Biraz da Gülelim

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan phobios Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 1,106
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 172,099
Ynt: Biraz da Gülelim

Dört üniversite öğrencisi..
Yurt odasında gece geç vakitlere kadar eğlenirler, ertesi günkü sınavı gençliklerine karşı planlanmış bir saldırı olarak düşünürler. (Çok doğru) .
Ertesi gün de yüzlerini ve giysilerini olabildiğince kirletirler ve dekana çıkıp bir önceki gece bir düğüne gittiklerini, dönüş yolunda arabanın lastiğinin
patladığını, bütün yol boyunca arabayı itmek zorunda kaldıklarından sınava yetişemediklerini söylerler. Dekan da üç gün sonra sınavı alabileceklerini bildirir.
Kafadarlar teşekkür edip üç gün sonra sınava gireceklerini söyleyip ayrılırlar. Sınav günü geldiğinde kendilerine bu sınavın özel bir sınav olduğu,
her birinin ayrı ayrı odalarda sınava girecekleri açıklanır. Son üç günde iyi hazırlanmış olduklarından bunu önemsemezler.

>Sınav başlar; 100 puanlık iki sorudan oluşmaktadır:
>Soru 1: Adınız ve soyadınız (2 puan)
>Soru 2: Hangi lastik patladı? (98 puan)

>a) Ön sol
>b) Ön sağ
>c) Arka sol
>d) Arka sağ




sonuç: Cin olamadan adam çarpmayacaksın ;)
 

Etiketler

Ynt: Biraz da Gülelim

Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş. Adam biraz yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına oturmuş.

Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış.

Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış.

Bir de bakmış ki yanındaki sepet bomboş. Şapkalar gitmiş. Kafasını kaldırıp ağaca bakmış ki, ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları...

Adam düşünmeğe başlamış :
' Ben şimdi ne yapacağım, şapkaları bu maymunlardan nasıl geri alacağım? '

Düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bakmış ki, maymunlar da adamın taklidini yapıyorlar, kafalarını kaşıyorlar. Adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlarda... Derken adam ne yapacağını bulmuş, kendi kafasındaki şapkayı çıkarıp yere atmış, maymunlar da... Adam böylece bütün şapkaları geri almış, sepetine koyup yoluna devam etmiş.

Aradan 50 yıl geçmiş...



Artık adamın bir torunu varmış, o da dedesi gibi şapka satıcısı olmuş. Günlerden bir gün onun da yolu aynı ormana düşmüş. Hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış... Bir saat sonra uyanmış, birde bakmış ki sepetin içinde şapkalar yok... Derken tuhaf sesler duymuş, birde kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bir sürü maymun, hepsinin kafasında birer şapka.



Düşünmüş...
' Dedem yıllar önce bana bir hikâye anlatmıştı... Ne yapacağımı çok iyi biliyorum...'

Adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını yapmışlar... Adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da… Ve adam gülümseyerek kendi başındaki şapkayı çıkarmış yere atmış... O anda ağaçtaki maymunlardan biri yere inmiş, adamın yere attığı şapkayı kapmış, adama da bir tokat atmış ve şöyle demiş:

Sadece senin mi deden var...
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Baba, bir yaşındaki çocuğunu havaya atıp atıp tutuyordu..
Ne yapıyorsun dediler..
Seviyorum dedi..
Atıp atıp tutmaya devam etti.. Çocukta mutlu, gülmekten neredeyse katılacak..
Baba bir kez daha attı..
Tutamadı..
*
Bebe yoğun bakımda!.. Allah’tan verilmiş sadakası varmış..
*
Birileri de Türkiye’yi havaya atıp atıp tutuyor..
Ne yapıyorsun diyoruz..
Cevap yok!
Seviyor mu?
Sarsıyor mu?
Belli değil.. Havaya atıp atıp tutuyor.. Havaya her fırladıkça kimi zevkten katılıyor, basıyor kahkahayı, kimi de korkudan titriyor..
Onun aldırdığı yok.. Mütemadiyen havaya atıp atıp tutuyor..
Maazallah bir tutamasa..
Hepimiz mevta!

eee "Ayı, eniğini severken, öldürüvermiş"

:D ;) :-\ :'(
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Sahibinden com da şu an yayında olan bir ilan.. reno bir araba, çok eski, 1500 tl. ama ilan çok feci ;

Aracım 1977 model olup 1300 motor hacmine sahip bir yer uçağıdır (Benim gözümde). Model yılının 83 yazdığına bakmayın 83'ten aşağısını bilgisayar kabul etmedi. Onun için öyle yazmak zorunda kaldık.

ABS, KlİMA, AIRBAG, AÇILIR TAVAN, ALAŞIM JANT, NAVİGASYYON, YOL BİLGİSAYARI gibi özellikleri yoktur. Fakat, direksiyonu, sigara küllüğü, yaylı koltukları ve çakmaklığı vardır. Açılıp kapanabilen camları ve kapı kolları çalışır durumdadır.

Komple orıjınal olan aracımda aranırsa birkaç yerde lokal boya çıkabilir. Hatta iyicene didik didik edilirse komple boyalı olduğu ortaya çıkabilir. Yüzeysel boyaların yanısıra bir kaç küflü bölgeye de rastlanılmıştır.

Aracın rengi aslen eflatundur. Fabrika çıkışı ise koyu yeşil ile cırtlak mor arası bir şeydir. Bu boyalar zaten o dönemki renoların orijinal boyalarıydı. Bizim elimize geçtiğinde beyazdı. Biz de daha sonra kanunlara uygun olsun diye ruhsattaki yazan renk olan eflatuna boyattık. Fakat renk seçeneğinde aradım bulamadım. Ona yakın bir renk olan Mor seçeneğinin işaretlemek zorunda kaldık.

Çorum kaloriferini 1 yıl önce başka bir araca taktırdığımızdan dolayı şu anda kaloriferi yoktur. Fakat kışın yedek bir aküye bağlı olarak bir elektrikli battaniye iş görebilir. Veya 2.5 litrelik bir kola şişesine sıcak su doldurarak belinize koyabilirsiniz. İmkanlar olmayınca parlak fikirler artıyor haliyle.

Tüm bakımları yetkili serviste yapılmamış olup el yordamıyla eş-dost yardımıyla yapılmıştır. Aracın farları vardır. Fakat uzun ve kısa far diye bir şey olmadığı için geceleyin onunla uğraşmadan direk yola yoğunlaşabiliyorsunuz. Ayrıca farları kapalı konumdayken frene basarsanız fren lambalarının yanında farları da çalışmaktadır. Değişik bir özellik. Diğer arabalarda bulamazsınız.

Arabayı hiç kilitlemiyorum. Kimse de içine girmedi şimdiye kadar.Çünkü kilitlesem bile bir çaykaşığıyla açılıyor zaten. Bilenler bilir. Anahtar derdi yok. Kaput ve bağaj anahtarsız açılabiliyor. Bu özellik modelli arabaların çoğunda bile yok.

Ayrıca şöför mahalinin yanındaki kısımda ayak koyma yerinde yaklaşık 30 cm çapında bir delik vardır. Bu deliği örtmek için bir mukavva ve çuval kullandım. Yazın deliği açarak doğal klima olarak kullanmaktayım. Yakıtı da etkilemediği için gayet ekonomik.

Egzozu delindi. Baktım güzel ses çıkarıyor. Hiç ellemedim. Çalışınca havalı bir araba gibi ses çıkarıyor. Başkaları egzozdan ses çıkarmak için bir çok paralar harcıyor. Düdük falan taktırıyorlar. Ben bedavadan yapıyorum bunu.

Aracımdan gayet memnunum. Muhayyer bir araçtır. (O da ne demekse bir türlü çözemedim. Osmanlıca özlüğe bile baktım ama işin içinden çıkamadım.) Model yükselteceğimden dolayı satıyorum. Yoksa daha binerdim. 1979 model bir Renault 12 alacağım. bu modeller arası renaultlarla takas yapabilirim.



http://www.sahibinden.com/sifir_olu_gibi_-82WQQaXQQ19450847WQQpXQQdisplayitem

süper yaa.
 



Ynt: Biraz da Gülelim

Çankaya yokuşundan inmekte olan kamyon kırmızı ışıkta durunca, yanındaki
arabadaki sarışın camını indirir ve bağırır:


"Hey benim adım Ayşe! Yükünüz dökülüyor, haberiniz olsun..."

Kamyoncu aldırmaz, yeşil yanınca sürer. Öbür kırmızıda sarışın gene yakalar
kamyonu:

"Hey, duymadınız! Ben Ayşe! Yükünüz yola dökülüyor diyorum."

Kamyoncu gene sürer. Üçüncü kırmızıda sarışın arabasından fırlar kamyonun
camını yumruklar, indirtir.

"Yahu ben Ayşe! Yükünüz dökülüyor!"

Kamyoncu kafa sallar ve sürer. Dördüncü kırmızıda bu defa kamyoncu aşağı
iner, sarışının arabasına yürür, camı tıklatır, indirtir.

"Hey!" der, "Benim adım da Mehmet. Ankara'da kış var ve ben tuz kamyonu
sürüyorum!"
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Saglik Komisyonu uyariyor!..

ALKOL , icmeyi sevenler icin faydali ve koruyucu bilgiler ...



Alkol alimina bagli bozukluklar, nedenleri ve cozumleri:

belirti: Ayaginiz islak ve soguk.
sebep: Kadeh yanlis aciyla tutuluyor.
cozum: Kadehin agizini yukariya gelinceye kadar cevirin.
------------ --------- ---------
belirti: Onunuzdeki duvarda avizeler var.
sebep: Zeminde yatiyorsunuz.
cozum: Vucudunuzu zemine 90° aci yapacak sekilde konumlandirin.
------------ --------- --------- --------- ----
belirti: Zemin bulanik gorunuyor.
sebep: Bos bir kadehe bakiyorsunuz.
cozum Hemen kadehi sevdiginiz bir icecekle doldurun.
------------ --------- --------- --------- -
belirti: Zemin hareket ediyor.
sebep: Surukleniyorsunuz.
cozum: En azindan sizi nereye goturduklerini sorun.
------------ --------- --------- --------- ---
belirti: Ne zaman birisi konussa kulaginiz yanki yapiyor.
sebep: Kulaginizi kadehe sokmussunuz.
cozum: Kendinizi maskara yapmayi birakin!
------------ --------- --------- --------- ---
belirti: Oda sallaniyor, herkes beyaz giyinmis ve muzik sanki tekrar edip duruyor.
sebep: Ambulanstasiniz.
cozum: Hareket etmeyin. Uzmanlar geregini yapar.
------------ --------- --------- ----
belirti: Babaniz ve kardesleriniz yabanci gibi bakiyor.
sebep: Yanlis evdesiniz.
cozum: Evinizin yolunu sorun.

Serefe :smiley:
 

Ynt: Biraz da Gülelim

ulusotomotiv' Alıntı:
Yaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış yolda ilerlerken, bir bisikletlinin kendisine çarpması ile yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış. Sokaktan geçenler, yaşlı adamı hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar.
Hemşireler, adamcağızın yarasına pansuman yapmışlar, ama 'biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini söylemişler. Yaşlı adam huzursuzlanmış ve acelesi olduğunu, tetkik istemediğini söylemiş.
Hemşireler merakla acelesinin sebebini sormuşlar. Adamcağız da: "Karım huzur evinde kalıyor, her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim, geç kalmak istemiyorum." demiş.
"Karınızın, siz gecikince merak edeceğini düşünüyorsunuz herhalde." Demiş bir hemşire. Adam üzgün bir ifade ile "Ne yazık ki karım alzheimer hastası ve benim kim olduğumu bilmiyor." demiş.
Hemşireler hayretle: "Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor, neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşturuyorsunuz?" demişler.
Adam buruk bir sesle "Ama ben onun kim olduğunu biliyorum." demiş.
SEVDİKLERİNİZİN KİM OLDUĞUNU ASLA UNUTMAMANIZ DİLEĞİYLE .....!!

anlayana...
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Nejat' Alıntı:
Dört üniversite öğrencisi..
Yurt odasında gece geç vakitlere kadar eğlenirler, ertesi günkü sınavı gençliklerine karşı planlanmış bir saldırı olarak düşünürler. (Çok doğru) .
Ertesi gün de yüzlerini ve giysilerini olabildiğince kirletirler ve dekana çıkıp bir önceki gece bir düğüne gittiklerini, dönüş yolunda arabanın lastiğinin
patladığını, bütün yol boyunca arabayı itmek zorunda kaldıklarından sınava yetişemediklerini söylerler. Dekan da üç gün sonra sınavı alabileceklerini bildirir.
Kafadarlar teşekkür edip üç gün sonra sınava gireceklerini söyleyip ayrılırlar. Sınav günü geldiğinde kendilerine bu sınavın özel bir sınav olduğu,
her birinin ayrı ayrı odalarda sınava girecekleri açıklanır. Son üç günde iyi hazırlanmış olduklarından bunu önemsemezler.

>Sınav başlar; 100 puanlık iki sorudan oluşmaktadır:
>Soru 1: Adınız ve soyadınız (2 puan)
>Soru 2: Hangi lastik patladı? (98 puan)

>a) Ön sol
>b) Ön sağ
>c) Arka sol
>d) Arka sağ




sonuç: Cin olamadan adam çarpmayacaksın ;)

çok süper yaa
 




Ynt: Biraz da Gülelim

VoDaFoNeCeLL' Alıntı:
Sahibinden com da şu an yayında olan bir ilan.. reno bir araba, çok eski, 1500 tl. ama ilan çok feci ;

Aracım 1977 model olup 1300 motor hacmine sahip bir yer uçağıdır (Benim gözümde). Model yılının 83 yazdığına bakmayın 83'ten aşağısını bilgisayar kabul etmedi. Onun için öyle yazmak zorunda kaldık.

ABS, KlİMA, AIRBAG, AÇILIR TAVAN, ALAŞIM JANT, NAVİGASYYON, YOL BİLGİSAYARI gibi özellikleri yoktur. Fakat, direksiyonu, sigara küllüğü, yaylı koltukları ve çakmaklığı vardır. Açılıp kapanabilen camları ve kapı kolları çalışır durumdadır.

Komple orıjınal olan aracımda aranırsa birkaç yerde lokal boya çıkabilir. Hatta iyicene didik didik edilirse komple boyalı olduğu ortaya çıkabilir. Yüzeysel boyaların yanısıra bir kaç küflü bölgeye de rastlanılmıştır.

Aracın rengi aslen eflatundur. Fabrika çıkışı ise koyu yeşil ile cırtlak mor arası bir şeydir. Bu boyalar zaten o dönemki renoların orijinal boyalarıydı. Bizim elimize geçtiğinde beyazdı. Biz de daha sonra kanunlara uygun olsun diye ruhsattaki yazan renk olan eflatuna boyattık. Fakat renk seçeneğinde aradım bulamadım. Ona yakın bir renk olan Mor seçeneğinin işaretlemek zorunda kaldık.

Çorum kaloriferini 1 yıl önce başka bir araca taktırdığımızdan dolayı şu anda kaloriferi yoktur. Fakat kışın yedek bir aküye bağlı olarak bir elektrikli battaniye iş görebilir. Veya 2.5 litrelik bir kola şişesine sıcak su doldurarak belinize koyabilirsiniz. İmkanlar olmayınca parlak fikirler artıyor haliyle.

Tüm bakımları yetkili serviste yapılmamış olup el yordamıyla eş-dost yardımıyla yapılmıştır. Aracın farları vardır. Fakat uzun ve kısa far diye bir şey olmadığı için geceleyin onunla uğraşmadan direk yola yoğunlaşabiliyorsunuz. Ayrıca farları kapalı konumdayken frene basarsanız fren lambalarının yanında farları da çalışmaktadır. Değişik bir özellik. Diğer arabalarda bulamazsınız.

Arabayı hiç kilitlemiyorum. Kimse de içine girmedi şimdiye kadar.Çünkü kilitlesem bile bir çaykaşığıyla açılıyor zaten. Bilenler bilir. Anahtar derdi yok. Kaput ve bağaj anahtarsız açılabiliyor. Bu özellik modelli arabaların çoğunda bile yok.

Ayrıca şöför mahalinin yanındaki kısımda ayak koyma yerinde yaklaşık 30 cm çapında bir delik vardır. Bu deliği örtmek için bir mukavva ve çuval kullandım. Yazın deliği açarak doğal klima olarak kullanmaktayım. Yakıtı da etkilemediği için gayet ekonomik.

Egzozu delindi. Baktım güzel ses çıkarıyor. Hiç ellemedim. Çalışınca havalı bir araba gibi ses çıkarıyor. Başkaları egzozdan ses çıkarmak için bir çok paralar harcıyor. Düdük falan taktırıyorlar. Ben bedavadan yapıyorum bunu.

Aracımdan gayet memnunum. Muhayyer bir araçtır. (O da ne demekse bir türlü çözemedim. Osmanlıca özlüğe bile baktım ama işin içinden çıkamadım.) Model yükselteceğimden dolayı satıyorum. Yoksa daha binerdim. 1979 model bir Renault 12 alacağım. bu modeller arası renaultlarla takas yapabilirim.



http://www.sahibinden.com/sifir_olu_gibi_-82WQQaXQQ19450847WQQpXQQdisplayitem

süper yaa.

kibrit çöpünden sonraki en iyi çalışma budur... :D
 

Ynt: Biraz da Gülelim

ulusotomotiv' Alıntı:
Çankaya yokuşundan inmekte olan kamyon kırmızı ışıkta durunca, yanındaki
arabadaki sarışın camını indirir ve bağırır:


"Hey benim adım Ayşe! Yükünüz dökülüyor, haberiniz olsun..."


Kamyoncu aldırmaz, yeşil yanınca sürer. Öbür kırmızıda sarışın gene yakalar
kamyonu:

"Hey, duymadınız! Ben Ayşe! Yükünüz yola dökülüyor diyorum."

Kamyoncu gene sürer. Üçüncü kırmızıda sarışın arabasından fırlar kamyonun
camını yumruklar, indirtir.

"Yahu ben Ayşe! Yükünüz dökülüyor!"

Kamyoncu kafa sallar ve sürer. Dördüncü kırmızıda bu defa kamyoncu aşağı
iner, sarışının arabasına yürür, camı tıklatır, indirtir.

"Hey!" der, "Benim adım da Mehmet. Ankara'da kış var ve ben tuz kamyonu
sürüyorum!"

önden çekişli aracın arka lastiklerine zincir takan şoförlerimiz var (bayan) bu tuz olayını çok görmemeliyiz.. :D
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Genç imam göreve geldiği köyde güzel bir kıza aşık olmuş ve kızı babasından istemiş.
fakat babası benim verilecek kızım yok demiş imama. imam tekrar istemiş, tekrar istemiş ama
faydasız adam kızını vermemiş. o akşam imam minareye çıkmış ezanını okumak için ve demiş ki;
'' BU EZAN BENDEN TÜM SEVİPTE KAVUŞAMAYANLARA GELSİN''
 

Ynt: Biraz da Gülelim

ALLAH İYİLİĞİNİZİ VERSİN GÜLMEKTEN 5 YAŞINDAKİ KIZIM VE EŞİM BENİ AKLIMI YEDİĞİMİ SANMAYA BAŞLAMIŞLARHİÇ BU KADAR GÜLMEMİŞTİM ELİNİZE SAGLIK ;D
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Ben rize pazarlıyım yani %100mohtiyim (laz);
Başımdan geçen iki komik olay;

Her pazara gittiğimde arkadaşların 4x4lerinden birini alırım ,
Arkadaşın TATA marka pickup aldım belli bir zaman sonra bozuldu parçaya ihtiyaç var sorduk soruşturduk parçayı rize sanayide bulucağımızı söylediler,
gittik sanayinin girişinde kahvenin önünde oturan geçlere sordum
-Tata parçacısı varmış burda nerde?
-Abi aşağıda marangoz var orda tahta parçası bula biliris (tabiki ben dahil olayı anlatıncada tümkahve öünü koptuk) :smiley:
 



Ynt: Biraz da Gülelim

Gene pazardayım alış veriş için bir manifaturacıya girdim,
içerisi yoğun duman göz gözü görmüyor,
bir teyzem (55-60 yaşlarda) tezgahda sigara içiyor o biçim
-Teyzem ya budaman ne böyle ?
-paha bişe olamiyiki (tabi aynen gülmek için dışarı)
:smiley:

Bizim oraların insanı rahttır kompleksten uzaktır.Bizim oralarda en fazla temel fıkraları sevilir,ve anlatılır

:smiley:
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,744
Mesajlar
1,523,057
Kayıtlı Üye Sayımız
166,559
Kaydolan Son Üyemiz
Sercantetik

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst