Hikayeler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Nursel Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 808
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 130,085
Ynt: Hikayeler

Bir Küçük Tebessüm

Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme
adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava
içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta
teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı,
yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her
öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş
bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu.
Aksam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her
zaman köşe basında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.
Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından
aşağı lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra,
bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak
tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titresen köpek
yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin
soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha
kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar
sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle
bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra
bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak
üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.

Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan
bir TEBESSÜMSÜN sonucuydu.
 

Etiketler
Ynt: Hikayeler

Gerçek Sevgi

Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: "Sevginin sadece sözünü
edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" Bakın göstereyim
demiş, ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları
çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine.
Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasındanda derviş
kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. "Ermiş bu kaşıkların
ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. Peki
demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun
geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına.
En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine şimdi demiş ermiş, sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım
yemeğe. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar
gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyurun" deyince, her biri uzun
boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak
içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar
sofradan işte demiş ermiş, 'kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini
görür ve doymayı düşünürse,o aç kalacaktır. ve kim kardeşini düşünür de
doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz ve şunu da
unutmayın, gerçek pazarında alan değil, veren kazançtadır daima.
 

Ynt: Hikayeler

Fatoş yine döktürmüşsün :D şu tebessümle ilgili hikayeye benzer bir sahneyi Benjamin Button'un tuhaf hikayesinde görmüştüm.çok etkilenmiştim
 






Ynt: Hikayeler


Bir gün New York'ta bir grup iş arkadaşı yemek molasında dışarıya çıkarlar. Gruptan biri kızılderilidir yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yolda çalışma yapan işçilerin, araçlarının çıkardığı gürültü ve araçların korna sesleri arasında ilerlerken

Kızılderili kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyler ve aranmaya başlar arkadaşları bu gürültüde arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam ederler.

Aralarından bir tanesi inanmasada onunla birlikte aramaya devam eder.

Kızılderili caddenin karşısına doğru yürür, arkadaşı da arkasından takip eder ve o binaların arasında bir kaç tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar.

Arkadaşı Kızılderiliye "Senin insanüstü güçlerin var! Bu sesi nasıl duydun ?" diye sorar.

Kızılderili ise bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek arkadaşına kendisini izlemesini söyler.

Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlayarak atar. Bir çok insan bozuk para sesinin ceplerinden düşen bir paramı diye sesin geldiği yöne doğru bakar Kızılderili arkadaşına dönerek; "Gördün mü? Önemli olan nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğine bağlıdır.

Herşeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin..." der.
 







Ynt: Hikayeler

anerkad' Alıntı:
Hııı. yakaladım 3. sayfada ben yazmıştım.okumuyorsunuzz.....
eyvah :D okuyorum Engin bey askolsun.artık bütün hikayeler tanıdık gelmeye baslıyor.benim paylastılklarımı da cifter cifter yayınlayabilirim.malum sayfamız arttıkca karıstırıyorum .mazur görün..
 


Ynt: Hikayeler

papuçu dama atılmak

Osmanlı döneminde esnaf ve sanatkarların baglı bulundugu teskilat, ticaretin yanında sosyal hayatı da düzene sokuyordu.

Kusurlu malın, malzemeden çalmanın ve kalitesiz isin önüne geçmek için de ilginç bir önlem alınmıstı. Bir ayakkabı aldınız veya tamir ettirdiniz diyelim. Ama kusurlu çıktı. Böyle durumlarda heyet sikayeti ve sanatkarı dinliyor eger sikayet eden gerçekten haklıysa, o ayakkabıların bedeli sikayetçiye ödeniyordu.

Ayakkabılar da ibret-i alem olsun diye ayakkabıyı imal edenin çatısına atılıyordu. Gelen geçen de buna bakıp kimin iyi, kimin kötü ayakkabı tamir ettigini biliyordu.

Böylece pabuçları dama atılan ayakkabıcı maddi kazançtan da oluyor ve gerçekten pabucu dama atılmıs oluyordu.
 




Ynt: Hikayeler

Şaka yapmıştım Nursel hanım ama teşekkürler duymamıştım güzeldi.. iyi geceler.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,786
Mesajlar
1,523,756
Kayıtlı Üye Sayımız
166,601
Kaydolan Son Üyemiz
muradmammad

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst