Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)
Öncelikle güzel haber:
Bugün itibariyle ruhsatımızı çıkarttık. Temmuz'da bir kampta tanışıp Pino'nun kronik sorunları üzerine sohbet ettiğimiz bir dostumuz 10 kere git-gel yaparak Emniyet Müdürlüğü'nde Pino'yu bir firma olarak tanıttırdığı için bizim işlemler oldukça kısa sürdü. Trafik Tescil'de Tip Onay Belgesine bakınca biraz gülümsedi polisler; nedenini tam anlayamadım ama amir "Bu firma profesyonel değil; şu tip onayı bir inceleyin dedi" memura..Normalde tip onayın bir ek sayfası daha varmış; o eksikmiş; biz de tam "işimiz olmayacak galiba" derken mesai bitimine 15dk kala ruhsatımızı verdiler. Mutlu olduk.
Ben dikkat etmemiştim ama memur uyardı: Tip Onay'ın üzerinde net ağırlık 1080kg, azami ağırlık 1170kg olarak geçiyor. Yani karavanda normalde 90kg yük taşıyabiliyoruz -ki akü, tabak-çanak-panel vs. derken bunu zaten aşıyoruz. Memur, akıllı bir adamdı; "bu nasıl saçma şey" dedi lakin yapılacak birşey yok. Ruhsata da böyle yazdılar.
Yani yolda bizi çevirip ağırlık kontrolü yapsalar bu ruhsata göre ceza yiyeceğimiz kesin. Ruhsatın çıkması bu açıdan iyi mi oldu kötü mü oldu anlamadım
Ceza çıkarsa Pino'ya yollayacağım artık.
Karavanla ilgili ne mi oldu?
Aldığımızdan beri düzenli olarak tamirattayız; neyse ki elimiz alet tutuyor.
Ağustos sonunda bir baktım arabanın sigortaları sürekli atıyor; karavanın ışıkları da temassızlık yapıyor. İnceleyince gördük ki karavanın tabanındaki esnemeden dolayı ön taraftaki bir alüminyum eğilip bükülmüş; metalin keskin kenarları hemen yanından geçen 12V kabloların izolasyonunu sıyırmış; kısa devre yapıp duruyor. Kabloları iptal ettik. Köyceğiz sanayii de iyi bir usta bulup şasinin enlemesine tabanı alttan destekleyecek iki adet bar monte ettirdik. Böylelikle toplamda 2.5cm'den daha fazla olan kalıcı esneme sorununu çözdük.
Karavanın tabanı esneyince destek noktalarını yitiren banyodaki duş teknesi ortadan çatlamış; su sızdırıyordu. Onu da düzelttik.
Bu arada konuyu Pino'ya sorunca "Ön taraftaki aluminyumun eğilmesi birisinin kasten kanırttığını düşündürüyor" demişlerdi.
Herhalde sırf Pino'ya "gıcıklık" olsun diye kendi karavanımı sabote ettiğimi düşünmüş olmalılar
.Neyse, bu olaydan sonra zaten Pino'ya teknik herhangi bir soru sormadık zaten.
Ekim ayı başında uzun yolculuğumuzdan döndüğümüzde Pino'yu aradık. Yaz başında verdikleri bir söz vardı; "size yaz sonunda yeni bir karavan vereceğiz" demişlerdi. Biz de "düzgün bir karavan verebilecekseniz buyrun; tarih bekliyoruz" demiştik. Ancak telefonda o sözlerinin arkasında durmadılar; yok efendim karavanı fabrikaya getirmemişiz de, kendileri görmemiş de vs. Artık fazlaca muhatab olmak istemedik. Karavanın hali belli; fotoğrafı videosu vs. belgelenmiş; sen üç kere "karavanı yerinde görmek istiyoruz" demişsin; davet etmişiz; üçünde de gelmemişsin; daha da seninle mi uğraşacağız Allah aşkına! Bunun üzerine ruhsatla ilgili belgeleri istedik.
Daha da karavanı Pino'ya elletmemeye yeminliyim; artık tamirle vs. ne kadar gideceği varsa gider; kaldığı yerde AL-KO şasiyi tekne çekmek için falan kullanırız
Enteresan bir konu: Temmuz'da tanıştığımız Pino sahibiyle konuşurken karavanını Haziran'da aldığını söyledi; üstelik 2 karavan birden almışlar ama o karavanlarda çıkan problemlerin büyük çoğunluğu bizim karavanda da vardı. Biz Şubat'ta teslim almıştık ve bütün sorunları; çözüm yöntemleriyle birlikte detaylarıyla Pino'ya aktarmıştık. Sonuçta Şubat-Haziran arasında 4-5 aylık sürede Pino'nun işçilik ve tasarım problemleriyle ilgili hiçbir şey yapmamış olduğunu farketmek şaşırtıcı oldu. "Deli mi bu adamlar?" dedim kendi kendime. Üstümüze vazife değilken o kadar vakit ayırdık; yazdık çizdik; insan bir tane sorunu da halletmez mi bu süre içinde? Hayret!
Neyse, şu an için güneş panelleri için tavanın delinmesi sebebiyle bir noktadan yağmur sızıyor karavana..Onu da nasıl çözeceğimizi bildiğimiz için içimiz rahat. İzolasyon amaçlı kullanılan "mastik" her ne ise çok dandik bir malzeme (ya da uygulama ısısı/nemi uygun değildi) o yüzden patlayan noktaları Sika ile yeniden izole ediyoruz yeri geldikçe.
Sonuç olarak:
-Pino Karavan zarif dış görüntüsü ve iç tasarımı ile dikkat çekiyor
-AL-KO şasi gerçekten sorunsuz, güvenli ve rahat
Ancak:
-Pino'nun genlerine işlemiş olan "ben herşeyi bilirim" anlayışı ve kendisini dev aynasında görmesi
-Müşterileriyle akılcı iletişim yerine profesyonelliğe yakışmayan çocuksu/mantıksız iletişim yöntemleri
-Bir türlü gideremedikleri ve artık yukarıdaki ilk madde nedeniyle hiçbir zaman gideremeyeceklerine inandığım işçilik problemleri
-Tasarımlarının güzel görünüşü dışında önemli işlevsel eksiklik ve hatalarının olması ve bu hataların hiçbir şekilde kabul edilmeyişi
-Çeşitli nedenlerden dolayı sıkıştıklarında kolayca yalan söylemeye meyilli olmaları
nedenleriyle Pino Karavan bizim için güvenilir olmayan bir firma kategorisindedir.
Bu süreçte mantıksız davranışlarıyla bizi artık delirme noktasına getirmiş olan Pino'ya teşekkür ediyoruz.
Pino'ya gönderdiğim son yazıyı da buraya aşağıda ekleme ihtiyacı hissettim; zira hiçbir sektörden hiçbir firmanın bu tür davranışlarda bulunmaması gerektiğini düşünüyorum (mesleki kanaatimdir). Son yazıda artık nezaketi bir kenara bırakıp bir takım gerçekleri yüzlerine çarpmaktan başka bir çare kalmamıştı. Ama bundan da bir ders çıkarabilecek kabiliyette olduklarını zannetmiyorum.
Belki 2. kuşak işi öğrenip devreye girerse bir umut olabilir.
Son bir yılda bana emaille, telefonla, internetten ulaşıp yeni karavan almakla ilgili tavsiye isteyen herkese gösterdikleri teveccühten ötürü teşekkür ederim.
Sevgilerimle,
Ekli dosyayı görüntüle 436428