Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan edebiyatçı Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 291
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 58,685

edebiyatçı

Zirve
Mesajlar
1,669
Tepkime Puanı
5
Yer
Ankara
Havasını soluduğum,ruhuna dokunmaya çalıştığım her ülkeden orayı diğerlerinden ayıran bir görüntü, bir koku, bir ses,bazen de bir tad kalır hafızamda. Gözümü kapatıp orayı düşündüğümde, donmuş bir anın fotoğrafı belirir zihnimde. Oradan bana kalan, artık benim olan tek şey bu görüntüdür. O ülke ile aramıza günler,yıllar,başka geziler girdikçe bazen yavaş yavaş, bazen de hızla anılar zihinden silinirken o donmuş an hiç silinmeyecek olmanın gururu ile tahtına yerleşir.
Zanzibar’da, okyanusun kalbinde bir yunusla yüz yüze geldiğimde hissettiğim korku ve mutluluk arasındaki gelgitte donmuştu o an.
Marakeş’te ,Kıyamet Meydanı’nın ortasindaki tarif edilmez şaşkınlıkta,
Hong Kong’ta ,mutlaka o dayanılmaz kokuda,
Hollanda’da, bir dere beyi şatosunda uyandığım anda,
Prag’da, yağmurdan sırılsıklam bir halde tek başıma kaleden şehri seyrederken duyduğum gururda,
Amerika’da, bir sabah evimin bahçesinde geyiklerle karşılaştığımda,
Karlı bir kış Viyana’sında arkadaşımın ürkek gözlerinde,
Dubai’de, bir çöl gecesinde,
Litvanya’da Trakai’de bir göl adasında…..
Uzar gider bu liste.
Bu yazının kaleme alınma sebebi olan İspanya ise o kareyi daha ilk günde zihnime hediye etti. Artık benim İspanyam; büyülenmiş gibi izlediğim,her ayak vuruşta tüylerimi diken diken eden bir flamenco dansında.

018 (Large).JPG
 

Etiketler
Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

Yeni yerleri solumaya alıştığımdan beri, bir süre yaşadığım şehirden uzaklaşmazsam soluk alamaz hale geliyorum. Uzun bir süre en azından yurt dışına çıkmayayım kararım sadece beş ay sürdü. Bu şehirde soluk alamaz hale geldiğim anda kendimi İspanya sokaklarında buldum. Yanımda da benim gibi dil bilmeyen birinin peşine takılmış benden de çatlak iki arkadaş. Çocukları eşlere emanet edip anneliğe,eşliğe,öğretmenliğe beş gün ara vermeye karar vermiş üç kadın, Allah'a emanet düştük yollara.
Tarih 27 Ocak 2014. Luftansa Hava yollarının sabah 06.00 uçağı ile önce Münih sonra Barselona.Bilet fiyatı kişi başı 560 lira. Münih hava alanındaki polis kontrolünde sorulan soruları anlamadığım için polisin biraz gıcık olmasını saymazsak (o da onun sorunu,Türkçe öğrenseydi) sorunsuz bir yolculukla 11.30 gibi Barselona hava alanındayız. Hava alanı mı alış veriş merkezi mi olduğumu anlaşılamayan güzel bir yer burası. Hedefe ulaşmanın zevki ile ilerlerken birden laptop çantasının uçakta kaldığını hatırlayıp tabana kuvvet tekrar uçağa koşmamız bir oluyor. Bu krizi de sorunsuz atlatıyoruz. İlk hedef şehre gideceğimiz aracı seçmek. Üç seçeneğimiz var:

1.Aerobus otobüsleri: Bizdeki Havaş gibi.5.50 euroya şehir merkezine götürüyor.İki durağı var. İspanya Meydanı ve Katalonya Meydanı.Bileti otobüsün içinden alıyorsunuz.tren istasyonuna gidiyorsunuz.

2.Tren: Bunun için Terminal 1'den Terminal 2'ye giden ücretsiz otobüs ile tren istasyonuna gidiyorsunuz.Katalunya Meydanı'na en yakın durak Passig de gracia'da inmemiz gerekiyor.

3.Taksi ile yaklaşık 30 euro+valiz ücretine otele gidebiliriz.

Hava alanından çıkar çıkmaz kapının önünde Aurobus otobüsünü görünce hiç uğraşmadan biniyoruz. Yaklaşık 20 dakikalık bir yolculuğun ardından Katalunya Meydanında iniyoruz. Otelimiz bu durağa çok yakın olduğu için 10 dakikalık bir yürüyüşün ardından nihayet otelin önündeyiz.
İkinci aşamayı da kimseye bir şey sormadan (ya da soramadan) böylece başarı ile tamamlıyoruz. :smiley:

aerobus.jpg
 

Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

Geldik üçüncü ve en zor aşamaya: Otel odasına girmek. Neden mi zor? Otel rezervasyonu internetten yaptık. Aslında otel değil bir apart. Mutfağı da olsun diye böyle tercih ettik. Yüzlerce daireyi kiralayan bir şirket. http://www.apartmentsapart.com/ Rezervasyonumuzun ardından bize iki tane mail geldi.Biri apartmanın giriş kapısının şifresi diğeri de eve girmeden önce anahtarın içinde bulunduğu bir kutucuğun şifresi ve açılma talimatı. Yani çalışan felan yok. Aynı 'Görevimiz Tehlike' gibi bir sürü aşamalı bir iş. Dairenin girişinden anahtarı şifreli bir kutudan alıp, son gün çıkarken de içerde bırakıp ayrılıyorsunuz. Kimse ile muhatap olmuyorsunuz. Binada görevli yok. Hoş olsa da kim derdini anlatacak. :smiley: .Ama bize gönderilen mailde kötü bir ingilizce olduğu için bir türlü tercüme edemediğimiz cümleler olunca yine Allah'a emanet deyip girdik şifreleri. Anahtarı kutudan çıkartıp daireye girdiğimizde üçümüzde gururla birbirimize bakıyorduk. :smiley: :smiley: Bir aşama daha başarı ile tamamlanmıştı.

Daire oldukça temizdi ve ihtiyacımız olabilecek her şey mevcuttu. Konumu olabilecek en güzel yerdeydi. Gezi boyunca bu konumun avantajını yaşadık. Bir daha yurt dışına gidecek olursam ilk bakacağım secenek dünyanın değişik ülkelerinde yüzlerce dairesi olan bu apartlar zinciri olacak.

DSC04820 (Large).JPG


4SC04149 (Large).JPG


4SC04146 (Large).JPG


4SC04145 (Large).JPG


4SC04144 (Large).JPG
 

Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

Bu kadar başarının ardından artık karın doyurmayı hak ettik. İlk gün menü zengin. Etli dolmalar,kurabiyeler,hazır çorbalar.... Üzerine de kahve makinasında demlenmiş Türk çayı keyfi. :smiley: Komşuları çağırıp gün mü yapsak?
Artık gezmeye hazırız.

4SC04147 (Large).JPG


DSC04824 (Large).JPG
 

Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

İlk gün güzergahımız otelimizin çevresinde bulunan yürüme mesafesindeki şehir merkezi. İlk hedef Katalunya Meydanı. Meydanda bizi ilk karşılayan tanıdık bir mekanın fotoğrafı oldu. Futbol ile uzaktan yakından ilgisi olmayan biri olarak , caminin önündeki adamın Messi olduğunu da orada öğrendim.

DSC04985 (Large).JPG


025 (Large).JPG
 



Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

Ankara'nın soğuğundan sonra güneşli muhteşem bir Akdeniz kışı.

Katalunya Meydanı: " PLAÇA DE CATALUNYA: En önemli meydandır. Bağlantı noktası olarak görülen bu meydan tüm sokakların başladığı yerdir. 50 000 m2 lik bir büyüklüğe sahip Katalunya Meydanının ortası, heykeller, havuzlar ve anıtlarla süslü oldukça büyük bir alan kaplıyor. Plaça de Catalunya çeşme ve heykelleri ile de ünlüdür. Bunlardan en bilineni Katalan hükümeti eski başkanı anısına yapılan “Francesc Macia” heykelidir. Bu heykel 1991 yılında Sagrada Familia’nın inşasında da görev alan Josep Subirachs tarafından yapılmıştır. Dikkati çeken diğer bir heykel Josep Clara’nın yaptığı bir kadın figürüdür. Bu heykel “La Deessa o l’Enigma” (the Goddess of the Enigma / Enigma Tanrıçası) ismini taşır ve bir havuzun ortasında bulunmaktadır. 1982 yapımıdır.
Plaça de Catalunya’nın doğusunda gotik mahalleye doğru giden sokakta El Corte Ingles’in evi olan beyaz bir binada tüm İspnaya’da şubeleri bulunan bir alışveriş merkezi bulunmaktadır. Burada elektronikten bahçe ürünlerine çok çeşitli ürün yelpazesini görebilirsiniz. 9. kattaki çatısından şehir manzarasını izlemek de mümkündür."

4SC04223 (Large).JPG


4SC04225 (Large).JPG


4SC04230 (Large).JPG


DSC04989 (Large).JPG


4SC04200 (Large).JPG
 

Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

Şehri gezdirmeden önce sizi Barselona gezimize damgasını vurmuş bir pazar ile tanıştıracağım. Burada kaldığımız beş gün boyunca mutlaka uğradığımız, çeşit çeşit tropikal meyve ve meyve sularından tattığımız muhteşem bir pazar. LA BOQUERIA

La Boqueria Barselona’daki en ünlü pazardır. Rambla de Sant Josep’de bulunan Pazar yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktasıdır. Pazarın kökeni 1200'lere kadar gidiyormuş. Kocaman masalarda et satışı yapılıyormuş o zamanlar. 1300'lerde mezbahane olarak kullanılıyor. Boqueria adı da ordan geliyor; katalanca "kasap dükkanı" demek.Biz pek geçmedik ama pazarın arka tarafları hala et ve balık satılan dükkanlarla dolu. 1826'da Marques Campo tüm bu dükkanlar için ortak bir pazar kuralı oluşturan düzenlemeyi yapıyor. 1835'de de resmen pazar yeri olarak kabul görülüp inşasına başlanıyor. Son halini 1914'de alıyor. Pazar alanı 1600 metrekare ve resmi beyanlarına göre 27.000 çeşit ürün satılıyor burada.

4SC04423 (Large).JPG


4SC04428 (Large).JPG


4SC04429 (Large).JPG


4SC04432 (Large).JPG


4SC04435 (Large).JPG
 

Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

Gittiğim bir çok ülkeden aşina olduğum ve çok sevdiğim çeşit çeşit tropikal meyvelerin sularının bir çoğunu denedik. En güzeli papaya ve hindisten cevizi karışımı olandı. Ayrıca bu meyvelerden karışımların bulunduğu küçük kaplar da 1-3 euro arası satılıyor. Akşama doğru bizdeki gibi fiyatlar ucuzluyor. Pazarın kapanma saatine rastladığımız bir akşam satıcı bize birer tane de hediye etti.
Market Pazartesiden cumartesiye saat 08:00 - 20:30 arasında açık.

4SC04441 (Large).JPG


325 (Large).JPG


316 (Large).JPG


337 (Large).JPG


341 (Large).JPG
 


Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

İlk günümüzün büyük kısmını Gotik mahallede geçirdik. Otelimize yakın olduğu için diğer günlerde de defalarca bu bölgede bulunduk.Bu mahalle daha önce Avrupa şehri görmemiş birisi için oldukça güzel bir yer olsa da ben artık bu mimariden sıkılmış olduğumu anladım. Aynı tarz kasvetli kiliseler,bol bol heykelle bezenmiş taş binalar. Sanırım Gaudi olmasa bu şehrin diğer Avrupa şehirlerinden hiç bir farkı olmazmış. Merak edenler için Gotik mahalleyi kısaca anlatayım.
Limanı Katalunya Meydanına bağlayan La Rambla isimli meşhur caddenin (daha sonra anlatacağım) liman tarafından gelirken sağında kalan 3-4 satte gezilebilecek bir mahalle. Birkaç kilise, küçük meydanlar,bolca turistik dükkan ve neredeyse elinizi sallasanız bir Türk turiste çarpacak yoğunlukta bir turist kalabalığı. Hatta bir ara acaba Türkiye'de insan kalmış mı diye bile düşündüm. Arkasına takılacak bir rehber bulmuş yurdumun tüm teyzeleri Barselona'yı fethetmişti.
İlk durak, BARSELONA KATEDRALİ: (La Seu Katedrali ) Barselona’da yer alan gotik bir katedral. Asıl adı Catedral de la Santa Cruz y Santa Eulalia olan katedral 13. ve 15. yüzyıllarda inşa edilmiştir. Vizigot kilisesi yerine yapılan katedralin inşası 600 sene sürmüş.Pazar günleri katedrale giriş ücretsiz. Diğer günler ise 6 € istiyorlar. Hayatım boyunca neredeyse camiden çok kilise gördüğüm için artık çok özel bir şey yoksa pek içlerine girmiyorum.Bu ülkede de kilise hakkımı Sagra da Familya'ya saklıyorum.

4SC04277 (Large).JPG


4SC04290 (Large).JPG


4SC04293 (Large).JPG


4SC04296 (Large).JPG


4SC04301 (Large).JPG
 





Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

Gotik mahalle sınırlarında olan ve Barselona katedraline çok yakın bir ara sokakta olan Palau de la Música Catalana sanki binbir gece masallarından çıkmış gibi gözüküyor.Öyle dar bir sokağa yapmışlar ki tamamını fotoğraflamak mümkün olmuyor.

1908 yılında yapılmış bir konser salonu burası. Modernist Katalan mimar Lluis Domenech i Montaner tarafından inşa edilen salon UNESCO dünya tarih mirası listesindedir. Günümüzde her yıl yarım milyona yakın kişi burada yapılan jazzdan senfoniye çeşitli konserlere katılıyormuş. Giriş 10€ ve sadece rehberli bir tur eşliğinde gezilebiliyor ,ama fotograf çekmenize izin vermiyorlar.Vitraylı olağanüstü bir tavana sahip bu konser sarayı.

4SC04268 (Large).JPG


4SC04251 (Large).JPG


4SC04248 (Large).JPG


4SC04269 (Large).JPG


4SC04244 (Large).JPG
 

Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

Binanın dış cepheside bulunan bilet gişesi de çok güzel. Bir kaç gece de önünden geçtik. Işıklı hali de muhteşem gözüküyordu. Sanırım Barselona'da en beğendiğim binalardan biri de bu oldu.

4SC04246 (Large).JPG


4SC04243 (Large).JPG


4SC04250 (Large).JPG


DSC04817 (Large).JPG


4SC04271 (Large).JPG
 

Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

Konser salonundan katedrale giderken ilginç bir bina. Bence adı GÖZÜM ÜSTÜNDE binası olsun. Hemen google çevisinden İspanyolcasını da çevirttirdim : Te estoy viendo Bundan sonra bu binanın adı budur.

4SC04245 (Large).JPG


175 (Large).JPG
 



Ynt: Flamenkonun Büyüsünde İspanya: Barselona,girona,figueres

Tekrar geldik Barselona Katedralinin önüne. Şimdi etrafını gezeceğiz.Öncelikle katedralin tam karşısındaki modern mimarlar odası binasının ön yüzündeki rölyefi Picasso yapmıştır. Benim küçük kız da benzer şeyler yapıyor. O da ileride Picasso olur mu ki?

4SC04345 (Large).JPG


4SC04292 (Large).JPG


4SC04344 (Large).JPG
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,651
Mesajlar
1,521,667
Kayıtlı Üye Sayımız
166,518
Kaydolan Son Üyemiz
panelhizmetleri123

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst