Ynt: Avcılık Spor mudur?
sevgili gatesalan
avcılık etiği ve kuralları gerçek avcılar için çok sıkıdır örneğin
1) kafana göre ben avcı olucam diyip avcı olamazsın kursuna gidip 2 ay her gece kendi zamanından feragat edersin kurs sonunda sınav olursun bundada barajı geçmen beklenir ki sorular arasında hangisi yenir yada nasıl daha çabuk öldürülür gibi şeyler yoktur zahmet edip incelerseniz bir çok avcılıkla ilgili sitede benzer ve daha önceden çıkmış sorular vardır ondan sonra atışa gidersiniz ve hedef vurmanız beklenir vuramazsanız zaten sertifikayı alamazsınız
2) sertifikayı Aldıktan sonra tam teşekküllü devlet hastanesinden sağlık raporu alıp avcı olur kaşesi almanız lazım ki bu dediğim işlemde 2 gün sürer
bir sürü evrak tamamlayıp muhtar fotoğraf sabıka kaydı falan emniyet müdürlüğüne gidersiniz dosya açılır buda 1 gün
3) vergi diresine harç yatırısınız ve beklersiniz 3-5 gün acaba emniyet silah satın alma belgesi vericekmi diye
4)sonra silah satın almak için bir av bayisine gidip günlerce uğraşırsınız
5) bu resmi işlemler bittikten sonrada kayıtlı olduğunuz derneğe en alt sınıftan ava çıkmaya başlarsınız"çantacılık" herkes av yaparken siz sadece yanında yürüsünüz elinizde boş tüfek bunun amacı adap örenmek içindir
6) bu zahmetlerden geçtikten sonra yavru bir arı saf bir av köpeği bulmak istersiniz çoğunlukla sütten kesilmiş yavru alınır yetişkin bir av köpeğine göre ucuz olduğu için köpek 1 yaşına gelinceye kadar hergün en az 3 saat eğitim verirsiniz gece ayrı gündüz ayrı tuvalet eğitimi ile başlarsınız temel ittaat eğitimi verdikten sonra ve bunlar gerçekten oturduktan sonra avcılık için "ferma,aport,patrone" eğitimlerini verirsiniz ki bu gerçekten çok zordur
7) tüm bunları tamamlamak için tam bir yıl çaba sarfedersiniz ve ortalama 10.000 ytl paranız gitmiştir ( köpeğin bir yıllık masrafı , av elbiseleri , çizmeler botlar ,yelekler,tüfek ,fişek,av harcı,) köpeğinizden şikayet eden konu komşu ve her gün en az 5 km köpekli yürüyüş cabası
8) bunları tamamladıktan mak kararı gereği ava izin verilen ve avlanması uygun olan av hayvanına göre teçhizatınızı tamalayıp büyük şehirrlerde yaşayanlar için söylüyorum gece 10 -11 de yola çıkarsınız bütün gece araba kullanırsınız sabah 5 te ava başlarsınız bir tane hayvan için en az 20 km yol yürürsünüz limiti tamamladıktan sonra yola çıkarsınız bu arada av esnasında yanınıza gelen orman memurları yolda geri dönerken arabanızın benzin deposuna kadar limit fazlası olan hayvan yada kaçak av hayvanı olup plmadığına bakan jandarmayıda unutmayalım
ırak-abd gibi çıkar ilişkisine dönmüş herkesin parmağı olan işgali siz avcılıkla eş değer bir kefeye koyarsanız bende size derimki yaşadığınız şehrin 70 yıl önceki haritalarını inceliyip bakınız acaba kaçtanesi av hayvanlarının evlerini işgal edip yakılıp yıkılarak yapıldı
ölülerde dirileri hergün helva yiyor zannediyorlar ben izmirden uşağa gidip birsürü masraf yapıp 1 tane av vuramadan geldiğim çok oldu ya kaçırdım ya istikametim üzerinde yoktu yada hava şartları etkendi öyle bir gidişte 100 tane kuş vurup gelen bir avcı görmedim ben yada 20 tane domuz vurdum geldim diyende yok
birde teçhizat ve teknolojik açıdan üstünlük açısından düşünürsek
kuş avlarında kullanılan silah genelde süper poze ( üst üste kaval namlu "8" önden balıkdığında bu şekilde görünür yada yanyana namlu halk ağızı ile çifte "00" oda önden bakıldığında bu şekilde görünür elimizde tüfek sürekli nişan vaziyetinde gezmiyoruz namlu kırık bir şekilde koltuk altında tüfek dengesinden taşınır dolayısı ile tüfeğin namlusunun kapanıp nişan alınıp ateş edilmesi en erken 4 en geç 7 sn içerisinde yapılır kullandığımız kaval namlu ve attığımız fişeğin baru istihdap haddi de hesaba katılırsa 50 mt geçmeyecektir saçma dağılma mesafesi dolayısı ile ya son anda yada son andan 1 önce ateş etmiş olursunuz e birde sizin becerinizde büyük etkendir kütüklüğünü boşaltıp ta 1 kuş vuramadan dönen bir sürü avcı bilirim isterseniz yeniden düşünün savaş meselesini
avcılık karada değil denizlerdede yapılıyor kaçınız balık yemiyorsunuz yada hiç tüketmiyorsunuz yazık değilmi balıkçıklara ama doğru show tv deki raha muhtarın haberindeki gibi denizde vahşet diyip miami plajında köpek balığına insanın saldırmasını vahşet olarak izleyip sonra itina ile mangalda pişirdiğiniz balığınızı bir birinize afiyet olsun dilekleriyle tüketirkende acaba balıklarında bu konuya vahşet olarak baktığını düşünürmüydünüz oda bir işgal değilmi gemilerle sen balıkların yaşam alanını işgal et ağlarla onları tutsak al sonra şoklayıp dondur karnın acıkınca ye aynı abd nin ıraka yaptığı safari gibi değilmi
saygılarımla