Avcılık Spor mudur?

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan CJ7V8 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 271
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 70,176

Avcılık Spor mudur?

  • Evet Avcýlýk Spordur

    Kullanılan: 43 58.9%
  • Hayýr Avcýlýk Spor Deðildir

    Kullanılan: 30 41.1%

  • Kullanılan toplam oy
    73
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Ynt: Avcılık Spor mudur?

inanın sevgili arkadaşlarım benim tek derdim ve yegane sorunumu limitlere uyup kurallı bir biçimde avcılık yapmak sonuçta burada tartıştığımız konuburada kalacak yani ne siz kendi düşüncenizden vaz geçiceksiniz nede ben avcılıktan vazgeçicem ama önemli olan belki arada bir iki kişi vardır belki birileri ava başlıyacaktır belkide hevesi vardır sadece doğruyu öğrenmesini kuralları olan prensipli avcılardan olmasını ümit edip onun için uğraşıyorum yoksa spormudur değilmidir hiç ilgilenmem giderim aracıma binerim çadırımı kurarım avımı yaparım orada av grubumla gece kamp ateşinde sohbetler ederim çadırımda yada tulumumda uyur sabah kalkar izmire geri dönerim bundan önceki 10 yaşımdan beri ava gittiğimi farzedersek 18 yılım aynen bu şekilde geçti bir 18 yıl daha yaşıyacaksam yine böyle olmalı ve yakın çevrem bilir ben bir şekilde onlardan önce ölürsem beni suan terör sorunu nedeni ile kapalı olan tunceli bingöl kırsalındaki geyik suyu mevkiinde kaya başına gömmelerini av dönemlerindede gelip mezarımın yakınlarında kamp ateşi yakıp orada sohbet etmelerini istediğimi her fırsatta dile getiririm yani anlayacağınız ölüncede durmam yine avcılık yaparım =))

saygılarımla
 

Etiketler
Ynt: Avcılık Spor mudur?

ozntan' Alıntı:
sevgili gatesalan

avcılık etiği ve kuralları gerçek avcılar için çok sıkıdır örneğin

1) kafana göre ben avcı olucam diyip avcı olamazsın kursuna gidip 2 ay her gece kendi zamanından feragat edersin kurs sonunda sınav olursun bundada barajı geçmen beklenir ki sorular arasında hangisi yenir yada nasıl daha çabuk öldürülür gibi şeyler yoktur zahmet edip incelerseniz bir çok avcılıkla ilgili sitede benzer ve daha önceden çıkmış sorular vardır ondan sonra atışa gidersiniz ve hedef vurmanız beklenir vuramazsanız zaten sertifikayı alamazsınız

2) sertifikayı Aldıktan sonra tam teşekküllü devlet hastanesinden sağlık raporu alıp avcı olur kaşesi almanız lazım ki bu dediğim işlemde 2 gün sürer
bir sürü evrak tamamlayıp muhtar fotoğraf sabıka kaydı falan emniyet müdürlüğüne gidersiniz dosya açılır buda 1 gün

3) vergi diresine harç yatırısınız ve beklersiniz 3-5 gün acaba emniyet silah satın alma belgesi vericekmi diye

4)sonra silah satın almak için bir av bayisine gidip günlerce uğraşırsınız

5) bu resmi işlemler bittikten sonrada kayıtlı olduğunuz derneğe en alt sınıftan ava çıkmaya başlarsınız"çantacılık" herkes av yaparken siz sadece yanında yürüsünüz elinizde boş tüfek bunun amacı adap örenmek içindir

6) bu zahmetlerden geçtikten sonra yavru bir arı saf bir av köpeği bulmak istersiniz çoğunlukla sütten kesilmiş yavru alınır yetişkin bir av köpeğine göre ucuz olduğu için köpek 1 yaşına gelinceye kadar hergün en az 3 saat eğitim verirsiniz gece ayrı gündüz ayrı tuvalet eğitimi ile başlarsınız temel ittaat eğitimi verdikten sonra ve bunlar gerçekten oturduktan sonra avcılık için "ferma,aport,patrone" eğitimlerini verirsiniz ki bu gerçekten çok zordur

7) tüm bunları tamamlamak için tam bir yıl çaba sarfedersiniz ve ortalama 10.000 ytl paranız gitmiştir ( köpeğin bir yıllık masrafı , av elbiseleri , çizmeler botlar ,yelekler,tüfek ,fişek,av harcı,) köpeğinizden şikayet eden konu komşu ve her gün en az 5 km köpekli yürüyüş cabası

8) bunları tamamladıktan mak kararı gereği ava izin verilen ve avlanması uygun olan av hayvanına göre teçhizatınızı tamalayıp büyük şehirrlerde yaşayanlar için söylüyorum gece 10 -11 de yola çıkarsınız bütün gece araba kullanırsınız sabah 5 te ava başlarsınız bir tane hayvan için en az 20 km yol yürürsünüz limiti tamamladıktan sonra yola çıkarsınız bu arada av esnasında yanınıza gelen orman memurları yolda geri dönerken arabanızın benzin deposuna kadar limit fazlası olan hayvan yada kaçak av hayvanı olup plmadığına bakan jandarmayıda unutmayalım

ırak-abd gibi çıkar ilişkisine dönmüş herkesin parmağı olan işgali siz avcılıkla eş değer bir kefeye koyarsanız bende size derimki yaşadığınız şehrin 70 yıl önceki haritalarını inceliyip bakınız acaba kaçtanesi av hayvanlarının evlerini işgal edip yakılıp yıkılarak yapıldı

ölülerde dirileri hergün helva yiyor zannediyorlar ben izmirden uşağa gidip birsürü masraf yapıp 1 tane av vuramadan geldiğim çok oldu ya kaçırdım ya istikametim üzerinde yoktu yada hava şartları etkendi öyle bir gidişte 100 tane kuş vurup gelen bir avcı görmedim ben yada 20 tane domuz vurdum geldim diyende yok

birde teçhizat ve teknolojik açıdan üstünlük açısından düşünürsek

kuş avlarında kullanılan silah genelde süper poze ( üst üste kaval namlu "8" önden balıkdığında bu şekilde görünür yada yanyana namlu halk ağızı ile çifte "00" oda önden bakıldığında bu şekilde görünür elimizde tüfek sürekli nişan vaziyetinde gezmiyoruz namlu kırık bir şekilde koltuk altında tüfek dengesinden taşınır dolayısı ile tüfeğin namlusunun kapanıp nişan alınıp ateş edilmesi en erken 4 en geç 7 sn içerisinde yapılır kullandığımız kaval namlu ve attığımız fişeğin baru istihdap haddi de hesaba katılırsa 50 mt geçmeyecektir saçma dağılma mesafesi dolayısı ile ya son anda yada son andan 1 önce ateş etmiş olursunuz e birde sizin becerinizde büyük etkendir kütüklüğünü boşaltıp ta 1 kuş vuramadan dönen bir sürü avcı bilirim isterseniz yeniden düşünün savaş meselesini

avcılık karada değil denizlerdede yapılıyor kaçınız balık yemiyorsunuz yada hiç tüketmiyorsunuz yazık değilmi balıkçıklara ama doğru show tv deki raha muhtarın haberindeki gibi denizde vahşet diyip miami plajında köpek balığına insanın saldırmasını vahşet olarak izleyip sonra itina ile mangalda pişirdiğiniz balığınızı bir birinize afiyet olsun dilekleriyle tüketirkende acaba balıklarında bu konuya vahşet olarak baktığını düşünürmüydünüz oda bir işgal değilmi gemilerle sen balıkların yaşam alanını işgal et ağlarla onları tutsak al sonra şoklayıp dondur karnın acıkınca ye aynı abd nin ıraka yaptığı safari gibi değilmi

saygılarımla


bu birazda algıda seçicilik ile ilgili olduğunu düşünmekteyim bukadar yazı arasından iki kelime alıp bunu cevap olarak sunmak pek doğru gelmedi bana bu örneğin verilme nedenide il başta söylediğim gibi "ölüler dirileri hergün helva yiyor zanneder"

saygılarımla
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

Sayin ozntan,oncelikle cok aciklayici bir yazi yazmissiniz,emeginize saglik.
Avciligin, ne kadar yasal oldugunu, sizin kadar olmasa da ben de bilirim. Zira enistem de zamaninda ava cikmistir. Faaliyetlerinizi anlatirken, bir bolumune imrenmedim degil. Ne guzel, sabah erken cikiyorsunuz, doga ile ic icesiniz;o halde karsiniza cikan hayvanlara ates etmek yerine; onlarin fotograflarini cekseniz fena mi olur? Verdiginiz avci orneklerine biliyor ve onlari can-i gonulden kutluyorum. Elleri bos dondukce,memleketteki vahsi dogamiz bir eleman daha kazaniyor.
Herseyini tukettigimiz, bu memlekette konacak gol bile bulamazken;bir de siz avcilarin mermilerinden kacan kuslari kusura bakmayin ama vurmayi spor kabul edemem. Domuz olsun,tavsan olsun, ayi olsun;butun canlilarin yasama hakki var. Sorarim size,ya namlunun ucundaki siz olsaydiniz;yine sizi vuranlara sporcu dermiydiniz? Diyebilirsiniz ki vurulan hayvandir, dili mi var;dili yok ama cani ve yasama hakki var.
Balikciligi ornek vermissiniz ama balikcilik, kucuk ve buyuk hayvan besiciligi ile kumescilik; gida sanayi ve yan sanayisi icin bir kaynaktir. Av hayvanlarinin etinden yada urunlerinden, gida sektorune kaynak olarak bahsedebilir misiniz? Sart midir keklik eti yemek? Bildircin yemesek ne kaybederiz? Bunlar hayvanlar sadece; binlerce yil once avci toplumlarda yasayip,daha yerlesik duzene gecmemis insanin beslenme aliskanliginin bir kalintisi olarak,gunumuzde de surdurmek icin kullanilan hedeflerden baska hicbirsey degildir.
Teknolojiye verdiginiz ornek ise maalesef inandiriciliktan cok uzakta. Bir avcinin avini vuramamasini;o avcinin, avcilik kabiliyetinin zayifligi ile degil de teknik veri ve mesafelerle aciklamak; sanirim konuyu hafife almak olur. Herseyden habersiz,metrelerce uzakta duran veya ucan bir hayvanin tufekle vurulmasinin, nasil bir kabiliyete delil oldugunu hala anlamis degilim. Vurmasaniz dahi, onun hayatinin bu oyunda riske atilmasini da anlamis degilim.
Irak ornegini vermemin sebebi;sebepsiz olarak can almanin, insan yada hayvan olsun her zaman yanlis oldugudur. Tekrar balikcilik ornegine donecekseniz,gida sektorundeki yerlerine daha evvel kisaca yukarida deginmistim.
Sayin ozntan emin olun, herhangi bir hayvanin; net, begenilir, fotografciliga yakisir bir fotografini cekmek; onu tufekle vurmaktan cok cok daha zordur. Sizler gibi bizlerde, cogu zaman butun gun dag tepe dolasip, kameramizla tek bir poz yakalayamadan evlerimize doneriz. Bir farkla;bizler bu faaliyetimizde hicbir canlinin degil canini,yasam alanini ve huzurunu dahi bozmadan gerceklestirmeye calisiriz. Merak etmeyin, biz fotografcilar da kendimizi ne sanatci ne de sporcu olarak cagirmayiz :smiley:
Buraya, ne avcilara hakaret etmek ne de avcilari yermek icin yazmadim dusuncelerimi. Sahsi keyiftir ve yasalar dogrultusunda yapildigi surette de haktir,elbette. Ama spor degildir, kusura bakmayin.

Herkese iyi geceler.

Gokhan.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

ozntan' Alıntı:
bu arada spormu değilmi diye düşünürken fransadaki resmi av müsabakalarınıda düşünün yada ingilterede yapılan resmi av müsabakalarını bu iki ülkedede spor müsabakaları arasında yer almaktadır hatta av köpeği yetiştirme ile ilgili bir dal olan ferma aport ve onore yarışları bile yapılmaktadır yani sadece avcılık değil köpeğin becerileride resmi yarışlarla yapılıp secere kayıt defterine işlenmektedir ve lisanslı spor köpekleri olarak geçmektedir =))

saygılarımla

Fransa ve İngiltere... Vandalizmin, ırkçılığın ve köle ticaretinin merkezi, koca bir kıta olan Avrupaya orta çağ karanlığını yaşatan, din adı altında insanları sömüren, zenginliklerini tilki avlarında sahip oldukları tazı sayısıyla ölçen, ekmeğiniz yoksa pasta yiyin diyen, siyahlarla beyazların yasalar karşısında eşit olması gerektiğini söylediği için Nelson Mandela'yı 28 yıl hapseden, kısacası insan ve doğal hayat için yapılabilecek ne kadar vahşet varsa topraklarından fışkıran memleketlerden sadece ikisi. Koca Osmanlı'nın dünyaca kabul görmüş önemli mimarları o kadar işin gücün arasında bir gıdımlık canı olan kuşları bile düşünüp, yaptıkları eserleri kuş saraylarıyla süslerken, İngiltere ve Fransa'da ruh sağlığı bozulanların içine şeytan girdiği sanılarak diri diri yakıldığını unutmayalım. İnsan hakları dernekleri, hayvan koruma vakıfları, falanları filanları hepsi yaptıkları vahşetleri örtmek için kurulmuş düzenbazlıklardan öte değilken, örnek olarak bu iki ülkeyi vermeniz çok büyük yanlış bence :smiley: Örnek lazımsa kendi ecdadımızdan bahsedelim, işte size kuş sarayları;

http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=2913
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

ozntan' Alıntı:
sayın erenatac

insan oğlunun gidebileceği en son noktadayız zaten bundan sonrası ya toplu ölüm yada dinsel olarak düşünürsek kıyamettir =)) hazır hayvan hayatından bahsederken elinizde tuttuğunuz kanarya acaba kafeste olmayı yada elinizde tutulmayı istiyormuydu acaba hiç düşündünüzmü

saygılarımla

sayın ozntan
İnsan hakkında emin konuşmamalısınız,bende çok zaman sizin gibi düşünmüş ve "yok artık bundan ötesi olamaz" demişimdir,ama inanın herzaman bir kademe yukarısına üzülerek şahit olmuşumdur.Zaman zaman bağzı insanların bilince ve uygarlığa allerjisi olduğunu düşünmüyor değilim..

Elimde tuttuğum kanaryaya gelince,bu arkadaşa seçme şansı verilseydi tabiki kafes yerine doğal ortamında,tıpkı bizim evimizde hissettiğimiz huzuru hissederek yaşamayı tercih ederdi sanırım.Ama hayatın cilvesine bakınki benime karşılaşana kadar izbe ve resmen hastalık kokan bir dükkanda 20 cm lik bir kafesin içinde geriye kalan son kuş olarak iki paket sigara parasına satılmayı bekliyordu.Bu hayvanı satın alarak bu çarkın bir parçası olacağımı bildiğim halde orada bir saat daha geçirmesine gönlüm razı olmadı.En azından şimdi evde bizlerle eşit koşullar altında rahat yaşıyor iyi besleniyor ve avlanma riskide yok.
 



Ynt: Avcılık Spor mudur?

yol' Alıntı:
Fransa ve İngiltere... Vandalizmin, ırkçılığın ve köle ticaretinin merkezi, koca bir kıta olan Avrupaya orta çağ karanlığını yaşatan, din adı altında insanları sömüren, zenginliklerini tilki avlarında sahip oldukları tazı sayısıyla ölçen, ekmeğiniz yoksa pasta yiyin diyen, siyahlarla beyazların yasalar karşısında eşit olması gerektiğini söylediği için Nelson Mandela'yı 28 yıl hapseden, kısacası insan ve doğal hayat için yapılabilecek ne kadar vahşet varsa topraklarından fışkıran memleketlerden sadece ikisi. Koca Osmanlı'nın dünyaca kabul görmüş önemli mimarları o kadar işin gücün arasında bir gıdımlık canı olan kuşları bile düşünüp, yaptıkları eserleri kuş saraylarıyla süslerken, İngiltere ve Fransa'da ruh sağlığı bozulanların içine şeytan girdiği sanılarak diri diri yakıldığını unutmayalım. İnsan hakları dernekleri, hayvan koruma vakıfları, falanları filanları hepsi yaptıkları vahşetleri örtmek için kurulmuş düzenbazlıklardan öte değilken, örnek olarak bu iki ülkeyi vermeniz çok büyük yanlış bence :smiley: Örnek lazımsa kendi ecdadımızdan bahsedelim, işte size kuş sarayları;

http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=2913
clap.gif
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

yol' Alıntı:
Fransa ve İngiltere... Vandalizmin, ırkçılığın ve köle ticaretinin merkezi, koca bir kıta olan Avrupaya orta çağ karanlığını yaşatan, din adı altında insanları sömüren, zenginliklerini tilki avlarında sahip oldukları tazı sayısıyla ölçen, ekmeğiniz yoksa pasta yiyin diyen, siyahlarla beyazların yasalar karşısında eşit olması gerektiğini söylediği için Nelson Mandela'yı 28 yıl hapseden, kısacası insan ve doğal hayat için yapılabilecek ne kadar vahşet varsa topraklarından fışkıran memleketlerden sadece ikisi. Koca Osmanlı'nın dünyaca kabul görmüş önemli mimarları o kadar işin gücün arasında bir gıdımlık canı olan kuşları bile düşünüp, yaptıkları eserleri kuş saraylarıyla süslerken, İngiltere ve Fransa'da ruh sağlığı bozulanların içine şeytan girdiği sanılarak diri diri yakıldığını unutmayalım. İnsan hakları dernekleri, hayvan koruma vakıfları, falanları filanları hepsi yaptıkları vahşetleri örtmek için kurulmuş düzenbazlıklardan öte değilken, örnek olarak bu iki ülkeyi vermeniz çok büyük yanlış bence :smiley: Örnek lazımsa kendi ecdadımızdan bahsedelim, işte size kuş sarayları;

http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=2913


budur işte...

doğru bilgiler için teşekkürler...
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

sevgili arkadaşlar eğer ecdadımızdan bahsedeceksek sadece kuş saraylarımız yok istanbul küçük su kasr-ı şirin köşkü padişah vahdettinin av köşküdür avcılık ile ilgili osmanlı döneminde yazılmış olan eserler halla güncelliğini korumakta ve bir çok yurt dışı kitapta kaynak eser olarak gösterilmiştir eğer dini de bunun içirisine sokacak olursak dindede yeri vardır bununla ilgili muhameddin söyledikleri "hadisler" yaptıkları "sünnet"ler vardır yani sözün özü sevgili arkadaşlar avcılığı ecdadımızdada vatanımızdada dini anlamda ümmetimizdede dünyanın en küçük kara toprağından en büyüğüne kadar tüm ülkelerinde tüm sularında ve gök yüzünde bulmanız mümkündür önemli olan bunu doğru şekilde yapılmış olmasıdır yasalarla hemde çok sıkı ve ciddi yaptırımları olan yasalarla düzenlenmesi gerektiğinin savunucularındanım

buldunuz garibanı vurun bakalım ilk yazdığım mesajdada söyledim benim ödediğim yıllık harç miktarı 500 ytl yi buluyor avlanma puluda dahil türkiyede 3.867.428 aktif profesyonel avcı var her birinden yıllık bir bukadar para toplanıyor yivli tüfeklerde ise bu söylediğim paranın 4-5 katı kadar karc veriliyor avcılardan toplanan bu parayı acaba orman bakanlığı hangi amaçla nerelerde kullanıyor hiç sormayı düşündünüzmü son 10 yıl içinde kaç ağaç dikim çalışması yapılmış yada doğaya yaban hayatına nekadar bütçe ayrılmış yada yaban hayvanı üretimi ile ilgili bir çalışma yada ar-ge deneyi yapılmışmı hiç sormayı denedinimizmi bilgi edinme yasası var ve bu haktan yararlanın belkide zorlayıcı bir etken olur boşverin avcılığı spormu değilmi önce vatandaşlık hakkınızı kullanın çünkü ben aklıma geldikçe mail atıyorum hemde hiç kelime değiştirmeden forwad ediyorum sıkıntı yarattırırım belki uğraşırlar diye sizlerde yapınız lütfen
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

bu konuya önyargılı yaklaşıldığı için bir sonuç sağlanabileceğini düşünmüyorum.

ayladır süren tartışmada gelinen noktada;

balık ızgara leziz...

ama avcılık tu kaka.

yaklaşım bu olduğu sürece bu konu bir yere varmaz.

kiralik katiller vasıtasıyla kesilen hayvanlar mideye indirildiğinde, eller ve vicdanlar temiz kalıyor(mu?).

son söz Ni­etzs­che'den;

“Ah­lak ve er­de­me iliş­kin her sö­zün ar­dın­da bir sah­tekâ­rlık ara­rım.”
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

Cevrecilerin dis mihraklarin kolu yada usagi oldugunu soylemek yada ima etmek,siz trou6le'in ne haddinedir? Once dusunup,sonra yazarsaniz; ne burada yazisanlarin kalplerini kirar, ne de kendi onurunuzu zedelemis olursunuz. Yazdiginiz cumlenin bir anlamlandirma hatasi oldugunu dusunuyor,aslnda sizin de boyle bir imada bulunmak istemediginizi umit ediyorum. Hepimiz burada sohbet edip,zamani geldiginde bildiklerimizi paylasiyoruz. Umarim tartistigimiz konu uzerinde yogunlasir, bu seviyeli sohbeti surdurebiliriz.

Gokhan.
 



Ynt: Avcılık Spor mudur?

ufo' Alıntı:
bu konuya önyargılı yaklaşıldığı için bir sonuç sağlanabileceğini düşünmüyorum.

ayladır süren tartışmada gelinen noktada;

Gökhan hocam bu tartışmanın bu kadar uzamasının tek sebebi konuyu yeni gören birçok kişinin sadece son mesajlara bakması ve konuyu son mesajlara göre değerlendirip cevap vermesi. Zahmet edilip geçmiş yazılanlara da bir bakılsa herşeyin yazılıp çizildiğini zaten anlaşılabilir.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

ozntan' Alıntı:
önemli olan bunu doğru şekilde yapılmış olmasıdır yasalarla hemde çok sıkı ve ciddi yaptırımları olan yasalarla düzenlenmesi gerektiğinin savunucularındanım

Kilit nokta burası zaten. Malesef bahsettiğiniz harçların daha rahat ve daha çok kişiden toplanabilmesi için avcılık yeteri kadar kontrol altında tutulmuyor, denetlenmiyor. Yaşar hocamın sürekli bahsettiği gibi ülkemiz topraklarında birçok yaban hayvanın nesli tükendi ve tüketilmeye de devam ediliyor. Yaşadıkları toprakların zenginliklerini yok etme çabasında olan bu insanları gelecek nesiller vatan haini olarak nitelendireceklerdir. Anadolu parsının 20 sene öncesine kadar bu topraklarda cirit attığını ve soyunun bilinçsiz avcılar tarafından tüketildiğini hepimiz biliyoruz. Avcılık konusunda kişisel görüşüm çok daha farklı ama olacaksa en azından sizin de dediğiniz gibi daha bilimsel, daha insani ve çok daha bilinçli olmalı. Yaptırım gücü yüksek yasalarla bu temeller desteklenmeli. Ama bunları hangi ülke yapıyor diye sorarsanız malesef hiçbir ülke... Burada yazdığım her bir cümlenin çok çok detaylıcasını konu içindeki geçmiş mesajlarımda yazdım, örneklerini verdim. Dileyen arkadaşlara tavsiyem konuyu baştan sona gözden geçirmeleri.


Saygılar.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

Selam Sedat.
Benim garibime giden ve uzuldugum nokta; konunun alakasi olmayan,ayni zamanda da insan onurunu kiran ithamlara varmasi. Sonucta burada kimse kimseyi birseylere ikna etme derdinde de degil. Sadece fikirlerimizi paylasiyoruz,o kadar. Bunu yaparken de, asgari saygi cercevesinde kalmak gerektigine inaniyorum.

Selamlar

Gokhan.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

ya benimde altını çizerek söylemeye çalıştığım tek bir şey bu ülkede nesli tükenmiş yada tükenmekte olan hiç bir canlı avcılar yüzünden bu hale gelmedi neslini avcıların tükkettiğini öylediğiniz anadolu parsını devlet yok ettirdi şimde çabasını avcılar ve çevreciler veriyor orman bakanlığı yine bişi yapmıyor sadece yapacakmış gibi 2 fotoğrafçı yollamış onun artık kalmadığını mantolu kemal 1979 da yaptığı tek kişilik ankara eyleminde zaten dile getirmişti hatırlarsınız belki mantolu kemal denmesinin sebebi anadolu parsı postunu çıplak vücuduna giyip ankarada 2 gün dolaşmasından geliyor

bu ülke topraklarındaki yaban hayatının bu hale gelme nedenleri

1 yanlış sulama ve ark hazırlama politikası yüzünden ( dsi)
2 tarım arazilerininin bir çoğu özellikle şehir dışı ama şehire yakın yerler tarım arazisi statüsünden hızla çıkarılıp fabrika yapımında verimli araziler kullanılıyor bütün dünyada hayretlr içerisinde bu politikayı izliyor ( tarım ve orman bakanlığı)
3 3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizin balıkçıık ve denizcilik ile ilgili hiç bir bağlı olduğu bakanlık yoktur ( politik ayıp)
4 tarım arazilerinde kullanılan zirai ilaçlar ve anız yangınları ( çiftçiler)
5 orman yangınları ( doğal sonuç yada bilinçli saldırılar)
6 yanan arazilere ağaç dikiminin yapılmasını koordine edecek merkezin bakanlığın bu işi yapmak yerine partisinin liderinin şak şak çılığını yapmak dışında bir iş bilmemesi ( tarım ve porman bakanlığı)
7 avcılık ve atıcılık federasyonunun almış olduğu yıllık bütçesinin tamamının atıcılığa ayrılmış olması ki almış olduğu ücret ona bile yetmiyor bağışla ayakta duruyor ( hatalı bütçe dağılımı) bunuda iyi biliyorum aynı zamanda milli atıcıydım
8 hayvanların göç yollarının düşünülmeden şehirleşmeye açılması yada yeni yaşam yrleri kalmadığından şehirin içinde yaşaması ( yerel belediyler) elimde iki tane çok ilginç fotoğraf var bir tanesi saat 5 te izmir evka 4 te çekildi tilki arabanın üzerinde oturuyor diğeride izmir çaymahallesinde çekildi gelincik otobüs durağı taburesinde sanırım otobüs beklemiyordur

bu yukarıda saydığım ilk aklıma gelen 8 madde düşünürsek onlarca olacağı kesin olan yanlışlar ve hatalar zincirinin en son halkasınada bohçacıları koyarsak sanırım silsile tamamlanmış olacaktır ama dediğim gibi en son halka zurnanın son deliği ona gelinceye kadaR BURALAR VAR

saygılarımla
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

ozntan' Alıntı:
ya benimde altını çizerek söylemeye çalıştığım tek bir şey bu ülkede nesli tükenmiş yada tükenmekte olan hiç bir canlı avcılar yüzünden bu hale gelmedi neslini avcıların tükkettiğini öylediğiniz anadolu parsını devlet yok ettirdi şimde çabasını avcılar ve çevreciler veriyor orman bakanlığı yine bişi yapmıyor sadece yapacakmış gibi 2 fotoğrafçı yollamış onun artık kalmadığını mantolu kemal 1979 da yaptığı tek kişilik ankara eyleminde zaten dile getirmişti hatırlarsınız belki mantolu kemal denmesinin sebebi anadolu parsı postunu çıplak vücuduna giyip ankarada 2 gün dolaşmasından geliyor

bu ülke topraklarındaki yaban hayatının bu hale gelme nedenleri

1 yanlış sulama ve ark hazırlama politikası yüzünden ( dsi)
2 tarım arazilerininin bir çoğu özellikle şehir dışı ama şehire yakın yerler tarım arazisi statüsünden hızla çıkarılıp fabrika yapımında verimli araziler kullanılıyor bütün dünyada hayretlr içerisinde bu politikayı izliyor ( tarım ve orman bakanlığı)
3 3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizin balıkçıık ve denizcilik ile ilgili hiç bir bağlı olduğu bakanlık yoktur ( politik ayıp)
4 tarım arazilerinde kullanılan zirai ilaçlar ve anız yangınları ( çiftçiler)
5 orman yangınları ( doğal sonuç yada bilinçli saldırılar)
6 yanan arazilere ağaç dikiminin yapılmasını koordine edecek merkezin bakanlığın bu işi yapmak yerine partisinin liderinin şak şak çılığını yapmak dışında bir iş bilmemesi ( tarım ve porman bakanlığı)
7 avcılık ve atıcılık federasyonunun almış olduğu yıllık bütçesinin tamamının atıcılığa ayrılmış olması ki almış olduğu ücret ona bile yetmiyor bağışla ayakta duruyor ( hatalı bütçe dağılımı) bunuda iyi biliyorum aynı zamanda milli atıcıydım
8 hayvanların göç yollarının düşünülmeden şehirleşmeye açılması yada yeni yaşam yrleri kalmadığından şehirin içinde yaşaması ( yerel belediyler) elimde iki tane çok ilginç fotoğraf var bir tanesi saat 5 te izmir evka 4 te çekildi tilki arabanın üzerinde oturuyor diğeride izmir çaymahallesinde çekildi gelincik otobüs durağı taburesinde sanırım otobüs beklemiyordur

bu yukarıda saydığım ilk aklıma gelen 8 madde düşünürsek onlarca olacağı kesin olan yanlışlar ve hatalar zincirinin en son halkasınada bohçacıları koyarsak sanırım silsile tamamlanmış olacaktır ama dediğim gibi en son halka zurnanın son deliği ona gelinceye kadaR BURALAR VAR

saygılarımla

Saygıdeğer ozntan

saydıklarınız doğru tespitler zaten kimsenin buna bir itirazı yok. bizim dediğimiz burada avcı olarak kendini lanse eden arkadaşların yukarıdaki 8 maddeyi düzeltme imkanlarının olmadığı ama düzeltmeye kendilerinden, tetiği giden parmağın sahibinden başlayabilekleri savı. madem dağ tepe geziyorsunuz gerçek avcılar olarak tüm vatan sathında bir 5 sene de namluya çiçek ekin ve bohçacıları toplayın dağlardan tepelerden. mahallenin hırsızını katilini en iyi polisin bildiği gibi mahallenin bohçacısını da siz bilirsiniz diye düşünüyorum. bir daha tekrar etsem bıkmadan ve usanmadan, babam bir 5 sene av eti yemeseniz ölür müsünüz ?

ölürüz derseniz zaten lafım yok kimseye
 



Ynt: Avcılık Spor mudur?

2001 yılından bu yana yaban domuzu avına giderim hafta sonları ,fırsat buldukça. yol dışı orman içi arazi aracı almamda bu nedenle olmuştur.gezenbilir üyeliğimde bununla ilintilidir . ilk günlerdeki domuz vurma sevdası şimdilerde büyük erkek yaban domuzlarını vurma aşkına döndü zamanla.gerçek şu ki zevk için öldürüyoruz onları bir benlik kaygusudur
sürer gider avcılar arsında açığa çıkanıda vardır bu kaygunun gizliden olanıda? 15 metreden 200 kiloluk bir gövdeyi ıskalarsında günlerce çıkmaz aklından. hem taa içindesindir hayatın hemde çok çok dışında aynı anda orda avdaaaa... ekip işidirde hani bi yandan bu sürek avları plan ve stratejisi vardır bu işin. detayları sizleride benide yorar yazmanın

doğru olduğuna inandığım bir şey varsa oda ;

içinde öldürmek olan herhangi bir aktivitenin spor olarak adlandırılamıyacağıdır.
spor belli bir disipline bağlı olmalıdır kısmende olsa. ama avcının avdaki disipliniyle bunun bir alakası yoktur.
doğada olmakta güzeldir kamp ateşi yakarız ya ne güzzell ( önemli bişey bu kamp ateşi ve sucuk evet mühim ) 8) hafta sonu 2 günlüğüne doğa satın alıp keyf yapar sonrada bunları paylaşırız ve derler ki .. ne iyi yapmışsınız keşke bizde gelebilseydik o gün. yada şunu der.. keşke falanca yerede uğrasaydınız oranında kiremitte mantarı bir harika..bu malumatfuruşluğu ( bilmek ) yaparki oda oyunun içinde olsun = benlik kaygusu . biz büyüklerin oyun ve oyuncakları bunlar avcı olur çevreci olur ammaaa... oyuncakları olur
araçlarımızı şekilden şekile sokmak ise en keyif aldığımız zamanlardır. aynı keyfi sabahın 4 dünde uyanıp ava gitmek için hazırlanan kişide alır . aklı sabahın serinliğini ormanın nemini
ciğerine çekmekten ,şarıldayan derelerden çok avıyla karşılaşmayı umduğu o özel andadır. yada çevreci aynı zamandada off road çu olan kişi yeni taktığı vincini düşler çamurun içinden aracını çıkarırken . emisyon kükürt karbonmonoksit vs..derenin içinde debelenmekte var tabi derenin içinde orda göze görünmeyen gönüldende uzak olmakta küçük balıklar su canlıları onlar ölebilir zaten olmasada olurlar denge işini keklik ,karaca, yaban domuzu ,halledebilir sorun yok? ama avcı yüzdelere vurulduğunda gerçekten zararlıdır diğerine göre doğaya.
sanmıyorumki pek çok bilinçli avcının yaban domuzu kadar emeği geçmiş olsun doğaya lafla olmuyor. içimizdeki öldürme güdüsüne güzel kılıflar bulmak ve zaman zamanda olsa bu kılıflardan gerçekten keyif almakta var mutlaka ama hangi avcı kaç kerre kaç sırf doğada olmak için sabahın köründe yollara düşümüş olsun inanmam ki buna .
asıl isteğimiz onu vurup öldürmektir. sanki sana meydan okuyup seni taciz eder bir hali varmışta o hayvanın onu kendi evinde öldürmeye gidersin şehrin ortasından çıkıpta sonrada demeyesin ki spor yaptık .... 12 tane domuz vurduk ! yalan bunlar. doğayı seven doğada kalsın o hafta sonları okşadığı yarinin gerçek yüzüyle karşılaştığında aynı zevkle sarılsın ki ona gerçek aşkı görsün neymiş.

en basitinden köpeği köpek olduğu için seven kaç kişi var acaba ? avımı yapsın, evimi korusun , yanlızlığımı paylaşsın böylelikle bende onun haklarını koruyayım sonrada diyeyimki hayvan dostuyum ben . ha ! karetta karetta varmış bide bak ! onları görmek ve çevresinde olmanın bir ayrıcalıık olduğu güneylerde olmakta bir ayrıcalık olsa gerek. ki aynı zamandada kolay olandır bu. 2 resim çekersin güzel de olur öyle resimli falan mandada güzeldir aslında yoksa onaları resmetmek fenamı çiziyor doğa aşığı imajını ,yada kelaynakları.
hadi o kadarda uzağa gitmeyek bırakın ağaçtan, dereden ,kuştan , böcekten ibaret olduğunu sandığımız doğayı yılda bir gününümüzü kimsesiz çocuklara ayırıp onlar için bir şey yapıyormuyuz ? iki kangal sucuk parasına??? birini kucağına aldığında amca benide al kucağına diye feryat eden onlarcasını kucaklıyorsunda kolarında derman kalmıyor.doğadan ve onun karşıkonamaz aşkından ne anlıyorsak ?

doğa aşığı : ağır bir söz , altında ezilmemek lazım. manisa tarzanı bir doğa aşığımıydı ? yaşadı bide oralarda onca yıl . şunuda demiiş olabilir yaşamak için pek çok şeye ihitiyacım yok aslında
 

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,784
Mesajlar
1,523,728
Kayıtlı Üye Sayımız
166,598
Kaydolan Son Üyemiz
emerer

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst