Bu da benim keyifhanem

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Buggy Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 145
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 44,015

Etiketler
Ynt: Bu da benim keyifhanem

seyit' Alıntı:
Okul harçlıklarımla kendime ilk manuel-kollu matkap(brace),bir adet iskarpela,bir adet ağaç törpüsü,bir adet küçük mengene,küçük bir tornavida,küçük bir çekiç aldığımda Orta Okul 1. sınıftaydım.Bu saydıklarım bugün hala o fotoğraflarda biryerlerde duruyor.O günden buyana geçen süre ortalama 50 yıl ,yani yarım asır ve bugünkü halini alması yarım asır sürdü.Sizin yaşınızı bilmiyorum fakat benden genç olduğunuzu tahmin ediyorum.Atelyenizin bugününe bakıp 50 yıllık bir sürenin sonuna tahmin yürütürsek nerelere gelmiş olacağını tahmin bile edemiyorum.

Neredeyse aynı zamanda birikime başlamışız. Ben de ilkokulda, radyoda konuşan insanlar nerede oturuyor diye bir tornavidayla radyo sökerek işe başlamıştım. Ben 62 yaşındayım, vardiya mühendisi olarak işe başladığım petrokimya işkolundan yönetici olarak 14 yıl önce emekli oldum ama 26 yılım benzin, yağ ve lpg koklayarak geçti. Bağımlılık yapmış olacak ki şimdilerde araç kaputu içinden pek çıkamıyorum. Atelyem, tamirciliğim mecburiyettendir. Evime en yakın yerleşim yeri 2 km ötede bir köy olunca arıza yapan her şeye burnumu sokmak zorunda kaldım. 1 liralık parça değişimi için servisin gelmesi 10 - 15 gün alıyor. Aracım arıza yapsa sanayiye götürecek hale getirmek gerekiyor. İnternet imkanlarıyla her türlü tamir bakım kılavuzlarına ulaşınca da "ne iş olsa yaparım abi" konumuna geldim. Böyle olunca da o alet de lazım, bu alet de lazım diye hırdavatçıları zengin ettim. Zoruma gitmiyor, gerçekten yaptığım herşeyden keyif alıyorum. Benim geçmişteki düşüncem de buydu zaten, insan emekli olduğunda bir hobisi, bir de bobisi olmalı diye. Bende hobiler ve bobiler bol. Ne benim çekiç seslerim, ne de bobilerin havlaması kimseyi rahatsız etmiyor. İki dönüm bahçe içinde, günlerce insan yüzü görmeden gül gibi geçinip gidiyoruz işte.
 

Ynt: Bu da benim keyifhanem

bkocoglu' Alıntı:
Beyefendi,

Sizde durdunuz durdunuz, milleti can evinden vurdunuz......

Bilmezmisiniz,

Her Türk erkeğinin 90x60x90 dan sonra en büyük hayali böyle bir sığınaktır.

Buraya , yat-kat-han-hamam resimleri koysaydınızbu kadar "iç" çekilmezdi.

Mutluluğunuz daim olsun....................

Teşekkürler, benim asıl sığınağım burası aslında.

Bahçe001.jpg


Bahçe002.jpg


Bahçe003.jpg
 





Ynt: Bu da benim keyifhanem

Buggy' Alıntı:
Neredeyse aynı zamanda birikime başlamışız. Ben de ilkokulda, radyoda konuşan insanlar nerede oturuyor diye bir tornavidayla radyo sökerek işe başlamıştım. Ben 62 yaşındayım, vardiya mühendisi olarak işe başladığım petrokimya işkolundan yönetici olarak 14 yıl önce emekli oldum ama 26 yılım benzin, yağ ve lpg koklayarak geçti. Bağımlılık yapmış olacak ki şimdilerde araç kaputu içinden pek çıkamıyorum. Atelyem, tamirciliğim mecburiyettendir. Evime en yakın yerleşim yeri 2 km ötede bir köy olunca arıza yapan her şeye burnumu sokmak zorunda kaldım. 1 liralık parça değişimi için servisin gelmesi 10 - 15 gün alıyor. Aracım arıza yapsa sanayiye götürecek hale getirmek gerekiyor. İnternet imkanlarıyla her türlü tamir bakım kılavuzlarına ulaşınca da "ne iş olsa yaparım abi" konumuna geldim. Böyle olunca da o alet de lazım, bu alet de lazım diye hırdavatçıları zengin ettim. Zoruma gitmiyor, gerçekten yaptığım herşeyden keyif alıyorum. Benim geçmişteki düşüncem de buydu zaten, insan emekli olduğunda bir hobisi, bir de bobisi olmalı diye. Bende hobiler ve bobiler bol. Ne benim çekiç seslerim, ne de bobilerin havlaması kimseyi rahatsız etmiyor. İki dönüm bahçe içinde, günlerce insan yüzü görmeden gül gibi geçinip gidiyoruz işte.

"Beşer şaşar" demişler; yaşınız konusunda ben de şaşmışım işte.Meğer aynı yaşlardaymışız.
Daha önce pek sözünü etmediğim bir konuda dededen kalma bir miktar arazı üzerinde çiftçilik ve hayvancılıkla ailecek uğraşıyor olmamız ve söz konusu yerin en yakın yer olarak bir köye uzaklığı tam 8Km.Ben de kendimi bildim bileli bu yerde tüm tatil dönemlerimi geçirdiğimden hemen her konuda kendi göbeğimizi kesmek zorunda olmamızın gereği olarak da pek çok işi öğrenmek ve yapmak zorunda kaldık.
Ben artık oradan da büyük oranda elimi çektim ve işi genç kuşaklara bıraktım,fakat kendi aletlerimi de şehirdeki evimin altında kiraya vermediğim bir iş yerine aktarıp bu atelyeyi oraya taşıdım.Aslında şehir yaşamımıda tıpkı sizinki gibi bir yerde sürdürebilmeyi çok istedim fakat o imkanı bir türlü bulamadım.Şimdi ben bir binanın 4. katında oturuyorum ve o atelye de binanın altındaki pasajın içinde bulunuyor.Trafik polislerinin de durup durup yaşadığımız bölgede park yasakları icat etmesi ve gidip gelip plakalarımızın resmini çekip ceza yağdırmaları da beni iyice bunalttı ve jeeplerin her ikisini de kullanabilmek için bıraktığım yerlere ancak ticari taksi ile gider oldum.Bu tarz baskılar ve artık elektirik faturalarının çok yüksek gelmeye başlamasıda beni hem jeep kullanmaktan ve hem de atelyeye girmekten soğuttu.Sanırım artık sadece emekli olarak kalmayıp halk deyimiyle " Tekaüt" olma zamanı geldi.
 



Ynt: Bu da benim keyifhanem

Buggy' Alıntı:
Buna katılmıyorum Seyit Bey, ne zaman ki anahtarı somunun tepesine geçiremeyiz, işte o gün tekaüt olma zamanımız gelmiştir.
Zamanın da benzincinin birinin bana benzin yerine su ve yer altındaki çürümüş tankının dibindeki çürümüş metal parçalarından oluşan tortuyu satması sonucu yoğun kar tipisi altında ücra dağ yollarında her 4-5 Km de bir benzin otomatiği ve karbüratör söküp temizleyip takarken artık parmak uçlarımın neredeyse iyice donmuş olduğunu farketmeden karbüratörün o iki adet somununu elimle yerleştirmeye çalışıyor olduğumu sanıp çoktan yere düşürmüş olduğumu hiç farketmeden dakikalarca parmaklarımı döndürüp durmuşum meğer. Yazdıklarınız bana birden o olayı hatırlattı.
 




Ynt: Bu da benim keyifhanem

Buggy' Alıntı:
Seyit Bey'le sohbetimiz bana muppet show'un balkon adamlarını hatırlattı nedense :D :D :D

Zaman denen kahrolası demek bizi bu hale getirip sahneden indirip balkona attı!!!
 

Ynt: Bu da benim keyifhanem

Öyle düşünmeyin arkadaşlar

Her yaşın bir güzelliği var

1959 doğumluyum

1980 de köy öğretmeni olarak göreve başladığımda tam 5 yıl karı-koca para biriktirdik. Eski bir Murat124 zor alabildik.

1 kış sezonu paramız olmadığından arabanın aküsü öldü. Alamadık. Arabayı yokuşun başına park ettim. İttirerek çalıştırdım. Bir kış ..

Hay dı, huy du derken, geldik.geldik 53 yaşına ,

Şükür , tanrıdan başka hiç kimseye sorumluluğum yok. ( Bir de torunları sevmekten gayri)

Şükür,
kapımda

Karavanım
Motorsikletim
Vitara'm
garajımda oynamak için 1976 model Anadol otomobilim duruyor.

sahnede olmaktansa balkonda olmak daha keyifli

Eee aydan aya ziraat bankasından tele maaşımızda alıyoz.........

Bundan sonra gel keyfim gel gayri....
 

Ynt: Bu da benim keyifhanem

bkocoglu' Alıntı:
Öyle düşünmeyin arkadaşlar

Her yaşın bir güzelliği var

1959 doğumluyum

1980 de köy öğretmeni olarak göreve başladığımda tam 5 yıl karı-koca para biriktirdik. Eski bir Murat124 zor alabildik.

1 kış sezonu paramız olmadığından arabanın aküsü öldü. Alamadık. Arabayı yokuşun başına park ettim. İttirerek çalıştırdım. Bir kış ..

Hay dı, huy du derken, geldik.geldik 53 yaşına ,

Şükür , tanrıdan başka hiç kimseye sorumluluğum yok. ( Bir de torunları sevmekten gayri)

Şükür,
kapımda

Karavanım
Motorsikletim
Vitara'm
garajımda oynamak için 1976 model Anadol otomobilim duruyor.

sahnede olmaktansa balkonda olmak daha keyifli

Eee aydan aya ziraat bankasından tele maaşımızda alıyoz.........

Bundan sonra gel keyfim gel gayri....

Ben yine de o jeepleri evin balkonundan seyretmek yerine onların penceresinden balkona bakmayı yeğlerdim.
 

Ynt: Bu da benim keyifhanem

seyit' Alıntı:
Ben yine de o jeepleri evin balkonundan seyretmek yerine onların penceresinden balkona bakmayı yeğlerdim.

Balkon lafın gelişi, en güzel görüş açısını yakalamak için penceresinden değil aracın altından bakmak daha güzel. Tekerlekli bir yatma tahtam var, fazla rahat. Genellikle zamanı unuturum, eşim ayağımdan çekerek jeep'in altından çıkarır. Bu sıralar iş programımdaki paslanmaz'a geçiş uygulamasındayım. Deniz kenarında olduğum için korozyonla ilgili sıkıntılarım var. Sökebildiğim ne kadar cıvata/saplama/somun varsa hepsini paslanmazla değiştirme faslındayım. Eylülün ilk haftası da tüv sınavım var, o zamana bitiririm bir aksilik olmazsa.
 

Ynt: Bu da benim keyifhanem

Civata , saplama , somun konusunda deyil ama kaporta ile ilgili olarak ben de (belki sahil kadar sorun olmasa bile) özellikle '62 nin etek kısmında ufak ufak kendini göstermeye başlayan boya altı bazı kabarmalardan ötürü kaportayı tamamen aşağı alıp kumlatmayı ve korozyona daha dirençli çinko fosfat esaslı bir astar ve aynı esaslı ara kat uygulaması yapmayı planlıyordum.Marin ürünler satan bir firmadan ( İzmir) galon olarak bu astarı getirttim.Henüz uygulamaya geçemedim ama niyetim bu.
 



Ynt: Bu da benim keyifhanem

seyit' Alıntı:
Civata , saplama , somun konusunda deyil ama kaporta ile ilgili olarak ben de (belki sahil kadar sorun olmasa bile) özellikle '62 nin etek kısmında ufak ufak kendini göstermeye başlayan boya altı bazı kabarmalardan ötürü kaportayı tamamen aşağı alıp kumlatmayı ve korozyona daha dirençli çinko fosfat esaslı bir astar ve aynı esaslı ara kat uygulaması yapmayı planlıyordum.Marin ürünler satan bir firmadan ( İzmir) galon olarak bu astarı getirttim.Henüz uygulamaya geçemedim ama niyetim bu.

Ben dış kısımlarda astar boya yerine galvaniz(gri) macun, iç kısımlarda Dayson pütür kullanıyorum. Çinko fosfat bazlı astar dediğin boya mı macun mu. Macun, tel fırça veya zımpara izlerini astar boyadan daha iyi kapatıyor. Macunu tinerle inceltip fırçayla uyguluyorum ve 240-600-2000 su zımparasından sonra ara kat uygulamadan boyaya geçiyorum.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,774
Mesajlar
1,523,699
Kayıtlı Üye Sayımız
166,594
Kaydolan Son Üyemiz
SEMİHFİDAN33

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst