Doğrada Yaşamak

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan musatfa Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 72
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 88,732
Ynt: Doğrada Yaşamak

ozan bey yurdum insanı olarak hiçbir tecrübeye sahip olmayan, gerekli malzemesi olmayan, parası olmayan, yaşı daha onsekiz olan bir genci tek başına atılacağı tehlikelerden ve risklerden dolayı uyarmaktan dolayı pişman değilim ama sanırım siz destekliyorsunuz bu olması gerekenleri.önce can güvenliği olduğunu her doğaya çıkan mutlaka bilir.saygılarımla
 

Etiketler
Ynt: Doğrada Yaşamak

Yasakşehir haklı.. Önce bilgisini ve tecrübesini arttıracak. Sonra isterse doğada kıyafetsiz yaşasın. Ama yaşı henüz çok genç. İleride pişman olacağı yıllarını boşuna harcamaması adına o yaşları geçmiş kişiler olarak dostane uyarıyoruz. Düşünün ki yaşı 30 yada 40 oldu ve geriye bunu başarabilmiş olmanın gururundan başka hiç bir şeyi kalmamış olarak bu yaşa erdi. Peki ya sonra? Yaşı gereği bunu şu anda göremiyor olabilir. Uyarmayacak mıyız? Kendi tercihi mi diyeceğiz? Biz gerekeni söyleyelim, sonra zaten ne isterse elbette onu yapacak. Arkadaşlar ne güzel söylemiş. Git bir haftasonu dene. İki gün kal. Çok uzaklaşmadan gör. Sonra dört, sonra beş gün kal. Sonra, yeterli tecrübeye ulaştığında, bir ay kal. Sonra uzak yerlerde kal. Doğa elbette çok güzel ama insan sosyal bir varlık. Birbirimize mutlak ihtiyaç içerisindeyiz.
 

Ynt: Doğrada Yaşamak

Arkadaş yukarıda belirtmiş , 10 günlük tecrübem var diye. Ayrıca bu yaşlarda yapılmaz mı böyle şeyler , bakın çevremize 40 - 50 yaşına geldiler , ne oldu bu zamana kadar , evereste mi çıkıp indiler , hayır. Emin olun hayır.
Can tehlikesi sokakta dahi vardır. Koşarsanız , ayağınızın burkulmasınıda göze alacaksınız. Engellemekten öte , destekleyici uyarılar olsa idi , tepkim asla böyle olmaz idi.
Düşünüyorum neler yaptık neler duyduk , elimizden tutulsaydı neler daha yapardık acaba , hep hep düşünüyorum.
 

Ynt: Doğrada Yaşamak

on günlük tecrübe ile siz dağa çıkın sonra tecrübelerinizi aktarın bize ve bizlerde aydınlanalım.yazdıklarımı tekrar okuyunuz ve o gencin de durumunu tekrar gözden geçiriniz ve hala bu şartlarda onu desteklemeye devam ediyorsanız söyleyecek sözüm yok.size de ona da kolay gelsin diyorum
 

Ynt: Doğrada Yaşamak

Değerli kardeşim,

Modern hayatın getirdiği zorluklar, senin gibi pek çok insana zaman zaman bu duyguları yaşatıyor.

Yapılamaz bir şey değil. Netice de insanoğlu doğada 3.000.000 yıl yaklaşık öyle yaşamış. Ancak o kadar kolay da değil.

Günlerce yağan yağmurdan sonra ateş yakmak, bitkileri tanıyıp zehirlisinden ayırmak, avlanmak hiç te kolay değil. Ancak neticede hepsi öğrenilebilir. Ancak asla baş edemeyeceğin bir şey var.. YALNIZLIK..

Toplu yaşamaya programlanmışız. O nedenle uzun süre yalnız yaşamak neredeyse imkansız. Ben 18 gün boyunca Likya Yolunda tek başıma yürüdüm. Zaman zaman yerleşim yerlerinden geçtim. Köy kahvesine oturup sohbet ettim. Emin ol yalnızlık duygusundan kurtulamadım.. Gün geçtikçe artan bir baskı bu..

Bu konuda güzel bir örnekte Channel 4 'de yayınlanan doğa kameramanı Ed Wardle'nin deneyimi.. ALONE IN THE WILD...

Ed Wardle Everest'e çıkmış, Güney Kutbunu boydan boya geçmiş, Discovery Kanalına belgesel çeken bir adam. Kanada'nın Yukon bölgesine sadece temel malzemeleri alarak gidiyor. Amacı 90 gün boyunca yaşamak. Dış dünyayla da tek bağlantısı S.O.S sinyali gönderebileceği bir buton..

Yalnızlık duygusunun, açlığın insanı ne hale getirebileceğini görmek açısından harika bir belgesel..

http://dogayakacis.com/2013/12/03/dagcilik-ve-doga-filmleri-10/ Buradan belgeselin tamamını izleyebilirsin.
 



Ynt: Doğrada Yaşamak

Sevgili arkadaşım, kardesim. Bu isteğini gerçekleştirebilir olmanla bunu yapmanın doğadaki izi üzerine biraz düşünmeni rica ederim. Eğer ki survival belgesellerini izliyorsan orada avlanan hayvanlar ve kesiken ağaçlar olduğunu görmüş olmalısın... Bu belgeseller adı üzerinde survival. Yani ölüyorsan ölmemek için yapabileceklerini anlatır. Normalde ise doğayı senin kadar seven bir insanın doğada bıraktığı ize çok daha fazla dikkat etmesi gerekir. Mesela kendim icin diyorum bir ağaç kesmeden önce gerçekten çok zor ve hayati bir durumda olmalıyım. Yada bir hayvan avlamadan önce...
Onun dışında bu isteklerin şu anki dünyada başarı, bu başarının ne kadar anlamsız olduğu gibi konularda sanırım gitgide daha fazla insan hemfikirdir. Ve bu da ne yazık ki bir trend yine bir para kazanma yöntemi olacak eğer doğru yonlendirilmezse.

Bu arada sualtı avı ve kampı beraber yapan bir insan olarak şu kadarını artık öğrendim. Bu yapacaklarını sıkılsan da sakın tek başına yapma. Eğer canın senin yada sevenlerin için değerli ise.

Beraber gitmeye birini ararsan da mesaj at uygunsam beraber gideriz
 

Ynt: Doğrada Yaşamak

Yazılanları tekrar okuma faslına kesinlikle katılıyorum.......
10 günlük tecrübe ile gitsin dağda yaşasın demedim.. Destek olunabilirse olacak şeyler bunlar dedim..
Sağoluuuun size de size dee
 

Ynt: Doğrada Yaşamak

Merhaba,
bugün benim için yorucu bir gündü.Alışık olduğumun dışında bu akşam erken uyumak üzere yatağıma girdim.(23:00'da).Tabletimde gezenbilir sayfalarında son son gezinirken bu konuyu gördüm ve bu mesajı yazmak üzere kalktım bilgisayarıma geçtim.Okumaya ve anlamaya üşenenler mesajımı es geçip sonraki konulara üstün körü göz atabilirler.

Mustafa kardeşimin hissettiklerini gayet iyi anlıyorum.Yazdıklarından bu yaşta hangi zorluk seviyesindeki parkurda yarıştığını anlamak zor olmasa gerek.Ve içinden dökülenlerin çok büyük bir kısmında kendimi buldum.

Mustafa kardeşim ,tamamen şehir yaşamını ve insanları terkedip doğaya kendini teslim etmek pek mümkün değil ne yazık ki.Şehrin basık havasından,gri betonlardan,insanların dertlerinden,iş yerindeki bitmez streslerden,eve gelen faturalardan ve onlarca sorumluktan kurtulup kendimi yüksek rakımlarda ormanların kollarına bırakmayı ve orada kalmayı ,akşamları çadırımın önünde yanan ateşin yanı başında çayımı yudumlamayı en az senin kadar çok istiyorum. Ne için yaşıyoruz ve ne için çalışıyoruz.Kazandığım parayı neye harcıyorum diye çok düşünüyorum.Litresi neredeyse 5 lira olan benzine,elektrik su telefon doğalgaz internet smart tv nin taksiti,değişen mobilya taksidi,öğrencilik döneminde alınan öğrenim kredisi ödemeleri vs vs vs.Hayatımız bundan ibaret.

Tüm bunlardan sıyrılabilmek için kendimi doğanın kollarına atabilme fırsatım en azından ayda bir kez 2günlük hafta sonu tatillerimden birinde oluyor.Ama dönerken ayaklarım geri geri gidiyor.hele ki kış mevsiminde otomobilim yollara elverişli olmadığından kendimi hapsetmek zorunda kalıyorum ya şehrin tam göbeğine!Kendimi nasıl tutacağımı bilemiyorum buralarda.

geçtiğimiz yıl yazın çıktığım 15günlük yıllık iznimi denizde ,herşey dahil bir otelde geçirmek yerine doğada geçirdim.Hep uzunca bir süre kalabilmeyi hayal etmiştim doya doya.yalnız değildim 2 kişiydik.öyle güzeldiki tadı damağımda kaldı,değil 15 gün birçok15 gün daha kalabilirdim ki iznim bitti. Amaaaa karnını doyurman için en basitinden ekmeğe ihtiyacın var. 15gün yetecek kadar ekmek stoklaman mümkün değil taze kalamaz. yanına un alsan undan ekmeğini folyo içinde yapıp ateşte pişirsen bir gün unun bitecek.sadece ekmekle beslenemezsin bir çok besine ihtiyacın var doğada bunların tamamına ulaşma şansın oldukça zor.hayatını aylarca,yıllarca idame ettirebilmen için için eninde sonunda şehre inip malzeme tedarik etmek zorunda kalacaksın.bunun aksi ütopik bir hayal oluyor günümüz şartlarında.Kar bastırdığında ,o doğa için yaratılmış yabaniler dahi yiyecek bulmakta bin bir güçlük çekerken biz insanoğlunun bunu başarması inan çok zor.İmkansız olmasa da çok zor.

Sana tavsiyem senede bir kaç kez 10-15 günlük kamplar düzenle.Hafta sonları imkanların dahilinde yakın yada uzak 1-2 gecelik kamplar yapmaya çalış.Ben bu yıl ki yıllık iznimde bunu tekrar edeceğim.Tabiki haftasonları da şartlar müsade ettiğince kendimi doğaya atmaya çalışıyorum.Geceleri çakal seslerinden,sabahları kuş seslerinden daha güzel bir şarkı duymadım ben.Ansızın karşılaştığın domuzun hissettirdikleri,karşılaştığın bir boz ayının sana saldırıp saldırmayacağı korkusu bile anlatılmaz.Uygun vakitlerde uygun yerlerde olmayı yada olmamayı öğretiyor insana.Bilmek lazım.

Yalnızlık konusuna gelince yukarıda bir abimin de dediği gibi,insan bir ömür yalnız yaşayamaz.konuşmaya sohbet etmeye ihtiyaç duyar.Tüm insanları itsende elinin tersi ile ,sohbet etmeyi arzulayacağın muhakkak biri olacaktır.Belki hiç tanımadığın,ama seni anlayacak birinin olmasını ve onunla konuşmayı isteyeceksin.

Bu gecede erken uyuyamadım :smiley: Hayallerimiz gerçek olsun.Hoşçakal
 

Ynt: Doğrada Yaşamak

Kardeşim öncelikle selam olsun hissettiklerini,yazdıklarını ve ayrıca diğer arkadaşların görüşlerini ve güzel tavsiyelerini okudum, burada bulunan herkes gibi bende doğaya sevgi duyan biriyim ve nefes almadığımı mutlu olmadığımı hissettiğim anlarda doğaya koşup derin bir nefes alıyorum bazen beni mutlu eden tek şeyin doğa olduğunu bile düşünüyorum..
Muhtemelen aynı yaştayız seninle buradaki çoğu değerli abimizden oldukça genç ve toyuz, yanlış anlama ama öyleyiz kardeşim bazen durup düşünemiyoruz birşeyleri hemen olsunda bitsin diye düşünüyoruz ama olup bitmemesi lazım olduğu zaman devam etsin ki başladığımız işi yarıda bırakmayalım yada doğru kararlar alıp yolumuza öyle devam edelim.. Neyse güzel kardeşim sana öğüt vermek yada bilmişlik yapmak gibi bir derdim yok sakın yanlış anlama beni sadece durup düşünmen için sana benimde uyguladığım ve edindiğim tecrübeleri paylaşmak istedim..

Bundan 7-8 ay önce yine sırt çantama birkaç kıyafet ve bikaç malzeme(çakı,fener v.b) atıp Saros Körfezi'ndeki Güneyli koyuna gittim tarih tam olarak 25 mayıs 2013' tü sezon açılmamış heryer bomboş terkedilmiş bir kasabayı andırıyodu ilk gün ordaki bir arkadaşımdan eski delik deşik bir çadır ödünç alıp kumsalda denize birkaç metre uzaklıkta bir ağacın altına kurdum ve sadece dalga sesleri duyarak güzel bir uykuya daldım ertesi gece hava bozunca çadırı toplayıp limandaki teknelerden birine sığındım ve limandan tanıdığım balıkçı bir abim bana teknesini açtı, teknede kaptanla beraber bir kişi daha vardı 1-2 gün kaldıktan sonra bolca boş vaktimi onlara yardım ederek geçirdim aradan bikaç gün geçtikten sonra kendimi ağ çekerken ağ ellerken buldum denizin büyüsü git gide etkisi altına alıyordu beni her geçen gün farklı bir güzelliğini vede lanetini gördüm birkaç kelimeyle özetlemek gerekirse '' kusursuz bir kadının kötü kalbi '' diyebilirim ama ona aşık olup yaşattığı zorluğu hissetmekte ayrı bir rüya benim rüyam 4 ay sürdü bu sürenin yaklaşık 3 ayında teknede diğer 1 ayda ise farklı koylarda ve mekanlarda bazen çadırlı bazen hazırlıksız doğayla iç içe bir yaşamdı..İşin özü kardeşim deniz varsa doğa var doğa varsa huzur var , hem huzuru hemde devamlı olmasını istiyorsan eğer kendini tehlikeye atmadan yine bileğinin hakkıyla yaşamak, istediğin doğanın içinde ekmeğini kazanıp huzurla yaşamak bu şekilde mümkün olabilir. Bakarsın ilerde ufaktan kamarası olan bir tekne alırsın kendine kendi işinin patronu olursun kimse sana sabah kalk akşama kadar çalış diyemez sen ne kadar istersen o kadar çalışırsın ve sonra kendine doğayla iç içe bir izin verir keyfini sürersin..
Umarım yazdıklarımı okuyup bir durup düşünürsün çünkü hayat çok kolay harcanır, hayatını harcama kardeşim aksine hem istediğini yap hemde hayatını kazan, ne kendini üz ne de seni sevenleri saygılarımla kardeşim :smiley:)
 

Ynt: Doğrada Yaşamak

:( selam olsun herkeze öğüt verenede sövenede sayanada sevenede haklıymışsınız doğaya alışmak hatta doğada yaşamak sandığımızdan da zor bunu biliıyordum ama kapılmıştım o büyüye kimse engelleyemezdi yola çıktığımda beni çok şeyde istememiştim çok malzememde yoktu sadece denedim demekte istemiyorum ben bunu istemiştim başarabilmek istemiştim hayatın anlamını doğada aramak geldiğimiz yere doğaya dönüş yapmak istemiştim tecrübesizlik toyluk yalnızlık geride bıraktıkların uzun süreli idame ettiremeyeceğin bi hayatı anladıktan sonra yenilgi çok kötü etkiliyor ben doğaya yenildim inan bana insanlara değil kendi kafamın içindekilere yenildim doğa sevgisi doğanın verdiği huzura ve gecenin sessizliğinin vermiş olduğu düşüncelere yenildim yenilgi çok etkiledi beni ama kendimi malzeme eksikliğiyle avuttum yazılanları okudum ve geri döndüğümü başaramadığımı yenildiğimi ama daha çok hırslandığımı daha sonra tamamen hazır malzemeleri tam bi şekide doğayla mücadele edeceğim ve yenilmemek için sizleri bu sefer haksız çıkarmak için herşeyi yapacağım pes etmeyeceği daha farklı yerler daha farklı tecrübeler toplayıp başlayacağım

okuyupta cevap yazdığınız için teşekkür ediyorum

düşünceleriniz hala çok önemli ve çok değerli siz yazdıkca okumaya devam edeceğim bana yardım edebilirsiniz yazdıklarınızla yol gösterip destek olabilirsiniz takipte olacağım kendinize iyi bakın dikkatli olun hayatın modern büyüsü sizi doğadan alı koymasın :'(
 



Ynt: Doğrada Yaşamak

Güzel kardeşim şunu sakın unutma hiç kimse ama hiç kimse doğa ile mücadele edemez hele hele doğa ile savaş edemez her zaman doğa kazanır.Sen ancak doğa ile uyumlu ahenkli yaşamayı öğrendiğin zaman o işin keyfine diyecek olmaz.Her şey gönlünce olsun.

Not: Allah aşkına şu konunun başlığını düzelt ne olursun.
 

Ynt: Doğrada Yaşamak

geçmiş olsun diyelim.önemli olan sana bişey olmaması ilk etapta.bu düşüncelerini yaşayabileceğin kısmen de olsa ihtiyaçlarını karşılayacak tatuta çiftlikleri yada permakültür yaşam merkezleri var.bir araştır istersen
 

Ynt: Doğrada Yaşamak

Başlığı açan arkadaşın özelinde değil ama özellikle Bear belgeselleri , in to the wild gibi filmlerin etkisi ile insanların içinde ki kaçış özlemini doğa ile gidermeye çalışmalarını anlamıyorum .
Öncelikle insan doğa için yaratılmamış ya da evrimleşmemişdir .Özümüz doğa fln değildir .Allah bize ne yazık ki kötüye kullandığımız bir akıl vermiş olup bunu doğayı çevreyi kendimize göre düzenlememiz için kullandırtmıştır .İster evrim deyin ister yaratılış bu böyledir .Biz hayvanlar gibi yaşayamayız .Sağlam tırnaklarımız i güçlü kaslarımız , güçlü dişlerimiz yoktur .( önceden de böyle idi ) İnsan her zaman alet kullanmakla doğay karşı geçici başarılı olmuştur. Ama hiç bir zaman kesin zafer elde edememiştir .
Bunu açıkladıktan sonra gelelim esasa .Kafana göre ben doğaya çıkıyorum orada kalacam diye bir ormana gidip kendi arazin olmayan bir arazide kalamazsın .Yasak .1-2 hafta ormancılar sabreder 3. hafta jandarma tepene biner .Türkiye gibi yerleşim yerlerinin arasına sıkışmış ormanlar devlete hazineye aittir .He illa bi şey yapacma diosan git sibiryaya tropikal ormanlara orada kimse bulamamz bile seni .Ama bu iş türkiyede olmaz .Kısaca balta girmemiş ıssıorman lazım bu iş için .
Barınma sorununu yerleşme sorununu bi şekilde hallettin gıda ve içecek her zaman sorundur .Dağdan gelen su ile beslenecem dedin.Tuz olmadığı için yemeklerini tuzsuz yedin .Eeeee bin türlü mineralden iyottan eksik hayatı kaç gün idame edeceksin .Aynı şekilde ne yazık ki sağlık sorunları bambaşka bir derttir .
Zaten doğa da bizleri istemez .
En güzeli doğayı sevin koruyun , fırsat buldukça çıkın kafayı sıfırlayın .Ama unutmayın doğa şakaya gelmez hele insan için doğa bilinmez bir dünyadır .En basitinden okyanusların bildiğimiz kısımları ayın bildiğimiz kısımlarından azdır .
 

Ynt: Doğrada Yaşamak

Merhaba gönlü güzel kalbi güzel kardeşim,
Doğa sevgini saygıyla karşılıyorum ve tebrik ediyorum.Senin yaşındakiler bir tabletim olsa-laptop da olabilir.Bir arabam olsa ... derken senin doğa sevgisiyle dolu olman mutlu etti beni.
Ben de doğa aşığıyım senin özlemlerini ben de duyuyorum ama bu özlemimi her hafta sonu iki gün kamp yaparak gideriyorum.Sürekli olması imkansız.
selam ve sevgiler
 

Ynt: Doğrada Yaşamak

montaya' Alıntı:
Başlığı açan arkadaşın özelinde değil ama özellikle Bear belgeselleri , in to the wild gibi filmlerin etkisi ile insanların içinde ki kaçış özlemini doğa ile gidermeye çalışmalarını anlamıyorum .
Öncelikle insan doğa için yaratılmamış ya da evrimleşmemişdir .Özümüz doğa fln değildir .Allah bize ne yazık ki kötüye kullandığımız bir akıl vermiş olup bunu doğayı çevreyi kendimize göre düzenlememiz için kullandırtmıştır .İster evrim deyin ister yaratılış bu böyledir .Biz hayvanlar gibi yaşayamayız .Sağlam tırnaklarımız i güçlü kaslarımız , güçlü dişlerimiz yoktur .( önceden de böyle idi ) İnsan her zaman alet kullanmakla doğay karşı geçici başarılı olmuştur. Ama hiç bir zaman kesin zafer elde edememiştir .

Biraz daha derin araştırmanızı tavsiye ederim. Alet kullanan tek canlı biz değiliz. Bütün canlılar bulundukları ortamı kendilerine göre değiştirmeye uğraşırlar; en basitinden arıları, porsukları ve yengeçleri düşünün.

İnsan ve yaratılma kelimelerini bir arada kullanmamak lazım, insan diğer bütün canlılar gibi evrilmiştir. İnsanın tüm özellikleri hayatta kalmaya yöneliktir. Sadece tırnaklarımız uzun değil diye hayatta kalamayız diye düşünmeyiniz (kaslarımız da gayet güçlüdür, sadece 250kg'lik bir canlının kasları ile kendi kaslarınızı karşılaştırmayın). Hayatta kalmamızı kolaylaştırmak için evrilmiş bir çok organımız var.

İnsan doğaya karşı diye de düşünmeyin, insan doğanın bir parçasıdır ve savaşı bu sebeple doğaya karşı değil, doğanın içinde olan bir hayatta kalma savaşıdır.
 



Ynt: Doğrada Yaşamak

Milyonlarca yıldır yeryüzünde yaşayan bir nesilden gelen biri olarak imkansız diye bir şey yoktur inancındayım. Sonuçta hepimiz doğada yaşıyoruz. Fakat tercihlerimizi toplumla iç içe ve kolay yollardan yaşamıyı benimsediğimiz için olsa gerek , ara sıra doğal yaşam özlemi duyuyoruz. İnsan doğayla tam anlamıyla bütünleşebilme özelliği olan tek canlıdır. Bunun en güzel örneği dünyanın her bölgesinde insan yaşamaktadır, ama her bölgesinde yaşayabilen başka canlı yoktur. O yüzden yaradılış şeklimiz her şartlara uyum sağlayabilecek yapıdadır.
Günümüzde , özellikle sanayi devriminden sonra insanın ihtiyaç duyguları katlanarak artmaktadır. Örneğin 20 yıl önce cep telefonu bir ihtiyaç mıydı sizce ? Bence tercihlerini belirleyerek ve temel ihtiyaçlar dışındaki ihtiyaçlarından arınabilirse insan o zaman doğal yaşama arzusunu yerine getirebilir. Burada önemli olan tek şey doğada mı yaşayacağız , doğal mı yaşayacağız , buna karar vermeliyiz.

Saygılarımla;
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,807
Mesajlar
1,523,879
Kayıtlı Üye Sayımız
166,612
Kaydolan Son Üyemiz
erdemkiramer

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst