyor. Aradan 6 ay geçmiş bana özelden Faruk Karatan ile koyun koyuna çekilmiş fotoğraflarını gönderiyor. Ne amacı var belli değil.

Bunların hepsi de özünde iyi insanlar, ama ilkesiz davranıyorlar. Kimi işini gördürmek için, kimi başka çıkarını korumak için.

Zannetmesinler ki bunları görünce etkileniyorum. Kendilerine yazık; yarın bir gün muhasebesini yaptıklarında anlarlar elbet.

Bize düşen her daim doğruları söylemek; dinleyen olsa da olmasa da.

Onun için "durmak yok, yola devam". Fatih Bey'in yazdıklarına ekleme yapacağım ama önce resimlerini bir çekeyim daha iyi anlaşılır.

Bu arada izolasyon bölümünde ilginç resimler paylaştım; bakabilirsiniz.

 

[barkancelebi]

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Merhaba,

Firmanın bana verdiği cevaplar zaten tekrar birşeyleri tamir ederiz dediklerinde bunu düzgün yapamayacaklarının ispatı değil mi ?

Ben burada zaten hymer konforu beklemedim, ama çocuklarımla huzurlu bir tur yapmak istedim. Şimdi burada yazmadığım birçok husus da var.

Ayrıca Behçet Bey'e çok gezmeyen tayfa diyen arkadaşlara şunu söylemek istiyorum. Burada bazı karavanı öven arkadaşlar ne kadar seyahat etmişler, karavanı ne kadar hangi ortamlarda kullanmışlar. Ben karavanı alıralmaz 5.000 km yol yaptım 1 ay karavanda sadece yatmayıp gezdim. Bu forumda "Uzun Soluklu Gezilerde" seyahat notlarıma bakılabilir.

Biz karavanda çıkan bu kadar olumsuzluğa rağmen moralimizi bozmadık, ebeveyn olarak çocuklarımızın ve kendimizin mutluluğu için yola devam ettik.

Ancak arkadaşların anlaması gereken şeyler var ki bunlar hayati işler :
1. 220 V regülatorunun tabana monte edildiği bir karavanda karanı su bastığında çocuklar çıplak ayakla yere bassa ne olur ?
2. Karavanda reflektör dahi yok.
3. Bunu söylemek istemiyorum ama tanıdığım bir Pino karavan sahibinin otobanda amortisoru çıkıp yere sürterek kıvılcımlar çıkardı, ve arkadan gelen arabalar tarafından durdurularak yolda tamir edildi.
4. Yine bir Pino sahibinin park yerinde fren çubuğu çıktığı için karavan serbest oalrak geri kaydı, tutmaya çalışan kişi de bel fıtığı oldu.
5. Hüseyin Bey'in belirttiği gibi uygun olmayan gaz tertibatı gaz kaçırdığında küçücük karavanda ne olacak.
6. Karavanın 60 kg yazan çeki demiri 30 kilo ya basıyor ya basmıyor, depoyu doldurmazsak araba sallanıp duruyor.

gibi birçok detay gibi görünen ama sıkıntı oluşturan konuları saymak mümkün.

Şimdi bunları ve daha önce saydığım onlarca hatayı kontrol etmek benim görevim mi ? Kaç kişi bir araç alırken aldığı araçtaki bu gibi sistemleri anında kontrol edebilecek bilgiye sahip. Bu bilgiye sahip olmak müşterinin işi midir ? Ya da ruhsat alma mücadelesinde anlattığım bilgileri bilmek benim işim miydi ? İnsan yaptığı ürünün faturasını dahi nasıl keseceğini bilmez mi ?

Sonuç olarak;
Ben karavanın iadesi için zaten gerekli başvuruları yapacağım , ama bu firmanın zihniyetine ayıracak ve insanlara nefret duyacak ne vaktim var ne de karakterim. Ancak bundan sonraki gibi bizim gibi yeni başlayanlar firmanın kendi sitesinde ve diğer bazı bağımsız site süsü verilmiş alanlardaki anlatıldığı gibi olmadığını görsünler ve belki firma da yeni üretimlerinde daha sağlıklı üretimler yapar, en azından başkalarını üzmez. Ben sadece gezmek istiyorum. İade edemezsem de oyle Behçet Bey'in yaptığı gibi olduğu kadar problemlerini halledip giderim, zaten firmanın bana göre ürettiği daha uygun bir çözümü yok hatalar için, ne kadar onlardan çok bilen yoksa da.

Burdan karavan almak isteyenlerde bu forumu okur, herkes kendi yorumu yapar. Kimseye al ya da alma demiyoruz, diyemeyiz de. Alan yaşar, deneyim sahibi olur. Nihayetinde yaşayarak öğrenmek anlatı olarak öğrenmekten daha başarılıdır. Ben sadece bilinçli bir müşteri olarak yazıyorum. Firmaya da buraya yazmadan önce aylarca süre verdim zaten.

Pino karavanı çok seven arkadaşlardan karavanını yükseltmek isteyen ya da yeni almak da almak isterse karavanı da hemen satarız. Zaten artısını eksisini de yazdık. Değeri düşer, elimizde kalır kaygılarıyla insanları bilgilendirmekten geri de kalmadık bazı arkadaşların çekindiği üzere.

Benim canımı en çok sıkan işin maddi boyutu değil (tabi burada çok paramız var anlaşılmasın hala karavan parası ödüyoruz) , seyahat benim tutkum, ailemin de. Sevilecek yerler ve insanlar görmek. Ve bu hayalin peşinde giderken, kimsenin durmadan bu hayali üfleyip yok etmesini istemiyorum, kimsenin buna hakkı yok.

Mesela ben bu seyahat boyunca çocuklarla belgesel filmi de çekmek istiyordum, çektim de. ama kamera ekipmanı çantasından ancak marmariste çıkarabildim, çünkü oraya kadar karavanla uğraşmaktan profesyonel çekime vakit olmadı.

Zaten seyahat boyunca kampinglerinde kaldığımız kamp sahipleri de bizim orada sorunu rasyonel şekilde atlatıp yola devam etme azmimizi gördüler. Hatta moralimiz bozulmasın diye karavanın fiyatını, yapanını bile çok dillendirmek istemedik. Maksat güzel şeyler konuşalım, güzel şeyler yaşayalım, hatalara saplanıp hayatımızı zehir etmeyelim.

Mesela birçok yerde söyledim karavanın içindeki kumaşların rengi deseni çok güzel, kumaş cinsi de güzel leke tutmuyor vs. Neden çünkü firma sahibi bu konunun uzmanı.

Gerçi bu memleket sorunu. kaçımız bildiğimiz işi yapıyoruz, kaçımız yapmak istediğimiz işi biliyoruz, kaçımız bildiğimiz işi yapmak istiyoruz kaçımız yaptığımız işi biliyoruz.

Kapanış güzel oldu

Saygılar sevgiler

Fatih