DAK/SAR Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan koza Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 31
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 52,004
Ynt: DAK/SAR Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

DAK-SAR ın dernek bünyesindeki faaliyetlerine son verilip kapatıldığını ve bağımsız olarak tekrar kurulacağını okumuştum. Son durum ve gelişmelerden bilgisi olan arkadaşlar paylaşırsa seviniriz. Flugtag da 2 Dak-sar botunun görev aldığını görmüştüm. Umarım tekrar faal durumdadır. Onlara mil olarak daha geniş bir alanda her zaman ihtiyaç duyuluyor.
 

Etiketler
Ynt: DAK/SAR Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

Merhaba,
Tekrar faal durumda sadece yönetim değişti.
Göreve aynen devam :smiley:
 

Ynt: DAK/SAR Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

bu sitede yeni üyeyim gerçekten çok hoş olmuş elerinize sağlık
 


Ynt: DAK/SAR Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü



Örnekler biraz ilginç geldi mesela ülkemiz de AFAD diye bir oluşumda var şimdi devletin arama kurtarma birimi var diye gönüllük esasına dayalı tüm kuruluşları gereksiz mi görücez ? Keza denizlerle çevrili ülkemizde akla gelen ilk ve tek gönüllü birimidir DAK-SAR, keşke çoğalsa artsa ... Ülkemizin esas sorunu bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmakta ve yanlış yönlendirmekte, keşke bu tip oluşumlar ''Gönüllülük'' esasına dayalı olarak gelişse en azından makam mevki kavgası olmadan bürokratik çarklara takılmadan ihtiyaç sahiplerine gereken yardım yapılır diye düşünüyorum.
 



Ynt: DAK/SAR Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

Hazır konu gündeme gelmişken buraya da yazayım.

Mart ayı içinde 35. Dönem Eğitimleri başlayacaktır. Katılmak isteyen arkadaşlar en kısa zamanda DAK/SAR’ la irtibata geçsinler.
 


Ynt: Dak/sar Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

Daksar ı rahmetli emekli Tümamiral Varol Atalay paşa kurmuştur. Kuruluş nedeni ve amacı ddd.org.tr adresindeki tüzüğünde var.

Daksar SG komutanlığı ile koordineli çalışır. İşin mutfağında çalıştığını söyleyen biri olarak şunu bilmeniz gerekir ki,SG sadece can kurtarma yapar...Tekne kurtarmaz,yedekleme yapmaz,karaya oturmuş bir tekneyi çekmez... Motoru bozulmuş,mazotu bitmiş,karaya oturmuş vb. tekneleri telefon ya da telsizle daksar a bildirir...

Kıyı emniyeti de özellikle ticari olmayan amatör tekneleri daksar a yönlendirir. Çünkü kıyı emniyetinin saatlik ücreti 400 avro civarındadır. Gemi kurtarmalarda daksar botları çekme ve yedekleme yapamaz ama denize düşmelerde,intiharlarda,kişi kayıpları ve can kurtarmalarda daksar aktif görev alır ve ücret almaz.

Kuruluşundan bu yana 300 den fazla yedekleme,arama-kurtarma operasyonuna katılmıştır. Ofis ve görev jurnali ile arama-kurtarma ve yedekleme raporları düzenli olarak Ankara SGK na gönderilir.

Daksar ın düzenli bir geliri yoktur. Üyeler yıllık 50 tl bağış verir... Onu da çoğu vermez zaten (mesela ben üç yıldır vermiyorum) Sadece yedekleme yapıldığında ücret alınır. O da saati 200-300 liradır ve çift motorlu botlarımız hatırı sayılır derecede bu parayı yakmaktadır. Ayrıca tüm üyelere hem denizde hem de dershane de ilk üyeliklerinde ve sonrasında düzenli aralıklarla (5 adet botla )eğitim tekrarı yapılır.

'' -Bu konuda profesyonel olarak yıllarca eğitim almış halende almakta olan, fiilen defalarca çeşitli görevlerde almış tecrübeli ekipler yetersiz kalıyorken, gönüllüler mi yeterli oluyor ?'' diye sormuşsunuz. Asla yeterli olmuyor ama elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bazen de tam aksine kimi zaman (özellikle kış aylarında) günlerce görev çıkmadığı zamanlar da olur ama yine de 24 saat nöbet devam eder... İşi müsait olanlar gündüzleri,benim gibi gündüz çalışanlar da geceleri nöbet tutar,telsiz dinleriz.

Yazları gece gündüz klima,kışları ise yine gece gündüz elektrikli ısıtma,telefonlar,sürekli çayı kahvesi bir yana 1 i fiber 4 ü şişme bot 5 aracın 5 benzinli 1 dizel motoru sürekli çalışır ve kullanıma hazır halde tutulmaya çalışılması,sekretarya ve idari işler için düzenli maaş ödenen iki arkadaşımızın bulunması toplanan aidatları yeterince eritiyor.

Bu arada yardım talebinde bulunan bir çok teknede VHF yok! Balıkçı kayıkları,ufak yelkenli ve motoryatlar VHF kullanmıyor. Telefonla ulaşabilecek ve yardım çağıracak yerleri de sınırlı... Bir çok yardım talebi Daksar a telefonla gelir... Bunun yanısıra VHF dinleyenlerde yardıma gitmek yerine bu çağrıyı Daksar a iletirler...

Bir tekneniz olurda bir gece yarısı çalıştıramadığınız motorunuzla ve boğaz akıntısı ile İmralı ya doğru sürüklenirken VHF nizle yardım çağrısı yaptığınızda, biz sizi dinliyor olacağız... Allah selamet versin...

Kadir
 

Ynt: Dak/sar Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

Yıl 1999... Saat 03:02... AKUT burdaydı................ O gün ve ertesi gün ve sonraki gün İzmit'te ne Kızılay vardı, ne jandarma, ne devlet, ne de resmi uzman ekipler. 2 gün sonra Saraybahçe Belediye Başkanı yanımıza gelip "ne güzel işte kamp yapıyorsunuz" diyebiliyordu.

Ve o güne kadar o koca yürekli GÖNÜLLÜ insanların oluşturduğu AKUT'u kimse bilmiyordu. Şimdi biz biliyoruz. Umarım siz de öğrenmek zorunda kalmazsınız.

Çok acımasızca bir eleştiri.
 

Ynt: Dak/sar Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

DakSar, Denizciler Dayanışma Derneği bünyesi altındadır ve web sitesi http://www.ddd.org.tr/
 



Ynt: Dak/sar Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

Bu başlık altında Denizci bir arkadaşın eleştiri veya kendi görüşleri diyebileceğimiz bazı paylaşımları vardı.Görüyorum ki şimdi silinmiş bu forumda düşüncelerimizi kimseye hakaret,taciz ve tehdit etmeden özgürce paylaşıyor olabilmemiz gerekir kanısındayım.
Ama sanırım sayın admin bu düşüncede değil ki o paylaşımları rahatsız edici bulmuş ve kaldırmış
oysaki gezen insan özgür insandır düşüncesi ile sizin ile aynı fikirde olmayan insanların düşüncelerinin yasaklanması fikri ne bu foruma nede gezen ruhumuza uymaz.Bu davranışı doğru bulmadığımı belirtmek istiyorum.
 

Ynt: Dak/sar Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

Merhaba Cem Bey,
Sizi anlıyorum. Paylaştığımız şeyler kurum ve kuruluşları zan altında bırakmamalı.
Gerçekten araştırıp, bildiğimiz şeyleri eleştirebiliriz ancak.
 

Ynt: Dak/sar Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

2013 yazına doğru, kalamışta bir kokteyle rastgelmiştim. O zaman öğrendim bu kuruluşu. Katılımcı olmak lazım.
 

Ynt: Dak/sar Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

Daha önce yazdığım mesajlar birilerini yaralamış olmalı ki kaldırılmış.

Mesajımı tekrar ediyorum.
Ben bir denizciyim. Denizde acil bir durumla karşılaştığımda, yardıma ihtiyacım olduğunda, okyanus koşullarında dahi olsam ilk kullanacağım cihaz kesinlikle VHF, Ch16 dır. Neden mi, çünkü mesafesi yaklaşık 25 Nm dir. Yani yakınımdakilerden öncelikle yardım talep ederim.
Daksar yada herhangi bir resmi kurum bana müdahale edinceye kadar bekleyemem.
İkincisi, daksar evet iyi niyetle kurulmuş bir yapı gibi de görünse, toplanan bağışlar, kurtarma operasyonu karşılığında talep edilen ücretler nereye gidiyor? Gönüllüleri davet etmeden önce bu gibi soruların açıklığa kavuşturulması gerekir!

Sahil güvenlik (158), kıyı emniyeti (kıyem) gibi resmi kuruluşlar varken, daksar ne kadar gerek var???
Neden gereksinim duyulmuş ve kurulmuş?
Devletimizin resmi birimleri bu konuda sizce yetersiz mi?
Profesyonel anlamda bu işin eğitimini almış insanlar varken, gönüllülerden neden medet umulmalı?
Ayrıca hemen her yerde ticari gemilere denk geliriz. Her gemide bir rescue boat mevcuttur. Ticari gemi personeli zabitleri dahi bu konuda yıllar süren eğitimlere, çeşitli deneyim ve gözlemlere sahiptirler.
Yani Daksardaki gönülllülere ihtiyacım neden olmalı??
Yine başka bir açıdan bakacak olursak:
Ben kaptanı olarak bulunduğum bir tekne yada gemi de, herhangi bir acil durumda daksar'a haber edipte,
resmi birimlere haber etmezsem, bildiğiniz üzere, bana çatır çatır hesabı sorulur bunun!!!

En son malumunuz, şilede bir gemi alabora olup batmıştı demir bölgesinde;
Bu konuda basında da kıyem ve sahil güvenlik ekiplerinin çalışmalarını görüyoruz. Daksar ne yaptı bu gibi durumlarda?
Sert hava koşullarında pek çok benzeri haberlere denk gelebiliyoruz. Daksarın bu hava koşullarına meydan okuyabilecek bir gemisi veya helikopteri var mı?

Daha başka bir açıdan bakacak olursak:
Bu gün pek çok dernek ve vakıfların gönüllü iyilik sever insanlardan oluştuğunu görüyoruz. Ama hangisi gerçekten amacına uygun hizmet ediyor? üyeler günüllüler ne kadar takibini yapıyor? Deniz feneri dernekleri gibi insanların iyi niyetini sömüren pek çok kurum ve kuruluşların olduğu bir ortamda, daksar'a neden güvenilmeli?
Daksar, bir salvage operasyonunda bulunduğunda, talep edilen ücret nereye gidiyor?
Üyeleri davet etmeden önce, bu gibi soruların cevabını belgeleri ile cevaplamalısınız...

Kesinlikle bir ark niyetim yoktur. Sadece ve sadece insanların iyi niyetini sömürebilecek olan kurumların karşısındayım.
Ve gönüllü davet etmeden önce bunları açıklamanız gerektiğini düşünüyorum.

Herkese de uyarımdır; bugün, gönüllü / dernek / vakıf kelimelerinin geçtiği üyesi olduğunuz yada olacağınız pek çok kurum basından da gözlemlediğiniz gibi, çıkar amaçlı kurumlar olabilmekte... Üyesi olacağınız kurumları, birimleri araştırmalarını iyice yapmanız önerilir.

Saygılarımla...
 

Ynt: Dak/sar Denizde Gönüllü Acil Yardım Arama Kurtarma Örgütü

Daha önce yazdığım mesajlar birilerini yaralamış olmalı ki kaldırılmış.

Mesajımı tekrar ediyorum.
Ben bir denizciyim. Denizde acil bir durumla karşılaştığımda, yardıma ihtiyacım olduğunda, okyanus koşullarında dahi olsam ilk kullanacağım cihaz kesinlikle VHF, Ch16 dır. Neden mi, çünkü mesafesi yaklaşık 25 Nm dir. Yani yakınımdakilerden öncelikle yardım talep ederim.
Daksar yada herhangi bir resmi kurum bana müdahale edinceye kadar bekleyemem.
İkincisi, daksar evet iyi niyetle kurulmuş bir yapı gibi de görünse, toplanan bağışlar, kurtarma operasyonu karşılığında talep edilen ücretler nereye gidiyor? Gönüllüleri davet etmeden önce bu gibi soruların açıklığa kavuşturulması gerekir!

Sahil güvenlik (158), kıyı emniyeti (kıyem) gibi resmi kuruluşlar varken, daksar ne kadar gerek var???
Neden gereksinim duyulmuş ve kurulmuş?
Devletimizin resmi birimleri bu konuda sizce yetersiz mi?
Profesyonel anlamda bu işin eğitimini almış insanlar varken, gönüllülerden neden medet umulmalı?
Ayrıca hemen her yerde ticari gemilere denk geliriz. Her gemide bir rescue boat mevcuttur. Ticari gemi personeli zabitleri dahi bu konuda yıllar süren eğitimlere, çeşitli deneyim ve gözlemlere sahiptirler.
Yani Daksardaki gönülllülere ihtiyacım neden olmalı??
Yine başka bir açıdan bakacak olursak:
Ben kaptanı olarak bulunduğum bir tekne yada gemi de, herhangi bir acil durumda daksar'a haber edipte,
resmi birimlere haber etmezsem, bildiğiniz üzere, bana çatır çatır hesabı sorulur bunun!!!

En son malumunuz, şilede bir gemi alabora olup batmıştı demir bölgesinde;
Bu konuda basında da kıyem ve sahil güvenlik ekiplerinin çalışmalarını görüyoruz. Daksar ne yaptı bu gibi durumlarda?
Sert hava koşullarında pek çok benzeri haberlere denk gelebiliyoruz. Daksarın bu hava koşullarına meydan okuyabilecek bir gemisi veya helikopteri var mı?

Daha başka bir açıdan bakacak olursak:
Bu gün pek çok dernek ve vakıfların gönüllü iyilik sever insanlardan oluştuğunu görüyoruz. Ama hangisi gerçekten amacına uygun hizmet ediyor? üyeler günüllüler ne kadar takibini yapıyor? Deniz feneri dernekleri gibi insanların iyi niyetini sömüren pek çok kurum ve kuruluşların olduğu bir ortamda, daksar'a neden güvenilmeli?
Daksar, bir salvage operasyonunda bulunduğunda, talep edilen ücret nereye gidiyor?
Üyeleri davet etmeden önce, bu gibi soruların cevabını belgeleri ile cevaplamalısınız...

Kesinlikle bir ark niyetim yoktur. Sadece ve sadece insanların iyi niyetini sömürebilecek olan kurumların karşısındayım.
Ve gönüllü davet etmeden önce bunları açıklamanız gerektiğini düşünüyorum.

Herkese de uyarımdır; bugün, gönüllü / dernek / vakıf kelimelerinin geçtiği üyesi olduğunuz yada olacağınız pek çok kurum basından da gözlemlediğiniz gibi, çıkar amaçlı kurumlar olabilmekte... Üyesi olacağınız kurumları, birimleri araştırmalarını iyice yapmanız önerilir.

Saygılarımla...
 



Merhaba ;

Öncelikle sayfada , Java hatası olduğu için sayfa kendini editör açılmadan kopyaladı , admin bu fazla kopyayı siler ise memnun olurum.

sayfaya tesadüfen geldim , çoktandır da forum a girmiyorum , işlerimim yoğunluğundan ve bazı sebeplerden foruma girmekten vazgeçmiştim ama,

yukarıda bahsi konu yazı bir yerde ilgimi çektiği için buna bir TELSİZCİ olarak cevap vermek gereği duydum.

Öncelik ile yazıyı bölerek cevap vereceğim . böylece anlamak daha kolay olur.
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Daha önce yazdığım mesajlar birilerini yaralamış olmalı ki kaldırılmış.

Mesajımı tekrar ediyorum.
Ben bir denizciyim. Denizde acil bir durumla karşılaştığımda, yardıma ihtiyacım olduğunda, okyanus koşullarında dahi olsam ilk kullanacağım cihaz kesinlikle VHF, Ch16 dır. Neden mi, çünkü mesafesi yaklaşık 25 Nm dir. Yani yakınımdakilerden öncelikle yardım talep ederim.
Daksar yada herhangi bir resmi kurum bana müdahale edinceye kadar bekleyemem.
İkincisi, daksar evet iyi niyetle kurulmuş bir yapı gibi de görünse, toplanan bağışlar, kurtarma operasyonu karşılığında talep edilen ücretler nereye gidiyor? Gönüllüleri davet etmeden önce bu gibi soruların açıklığa kavuşturulması gerekir!

1 - 16 kanalı dinleyen Denizci arkadaşımız

Demişki ilk kullanacağım cihaz VHF dir ve 16 kanaldır , mesafesi 25 NM değil KM dir ( değiş 25 Mph dir ) bu da yaklaşık 50 Km eder ki ortalama bir VHF Güneş çizgisi dediğimiz UFUK görüntüsü düzleminde 75 Km gider ,

Bu cihazın anteninin 0 noktası olduğu yerde yani basit bir teknenin denizden 2 metre yüksekliğindedir ki , onun anlattığını göre kendisi kaptan olup , yüksek tonajlı gemi kullanıyormuş mantığında bir yazı yazdığına göre , altındaki geminin yüksekliği minimum 10 - 25 metre arasındadır bu da ciddi bir yüksekliktir ,

VHF bandındaki Yayılım için , yani Telsiz frekansının ( paterni ) dalga boyunun geminin üstündeki seren veya diğer direklerinden birinin üstünde bulunan antenden çıkması ve yayılması bir avantajdır. böylece yatay şekilde deniz üstünde seyreden RF dalgası , denizin dalgasına çarpan bölgeleri hariç Faz farkı yaratmadan alıcıya ulaşır bu demekki A , B ve C bölgeleri dışında , açık denizde ortalama 100 km gibi dir ama , bu cihazların çoğunun gücü 25 watt olması bu sınırı 75 - 80 lere düşürmektedir.

Eğer bu arkadaşımız diagonalın ( Loop un ) içinde bir gemi ile temas kurmaz ise ikinci alternatif MF frekansı ve daha sonra GMDS tir bu arada kendi imkanları ile sorunu çözemez ise son çare Cep telefonu olacaktır.

diğer bölümde olan güvensizlik ise derneklerin gelirlerinin ve giderlerinin şeffaflığından kaynaklanan bir sorundur bunun açılımı benim konum değildir ama basitçe merak eden ve üye olan bu hesapları görebilir diyorum ... benim bildiğim bu.

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Sahil güvenlik (158), kıyı emniyeti (kıyem) gibi resmi kuruluşlar varken, daksar ne kadar gerek var???
Neden gereksinim duyulmuş ve kurulmuş?
Devletimizin resmi birimleri bu konuda sizce yetersiz mi?

Profesyonel anlamda bu işin eğitimini almış insanlar varken, gönüllülerden neden medet umulmalı?
Ayrıca hemen her yerde ticari gemilere denk geliriz. Her gemide bir rescue boat mevcuttur. Ticari gemi personeli zabitleri dahi bu konuda yıllar süren eğitimlere, çeşitli deneyim ve gözlemlere sahiptirler.

Yani Daksardaki gönülllülere ihtiyacım neden olmalı??
Yine başka bir açıdan bakacak olursak:
Ben kaptanı olarak bulunduğum bir tekne yada gemi de, herhangi bir acil durumda daksar'a haber edipte,
resmi birimlere haber etmezsem, bildiğiniz üzere, bana çatır çatır hesabı sorulur bunun!!!

CEVAP 1 : ilk üç satır için tek cevap evet dir , bunun en güzel örneği HAYDARPAŞA yangınıdır. isterseniz arşivden o gün idare edilen operasyonun 6 kanal telsiz deki ses kaydını bulup size verebilirim.

CEVAP 2 : Profesyonel eğitim almış insanlar varken DAKSAR a neden ihtiyaç olur un cevabını yine ben veriyorum , çünkü İstanbulda 2010 yıllarında LODOS ta adalar açığında Yardım çağrısında bulunan geminin personelini DAKSAR ve diğer balıkçı tekneleir ile gemi Kırıma uğramadan kurtarabildik ise bu DAKSAR personelinin elindeki imkanlar sayesinde ve gönüllülerin İdealistlikleri doğrultusunda olmuştur,

Diğer taraftan Pendik Marinadan yardım isteyen ve sahilden 3-5 Mph açıkta fırtınaya yakalanan bir anne ve 3 çocuğunun yarıya kadar su almış yelkenlisindeki çağrıyı ve ona yaptığım SAHİL GÜVENLİK yönlendirmesinde aynı anda ikiden fazla sorunla uğraşan 11 ve 13 nolu botların kaptanlarının dahi benim yüksekte olmam sebebi ile bu operasyon a yardımcı olabilecek başka bir kurtarma gurubuna ihtiyacım duyulduğu söylendiği için ve botların birisinin Yassı ada diğerinin Ataköy marina açığında olduğundan ve Pendik marinaya ulaşmaları çok zor olacağından bu operasyon da DAKSAR tarafından gerçekleştirilmiştir.

CEVAP 3 : sizin size çatır çatır hesap soracak olan birimlerinizden birisi LİMAN BAŞKANLIĞI ise veya sizi Duymayan SAHİL GÜVENLİK ise kusura bakmayın ama o biraz zor..
çünkü 2014 kışında BODRUM açıklarında LODOS patladığında gemisi ile Karaadaya sığınmak isteyen kaptanın çağrısına kimsenin cevap vermemesi , duyanların veya duymayanların araştırılması sonuca ulaşmıyacağı için fazla üsütne düşmedim ben üstüme düşeni yaptım , görüşmeyi kayıt altına aldım , kanallardan Liman ve Sahil güvenliğe çağrı yaptım , daha sonra Liman başkanlığını 5 adet GSM numarasın verdim ama cevap sonuçsuz çıkınca gemi bilgilerini rüzgar hızını ve koordinatını alarak geminin sağlama alması için ZİNCİR tarama yapmayacak güvenli bir yerde DEMİR atmasının bir sakıncası olmayacağını kaptana anlattım.

peki sizce bu zamanda BODRUM DENİZ ARAMA KURTARMA ne yapıyordu veya neredeydi...yok bu soruyu sormayacağım.

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

İsterseniz diğer cevapları yazmayayım...rahatınız kaçmasın ,,, ha yazın derseniz yazarım..

Bu arada ben kimim derseniz .... VATANDAŞIM..Telsiz operatörüyüm, Telsizciyim, Kaptanım, ..... diğerlerini boşverin.

Görüşmek üzere

Saygılarımla
A.Tevfik ATABEY
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,650
Mesajlar
1,521,650
Kayıtlı Üye Sayımız
166,518
Kaydolan Son Üyemiz
panelhizmetleri123

SON KONULAR



Geri
Üst