Ynt: BAOFENG UV-5R mi WOUXUN mu
daredevil' Alıntı:
Şimdi cep telefonu çalışmayan bir yerde 0,5 watt pmr telsizin neyine güvenilir ? Lisans alsam yine 1 watt a izin yok. (ilk sınavda inşallah lisansımı alacağım) Mecburen gerektiğinde kullanmak üzere yasak olanından bir cihaz bende aldım. Şu aşamada sadece amatör röleyi dinleyip bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum.
Bu konuya bir açıklık getirme adına; acaba ben mi yanlış anladım bilemiyorum ama Lisans aldığınızda elinizde bulunan 5 wattlık cihazları kullanabiliyorsunuz. 1 watt değil diyeceğim ama siz PMR frekansında kullanmaktan mı söz ediyorsunuz anlayamadım. Yoksa Lisanslı bir amatör olarak 144~146 / 430~440 MHz bantlarında 5 watt çıkış yapmanızda bir sakınca yok.
daredevil' Alıntı:
Böyle yasakçı ve noksan yasalar doğada spor yapan, fotoğraf çeken, afet durumunda haberleşmek için tedbir almaya çalışan vatandaşı mağdur etmekten başkada bir işe yaramıyor maalesef.
Bildiğim kadarıyla yasalar 12 yaşını doldurmuş her Türk vatandaşının Amatör Telsizcilik Belgesi almasına imkan sağlıyor. Sınavları da o kadar basit ki sanki marketten peynir alıyorsunuz. Ve ayrıca bu belgeyi neden almak istediğinizi kimse sorgulamıyor.
Bence yasaların bu kısmı gayet esnek.Ama daha önce de belirttiğimiz gibi biz yasaların bize kullanma müsaadesi verdiği ve neden kullanıyorsun diye sormadığı 0,136 KHz, 1,8 MHz, 3,5MHz, 7MHz, 10MHz, 14MHz, 18MHz, 21MHz, 24MHz, 27MHz, 30MHz, 50MHz, 144~146MHz, 430~440MHz, 1300MHz, 5700MHz, 10000MHz, 24000MHz, 47000MHz, 142000MHz gibi HF /MF /VHF /UHF /EHF /SHF frekanslarına sığamayıpda daha fazlasına gözü dikersek; e müsaade edelimde devlet de bize yassah hemşerüm desin yani.
Kullanımımıza sunular frekanslar içinde 4 watt'dan 400watt'a kadar çıkış yapabileceğimiz noktalar varken ve biz bu frekansların %5 ini dahi efektif olarak kullanmazken neden daha fazla frekans beklentisinde olmamızın anlamını çözebilmiş değilim.
Biz kullanmadığımız yüzden bu frekanslarda elimizden uçup gidiyor.Biz bu frekansları bir dolduralım hayırlısıyla. Eğer aşırı kalabalıktan bütün müsaadeli frekanslar dolarsa ki bu mümkün değil; o zaman ben de dahil olmak üzere yeni frekans arayışına girelim.
Hatta o vakit geldiğinde; gelin hep birlikte resmi kurum rölelerinde konuşalım.Çıkın derlerse de bize konuşacak frekans verin de çıkalım deriz.
Bir hikaye vardır; Padişah veziri çağırır ve kendisinden şehzadeyi avutmasını ister. Bir zaman sonra şehzade hazretleri ağlayarak gelir.
Padişah baba;"Oğlum, yavrum, kıymetli şehzadem, neden ağlarsın?" diye sorar.
Şehzade veziri göstererek "Beni tokatladı" der.
Tam da "Vay melun, vay yezit vezir! Sen kimsin ki şehzadeyi tokatlarsın? Vurun boynunu" diye hüküm vermişken zamanın hünkârı; "Ya devletlum, haşmetlum ! Önce bir dinleyin beni, eğer haksızsam şehzademe boynum feda olsun" diyerek son bir gayretle canını kurtarmak ister vezir.
"Anlat bakalım yezit ! neden tokatladın?"
"Hünkârım ben sizin oğlunuz olayım ve kısa bir süre avutun. Avutun ki görün bu boyun celladın kılıcını ne kadar hakeder?".
"Peki" der padişah."Ol da görelim bakalım neymiş vehbinin kerrakesi"
Vezir ağlamaya başlar. Padişah sorar " neden ağlıyorsun?"
"Ben yoğurt istiyorum"der şehzade kisvesindeki vezir.
"Getirin şehzadeye bir kazan yoğurtt"
Bir müddet sonra vezir gene ağlamaya başlar.
Padişah sorar "peki şimdi neden ağlıyorsun?"
"Ben pekmez istiyorum" der vezir.
"Getirin şehzadeye bir kazan pekmezz"
Bir müddet sonra vezir gene ağlamaya başlar.
Padişah sorar "ya şimdi neden ağlıyorsun?"
"Bir ondan bir bundan almak zor oluyor, ben ikisini tek kaşıkta yemek istiyorum" der vezir.
Her ikisini de tek kaşıkta yiyebilmek için pekmez ve yoğurt birbirine karıştırılır.
Bu karışımdan daha henüz bir kaşık almıştır vezir ve yüzünü ekşiterek yine ağlamaya başlar.
Padişah sorar "Fe sübhan Allah, şimdi ne istersin be mübarek evlat?"
Şehzade kisvesindeki vezir cevap verir "
Bu karışımın tadı çok kötü oldu, ayırın bunları birbirinden"
Tam padişah elini kaldırmış ve veziri tokatlamak üzereyken durumu anlar ve vezirin boynu kurtulur.
Saygıyla