Lviv’den Polonya’ya doğru yola çıkıyoruz.
Bugün Varşova’da olmak zorundayız, zira yarın akşam ailelerin tanışma gecesi var. Lviv - Varşova arası 465 km. Eğer Polonya’nın sınır kapılarında taşıtların saatlerce (3 ila 6 saat arası) beklediğini öğrenmiş olmasaydık, burada bir gün daha kalıp yola ertesi sabah çıkar, ya da yol üzerinde bir yerlere uğrardık. Mesafenin üzerine bir de bu bekleme süresi eklenince, tüm günümüz gitti; bu yüzden gece Varşova’ya 25 km mesafedeki bir semtte kalıp Varşova’ya ertesi sabah erken saatte gitmeye ve ailenin diğer fertleriyle buluşmadan önce bir şehir turu yapmaya karar verdik.
Polonya’ya iki ana giriş var. Varşova yönüne daha yakın olanı Hrebenne sınır kapısı 75 km mesafede; çabucak ulaştık ve yoğun bir araç kitlesiyle karşılaştık. Ukrayna ve Polonya plakalı araçlar eşit sayıda gibiydi, tek tek Alman ve Çek plakası da gördük. Bu yığılmanın başlıca nedeninin Ukraynalı işçi, esnaf ve tüccarların yoğun biçimde Polonya ve Almanya gibi AB ülkelerine çeşitli işler yapmaya gitmeleri, bu arada yasadışı ticaretin de yaygın görülmesi olduğunu öğrendik. Polisler birçok arabayı köpeklerle aradılar, minibüslerden çok sayıda tulumlu adam indirip uzun uzun incelediler. Beş saate yakın beklemenin ardından sınırdan çıktık.
Sınırdan itibaren çevremiz bir hayli değişiyor. Yollar ve binalar temiz, bakımlı. Artık Batıda olduğumuzu iyice fark ediyoruz. İlk dikkatimizi çeken şeylerden biri de, Romanya’daki gibi tüm sürücülerin trafik kurallarına düzgün bir şekilde uyması. Ama tabi benzin fiyatları da, genel olarak fiyatlar da Ukrayna’yla hiç kıyaslanacak düzeyde değil. Romanya’dan ise yüzde 5 oranında yüksek gibi görünüyor. 1 Euro 4,25 Polonya Zlotisi ediyor. Zloti, TL’den biraz daha değerli (1, 12 gibi).
Polonya, yıllarca bir Almanların bir Rusların işgali altında kalmış, zaman zaman haritadan ve tarih sahnesinden silindiği olmuş, bu bakımdan tarih boyunca hep varlık savaşı vermiş bir ülke. 1918 yılında Cumhuriyetini ilan ettikten sonra Nazi soykırımına uğrayan ilk ülke olmuş, savaş sonrası doğu bloğuna katılmış, 1989 serbest seçimleriyle de ayrılmış. Nüfusu 38 milyon, Baltık kıyısındaki Kuzey bölgesi (Gdansk vd) başta olmak üzere oldukça soğuk bir coğrafya.
52°12'20.4"N 21°11'24.8"E
Patron Otel - Waver
Varşova’ya 25 km uzaktaki Waver semtinde dev bir çocuk hastanesi yakınındaki bir otelde geceleyip sabah Türkiye’den gelecek aile bireyleri için (2 gecelik) ayırtılmış olan Vistül kıyısındaki Varşova Ibis Stare Miasto otele vardık. Otel parasının yarısı kadar tutan park parasından kurtulma düşüncesiyle, çekinerek de olsa, otelin karşısındaki stadın çevresinde bir ağacın altına park ettik.
***
Varşova
1939 yılında Almanya’nın Polonya’yı istila etmesi ile başlayan süreç Polonya’daki birçok şehirle birlikte Varşova’nın da yerle bir olmasına sebep oluyor. Almanlar önce Varşova’yı bombalıyor. Nüfusun yaklaşık üçte birini meydana getiren Yahudiler 1940 yılında Almanlar tarafından gettolara sürülüyor. Evlerinden sürülen Yahudiler bu yoksul kenar mahallelerde üst üste yaşamaya mahkûm ediliyor (400.000 dolayında insan). 1942 yılında ise buralardan alınıp toplama kamplarındaki gaz odaları ile hapishanelere taşınıyorlar. 1943 yılında gettolarda kalan az sayıdaki Yahudi başkaldırmaya niyetlense de, güçlü Alman ordusu karşısında fazla direnemiyor. Daha sonra baş gösteren 1944 isyanı da yine aynı şekilde sonuçlanıyor. Halkın imdadına 1945 baharında Sovyet Kızıl Ordusu yetişiyor.
***
Ibis Otel merkeze oldukça yakın ve şehirde istediğimiz yere ulaşmak için gayet uygun bir konumda.
Eski Şehre (Stare Miasto) gitmek için otel’den çıkıp Çin Konsolosluğu’nun bulunduğu karşı caddeye dalıyoruz. Bu bölgeye Yeni Şehir deniyormuş. 14. yüzyılın sonlarında Varşova’dan bağımsız bir bölge olarak kurulan New Town diğer yerlerde de olduğu gibi İkinci Dünya Savaşında Naziler tarafından bombalanarak yok edilmiş. Varşova Ayaklanması sırasında ayakta kalan birkaç tarihi yapı hastane ve sığınak olarak kullanılmış. İsyan Anıtının bulunduğu Freta Caddesi 1954 yılında yeniden inşa edilen bölgenin en keyifli noktalarından biri.
Hemen alttaki yola (Freta) geçip nehre doğru ilerleyince karşımıza heybetli bir anıt çıkıyor.
İsyan Anıtı
Ağustos 1944 yılında başlayan bu isyanda Polonyalılar Nazi işgalcileri kovmak üzere hareket geçme zamanının geldiğine hükmedip ayaklanıyorlar; ancak, desteksiz kalınca güçlü düşman karşısında ancak 63 gün dayanabiliyorlar. Bu ayaklanmanın 120.000’nin üzerinde insanın katledilmesiyle sonuçlandığı biliniyor.
Bugün Varşova’da olmak zorundayız, zira yarın akşam ailelerin tanışma gecesi var. Lviv - Varşova arası 465 km. Eğer Polonya’nın sınır kapılarında taşıtların saatlerce (3 ila 6 saat arası) beklediğini öğrenmiş olmasaydık, burada bir gün daha kalıp yola ertesi sabah çıkar, ya da yol üzerinde bir yerlere uğrardık. Mesafenin üzerine bir de bu bekleme süresi eklenince, tüm günümüz gitti; bu yüzden gece Varşova’ya 25 km mesafedeki bir semtte kalıp Varşova’ya ertesi sabah erken saatte gitmeye ve ailenin diğer fertleriyle buluşmadan önce bir şehir turu yapmaya karar verdik.
Polonya’ya iki ana giriş var. Varşova yönüne daha yakın olanı Hrebenne sınır kapısı 75 km mesafede; çabucak ulaştık ve yoğun bir araç kitlesiyle karşılaştık. Ukrayna ve Polonya plakalı araçlar eşit sayıda gibiydi, tek tek Alman ve Çek plakası da gördük. Bu yığılmanın başlıca nedeninin Ukraynalı işçi, esnaf ve tüccarların yoğun biçimde Polonya ve Almanya gibi AB ülkelerine çeşitli işler yapmaya gitmeleri, bu arada yasadışı ticaretin de yaygın görülmesi olduğunu öğrendik. Polisler birçok arabayı köpeklerle aradılar, minibüslerden çok sayıda tulumlu adam indirip uzun uzun incelediler. Beş saate yakın beklemenin ardından sınırdan çıktık.
Sınırdan itibaren çevremiz bir hayli değişiyor. Yollar ve binalar temiz, bakımlı. Artık Batıda olduğumuzu iyice fark ediyoruz. İlk dikkatimizi çeken şeylerden biri de, Romanya’daki gibi tüm sürücülerin trafik kurallarına düzgün bir şekilde uyması. Ama tabi benzin fiyatları da, genel olarak fiyatlar da Ukrayna’yla hiç kıyaslanacak düzeyde değil. Romanya’dan ise yüzde 5 oranında yüksek gibi görünüyor. 1 Euro 4,25 Polonya Zlotisi ediyor. Zloti, TL’den biraz daha değerli (1, 12 gibi).
Polonya, yıllarca bir Almanların bir Rusların işgali altında kalmış, zaman zaman haritadan ve tarih sahnesinden silindiği olmuş, bu bakımdan tarih boyunca hep varlık savaşı vermiş bir ülke. 1918 yılında Cumhuriyetini ilan ettikten sonra Nazi soykırımına uğrayan ilk ülke olmuş, savaş sonrası doğu bloğuna katılmış, 1989 serbest seçimleriyle de ayrılmış. Nüfusu 38 milyon, Baltık kıyısındaki Kuzey bölgesi (Gdansk vd) başta olmak üzere oldukça soğuk bir coğrafya.
52°12'20.4"N 21°11'24.8"E
Patron Otel - Waver
Varşova’ya 25 km uzaktaki Waver semtinde dev bir çocuk hastanesi yakınındaki bir otelde geceleyip sabah Türkiye’den gelecek aile bireyleri için (2 gecelik) ayırtılmış olan Vistül kıyısındaki Varşova Ibis Stare Miasto otele vardık. Otel parasının yarısı kadar tutan park parasından kurtulma düşüncesiyle, çekinerek de olsa, otelin karşısındaki stadın çevresinde bir ağacın altına park ettik.
***
Varşova
1939 yılında Almanya’nın Polonya’yı istila etmesi ile başlayan süreç Polonya’daki birçok şehirle birlikte Varşova’nın da yerle bir olmasına sebep oluyor. Almanlar önce Varşova’yı bombalıyor. Nüfusun yaklaşık üçte birini meydana getiren Yahudiler 1940 yılında Almanlar tarafından gettolara sürülüyor. Evlerinden sürülen Yahudiler bu yoksul kenar mahallelerde üst üste yaşamaya mahkûm ediliyor (400.000 dolayında insan). 1942 yılında ise buralardan alınıp toplama kamplarındaki gaz odaları ile hapishanelere taşınıyorlar. 1943 yılında gettolarda kalan az sayıdaki Yahudi başkaldırmaya niyetlense de, güçlü Alman ordusu karşısında fazla direnemiyor. Daha sonra baş gösteren 1944 isyanı da yine aynı şekilde sonuçlanıyor. Halkın imdadına 1945 baharında Sovyet Kızıl Ordusu yetişiyor.
***
Ibis Otel merkeze oldukça yakın ve şehirde istediğimiz yere ulaşmak için gayet uygun bir konumda.
Eski Şehre (Stare Miasto) gitmek için otel’den çıkıp Çin Konsolosluğu’nun bulunduğu karşı caddeye dalıyoruz. Bu bölgeye Yeni Şehir deniyormuş. 14. yüzyılın sonlarında Varşova’dan bağımsız bir bölge olarak kurulan New Town diğer yerlerde de olduğu gibi İkinci Dünya Savaşında Naziler tarafından bombalanarak yok edilmiş. Varşova Ayaklanması sırasında ayakta kalan birkaç tarihi yapı hastane ve sığınak olarak kullanılmış. İsyan Anıtının bulunduğu Freta Caddesi 1954 yılında yeniden inşa edilen bölgenin en keyifli noktalarından biri.
Hemen alttaki yola (Freta) geçip nehre doğru ilerleyince karşımıza heybetli bir anıt çıkıyor.
İsyan Anıtı
Ağustos 1944 yılında başlayan bu isyanda Polonyalılar Nazi işgalcileri kovmak üzere hareket geçme zamanının geldiğine hükmedip ayaklanıyorlar; ancak, desteksiz kalınca güçlü düşman karşısında ancak 63 gün dayanabiliyorlar. Bu ayaklanmanın 120.000’nin üzerinde insanın katledilmesiyle sonuçlandığı biliniyor.