Niye sordun dersen, ben de ducatoyu binek araç olarak kullanabilirmiyim acaba diye düşünmeye başladım. Korkum yoğun trafikli yerlerde kullanabilirmiyim park edebilirmiyim. Şimdiye kadar Nissan çift kabin pikaptan daha büyük bir araç kullanmadım. Pendik, Kadıköy, Şişli gibi çarşısı olan merkezi yerlerde sorun olur mu? Esasında böyle yerlere giderken şimdi bile (genellikle) aracımı uygun yere park edip, toplu taşıma araçların kullanıyorum. Ducato olursa mecburen öyle yaparım. Üç kişilik bir aile olduğum için 2+1 koltuklu olması benim için dezavantaj değil. Bir handikapta binek dizellere göre yakıtı 2 kat fazla olması. Gönül isterki ikinci bir araç olarak alayım. Ama şu ekonomik şartlarda zor.En kötü ihtimalle kısmet olursa 2010 baharında aracımı satıp üzerine 2-3 bin TL ilave edip bir Ducato alacağım. Bütçeme göre de yavaş yavaş içini yaparım.
Bu gün Anneler günü vesilesi ile Beykoz'daydım. Eşimin bir akrabası Almanya'dan gezmeye gelmiş. Ona da hoşgeldine gittik. Almanya'dan Mercedes Sprinter karavan ile gelmiş. Lafı döndürüp dolaştırıp hemen karvana getirdim
Hemen dışarı çıkıp karavanını gezdirdi. Almanya'da evinin bahçesinde kendisi yapmış, Basit ve şirin bir karavan olmuş. Hem de çok cüzi rakkamlara maal etmiş. 500 - 600 euro dan bahsetti. Sanırım bazı şeyler önceden vardı. Almanyada birçok malzeme de daha ucuz sanırım. İlginç bir şey daha söyledi. Karavanı hala kamyonet ruhsatlı imiş ve Almanya TÜV muayenesinden yeni geçmiş. Kamyonet ruhsatlı olunca sadece şöför mahallini ayıran sacı sökemiyormuş o kadar. Fabrikasında standartlara uygun 2 adet yan cam ve bir havalandırma taktırmış. Ruhsat değişikliğine bile gitmemiş. Acaba Türkiye'demi vur deyince öldürüyorlar anlamadım. Sonuçta Murat Abinin (eşimin akrabası) bayağı başını ağrıttım. Ama o da bu konuları sevdiği için seve anlattı.