Garip bir ruh hali içinde Auschwitz'den ayrılıyor ve 210 km uzaklıktaki Wroclaw!a doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde bir AVM'ye girip karnımız doyurduktan sonra Carrefour'dan eksiklerimizi tamamlıyoruz. Müzede hüngür hüngür ağlayan kızımız hala kendini toparlayamadı. Kendi haline bırakıyoruz.
Akşam saatlerinde ulaştığımız kentte kalacağımız yer bir apartman dairesi. Gayet güzel bir mekan. Ama yiyeceğimiz çok az. Yakındaki iki benzincide de doğru dürüst bir şey bulamayınca, bir McDonalds'dan tavuk burger ve patates kızartması alarak geceyi geçiştiriyoruz.
Sabah toparlanıp çıkıyoruz. Merkez fazla uzak değil. Bir iki tur attıktan sonra arabayı Üniversite yakınındaki bir grup evin önünde bulduğumuz bir parka zar zor sıkıştırarak karşıya geçiyoruz. Her yönde nehir ve köprü görüyoruz. Önünden iki tur attığımız müzik akademisini geçtikten sonra avlusunda ilginç heykeller bulunan çok güzel bir bina çıkıyor karşımıza.
Kent Sanatı Müzesi olduğunu anladığımız binaya girip resim ve çeşitli tarihi eşyaların bulunduğu, ayrıca şehrin coğrafi yapısını anlatan video gösterimlerinin yapıldığı müzeyi baştan sona geziyoruz.
Bu arada şehrin etrafı tamamen Oder nehriyle kuşatılmış bir bölgede kurulduğunu, sürekli genişletilen surlarla çevrili olduğunu öğreniyoruz. Nehrin kolları şehir etrafında çeşitli doğa şekilleri ve birçok ada oluşturmuş, bu nedenle de çeşitli tarihlerde inşa edilmiş farklı mimarilerde köprülere sahip.
Müzeden çıkınca bir süre nehir boyu ilerledikten sonra, güzel binalarla süslü ara sokaklar ve geçitleri aşıp, Pazar Meydanına ulaşıyoruz.
Pazar Meydanı (Rynek Glowny) çok sayıda renkli binalarla çevrelenmiş devasa bir alan.
Bu nedenle Wroclaw'a RENKLİ EVLER KENTİ de deniyor.
Silezya bölgesinde yer alan şehir (Breslau diye de bilinyor) Alman-Çek-Polonya arasında paylaşılamamış çok kültürlü bir kent.
Placny Saly (Tuz Meydanı), eczacılık müzesi ve bugün Şehir Müzesi olarak kullanılan Stary Ratusz (meclis binası ve kulesi) önemli noktalar.
Ancak bu şehri diğer Polonya kentlerinden ayıran tamamen farklı ilginç bir özelliği var. Her köşe başında, yerde - gökte sevimli cüce heykellerinin gizlenmiş olması. Cüce heykeli avı turistlerin başlıca eğlenceleri arasında. (haritası bile satılıyor) Biz de bol miktarda gnomla ahbaplık kurduk.