Hikayeler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Nursel Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 808
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 129,791
Ynt: Hikayeler

O çağlarda bile, böylesi aydın fikirlere sahip, ileriyi gören, içi insan sevgisiyle dolu bir kişinin varlığına inanamıyor insan. Yabancıların, "Düşmanlarınız kimlerdir?" sorusuna, "Biz kimsenin düşmanı değiliz; yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız!" cevabını verebilecek kadar barışcıl...
 

Etiketler
Ynt: Hikayeler

34sel' Alıntı:
O çağlarda bile, böylesi aydın fikirlere sahip, ileriyi gören, içi insan sevgisiyle dolu bir kişinin varlığına inanamıyor insan. Yabancıların, "Düşmanlarınız kimlerdir?" sorusuna, "Biz kimsenin düşmanı değiliz; yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız!" cevabını verebilecek kadar barışcıl...
Bugünler de O' na ve O'nun gibi olan insanlara çok ihtiyacımız var.
 

Ynt: Hikayeler

Cihan harbinden sonraki antlaşmalardan birinde halifeliüin kaldırılmasını şart koştular.
Bununla da islam alemini başsız bırakarak yada sahipsiz bırakarak bütün emellerini gerçekleştiriyorlar.

http://www.vidivodo.com/259621/turk-birligi-sart
 

Ynt: Hikayeler

Bir tane de ben paylaşayım :smiley:


Mazhar Müfit Kansu:

- Hepsi güzel, fakat biz burada beş-altı kişi oturmuşuz, yalnız memleketimizle, padişahla, paşa ile değil, bütün dünya ile uğraşıyoruz. Para yok, asker yok, tüfek yok, velhasıl bu savaşımızı destekleyecek elimizde bir kuvvet yok. Buna çare düşünelim.

Mustafa Kemal Paşa gülerek sözlerine başlar:

- Azizim Mazhar Müfit, bu senin dediklerinin hepsi olsa, o zaman bu işi herkes görebilir. Marifet bu yokluk içinde muvaffak olmaktır!

(Mazhar Müfit Kansu- Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber)
 





Ynt: Hikayeler

ilginç

güven.jpg
 



Ynt: Hikayeler

Bir hikayede ben paylaşayım :smiley:

UMUT
Ülkenin batısındaki küçük bir mahallenin bir sokagının neredeyse tamamı ressamlardan oluşmaktaydı. Bu mahallede, üç katlı bodur bir tugla yıgınının tepesinde iki kız arkadaşın stüdyoları bulunmaktaydı. Alt katlarında ise yaşlı bir ressam otururdu.
Günlerden bir gün genç kızın arkadaşı zatürreye yakalandı. Genç kız günden güne eriyordu. Bir gün, arkadaşı resim yaparken o da yatagında pencereden dışarı bakıyor ve sayıyordu...
Geriye dogru sayıyordu;''Oniki'' dedi, biraz sonra da ''on bir''; arkasından ''on'', sonra ''dokuz''; daha sonra, hemen birbiri ardına ''sekiz'' ve
''yedi''. Arkadaşı merakla dışarı baktı. Sayılacak ne vardı acaba?Görünürde sadece kasvetli, bomboş bir avlu ile altı yedi metre ötedeki tugla
evin çıplak duvarı vardı. Budaklı köklerinden çürümüş, yaşlı mı yaşlı bir asma, tugla duvarın yarı boyuna kadar tırmanmıştı.
Dönüp arkadaşına ''Neyin var?'' diye sordu. Hasta kız fısıltı halinde ''altı'' dedi. ''Artık hızla düşüyorlar. Üç gün önce nerdeyse yüz tane
vardı. Saymaktan başım agrıyordu. Ama şimdi kolaylaştı. İşte biri daha gitti. Topu topu beş tane kaldı şimdi.'' ''Beş tane ne?'' diye sordu
arkadaşı. ''Yapraklar, asmanın yaprakları. Sonuncusu da düşünce, bende mutlaka gidecegim. Hissediyorum bunu.''
Arkadaşı ona saçmalamamasını söyleyip içmesi için çorba götürdü. Fakat o; ''İşte bir tane daha gidiyor. Hayır, çorba falan istemiyorum. Bununla geriye dört tane kaldı. Hava kararmadan sonuncusunun da düştügünü görmek istiyorum.. Ondan sonra bende gidecegim.'' diyerek cevap verdi.
Genç kız uykuya daldıgında arkadaşı da alt kattaki yaşlı ressama ziyarete gitti. Bu sırada yaprak olayını da anlattı yaşlı ressama. Yukarı çıktıgında arkadaşı uyuyordu. Ertesi sabah hasta kız hemen arkadaşına perdeyi açmasını söyledi. Ama hayret! Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen upuzun gece boyunca aralıksız yagan yagmur ve şiddetli esen rüzgardan sonra, bir asma yapragı hala yerinde duruyordu.
Sapına yakın tarafları hala koyu yeşil kalmakla birlikte, testere agzı gibi tırtıllı kenarlarına ölümün ve çürümenin sarı rengi gelmiş olan yaprak,
yerden altı yedi metre yükseklikteki bir dala yigitçe asılmış duruyordu.
''Bu sonuncusu'' dedi hasta kız. ''Geceleyim mutlaka düşer diye düşünmüştüm.Rüzgarı duydum. Bu gün düşecektir, o düştügü an ben de ölecegim.'' Agır agır geçen gün sona erdiginde onlar, alacakaranlıkta bile, asma yapragının duvarın önünde sapına tutunmakta oldugunu görebiliyordu.
Derken şiddetli yagmur tekrar başladı. Hava yeteri kadar aydınlanır aydınlanmaz, genç kıza hemen perdenin açılmasını istedi. Asma yapragı hala yerindeydi. Genç kız, yattıgı yerden uzun uzun yapragı seyretti. Sonra arkadaşına seslendi; ''Münasebetsizlik ettim. Benim ne kötü bir insan oldugumu göstermek istercesine, bir kuvvet o son yapragı orada tuttu.
Ölümü istemek günahtır. Şimdi bana biraz çorba verebilirsin'' dedi. Akşam üstü gelen doktor ayrılırken; şimdi bir alt kattaki hastaya bakmam gerekiyor. Yaşlı bir ressammış sanırım. O da zatürree.Yaşlı adam çok agır bir durumda, kurtulma umudu yok ama daha rahat eder diye bugün hastaneye kaldırılıyor'' dedi.
Ertesi gün doktor;''Tehlikeyi atlattınız, siz kazandınız'' dedi.
O gün ögleden sonra arkadaşı, iyice iyileşmiş olan arkadaşına alt kattaki yaşlı adamı anlattı. Yaşlı adam iki gün hastanede yattıktan sonra ölmüş.
Hastalandıgı günün sabahı kapıcı onu, odasında sancıdan kıvranırken bulmuş.Papuçları, elbisesi baştan aşagı sırılsıklam, her yanı buz gibi bir
haldeymiş. Öyle korkunç bir gecede nereye çıktıgına akıl sır erdirememişti kimse. Sonra, hala yanık duran gemici feneri, yerinden sürüklene sürüklene çıkarılmış bir portatif merdiven, bir de üstünde birbirine karışmış sarı,yeşil boyalarla bir palet ve saga sola saçılmış bir kaç fırça bulmuşlar.
O zaman o son yapragın sırrı da çözüldü. Rüzgar estigi zaman bile yerinden oynamayan yaprak, yaşlı ressamın şahaseriydi. Yaşlı ressam, son yapragın düştügü gece oraya bir yaprak resmi yapıp yapıştırmıştı...
 







Ynt: Hikayeler

selamlar,
bu köşeye bayıldım hepsini bir çırpıda okumam imkansız ama çok güzel hikayelere rastladım okumaya devam edeceğim mutlaka teşekkür ederim paylaşan arkadaşlara..
 



Ynt: Hikayeler

nezihe07' Alıntı:
selamlar,
bu köşeye bayıldım hepsini bir çırpıda okumam imkansız ama çok güzel hikayelere rastladım okumaya devam edeceğim mutlaka teşekkür ederim paylaşan arkadaşlara..
Teşekkür ederiz değerli yorumlarınız için :smiley:
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,757
Mesajlar
1,523,320
Kayıtlı Üye Sayımız
166,573
Kaydolan Son Üyemiz
isangun

SON MESAJLAR

SON KONULAR



Geri
Üst