Hikayeler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Nursel Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 808
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 129,788

Etiketler
Ynt: Hikayeler

Alıntıdır.


Konfiçyüz'e 'Eğer bir ülkede yönetici olsaydınız ilk iş olarak ne yapmak isterdiniz ?' diye sordular.
''Kuşkusuz ilk iş olarak dili düzeltirdim.'' diye cevap verdi.Dinleyiciler şaşırdılar Niçin? dediler.
Konfiçyüs'ün karşılığı şöyle oldu:
Çünkü eğer dilde bozukluk varsa,söylenen şey,söylenmek isteneni anlatmaz.Eğer söylenen,istenilen anlamı yansıtmazsa,yapılması istenilen şey yapılamaz;eğer istenilen şey yapılmazsa ,ahlak ve sanat bozulmaya uğrar,eğer ahlak ve sanat bozulursa adalet doğru yoldan çıkar,eğer adalet doğru yoldan çıkarsa,halk çaresiz bir bunalıma sürüklenir.Sonunda sürüklenen halkında doğru karar verme fırsatı kalmaz.Böyle bir durumu önlemek herşeyden önemlidir.
 


Ynt: Hikayeler

Bir tane de benden :smiley:

KIZILDERİLİ'DEN TEK KELİMELİK HAYAT DERSİ

Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri hayat,aşk ve evlilik üzerine konuşurken şunları söylüyor:

"İçimizde iki kurt var ve bunların arasında da korkunç bir savaş.

Kurtlardan biri; korkuyu,öfkeyi,kıskançlığı,pişmanlığı,açgözlülüğü,kibiri,kendine acımayı,küskünlüğü,aşağılık duygusunu,yalanları,üstünlük taslamayı ve bencilliği temsil ediyor.

Diğeri ise; zevki,huzuru,sevgiyi,umudu,payşamayı,cömertliği,dinginliği,alçak gönüllülüğü,nezaketi,yardımseverliği,dostluğu,anlayışı,
merhameti ve inancı temsil ediyor."

Geçlerden biri " hangi kurt kazanacak ? "diye soruyor ve yaşlı adam kısaca,tek kelime ile cevap veriyor:

" Beslediğiniz "
 

Ynt: Hikayeler

gonca hanım önce hikaye için tşkler ediyorum. hikaye konuyu tam 12 den vuruyor tek atışla 12 den vurmak. beni böyle tek kelimelik ama ciltler dolusu manası olan şeyler nedense çok etkiliyor sanırım büyük çoğunluğuda etkiliyordur.
hımmmm hangi kurdu beslediğimiz vay be manaya bakarmısınız
hayatta çok istediğim ama hiç beceremediğim şey şöyle tek kelime ile çok şey anlatabilmek
emeklerinize sağlık gonca hanım eksik olmayın
 



Ynt: Hikayeler

goncaty' Alıntı:
Anlamlı ve düşündürücü bir alıntı.Teşekkürler Serkan Bey.
Ben teşekkür ederim,ayrıca sizin hikayenizde anlamlı ve düşündürücü bu mizansene uyan o kadar çok kişi görüyoruz ki çevremizde.Düşünüyorun da ancak bu şekilde anlatılabillirler....
 

Ynt: Hikayeler


Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış.

Büyüğü Halil.

Küçüğü ise İbrahim...

Halil, evli çocuklu.

İbrahim ise bekârmış...

Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin...

Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş.

Bununla geçinip giderlermiş...

Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı .

İkiye ayırmışlar.

İş kalmış taşımaya.

Halil, bir teklif yapmış :

İbrahim kardeşim; Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.

Peki, abi demiş İbrahim...

Ve Halil gitmiş çuval getirmeye... .

O gidince, düşünmüş İbrahim:

Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday la zım onun evine

Böyle demiş ve

Kendi payından bir miktar atmış onunkine...

Az sonra Halil çıkagelmiş.

Haydi İbrahim. De miş, önce sen doldur da taşı ambara.

Peki abi.

İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola.

O gidince, Halil düşünür bu defa:

Der ki:

Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var.

Ama kardeşim bekâr.

O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek.

Böyle düşünerek,

Kendi payından atar onunkine birkaç kürek.

Velhasıl, biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine.

Bu, böyle sürüp gider.

Ama birbirlerinden habersizdirler.

Nihayet akşam olur.

Karanlık basar.

Görürler ki, bitmiyor buğdaylar.

Hatta azalmıyor bile.

Hak teala bu hali çok beğenir.

Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki...

Günlerce taşır iki < 2>kardeş, bitiremezler.

Şaşarlar bu işe...

Aksine çoğalır buğdayları.

Dolar taşar ambarları.

Bugün 'Bereket' denilince, bu kardeşler akla gelir.
Bu bereketin adı: halil ibrahim bereketidir

EVİNİZE VE HAYATINIZA HALİL İBRAHİM BEREKETİ DİLERİM.
 

Ynt: Hikayeler

Bir varmış bir yokmuş, kadın sabah kalkmış, aynaya bakmış ve kafasında yalnız üç kıl saç görmüş.
"Hımm, demiş galiba bugün saçımı örgü yapacağım!!."

Öyle de yapmış, günü de harika geçmiş!!.

Ertesi gün kalkmış,
aynaya bakmış,
Kafasında iki tel saç kalmışmış....

"H-M-M," demiş,

"Bugün saçımı ikiye ayıracağım demiş."

Dediğini de yapmış, harika bir gün geçirmiş..

Bir ertesi gene kalkmış,
aynaya bakmış, kafasında tek tel saç var.

"Tamam, tamam demiş...artık bugün at kuyruğu yaparım..."
Öyle de yapmış, ve çok çok güzel bir gün geçirmiş...

Daha bir ertesi,

aynaya baktığında,

Kafasında bir tek tel bile kalmamışmış!!!.

"WoW!" diye bağırmış.

"Bugün saç derdim yok!!!!"

Bakış açısı herşeydir!!!.

Gerektiğinden kibar ol!!!,

Tanıdığın herkes kendi savaşını yaşamakta zaten!!!!.

Basit yaşa,

cömertçe sev,

yürekten düşün sevdiklerini,

Tatlı konuş.......

Hayat, fırtınanın geçmesini beklemek değildir ki!...

Yağmurda dansetmeyi becerebilmektir!!!!!!.
 


Ynt: Hikayeler

Serkan Bey ve Kemal Bey öncelikle sizlere yorumlarınız için çok çok teşekkür ediyorum. :smiley:
Ayrıca Ferdane Hanım ve Fatoş Hanım hikayeleriniz gerçekten çok anlamlı ve düşündürücü.Paylaşımlarınız için teşekkürler :smiley:
 



Ynt: Hikayeler


Küçük bir zenci çocuk şehrin lunaparkında dolaşırken bir satıcının elindeki balonları seyre dalmıştı.Her renkten ve her biçimden balonlar ışıl ışıl parlıyordu.
Derken,birdenbire kırmızı bir balon kazara bağlandığı yerden kurtularak havada uçtu,uçtu,uçtu ve nihayet aşagıdan seçilmeyecek kadar yükseldikten sonra gözden kayboldu.Bu manzarayı seyretmek için öyle bir insan kalabalığı toplanmıştı ki, satıcı bir tane daha bırakmanın iyi bir reklam olucağını düşünerek havaya parlak sarı renkte bir balon daha bıraktı.Arkasından bir tanede beyazını çözdü.
Küçük zenci olduğu yerden büyük bir hayranlık içinde ardı ardına uçan rengarenk seyrettikten sonra :

"Baloncu amca" dedi."Acaba bir tanede siyah renkte balon bıraksanız,ötekiler kadar yükselirmi?"

Baloncu adam, anlayışlı bir bakışla çocuğa tebessüm ederek,siyah renkli bir balon çözdü.Parmaklarını gevşetip onuda boşluğa bırakırken:

"Yavrum" dedi, "Bizi yükselten dışımızdaki renk değil, içimizdeki cevherdir."
 


Ynt: Hikayeler

Arkadaşlar açtığım konu ile bütün olacağını düşündüğüm bir hikayeyi buraya yazdım muhtemelen okursunuz SAYGILAR.
Evden Kaçış

http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=36534.0
 

Ynt: Hikayeler

Talimatları Uygula, Çok Zengin Olacaksın :smiley:...


Büyük Selçuk Sultanlığı döneminde
İran'ın ufak bir şehrinde tek oğlu olan dul bir kadın yaşıyormuş.
Dünyadaki hayatının sonuna gelmiş olduğunu hissedince
oğlunu çağırmış ve ona şöyle demiş:

"Çok güçlük içinde yaşadık, çünkü fakiriz;
ama sana büyük bir zenginlik emanet ediyorum.
Onu bana güçlü bir büyücü hediye etmişti.
İçinde muazzam bir defineye ulaşmak için
bütün gereken işaretler mevcut.
Benim bunu okuyacak ne takatim ne de zamanım var.
Şimdi onu sana emanet ediyorum.
Talimatları uygula, çok zengin olacaksın!"

Annesini kaybetmenin verdiği derin üzüntü geçtikten sonra oğul,
o eski ve değerli büyük kitabı okumak üzere almış.
Kitabın baş kısmında şöyle yazıyormuş:
"Hazineye ulaşmak için sayfa atlamadan okuyunuz.
Eğer hemen netice kısmına aktarsanız,
kitap bir sihirle kendiliğinden yok olacak ve hazineye erişemeyeceksiniz."
Bundan sonra ise uzak bir ülkede birikmiş olan zenginliğin miktarından bahsediliyormuş
ve ayrıca, bu hazinenin bir mağarada çok iyi korunmakta olduğu da yazılıyormuş.
İlk sayfalardaki Farsça metin bir yerde kesilmiş
ve bundan sonrası Arapça devam ediyormuş.

Kendini şimdiden zengin olarak görmekte olan genç,
başkaları da bu sırrı öğrenip,
üstelik de kendisine yanlış bilgi vererek hazineye sahip olmasınlar diye
metni tercüme ettirmeye teşebbüs etmemiş.
Onun yerine büyük bir ihtirasla Arapça öğrenmeye başlamış.
Sonunda metni mükemmel şekilde okuyacak hale gelmiş.
Fakat bir noktadan sonra kitap Çince devam ediyormuş.
Sonra da başka lisanlar geliyormuş.
Genç adam azimle ve sabırla bunların hepsini çalışmış.

Bu arada yaşamak için gereken parayı da
bu öğrenmiş olduğu lisanlardan temin etmeyi başarmış
ve bir süre sonra da başkentin en iyi tercümanlarından biri olarak tanınmış.
Böylece, bir zaman sonra hayatı toparlanmaya başlamış.
Birçok lisanda yazılmış bir dolu sayfadan sonra
kitapta bu hazinenin nasıl idare edilmesi gerektiğine dair talimatlar varmış.

Buraya geldikten sonra genç adam istekli bir şekilde iktisat ve ticaret öğrenmiş;
ayrıca hazineyi bir kere ele geçirdikten sonra
aldatılmalara maruz kalmamak için kıymetli metallerin ve mücevherlerin,
menkul eşyaların ve gayrimenkullerin değerlerini belirlemeyi de öğrenmiş.
Bu arada daha iyi bir hayat sürdürebilmek için de, öğrendiklerini uyguluyormuş.
Hatta onun çok lisan bilen ve maliyeden iyi anlayan biri olarak
şöhreti saraya hatta krala kadar ulaşmış.
Ona önceleri bazı ufak vazifeler tevdi eden kral,
sonunda onu krallığın genel valisi olarak tayin etmiş.

Bir çok önsözden sonra kitap sonuna doğru gereken daha teknik konular giriyor
ve büyük kapı nasıl inşa edilir, vinç nasıl kurulur,
mağaraya erişmek için bocurgat nasıl kurulur,
büyük taş kapılar açılırken, büyük taş kütleler nasıl çıkartılır,
yol yapımında yolları düzlemek için dolambaçlı yerler nasıl doldurulur
ve buna benzer konuları anlatıyormuş.

Bu sırrını asla hiç kimseyle paylaşmayı düşünmeyen
ve dolayısıyla hiç kimseden yardım almayan o dul kadının oğlu,
böylece bilgili ve sayılan bir kişi olmuş.
Daha ssonra mühendislik ve şehir planlamacılığı çalışmış.
Nihayet, kültürü çok takdir eden kral, onu vekili ve sarayın mimarı atamış
ve derken sonunda vezirliğe yükseltmiş.
Gerçekten tüm krallıkta onun kadar ilme yatkın,
bizim Hazine Kitabı'nı okuyacak kadar kabiliyetli bir kişi yokmuş.

Artık son sayfaya gelmiş
ve hatta bu son sayfayı okuyacağı aynı gün şahın kızı ile evlenecekmiş.
En son yaprağı çevirip şu son cümleyi okumuş:

"Bilmek en büyük hazinedir!"
 




Ynt: Hikayeler




İki Köle




Bir gün padişah iki tane köle satın aldı. Kölelerden biri çok temiz yüzlü inci dişli biriydi, nefesi gül gibi kokuyordu. Diğeri oldukça çirkindi, dişleri çürümüş ağzı kokuyordu.

Padişah o güzel yüzlü köleye ihsanlarda bulunarak onu hamama gönderdi. Dişleri çürümüş ağzı kokan köleyi yanına çağırdı. Kendini çok beğendiğini fakat arkadaşının kendisi hakkında çok kötü şeyler söylediğini belirterek, onun da arkadaşının kötü huylarını söylemesini istedi. Fakat köle arkadaşına toz kondurmadı hep onu övücü sözler söyledi. Padişah ne yaptıysa bir türlü o köleye arkadaşı hakkında kötü bir söz söyletemedi.

Nihayet ikinci köle hamamdan geldi. Padişah onu da sınamak için huzuruna çağırdı. Onu övücü sözler söyledi.

"Sıhhatler olsun ne kadar zarif ve latif olmuşsun. Keşke öbür kölenin sayıp döktüğü kötü huyların da olmasa ne olurdu." dedi ve onu da diğer köle gibi denemek istedi.

Bunun üzerine köle kızdı, köpürdü ve arkadaşı hakkında kötü şeyler sayıp dökmeye başladı.

Biraz konuştuktan, arkadaşının kötülüklerinden bahsettikten sonra padişah onu susturdu:

- "Yeter artık ikinizin de özünü, aslını anladım, onun ağzı kokuyor, senin ise için kokmuş, bundan sonra sen o doğru sözlü ve güzel huylu kölenin emrindesin haydi git." dedi.



- Güzel ve iyi yüz, kötü huyla birlikte olursa bir kap akça bile etmez.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,757
Mesajlar
1,523,311
Kayıtlı Üye Sayımız
166,571
Kaydolan Son Üyemiz
sezginelif09sena@gma

SON MESAJLAR

SON KONULAR



Geri
Üst