Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan TAMERŞENER Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 145
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 130,784
Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Sayın Fatih bey,
Bir süredir bir camper almak / yaptırmak düşüncelerim var bu yüzden bu sitede yazılanları takip ediyorum. Bu sene eşim ve ben iki kişi haziran ayında kendi arabamız ile (camper öncesi bir deneyim olur düşüncesi ile de..) yaklaşık 30 günlük Avrupa turu yapmak istiyorum. Rotam tahminen şöyle olacak ;
İguamenitsa dan Venedik' feribot ile geçtikten sonra , kuzeye Trento , Bolzano yolu ile İnsbruck , Zürih , Basel , Bern , Cenevre , Torino , Cenova , Milano , Venedik .
Bu rota da otel , kamping (çadır) konaklamalı olarak 24 gün yeterli midir. ?
Sizce rotayı kısaltmalı mıyım ?
Yada yola çıktıktan sonra duruma göre yeni rotalar mı çizeceğim.?
Rotam üzerinde görmem gereken yerler konusunda tavsiyeleriniz olur mu?
Kamping adresleri hangi sitelerde bulunabilir.?
Yanıma almam gereken elzem malzemeler nelerdir ? (Piknik tüpü , bazı yiyecek içecek maddeleri v.s. sınırlarda sorun yaratır mı?)
Sevgi ve saygılarımla ..
 

Etiketler
Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Serhat Bey;
Alp Dağlarının merkezine, çocukluğumuzun unutulmaz çizgi filmi Heidi’nin ülkesine gidiyorsunuz. Haziran ve Temmuz aylarında Alp Dağları inanılmaz keyifli olur. Dönüşünüz sonrası anılarınız ve güzel fotoğraflarınızı şimdiden merakla bekliyoruz.
Seyahatlerde zaman çok göreceli bir kavram. Normal şartlarda 24 gün bu seyahat için yeterli gibi görünmektedir. Ancak dediğim gibi normal bir süre gibi görünen 24 gün bazısı için çok fazla gelebildiği gibi bazıları için 124 gün bile az gelebilir. Süre tamamen, kişinin zamanının olup olmamasına, seyahatin bütçesine, kişinin beraber seyahat ettiği kişi yada kişilere, ilgi alanlarına vb. birçok etmene göre değişiklik gösterebilir.
Alp Dağları ve İsviçre merkezli olarak oluşturduğunuz seyahatinizin konsepti içerisinde belki sorgulanabilecek iki nokta Torino ve özellikle Cenova olabilir. İtalya’nın batı ucundaki bu iki noktadan Cenova’nın ayrı bir seyahatte Floransa, Pisa, Cenova, Monte Carlo, (Monaco), Nice grubu içerisinde planlanması belki daha uygun olur. Bu program içerisinde yapacağınız Cenova size gereksiz bir zaman kaybı ve maliyet artışı getirir.
Seyahatinizi önceden programlamanız önemli ve şarttır, ancak bu programı değişmez bir emirname gibi de düşünmeyin. Ana çatı aynı kalmak şartıyla duruma göre seyahatiniz esnasında da müdahalelerle programda ufak tefek değişiklikler yapabilirsiniz. Eskisine nazaran bu artık çok daha kolay. Yanınızda taşınabilir bilgisayarınızı götürün. Şu sıralarda bol bol reklamı yapılan 40-50 lira civarında yurtdışında 1 ay internete bağlantı imkanı sağlayan bir paket aldığınızda da hiç sıkıntı çekmeden programınızı anlık müdahalelerle yönlendirebilirsiniz.
Doğa ve tarih gezisi olarak ideal olan bu güzergâhta büyük kent merkezlerinden ziyade kent dışı alanlar, ufak kasaba ve köyler daha ilginçtir. Örneğin; yolda giderken bir tepenin üzerinde karşınıza çıkan bir şato yada kaleye sapın, veya tablo güzelliğindeki bir göl kenarında dinlenme ve yemek molası verin. Yada bir gününüzü termal bir tesiste geçirin. Değişik sıcaklıktaki açık ve kapalı havuzları sauna ve diğer aktiviteleriyle böyle bir tesisin bir günlük kullanımı 20 Euro civarındadır.
İnternette onlarca site olmakla birlikte en kullanışlı olanlarından birisinin adresini aşağıda veriyorum. Eğer varsa kampinglerin web sayfalarının adresleri ile birlikte GPS koordinatları, ücretleri, çalışma periyotları ve seyahatinizi planlama aşamasında işe yarayacak daha birçok bilgiyi burada bulabilirsiniz.
http://www.eurocampings.co.uk/en/europe/

Götürülecek eşyalar arasında öncelik haritalardır. Yanınızda gideceğiniz ülkelerin haritası muhakkak bulunsun. İnternet vasıtasıyla bunları tatile çıkmadan satın almakta mümkün. Eğer olamıyorsa ülkeye girdikten sonra benzin istasyonlarının marketlerinden bu haritaları satın almakta mümkündür. Ayrıca şu sıralar fiyatları makul düzeylere gelen, üzerinde Avrupa haritalarının yüklü olduğu bir Navigasyon cihazı edinmenizde de fayda var. Ciddi bir rahatlık ve konfor sağlıyorlar.
Avrupa’nın yazında yağmurlu olacağını düşünerek giysi konusunda tedbirli olmakta fayda vardır.
Avrupa’daki temel gıda maddelerinin (et-süt ve süt ürünleri) fiyatları artık Türkiye ile aynıdır. Bu nedenle boşu boşuna ağırlık taşımanıza gerek yoktur. Ancak, yolda yada kampinglerde yiyebileceğiniz konserveleri almakta fayda var. Türkiye’de hem ucuz hemde Avrupa’da bizim damak zevkimize uygun olanlarını bulmak pek kolay değil. Seyahate çıkarken yaklaşık bir hesaplama yapıp ona göre alacağınız Barbunya plaki, sarma, kızartma türü yada balık konserveleri hiç umulmadık zamanlarda kurtarıcınız olacaktır. Tüm Avrupa ülkelerinde karşınıza çıkacak LİDL Marketleri, ucuz fiyatlarıyla rahatlıkla kullanabileceğiniz süpermarketlerdir. Yalnız meyveler Türkiye’ye göre Avrupa’da pahalıdır.
Karantina kurallarına göre açık ve kontrolsüz gıda maddelerinin bir ülkeden diğerine geçişi yasaktır, ancak bunun Avrupa’ya yapılan seyahatlerde pratik olarak kontrolünü yapmak pek mümkün olamamaktadır. Siz seyahatiniz esnasında sadece bir sınır kapısından geçeceksiniz. İpsala’nın karşıtı olan Yunan Kipi sınır kapısı. Bu kapıda açık gıdalar konusunda sıkı bir denetim yoktur, ancak Yunan gümrük görevlisinin kontrol için araç bagajını açtığında pazar alışverişinden dönülüyormuş gibi bir izlenim edinmesinden de kaçınmakta fayda var.
Zaten buzdolabı içerisinde saklanmayan meyveler yaz sıcağında ve devamlı hareket halindeki arabanın içerisinde çok dayanmamaktadırlar. İzmir’den yola çıkacağınızı düşünürsek ve yollarda oyalanmadığınız takdirde Venedik’e ulaşmanız 3-4 gününüzü alacaktır ki meyvelerin sağlıklı olarak ulaşabileceği son nokta orasıdır. Ancak bir piknik dolabı içerisine kahvaltılık zeytinlerinizi, 1 litrelik zeytinyağınızı, sert domatesler, ( daha uzun dayanır ) makarna-pirinç vb. malzemeyi koyabilirsiniz. Tabak ve çatal-kaşık olarakta tek kullanımlık ürünleri götürürseniz bulaşık derdiyle uğraşmamış olursunuz. Orta boy bir tencere ve teflon tava mutfak malzemesi olarak yeterli olur. Poşet çay ile başınız hoş değilse çaydanlığınızı da unutmayın. Çatal-kaşık ve bardak benzeri ufak tefek malzemeyi ihtiyacınıza göre yine kendiniz belirleyin. Her şeyin içerisinde olduğu bir piknik seti de alınabilir.
Bildiğimiz klasik bir tüpgaz yerine ufak kartuşlu bir tüpgaz alın. Hem az yer tutar hemde kullan at kartuşlarını heryerde bulabilirsiniz.
Açılır kapanır iki sandalye ve masanızı almayı sakın ihmal etmeyin. Arabanızın bagajında yapı marketlerde satılan 20-25 metrelik bir elektrik kablosu bulunsun. Aydınlatma yada şarj ihtiyacınızı 220 volt olarak kampinglerin elektrik sisteminden kullanırsınız. Avrupa’da elektrik prizleri bizdeki gibi 2 girişli olmayıp 3 girişlidir. Genellikle kaldığınız kampinglerin resepsiyonlarında 10-15 Euro civarında iki dişi giriş, üç erkek çıkışlı sisteme bağlantıyı sağlayacak adaptörler satılmaktadır.
Güzergâhınızdaki kampinglerin ortak kullanım mekânları, bulaşık ve çamaşır yıkama yerleri standartlar içerisinde olup size rahat bir konaklama ortamı sağlarlar.
Keyifli ve bol geziler dileğiyle.
 

Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Fatih bey uzun ve ayrıntılı cevabınız beni fazlasıyla memnun etti ,
ilerleyen günlerde daha fazla sorularım olacak sanırım şimdilik çok teşekkür ederim.
 

Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Serhat Bey;
Sorularınızı bilgim dahilinde cevaplamaktan mutluluk duyarım. Avrupa'daki kampinglerde bayrağımızı dalgalandırmak Türklerin de bir karavan kültürüne sahip olduklarını ve karavanla tatil yapabildiklerini göstermek benim için ayrı bir mutluluk olacak. Sayımız çoğaldıkça yurtdışındaki kampinglerde Türk olduğunuza inanmayan yada Türkiye'den geldiğinizi söyleyince hayret çığlıkları atan komşularımızın sayısında düşüş olacaktır. Topikteki bu ilgiye ve okunma sayısına bakınca o günlerin pekte uzak olmadığı görülüyor.
Hoşçakalın.
 

Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

YURTDIŞINA (Avrupa) KARAVANLA ÇIKIŞ GÜZERGÂHLARI -7

SIRBİSTAN
Sırbistan, kullanılacak güzergaha göre yaklaşık 500-600 kilometrelik hattıyla uzun geçiş güzergahına sahip ülkelerden birisi olup, ana geçiş güzergahlarının %85’i otobandır.
Sırbistan, Hususi pasaport (Yeşil Pasaport) sahiplerinden vize istemezken, Normal pasaport sahipleri Sırbistan’ın ülkemizdeki diplomatik temsilciliklerinden vize almak zorundadırlar.
Sırbistan makamları, pasaportların refakat bölümünde kayıtlı 5 yaşından büyük çocuklar için fotoğraf talep etmektedirler.
Bulgaristan üzerinden gelindiğinde Kalotina sınır kapısından geçilerek Gradina sınır kapısından Sırbistan’a girilmektedir. Sınırdan Niş’e kadar olan 90 kilometre, geliş- gidiş iki şeritli karayolu olup dağlık bir bölgeden geçen kısım virajları ve ışıksız tünelleriyle yolun en sıkıntılı kısımlarından birisidir.
Makedonya üzerinden geldiğinizde de Taborovice sınır kapısından geçerek Preşova sınır kapısından Sırbistan’a girmektesiniz. Bu kısımda da sınırdan Leskovac’a kadar olan yaklaşık 80 kilometrelik kısım geliş- gidiş karayoludur.
Bulgaristan’dan geldiğinizde Niş, Makedonya üzerinden geldiğinizde de Leskovac’tan sonra, Macaristan ve Hırvatistan çıkışına kadar olan tüm ana geçiş hattı otobandır. Bulgaristan üzerinden geldiğiniz takdirde Gradina sınır kapısı, Pirot, Niş, Belgrad, Sid üzerinden Hırvatistan’a yada Pirot, Niş, Belgrad, Novi Sad, Subotica üzerinden Macaristan’a geçebilirsiniz.
Makedonya üzerinden gelirseniz Preşova sınır kapısından geçtikten sonra, Leskovac üzerinden tekrar Niş’e bağlanırsınız. Niş’ten sonraki güzergahınız Bulgaristan’dan geldiğiniz güzergahla aynı olur.
Macaristan ile Sırbistan arasında giriş çıkış için üç sınır kapısı bulunmaktadır.
- Horgoş (E-75)
- Kelebiya (E-75'den sapak)
- Baçki Breg (E-660)
Bunlardan Horgoş, ana geçiş kapısı olup Kelebiya, Horgoş’un 35 kilometre batısında yeralan tali bir sınır kapısıdır. Horgoş sınır kapısı çok yoğun olduğu takdirde saatlerce sıra beklememek için kullanılabilinir.
Baçki Breg ise en batıda Hırvat sınırına yakın bir noktada güzergah üzerinde olmayan bir sınır kapısıdır.
Macaristan - Subotica - Novi Sad - Belgrad - Niş - Preşevo (Makedonya sınır kapısı) E-75, Niş-Gradina (Bulgaristan sınır kapısı) hattı ise E-80 karayolu üzerindedirler.
Hırvatistan - Sırbistan sınırında Zagreb - Belgrad arasındaki E-70 otoyolu üzerinde de Batrovci gümrük kapısı bulunmaktadır.
Bu güzergâhlar genel olarak ulaşım açısından rahat ve güvenilir mahiyette olup, güvenlik güçleri düzenli denetimler yapmakta ve soygun/gasp olaylarına nadiren rastlanmaktadır. Her yıl az sayıda karşılaşılan hırsızlık olaylarında, kişilerin mağduriyetleri yetkililer tarafından kayda geçirilmekte, ancak suçluların yakalanması ve çalınan eşyaların iade edilmesi gibi hususlarda kayda değer gelişmeler sağlanamamaktadır. Arabaların ya da arabada bırakılan çanta, cüzdan vb. eşyaların çoğunlukla benzin istasyonları ve mola yerlerinde çalındıkları göz önüne alındığında açıkta ve görünür şekilde çanta, cüzdan vb. eşyaların bırakılmaması, zorunluluk olmadıkça arabanın başından uzaklaşılmamasında da fayda bulunmaktadır.
Gece yol üzerinde konaklanacaksa Niş’i Belgrad istikametine doğru hemen geçtikten sonra otoyol gişelerine gelmeden yolun sağında yeralan Hürriyet gazetesi ile anlaşmalı Motel Nais mola yeri kullanılabilir. Bir motel, benzin istasyonu ve araç tamir istasyonundan oluşan bu tesiste Hürriyet gazetesi yaz aylarında geçici bir büro açarak gurbetçilerimiz için bir mola noktası oluşturmaktadır. Türkiye’ye izine gelen yada izinden dönen onlarca Türk vatandaşının mola verdiği bu tesis gece konaklanılabilecek bir konumdadır. Ancak kullanım yoğunluğundan dolayı gürültülü ve biraz piscedir.
Sırbistan’da otoban üzerindeki gişelerde ücret ödenmektedir. Ödemelerde Sırb Dinarının yanında Euro’da kabul edilmektedir. Çekili karavanınız ile otobanı kullandığınızda ücretlendirmeyi II. Kategori üzerinden yapmaktadırlar.
Leskovac-Niş arası: 280 Dinar/ 3.50 € Makedonya Hattı
Niş-Belgrad arası: 1100 Dinar/ 12 € Her ülke için kullanılması zorunlu hat
Belgrad-Novi Sad arası: 350 Dinar/ 4 € Macaristan Hattı
Novi Sad-Subotica arası: 500 Dinar/ 5.50 € Macaristan Hattı
Belgrad-Sid arası: 520 Dinar/ 6 € Hırvatistan Hattı

Belgrad ve Novi Sad’da çevre yolu olmayıp, otoyol şehir merkezinden geçmektedir. Normal trafik lambalı ve yaya geçitli hale dönüşen bu kısımlarda, trafik yoğunluğu içerisinde bir kat fazla dikkat gerekmektedir.
Sırbistan'da mevcut yasalara göre binek otomobiller otoyollarda 120 km, birinci sınıf yollarda (Belgrad - Subotica ) 100 km, diğer yollarda ise 80 km'lik azami hız sınırına uymak zorundadırlar. Çekili karavanlar için hız sınırı 80 km/h’dir.
Keyifli ve bol geziler dileğiyle
 



Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Fatih bey iyi akşamlar,
daha önce yazmış olduğum rotada Iguamenitsa'dan Venedik'e (Sırbistan , Makedonya v.b. ülkekerdeki güvenlik problemlerini düşünerek) feribot ile geçiş düşünmüştüm.
Şimdi feribot ile geçeceğim bu yolu acaba karadan geçebilir miyim ? düşüncesi oluştu.
Bu konudaki yorumlarınızı şimdiden teşekkür ederek bekliyorum.
 

Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Yunanistan , Arnavutluk , Hırvatistan , Slovenya güzergahı ile Venedik ' e ulaşmak mı yoksa Iguamenitsa' dan feribot ile Venedik ' e ulaşmak mı tercih edilmeli ?
 

Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

serhat2007' Alıntı:
Yunanistan , Arnavutluk , Hırvatistan , Slovenya güzergahı ile Venedik ' e ulaşmak mı yoksa Iguamenitsa' dan feribot ile Venedik ' e ulaşmak mı tercih edilmeli ?

Bu konularda hic tecrubeli degilim fakat bana sorarsaniz para ve zaman orantisi yapilmali. Eger zamanim varsa ve kara yolu ile gitmek cok maliyetli degilse kara yolunu tercih ederdim. Eger zaman kisitlamaniz varsa ve bu guzergahdaki ulkeler yerine avrupayi gormeyi daha cok tercih ediyorum derseniz o zaman gemi ile gecmeniz daha iyi olacaktir. Tabiiki bu benim fikrim. Daha tebrubeli abilerimiz ne diyecekler bu konuda bende merak ediyorum.

Bu arada bildigim kadari ile sirbistandan vise almaniz gerekli ve buda ekstra bir maliyet getirecektir egerki gezi butceniz kisitli ise.
 

Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Serhat Bey;
Bahsettiğiniz iki ayrı güzergahında birbirlerine göre artı ve eksileri vardır.
Dertsiz başım, kaygısız aşım diye düşünürseniz hiç tereddütsüz önerilebilecek güzergah Yunanistan üzerinden gemiyle Venedik’e geçmektir. Sadece iki gümrük kapısı görerek Avrupa’ya girmiş olursunuz. İpsala ve Kipi sınır kapıları. Yalnız bu güzergahın maliyeti karayoluna göre bir miktar yüksektir. Hırvatistan, Macaristan ve Slovenya’yı da yazdıktan sonra maliyet karşılaştırmalarını yapmaya çalışacağım. Maliyet tabloları ortaya çıkınca güzergah seçeneği tekrar değerlendirilebilir.
Yunanistan, Makedonya, Sırbistan, Hırvatistan ve Slovenya üzerinden İtalya’ya girerseniz toplam 10 adet sınır kapısı geçmeniz gerekir ki bu kısımları biraz keyifsizdir. Birde bunun dönüşünü hesaplarsanız toplam 20 sınır geçişi eder.
Öncelikle bilmeniz gereken vizeniz olsa bile gireceğiniz ülkeye girişiniz için son kararı verecek olan kişi o an kontrolünüzü yapan sınır pasaport polisidir.
Böyle bir olay geçmiş yıllarda Slovenya sınır kapısında başımıza gelmişti. Haklı olmamıza rağmen ülkeye o sınır kapısından girememiş ancak dönünce işin peşini bırakmayıp Slovenya Dışişleri Bakanlığının resmi notayla benden ve ailemden bu yanlış davranışları için özür dilemelerini sağlamıştım. Konuyu dağıtmaması açısından bu olayın oldukça uzun olan hikâyesini ayrıca anlatırım.
Bu nedenle sınıra yaklaşırken önce acaba kuyruk varmı, çok beklermiyiz sorusu ardından inşallah işe gelirken yatağın ters tarafından kalkan bir pasaport polisine denk gelmeyiz temennisi oluşur. Gişenin önüne gelince en sevimli yüz ifadenizle pasaportlarınızı uzatır beklemeye başlarsınız.
Pasaportu alan polis önce sayfaları şöyle bir faşır-foşur karıştırır ardından fotoğraf sayfasında durup dik dik bir size, bir sayfadaki fotoğrafa bakar
-Hay Allah acaba benzetemedimi, 10 sene önceki fotoğraf çok mu yaşlandım yoksa onun için benzetemiyormu, keşke tembellik yapmayıp pasaportu yeni bir fotoğrafımla güncelleseydim.
-Hah yerinden kalkıyor şimdi de karavanın içine bakacak neyse problem yok
-Tekrar yerine oturdu eli mühüre doğru gidiyor TRAK, TRAK pasaportlara mühürün vuruluş sesi ve camdan pasaportların tekrar size uzatılışı.
Ve sizin gerilmiş sinirlerinizin gevşediği, yüzünüzdeki yapay tebessümün yerini doğalına bıraktığı an.
Tabiî kii bütün sınır geçişleri böyle değildir bazen pasaportu vermenizle o trak, trak sesini duymanız arasında iki saniye bile geçmez, yada bizdeki değnekçiler tarzı eliyle yürü, yürü işareti altında sınırdan durmadan geçtiğinizde olur.
Bu sene geçtiğimiz 18 sınır kapısı içerisinde bizi sıkıntıya sokacak herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadık. Ancak iki sınır kapısında yaşadığımız olayı da anlatmadan geçmeyeyim.
Sırbistan – Macaristan sınırında uzun bir kuyruk ve yaklaşık 4,5- 5 saatlik bir bekleme sonucu Sırbistan’dan çıkmış ve Macar gümrüğüne gelmiştik. Avrupa Birliği giriş kapısı olmasından dolayı ciddi bir kontrol vardı. Pasaportları aldıktan sonra 30 yaşları civarında gümrük polisi karavanın içini açmamı istedi. Kapıyı açıp ona girmesi için yol verdiğimde önce benim girmemi işaret etti. İçeri girip arka tarafta ayakta kontrol yapmasını beklerken ön tarafta yatağın üzerine oturdu ve bana da arka oturma grubuna oturmamı işaret etti.
Acaba rüşvetmi isteyecek, ülkeye giriş iznimi vermeyecek yoksa başka bir problemmi var diye o kısacık zaman diliminde aklımdan onlarca soru geçerken, bugünün çok yoğun olduğunu 8 saattir ayakta kontrol yaptığını, çok yorulduğunu, biraz dinlenmek istediğini, işinin çok zor ve yorucu olduğunu söyleyince üzerimdeki baskının nasıl kalktığını tahmin edersiniz.
O baskı kalkınca birazda bilmiş abi pozisyonunda bunun onun işi olduğu, dünyayı kasıp kavuran ekonomik krizde binlerce kişinin işini kaybettiği yada hiç işinin olmadığı bu nedenle aslında şanslı azınlıktan olduğu şeklinde başlayıp devam eden kısa bir terapi seansından sonra aşağıya indik.
Ancak arabanın içinde eşim ve kızımın biraz panik biraz da meraktan açılmış gözlerle bize baktıklarını gördüm. Olaylara hakim bir baba edasıyla hafif bir göz işaretiyle her şeyin yolunda olduğunu belirterek, polisin giriş damgalarını vurduğu pasaportları aldım.
Dönüş yolunda ise Makedonya’dan Yunanistan’a geçmek için Makedon sınır kapısına geldiğimizde pasaportlarımızı kendisine uzattıktan sonra Türkçe konuşan ( Türk asıllı olduğunu düşündüğüm) pasaport polisi ile aramızda gelişen diyalogu yorumsuz veriyorum.
Polis: Hoş gelmişsiniz öğretmen bey
Ben: Hoş bulduk, ama ben öğretmen değilim.
Polis: Nerden böyle?
Ben: Tatilimiz bitti, Almanya’dan Türkiye’ye eve dönüyoruz.
Polis: Te be öğretmen yeşil, müyendis yeşil Türkiye’de de çöpçülerin bile pasaport yeşil.
Ben: Sessizlik
Polis: Pasaportları uzatarak Hade selam söyle Türkiye’ye.
Gelelim güvenlik meselesine 90’lı yıllarda Balkanlarda başlayan kaotik ortam bu güzergâhı kullanım açısından sorgulanır hale getirmiş hatta İtalya –Yunanistan güzergâhı pahalı olmasına rağmen ana güzergâh haline gelmişti. Ancak Balkan ülkelerin geçiş için kullanılmasının ekonomilerine yaptığı ciddi katkılar nedeniyle bu ülkeler yollarının tekrar kullanılmasını sağlamak amacıyla son yıllarda ciddi düzenlemeler yapmışlardır. Otoyolların düzenlenmesi, güvenlik tedbirlerinin arttırılması ve reklâmlara bile konu olan rüşvet ( çorba parası ) olaylarının azaltılması yönünde ciddi ilerlemeler sağlanmıştır.
Bu sene geçtiğimiz 18 adet sınır kapısı içerisinde değil rüşvet istemek ima eden bile olmamıştır. Güzergahın neredeyse %80-85’ otobandır. Bulgaristan’daki bir iki münferit olay dışında da bu sene kayda değer bir olay yaşandığını zannetmiyorum.
20 yıllık süreçte Balkan ülkelerinde otobüs ve trenle çokça seyahat etmeme rağmen sizin gibi güvenlik endişeleri taşımam nedeniyle özel aracımla hiç seyahat etmemiştim. Bu sene Bulgaristan’dan yine geçmedim. Ancak Makedonya ve Sırbistan’ın biraz dikkat ve tedbirle rahatlıkla kullanılabileceğini düşünüyorum.
Arnavutluk’ta hiç bulunmadığım için herhangibir yorum yapma şansım yok. Ancak daha önce bu güzergâhı yapan sayın fsirin “Avrupa Yollarında 6000 Kilometre” başlığı altında Arnavutluk’u da yazmıştı. Arnavutlukla ilgili ayrıntılı sorularınızı sayın fsirin’e yöneltirseniz zannederim kendisi memnuniyetle cevaplar.
Hırvatistan ve Slovenya için ise güvenlik konusunda en ufak bir tereddüde bile gerek olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Şimdilik hoşçakalın sevgiyle kalın.
 

Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Fatih bey,
sorularımı o kadar ayrıntılı ve güzel cevaplıyorsunuz ki o konu üzerinde soracak soru kalmıyor.
Teşekkürler.
 



Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Fatih bey ,
Avrupa yollarında karavan deneyimleriniz ve gözlemleriniz benim için çok önemli.
Ben motokaravan yada camper düşüncesindeyim.
Sizin çekme karavan kullandığınızı biliyorum.
Siz Avrupa yolları için motokaravan yada camper tercihlerinden birini yapacak olsanız tercihiniz ne olurdu ?
Teşekkürler.
 

Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Sanırım sorumu daha açmam gerekiyor.
Avrupada şehir içi yollarda motokaravan kullanmak , park etmek ,içersinde yatmak , şehir sokaklarında dolaşmak problem yaratıyor mu ?
Camper gibi bir araçla bu konular daha sorunsuz olur mu ?
 


Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Serhat Bey;
Yollarda motokaravan yada kamper arasında kullanım kolaylığı acısından fark olacağını zannetmiyorum, ancak kampere nazaran motokaravan biraz daha havalelidir diye düşünüyorum. Her iki tip aracıda kullanan birisi tecrübelerini aktarırsa hep birlikte bilgilenmiş oluruz.
Şehir içi kullanımlarda ise muhakkak ki aracınızın boyutları ne kadar küçülürse kullanım rahatlığı o ölçüde artar.
Ancak karavanınızla şehirlerde konaklayıp, aracınızı da bir nevi otomobil gibi kullanmayı düşünürseniz bunu bir miktar irdelemekte fayda olduğunu düşünüyorum.
Avrupa kentlerinde her aklınıza gelen yerde karavanla konaklamanız pek mümkün değildir. Özellikle kuzeye doğru çıktıkça bu sıkıntı biraz daha artar. Otoparklarda yada yol kenarlarında kamp yapılmaz levhaları ile sık sık karşılaşmaya başlarsınız. Bir iki geceden bir şey olmaz düşüncesiyle konakladığınızda belki bir şey olmayabilir de, ancak gecenin yarısı mavi-beyaz yanıp sönen bir polis arabası ışığı altında dert anlatmaya çalışmanın pek ufak bir ihtimal olmadığını da düşünmekte fayda var.
Karavanla şehir içi konaklamalarda eğer karavanınız sizi hiç dış destek almadan 5-6 gün yaşatacak bir karavan değilse lojistik açıdan sıkıntılarla karşılaşırsınız. Bunlardan en önemlilerinden birisi tuvalettir. Aracınızdaki tuvaletinizin kaseti dolduğunda bunu boşaltacak yer bulmak dert olur. Yaşam akünüz 1 en fazla 2 gün sonra çaptan düşmeye başlar, pis su deponuz dolar yine depoyu nereye boşaltacağınızın derdine düşersiniz. Tabii bu süreçte temiz su deponuzda artık boştur.
Ayrıca şehri gezmek için karavanınızdan ayrıldığınızda aklınız karavanınızda kalır. ( 4. sayfanın başındaki Sayın Mes’in yazısını bir kez daha okuyarak hatırlamakta fayda var. ) Çünkü Avrupa’da ki şehir merkezlerinin neredeyse tamamı yayalaştırılmış alanlar olup araçla giremezsiniz. Bu merkezlere yakın otoparklar da ücretlidir ve aracınızı tam gün bırakmaya kalkarsanız neredeyse kalacağınız kampinge vereceğiniz ücret kadar otopark parası ödersiniz. Yüksek sezonda şehir merkezlerinde pek kolay otoparkta bulamazsınız, her yer dolu olur.
Şehir içindeki konaklamalarınızda burnundan kulağına kadar küpeli ve hızmalı, pembe saçlı yada neo nazi kılıklı 2-3 kişinin, konakladığınız mekanın yakınlarında dolaşması sizi irite edebilir.
Kadınlar çevrelerine erkeklerden daha duyarlıdırlar. Gecenin bir vakti;
- “Serhat, kalk kalk karavanın çevresinde tipsiz birileri var” diyen eşinizin sizi dürtmesiyle uyanırsınız. Şöyle bir dışarıya bakıp;
- “Yat yat, iyi çocuk onlar” demeniz bile kar etmez. Artık gece sizin için başlamıştır.
Ya karavanınızla oradan ayrılıp tipsiz çocukların olmadığı bir mekan aramak durumunda kalırsınız yada kukumav kuşu gibi gecenin bir vakti karavanın içinde sizin iyi olduğunu düşündüğünüz ancak ailenin diğer fertlerinin hiçte öyle olduklarını düşünmediği, o çocukların gitmesini beklersiniz.
Ancak ille de bir kampinge girilmemek arzusu varsa, motokaravanlar için düzenlenen ve son yıllarda sayıları hızla artan karavan parklarından yararlanabilirsiniz. Lojistik açıdan da sizi rahatlatacak imkânlara sahip bu parklarda günlük 10 Euro civarında bir ücret karşılığı konaklamak mümkündür.
Yurtdışı seyahatlerde kamping dışı alanlarda konaklamanın, hele hele ilk çıkışlarda bunu yapmanın hiçte uygun bir davranış olmayacağı kanısındayım. Ancak ileriki seyahatlerde kendi gözlerinizle görüp yaşadığınız deneyimler ışığında davranış şeklinize kendiniz karar verebilirsiniz ve inanın, onlarca makale okuyarak oluşturduğunuz düşüncelerinizden daha doğru sonuçlara ulaşırsınız.
Keyifli ve bol geziler dileğiyle hoşçakalın, sevgiyle kalın.
 

Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

Sevgili Fatih akıcı güzel anlatımınla avrupa seyahati anıların ,Karavancının El Kitabı kıvamına yaklaşıyor,hatta ben çıktı alamadığımdan baştan beri yazdıklarını benim için derlesen bende senden Beldibinde alsam.Çok mu ileri gitmiş olurum?
 



Ynt: Çekme Karavanla Yurtdışı Seyahati ve Maliyet Bilgileri

YURTDIŞINA (Avrupa) KARAVANLA ÇIKIŞ GÜZERGÂHLARI -8

HIRVATİSTAN
Avrupa’da Türklerden vize istemeyen nadir ülkelerden birisi olan Hırvatistan; bir geçiş güzergâhı olmasının yanında, Adriyatik kıyılarındaki onlarca kamping alanı, bazılarının yüzlerce dekara ulaşan büyüklükleri ve çağdaş altyapıları ile çadır ve karavanla seyahat edenler için bir tatil cennetidir.
Hırvatistan’da geçiş güzergâhında kullanılacak yolların tümü otoban’dır. Sırbistan’dan gelişte Bajokovo sınır kapısından girdikten sonra Zagreb’e kadar A-3 nolu otoban kullanılabilecek tek güzergahtır. Zagreb’den sonra eğer Viyana, Prag, Dresden üzerinden Berlin’e doğru gitmek isterseniz ( Doğu Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Polonya için kullanılabilecek hat ) Zagreb’den kuzeye doğru A-2 otobanıyla Macelj sınır kapısına, orta ve batı Avrupa’ya doğru bir güzergah tercihiniz varsa Zagreb’den kuzeybatıya doğru A-3 otobanında devam ederek Bregana sınır kapısına ulaşırsınız.
Hırvatistan’da bir miktar kalıp tatil yapmak isterseniz batıya A-1 ve devamı A-6 otobanıyla Hırvatistan’ın Antalya’sı İstra Yarımadasına yada güneyindeki adalar grubuna (Rab, Krk, Cres ) ulaşabilirsiniz. Biraz daha güneye Dalmaçya kıyılarına doğru indiğinizde ise dantel gibi kıyılar eşliğinde otantik Hırvatistan’ı keşfedebilirsiniz.
Hırvatistan sınır geçişleri açısından en rahat ve sorunsuz ülkelerden birisidir. Çoğu kez pasaportunuza giriş-çıkış mühürü bile vurulmaz.
Sırbistan’dan girdikten sonra A-3 otobanını kullanarak Bregana sınır kapısından çıkış yapmak isterseniz yaklaşık 300 kilometre, A-3 otobanı ve devamıyla A-2 otobanı ile Macelj sınır kapısından çıkış yapmak isterseniz de yaklaşık 350 kilometrelik bir mesafeyi katetmeniz gerekir ki yollarda oyalanmadığınız takdirde 4-5 saat içerisinde Hırvatistan’ı geçebilirsiniz.
Hırvatistan’da 2004 yılında kabul edilen yeni trafik yasasına göre, kandaki alkol miktarı sınırı "sıfır"a indirilmiştir. Bu durumda kandaki en ufak alkol miktarı dahi "alkollü araç kullanma" olarak kabul edilecektir.
Araçlar seyir halindeyken farları açık olmalıdır.
Yine trafik yasalarına göre, araçlarda, ilk yardım çantası, çekme halatı ve araç için yedek ampul bulunması mecburidir.
Hırvatistan’a giriş yapacak özel araçlara ilişkin herhangibir yaş sınırlaması bulunmamaktadır.
Hırvatistan’da da Sırbistan ve Makedonya’da olduğu gibi otoban üzerindeki gişelerde ücret ödenmektedir. Ödemelerde Hırvat para birimi olan Kuna’nın yanında Euro’da kabul edilmektedir. Çekili karavanınız ile otobanı kullandığınızda ücretlendirmeyi II. Kategori üzerinden yapmaktadırlar.
Sırbistan’dan girdikten sonra A-3 otobanını kullanarak Bregana sınır kapısından çıkış yapmak isterseniz 161 kuna, ( 23 Euro ) A-3 otobanı ve devamıyla A-2 otobanı ile Macelj sınır kapısından çıkış yapmak isterseniz de 194 kuna ( 28 Euro ) otoban kullanım ücreti ödersiniz. Eğer İstra Yarımadasına gitmek isterseniz de ödeyeceğiniz ücret 295 kuna ( 42 Euro) olur. Görüldüğü gibi Hırvatistan’ın otoban kullanım ücretleri biraz yüksektir.
Hırvatistan güvenlikle tatil yapılabilecek bir ülke olup yolları da aynı şekilde rahatlıkla kullanılabilecek bir ülkedir.
Keyifli ve bol geziler dileğiyle.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,680
Mesajlar
1,522,135
Kayıtlı Üye Sayımız
166,527
Kaydolan Son Üyemiz
yasinturfanda

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst