Avcılık Spor mudur?

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan CJ7V8 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 271
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 70,171

Avcılık Spor mudur?

  • Evet Avcýlýk Spordur

    Kullanılan: 43 58.9%
  • Hayýr Avcýlýk Spor Deðildir

    Kullanılan: 30 41.1%

  • Kullanılan toplam oy
    73
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Ynt: Avcılık Spor mudur?

foco' Alıntı:
arkadaslar, uzun lafin kisasi doga severler olarak off-road culara ormanda iz yapiyorlar agaclara zarar veriyorlar, avcilara hayvan olduruyorlar, kampcilara ates yakiyorlar,dagcilara daglarin bakirligini bozuyorlar demeden hepberaber birlikte bir ortak yol bulup gecimimizi saglamaliyiz cunku daglar ovalar goller hepimizin ve paylasmak zorundayiz biz kavga etmeye devam edersek soylediklarimiz sadece lafta kalir ve hepimizin deger verdigi guzellikleri korumak ve gelistirmek icin hicbirsey yapmamis oluruz.


belkide gerçekten problemimiz birbirimizi eleştirmekten kaynaklı olarak hiç birşey yapmamış olmamızdır düşünsenize ABD deki ormanların %60 ı insanlar tarafından oluşturulmuş ormanlar ülkemizdeki ormanlar ise büyük bir kısmı kendiliğinden oluşmuş doğal ormanlar her yıl bir sürü yer yanıyor bu sene orman yangınlarında izmirden daha büyü bir alanı kaybettik ama ben ağaçlandırma çalışması ile ilgili hiç bir çalışma görmedim duymadım okumadım çevrecilerin doğa severlerin ve outdoor sporlarla uğrasanların bu bilinci taşıdığına inanıyorum lütfen ilgili bakanlıkları rahatsız ediniz bu bizim hakkımız ve bu iş için AB normlarına göre hepimize eğitim adı altında bişeyler dayatıyorlar ve hepimizi vergilendiriyorlar adamcağız emekli olmuş evi denize yakın akşam serinliğinde çıkmış sandalyesini kurmuş birasını açmış oltasını salmış denize vira demiş zabıta gelmiş hooop hemserim burada bunu yapamazsın git eğitim al sertifikanı al falanca yere har(a)ç yatır gel oltanı at eğitim tamam bunu anlıyorum iyide ilgili mevzuat gereğince eğiğtim halk eğitim merkezlerinde olmak zorunda halk eğitimde bu işi yapacak personel azlığından dolayı işi derneklere veriyorlar derneklerde normal ücretinin 30 ytl olması gereken kurs derneklerin aç gözlülüğü yada samimiyetsizliği nedeni ile 300-400 ytl gibi olması gereken fiyata nazaran çok astronomik bir halde tahsil ediyor böyle oluncada kimse eğitime yanaşmıyor şimdi size sormak isterim sadece babasından yem takıp olta sallamayı öğrenmiş bir adammı denize zarar verir yoksa trol tekneleri,şehrin göbeğindeki gemi söküm tesisleri,yada sahildeki balık çiftliklerimi daha zararlıdır

eğitime karşı değilim aksine savunucusuyum ama bu şartlarda bir eğitim değil modern kurs binası yapmak ya her ilde bir tane olsa 81 tane bina olur zaten avcılardan ve bir çok outdor sporcudan bununla ilgili bir şey bulup devlet har(a)cını alıyor zaten bu toplanan paralar o insanlara geri gelse modern kurs binalarında bu spor dalllarının her biri ile ilgili kürsüler oluşturulsa her kürsününde kendi içerrisinde kendi ilgi alanları ile ilgili kütüphaneler kurulsa ve yaptıkları sporla ilgili ar-ge çalışmaları yapabilseler türkiye için fenamı olur dünya polisi narkotik ve kaçakçılık birde bomba imha için tarsus çatalburun av köpeğini kullanıyor ama işin acı tarafı biz bu köpekle ilgili hiç bir gen havuzu oluşturmadık köpeklerin yavrularıda hep birbirinden farklılık gösterdiği için büyük av köpeği yetiştiricileri federasyonları yada dernekleri bu köpeği arı ırk kategorisine almıyorlar dolayısı ile bu köpek melezlenmiş diyorlar ve yarışmalardan men ediliyorsunuz tarsusta bile bu köpeği korumak için kurulduğunu söyleyen 85 tane dernek var bu derneklerin büyük kısmının tek düşüncesi lokallerde oynattıkları oyunlardan alacakları paralardır hal böyle oluncada sevgili arkadaşlarım ve büyüklerim malesef ve malesef çevreciler outdoor sporcuları suçlar outdoor sporcular kendi içinde birbirini suçlar ve biz hiç bir şey yapmamış oluruz sadece birbirimizi suçlamış oluruz bu kargaşayı gören bu işle ilgili (hiç bir şekilde bu tip faaliyetler hakkında bilgisi eğitimi yada görmüşlüğü olmamasına rağmen ) tek yetkili merci orman bakanlığıdır ve bol bol yasağı vardır bu kargaşayı gördükçede bizim sırtımızdan toplanan paralar başka yerlere aktarılır hiç edilir biz yine biz bize burada olduğu gibi ne yaparız diye tartışır dururuz
 

Etiketler
Ynt: Avcılık Spor mudur?



Sevgili arkadaşlar bu mesajım buradaki ilk mesajımdır.Aslında bu konu bu sitenin ana dallarından olmasada benim yıllardan beri ilgilendiğim bir konu olduğundan buraya hemen bi mesaj atmak istedim.
Avcılığın çok çeşitli yönleri vardır bunların en geneli ve en çok yapılanı köylünün mevsimlere göre boş zamanlarında kendine göre köyü korumak hayvanlarını korumak amaçlı genelde domuz tilki ve kurt avıdır.bu Kabul edilebilirdir.kimsenin artık et için bir hayvan vurmaya ihtiyacı yoktur marketten yada kasaptan alabilir.bu avcılıktır.
bir diğeride büyük şehirlerde yaşayan doğayı seven doğa yaşanısını tatmak ve duygularını bastırmak için yaptığı haraketlerdir.aslında ne ete nede başka bişeye ihtiyacı vardır.dengeliyse evet ama aç kurt misali her haraketli canlıya silahını uzatıyorsan bu avcılıkta değildir.Ve en önemlisi OTOMATİK silahla ava çıkanlar avcıda değildir benim gözümde .Avci çifte (superpoze) yada tek kırmayla çıkan hayvana biraz şans verendir.
Avcılık Spor kapsamına alınması yada bi grubun içine alınması anlamsızdır. Avcılık ;Spor gibi bi faaliyettir. Teşekkürler
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

Küçük bir hatırlatma :

Tilki avı tüm sezon yasaktır. Koruma altındadır. Süperpoze avcı silahı olsada, 8 adet ve yukarısı atabililen otomatik tüfeklere takoz adı verilen nesneyi şarjöre koyup 2 fişek alabilecek biçime düşürmeden avlanmaya çıkmak kanunen yasaktır. Su başında bek yaparak av yasaktır. Teyp kurmak, far tutup avlanmak, göl kenarındaki klübelerde bek yaparak avlanmak yasaktır. Kurallar açık ve nettir. Hayvanları korumaya yönelik her ne kadar kanun varsada önüne geçmek bir o kadar zordur. Kişisel sorumluluk ve bilinç önde gelmelidir.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

Sevgili arkadaşlar burada kaç defa yazdık yine yazayım ne de olsa klavyeler yazmakla aşınmıyor. Dünyadaki avlanabilecek hayvanların hepsinin ama hepsinin sonunu getirdik nesilleri tükenmek üzere bir süre sonra ortada uçan kaçan bir şey kalmayacak siz hala avcılığın kural ve kaidelerinden bahsedip uyduğunuzu beyan ediyorsunuz. Efendiler kaideye kurala uymak katliamı ve neslin tüketilmesi hakkını vermez bize. Merkez av konisyonu dediğimiz komisyon acaba türkiyede nerede sağlıklı sayım yapıppcda kotaları belirliyor. Bu sayımı yapacak yeterli ve yetkin elemanınız var mı ? Çevre orman bakanlığında vahşi yaşamdaki hayvanları en az doktora konusu olarak çalışmış ve akabinde de çalışmaya devam eden kaç tane biyolog-zoolog var ? . Allah aşkına kendinizi kandırıyorsunuz bari bizi kandırmaya çalışmayın hepimiz biliyoruz ki 10 sene önceki popülasyon şu an yok azaldı. Bir kişi çıkıp da diyebilir mi efendim eskiden 5 km yürüyünce bir keklik sürüsü kalkardı artık 4.5 km yürüyünce daha kalabalık bir sürü kalkıyor. Diyemezsiniz çünkü tükettik hızla yokoluşa doğru gidiyoruz. Aşağıda bir hocamızın küresel ısınma ile ilgili çok hoş bir yazısı var biz o örnekteki kasabı oynuyoruz hala.

O günleri yasamak, görmek ve düsünmek istemiyorum…….
Ben bilim adamıyım, olacakları önceden tahmin edip uyarmak görevimdir.
Ne yazık ki akademik çevrelerde dahi, küresel ısınma denince,
ilk akla gelen her gün evde akan çesme suyunun akıbeti,
televizyonlarda sık sık gösterilen kutup ayılarının yasam
alanlarının daralması, Hollanda ve Bengaldes gibi ülkelerin bir
kısmının ya da tümünün sular altında kalmasını, kıyılardaki
yazlıklarının sular altında kalıp kalmamasını, yiyeceği
besinlerini bulabilmedeki zorlukları, biraz daha bilinçli olanlar
tarım alanlarının bozulumunu, sucul ortamlardaki köklü
değisiklikleri, okyanuslardaki su akımlarının köklü değisimini ve
sonuçlarını, hayvanların göç yollarının değisimini, yüksek dağ
formlarının geleceğini ve buna benzer sonuçları düsünüyor.
Halbuki küresel ısınma tüm bunların ötesinde, dünyanın (daha
doğrusu canlıların) hiç karsılasmadığı büyük bir tehlikenin
adıdır. Bunu küçük çıkarlarımız ile karıstırmamak ve
karsılastırmamak gerekiyor. Einstein’ın ünlü E=mc2 formülünü
bulduğunda, bunu ilk söylediği kisinin kasabı olduğunu ve
kasabının yanıtının da: “Bu formül et fiyatlarını etkiler mi ?”
olduğunu akıldan çıkarmamak gerekiyor.
Prof. Dr. Ali Demirsoy
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

sayın yaşar ergun türkiyede av hayvanlarının tüketilmesindeki en düşük faktör avcılıktır bunun üzerinde şiddetle duruyorum çünkü av hayvanlarını vurarak yok etmedik yaşamsal alanlarını siyasi rantlar ve çıkarlar sonucu ormanları yerleşime açarak betonlaştırdık yetmedi ormanları yaktık yetmedi sevgili çiftçilerimiz tarlarındaki anızları yaktılar yetmedi suni gübre atıklarını derelere döktüler yetmedi koca fabrikaların atıklarını derelere döktüler oda yetmedi atıklarını ormanlara gömdüler sizce bunlarmı yaban hayatını bitirmiştir yoksa cahil bilinçsiz bencil "bohçacı"nın vurmuş olduğu yıllık 200 kuşmu bitirdi

MAK kararlarını çoğu zmaan bende tasvip etmiyorum ama bunun nedeni yanlış hayvanın avlanmasına okey verdikleri için ve milli park statüsünde olan alanların popilasyon fazlalığına sebep verip dengeyi bozduğu için katılmıyorum

avcılıkla ilgili olarak küçümsenmiyecek derecede önemli çalışmalarım olmuştur hem av camiası içinde hemde akademik anlamda çalışmalar yapmış birisi olarak söylüyorum türkiyenin tüm bölgeleri özellikle iç anadolu ege akdeniz ve marmarada ki av hayvanlarının azalmasındaki en düşük faktör %5 lik bir dilimdir bu avcının vermiş olduğu ziyandır ama tam ters bir grafikten konuya bakarsak doğaya en fazla yaban salım işini yapanda yine avcıdır siz hiç çevrecilik adı altında kuş yada yaban hayvanı üretim yabani bir şekilde salım yapıldığını duydunuzmu ben hiç duymadım ama köy dernekleri bile bunun için bağış toplayım hiç birşey ellerinden gelmese bile sezonda 20-30 kuş salabiliyorlar

souç olarak avcılığı spor olarak kabul edip etmeme insanın kendisi ile ilgili bir konudur ve kimseyi bunun doğruluğu yada yanlışlığı konusunda yargılama yada aklama gibi bir niyetim yok ama orman bakanlığının elde ettiği gelirin %87 lik bir dilimi olan avcılardan topladıkları har(a)ç a rağmen siz avcıları suçlarsanız ozaman ben konuşurum çünkü avcı o parayı bir anlamda yapmış olduğu etkinliğin sürdürülebilir olması için o bakanlığa o parayı veriyordur sorun bakanlıkla çözülecektir. sulama alanlarını DSİ nin yanlış ve cahilce politikaları yüzünden kaybediyoruz bakın ankaraya kızıl ırmak suyunu taşıyorlar ve ırmağa bağlı derelerin büyük kısmı yok oldu o dereye bağlı yaşayan yüzbinlerce canlıda ya göç etti ya yok oldu bunun sorumlusu avcımıdır yoksa politik çıkarlarmıdır bunun gib yanlış yerlere kurulmuş baraj gölleri suyu başka yere nakledilmiş dere yatakları yada dağı imara açacakları için bölgede bulunan su havzalarını kurutmak bunların sorumlusuda avcılar değil heralde

şuan ruhsatıma işli 5 adet tüfek var

1 adet pompalı tüfek ( 75 namlu) domuz avı için
1 adet otomatik tüfek ( sadece domuz avı için dizayn edilmiş namlu)
1 adet yivli tüfek ( büyük av hayvanları için) bu tüfeği parasını ödediğiniz izni aldığınız av hayvanı için kullanırsınız yada yurt dışı avlarda kullanırsınız ki bu tüfeğin 5 yıllık vergisi 4500,00 ytl gibi bir rakamdır ortalama olarak
1adet süper poze ( kuş ve tavşan avı için )
1 adet te dede yadigarı tek kırmam vardır

tüfeklerimin tamamı yasalara ve buna bağlı hükümlerin hepsine uygundur dedemin babasından beri avcılık ile iç içe olan bir aileyiz 28 yaşımdayım daha bir kere yasadışı ava gitmedim yapmadım yanımdaki kimseyede yaptırmadım beni av camiasında tanırlar dayımı fener kullandığı için avda orman korumaya ihbar edip yakalattım şikayetçi olarakta kendi ismimi yazdırdım

yani eğer av hayvanlarının sürdürülebilirliği zedelendiyse yada bitiyorsa bunda dürüst avcının payı yoktur sorun orman bakanlığında o bölgede o yatırıma izin veren bölgesel yönetimde ve d.s.i dedir avcı üzerine düşeni yapıyordur ve yapmaya devam edecektir ama bir günah keçisi ilan edileceksede bu avcı olmayacaktır
 



Ynt: Avcılık Spor mudur?

Ozan bey yanlış anlaşıldı ise peşinen özür dileyeyim

burada birilerini suçlamıyorum sadece yolun sonuna geldik diyorum, şimdiye kadar binlerce sene boyunca yaban hayvanlarını vurduk 30 sene de vurmayalım vurdurmayalım çoğalsınlar diyorum, zaten ortalık av hayvanı kaynasa bilimsel veriler ışığında belli kotalar konularak avcılık yapılsa olaya bakış açım da böyle olmaz. Bu gidişle son kekliği çok uzak olmayan bir zamanda birileri vuracak nasıl ki bir kırılası el çok uzun olmayan bir geçmişte son anadolu parsını vurdu. Gübreydi anızdı bakanlıktı bunlar beni enterese etmiyor çünkü muhatabım onlar değil ben avcıları muhatap alıp konuşuyorum. Neslin tükenmesinden %5 avcılar mı sorumlu tamam işte ben o yüzde 5'i kurtaralım diyorum. O hesapla 15 yılda sadece avcılık yapılmamasından dolayı populasyon ki katına çıkar. Haksız mıyım Allah aşkına ?. Ya da avlanmazsak ölüyor muyuz bu bir hayat memat meselesi de ben mi olaydan habersizim ?
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

yasar bey sizide cok iyi anliyorum ama ozan beyin soylediklerinede katiliyorum,
ben birkac davet disinda kus veya diyer kucuk hayvanlarin avina pek gitmiyorum ama bildigim biz istersek 100 yil bu hayvanlari avlamayalim hayvan nufusunda gozle gorunur bir degisiklik olmayacaktir cunku malesef tarla bag bahce ev derken bu hayvanlarin yasam alanlarini kisitliyoruz ve belli bir miktar arazinin kaldirabilecegi belli bir hayvan sayisi var. buna bir de ornek vermek istiyorum cocuklugundan beri ava gittigim cehennem dere vadisinde hersene 2 kere yaban kecisi sayimi yapiliyor ve bu sayi son 20 senedir 450-500 arasinda gidip geliyor yani demek istedigim bu bolgeye sigacak hayvan belli, hayatim boyunca bu bolgede gordugum vasak sayisi ise 2 neden derseniz vasagin yasama alanai birey basina 100km kare,
beni yanlis anlamayin sizin fikirlerinizede katiliyorum ama bu tip alanlarda sagliki bir nufus icin yasli hayvanlarinda vurulmasi lazim yeni nesillere yer acilmasi icin cunku soyledigim gibi belli bir miktar arazide sadece belli miktarda hayvan sagliki bir bicimde barina bilir.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

yaşar bey kesinlikle özür dilenecek birşey olmadığını düşünüyorum fakat ince davranışınızdan dolayıda sizi kultuyorum esasen bu topikteki amaç birilerine kendi doğrularımıza inandırmak değil her iki tarafında kendi doğruları içinde bir eleme sansı yaparak belkide bu güne kadar hiç düşünmediğimiz başka bir ayrıntı üzerine yoğunlaşmamızı sağlayacaktır hepimizin (avcıların,kampçıların,dağcıların,mağracıların,off road çıların hatta ve hatta su altına gönül vermiş dostlarımızın bile buluştuğu ortak payda çevrecilik doga sevgisi dir bu nedenle konuştuğumuz hiç bir konuda bana yazılan yada benim yazdığım hiç bir cevapta asla ve asla karşı tarafı kırıcı inciltici bir kasıt olduğunu düşünmüyorum hepimizin fanatik olduğu konular vardır ve sıkı sıkıya sarılırız buda böyle birşey bu nedenle asla özür gerektiricek bir konuşma aramızda olamamalı zaten site içerisindeki tüm arkadaşların eğitim seviyesi ve sosyal statüsü belli insanlar ve bi takım garip toplumsal kuralların aşıldığı düşüncesi ile çok rahat yazıyorum lütfen sizde benim yazdığım hiç bir yazıda kasıt görmeyiniz çünkü bazen dilin kemiği yok misali sert kelimeler seçmiş olabilirim ama bu birbirimizi kırdığımız anlamına gelmez sadece konuya hassasiyet gösterdiğimizin belirtisidir.

konumuza dönecek olursak kasım beyin söylediklerine sonuna kadar katılıyorum malesef yaban popilasyonlarını taşıyabilecek meralarımız büyük düz otlaklarımız yada ormanlarımız yok bunun nedenide her fırsatta dile getirmeye çalıştığım politik çatışmalar belediyelerin iş görmez işten anlamayan tutumları yüzünden bu halldeyiz % 5 lik dilimse konuştuğumuz emin olun bizler onun kat be kat fazlasını zaten doğaya sürdürülebilir avcılık adına bırakıyoruz aldığımızı yerine koyuyoruz haa arada çatlaklıklar var avcıların içinde avcılığı hakketmemiş hatta insanlıktan nasiplenememiş insan kılığındaki mahlukatlarda var bunuda görmezden gelemeyiz fakat genel anlamda düşünürsek avcılar 10 yıl önceki avcılar değil en azından çevre bilincini gittiği kurslarda 8 saat boyunca kafamıza vura vura öğretiyorlar ormanda en az zararı vererek çadırı kumamız gereken yerden tutunda attığımız fişeklerin geri dönüşümüne kadar türlü ince detayları öğreniyoruz ve bunların yapılmasını kendi içinde bir denetim mekanizması kurarak sağlıyoruz tabi bu tip şeylerin oturması biraz daha zaman alacaktır şuan herşey dört dörtlük siz panikliyorsunuz demiyorum fakat zaman içerisinde bu tip ayrıntılar şekillenip geneli oluşturacaktır avcılığın bizim atalarımızdan beri gelen bir miras olduğunu düşünürsek tüm düyanın bize ders verir hale gelmiş olması bir çelişkidir

umarım yakın gelecekte sürdürülebilir bir av hayatı ve yaban yaşamı için daha başarılı adımlar atabiliriz
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

bu arada bir önerim var biz avcılığın spor olup olmadığını 12 sayfadır tartışıyoruz site yöneticileri ve adminlerininde fikrini alarak ben bir konu oluşturup elimdeki makaleleri kendi yazdığım yada hazırladığım avcılık eğitimi ve avlanma üzerine olan ders notlarını sürdürülebilir bir avcılık için yapılması gereken konuları paylaşıma açmış olsam nasıl olur belkide içimizde ava gönül vermiş yada potansiyeli olan arkadaşlarımıza küçük bir kaynak niteliği olur ne dersiniz belkide "acaba" dediğiniz konulara bir ısık tutmuş oluruz..
 




Ynt: Avcılık Spor mudur?

Bu konu hakkında yönetici arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerde şimdilik bu şekilde kalması kararlaştırılmıştır.

Anlayışla karşılayacağınızı ümit eder saygılar sunarım.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

tabiki hiç sorun değil benim açımdan yani site içerisindeki kural neyse hepimiz ona uyarız
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

Arkadaşlar, avcılıkta kullanılan silahlar gerek bu başlığın gerekse sitemizin konuları arasında yer almıyor. Lütfen konu dışına çıkmayalım, ayrıca izninizle silahlarla ilgili mesajları da sileceğim.

Anlayışınız için teşekkür ederim.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

bende duyarlılığınız için size teşekür ederim murat bey :smiley:
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

Av tüfeği satış mevzuatı yönetmeliği vs ararken konuya rasladım ve üşenmeden bir mesaj yazmak için üye oldum. Yazacaklarım belkide konu içerisinde yazılmıştır, tamamını okumadığım için bilmiyorum ama tekrar etmekte de bir sakınca yoktur heralde...

Doğada yaşayan hayvanları bitirdik artık yolun sonuna geldik bir kaç yıla değil avlayacak, örnek olsun diye gösterecek canlı kalmayacak ortada. Efendim sürdürülebilir avcılıkmış doğaya saygılı avcılıkmış burada hikaye dinliyoruz. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyup söyleyin 10 sene avlanmasanız ve av bulmadaki becerinizi ve enerjinizi kaçak avcı bulmaya harcasanız da çocuklarımız soyunu hala tüketemediğimiz bir kaç türü doğaya gittiklerinde görseler. Aç mı kalırsınız ?

Efenim öncelikle avcılarla avcı olduğunu iddia edip katliam yapanları birbirinden ayırmak lazım. Avcı çevrecidir, korumacıdır ve amacı yaban hayatının en iyi şekilde gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktır. Benim gördüğüm kadarıyla avcılar (bohçacı olmayanlar) zaten kaçak avcılığın önlenmesi için elinden geleni yapıyor ama istek ve talepleri yetkililerce dikkate alınmıyor. Bu konuda avcılara destek olursanız yaban hayatına bir faydanız olur düşüncesindeyim.

Bir ülkede geyik popülasyonu artsın diye kurt avına getirilen limit veya yasakları kaldırıyorlar. Kurtlar azalınca geyik populasyonu daha hızlı azalmaya başlıyor. Sebebini araştırdıklarında kurtların sürülerdeki hasta geyikleri yakalayabildiğini anlıyorlar. Kurt avına tekrar limit getiriyorlar, doğaya kurt salıyorlar ve geyik populasyonu zamanla artıyor. Doğanın bir dengesi var ve önemli olan bu dengeyi bozmamak. Bazılarının hoşuna gitmese de avcılar doğanın yaban hayatının bir parçası veya yaban hayatında dengeyi sağlayan bir unsur. Mesela hergün 3-5 demeden katledip kanlar içerisinde bırakan cani avcı sürüleri pardon aslan sürülerinin doğada aldığı rol ile avcıların aldığı rol arasında bir fark yok. Tabi bunu avcılık ile bohçacılığı ayırarak söylediğimi tekrar hatırlatıyorum. Örneğin erkek geyik yaşlandıkça üreme özelliğini yitirir ve bu geyiğin avlanmasıyla yerine genç geyiklerin gelmesi zamanla geyik sayısını artıracaktır. Eğer avcılık diye bir tutku zevk spor artık her neyse olmasaydı ve birileri kafayı yaşlı erkek geyiği vuracağım diye bozmasaydı, yaban hayatı dostu çevreci arkadaşlarımız geyik sayısı artsın diye belkide yaşlı erkek geyikleri öldürmesi için birilerine para verirdi. :smiley:

Ülkemizde görmeye alışık olduğumuz yurdum insanı manzaralarına yaban hayatı yönetiminde de karşılaşıyoruz. 600 bin avcı olduğu tahmin edilen ülkemizde yasal, bilinçli avcı oranı sadece %5. Geri kalan %95 kaçak veya kontrolsüz avlanıyor. Emin olun bu durumdan en çok şikayetçi olan da gerçek avcılar ama onların da kim olduğunu ne istediğini duyan bilen yok...

Bir kaç kelime de silah satışı için karalayalım. Ülkemizde silah sahibi olmak tamamen bir işkence... Yılda bilmem kaç silah satılıyormuş sadece helal olsun diyorum silah sahibi olupta akli dengelerini yitirmedilerse... Sanki suçlu tüfekmiş, silahmış gibi düşünüyoruz, hareket ediyoruz. Bunun ne kadar saçma, mantıksız bir düşünce olduğunun farkında bile değiliz. Eğer mantık buysa, araba satışını derhal yasaklamak lazım çünkü kafayı çeken birinin 2 tonluk demir yığınını son sürat üzerinize sürme olasılığı, silahla ölme olasılığınızdan daha yüksek. Ama ne hikmetse şimdiye kadar araba satışı yasaklansın diyeni duymadık. Başkanı süikast ile öldürülen Abd'de istediğin tüfeği sadece parasını ödeyerek alman mümkün. Hatta zırh delici silah bile alabiliyorsun. O silahı alan ne diye alıyor hangi akla hizmet alıyor bilmiyorum ama devlet insanına o özgürlüğü tanımış ki doğrusu da budur bana göre. 3-5 salak belki suç işliyor ve bazısı idam cezası bile alıyor ama 3-5 salak yüzünden diğer insanların özgürlüklerine müdahele edilmiyor. Heralde bizim ülkemizde de bir kaç on yıl sonra benzer özgürlükler tanınır ama o zamana kadar yasakla gitsin zihniyeti ile devam edeceğiz.. Moderatör arkadaş içinde silah olan mesajlara bile tahammül edememiş ki anlaşılan kanunlar için biraz daha beklememiz gerekecek :smiley:

Saygılar...
 




Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,777
Mesajlar
1,523,707
Kayıtlı Üye Sayımız
166,595
Kaydolan Son Üyemiz
anilcanats

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst